Birlik İlmi
  03.12.2012 Tarihli
 

PROGRAM : KAYNAK
KOD : 12/ 21 – 71
TARİH: 03.12.2012
CELSE SAATİ : 14.00-16.00

Değerliler, maya tuttu ve zaman sonsuzlaştı. Zamanı has teknikle diriliklere kotladık. Şimdiye kadar yapılan her çalışma zirvelere ulaşmak içindir. Şimdi artık zamana kotlanıp yüreklere tohum ekmeye çalışacağız. Zamana tohum olmak, Kuran olmak ve Kutsal Yaşamlar’ı tahtlandırmak Şems’in de dediği gibi, hayrın ışığını yakacaktır.

Dinleyiniz, biz Canlarımıza Kuran verdik. “Tohi Yaşamları”nı dillemelerini istedik. Kotladık, tahtladık ve yarınlara kayıtladık. Allah’a ışık yakan her diri, kendini hak eder ve yaşar. Merkez İnsan Tohumu, burada yoğun şekilde birleşiktir. Tohum, insanın ışığını hak ettiği zaman harlanır ve zamanı kotlar. Örgü örülür. Örülen örgü, zamanın sonsuz ışığı ile örülür.

Koruma altına aldık Dini Hakikiyet’i; tohumları; Birleşik Işıklar’ı ve zamanı tohumladık; Şems’in dediği gibi, birleştik…

Hergün insan kelam eder. Etkisi artar ve zarar edenlerde kendi yüceliğini tohumlar; zaman kaynaklarına varır; görevini hak eder ve alır. Zurna çaldığında zarar önlenmiştir. O zaman insan, koruma altında tuttuklarını; koruyup kotladıklarını “Altın Tohum” olarak dinlere indirir.

Merkez İnsan, Kuran olduğunda, kendi yüreğini hak etmiştir. Olay, “biz olduk” demek değil, “birleştik ve sonsuzlaştık” demektir ki “buraya kadar İnsan Işık yangına dönüşerek tohumları kayıtlamışsa, her dere Allah İlmi ile akabilir” demektir.

(Kaydolan bilgilerin bir bölümü silindi ve açıklama yapıldı:)

Canlarım, İmparatorluk Kotları sizleri dinliyor. Buraya kadar verdiklerin çok iyiydi. Ne var ki zaman tahtında kaynak yaparken, her dürümü hak etmeliyiz. Bunun içindir ki hak edilmeyen bölümü kayıttan çıkardık.

(İmparatorluk Kodları tek tek söz aldılar:)

A- Erkek İnsan, Kuran olur ve tohum olur. Amin… Şimdilik bu…

B- Arkon İnsan BİR’e hizmetçidir. Artık biliyoruz ki zarar etmeyecek o insan. Koruma altına alındı. O insan, korumada olduğumuz daimi yoğunluğumuz olarak BİR’e güç katacak. Şimdilik bu…

C- Arkon İnsan, seni ve sen derelerini tohumlamaya geldi. Şimdilik bu…

D- Arkon İnsan Tanrısal Işık ile görev istiyor. Biz sevgiyle geldik. Şimdilik bu…

E- Artık ben dünyadayım. Ben insan olan Arkon, sevgiyle geldim. Şimdilik bu…

F- Arkon İnsan BİR’e hizmetçidir. O insan, sevgiyle geldi. Şimdilik bu…

G- Arkon İnsan kendi yüreğini hak eden BİR’e geldi. Ben sen olarak buradayım. Amin…

H- Arkon İnsan ışık ile indi. Geri dönmek sorumluluğu ona güç katmaktadır. Organ İnsan Kotu olarak dünyaya inmiştir. Şimdilik bu…

I- Arkon, İlim Hakimi olarak dünyadadır. Biz zamana indik. Herkese Sistem’den selamlar. Şimdilik bu…

İ- Arkon İnsan görevini alıyor…

J- Arkon İlmin sayfalarına çekiliyor…

K- Arkon artık ilmin tohumu oldu…

Analar, sizleri kucaklıyoruz. Şükürler olsun ki geçiş tamamlandı…

Yara bere aldığımız günler çoktur. Gönderdiğimiz görevlilerimiz, Düzen Kotları olarak dünyaya çekildiklerinde, hepimiz kurtarıcı kotlarımızı onlara kayıtlamıştık. Düzeni kuran yürüyenler, geri çekilemediler. Oğul vermelerini bekledik ki geçişlerini sağlayalım diye. Bütün kötülükleri aşıp geçmelerini istedik. Bugün, türlerin yüksek kükreyen umutları oldunuz. Her biri sizden güç çekti ve son sözü söyleyeceğiniz çalışmanızı yapacağınız tarih yaklaştı.

Bu tarih, hepimiz için çok önemlidir. Dünya yanıp tutuşacak ki harlansın da güçlensin diye. Sizler, bu tarihte göklere ses vereceksiniz. Ve sonsuz ışıklarınızı Kürzi Çalışma ile bütünleyecek ve Düzen’e kaynak yapacaksınız.

“Ortak çalışmalar yapılamayacak” dediğiniz zaman; bizler, zararınızdan korunma istemiştik. “Kibri varsa çağrı yapmasın” diyerek, sizleri güçsüz bırakacak ve bütüne kurtarıcı olacak sayfaları Düzen’e kayıtlamıştık. Ve gözümüz kördü. Sizi sayfalamaya çabalayan her dereyi kesmek istedik. Gözler sizi görmesin ki siz, kontrolsuz çalışın istemiştik. Bey Baba insana güçtü ve onun yolunda ışık yakar bir sınır koyar ve zamanı kayıtlarsak, her diri öz geçişini onunla yapar diye düşünmüştük. Korkuyu bastıramamıştık!... Ve baktık ki biz zamandayız. Koruyucu ışık zamanda yangına döndü ve bizi korudu.

“Oynamayın” dedin ki oynamadık. Şükrettik ki sen bizi korudun. Cümle yürekleri korudun. Buyur biz senle olmak isteriz. Şikayetimiz bitmiştir. Ezip geçmeyeceğini biliyorduk. Ne var ki harlanmak, zaman ile kontrollu olmak sayfalanmak bizi cevherden çıkarabilirdi. Eve dönemeyebilirdik. Her gün çalışan Birliğin, bizi kurtaracaksa, biz sessiz ışıklarımızı senin yüreğine çekelim ve senin yüreğinde kotlanalım, tahtlanalım, kaynak tohum olalım. Umut olur ki başımız eğilmez.

Ve sizler, bizler birleşiriz. Çalı çırpı olmayan yüreğinizle Bütün’e güç katarız. Muhakim olan, biz olan ve sonsuz olan yolcuları hak etmemiz işçilerimizi çağırabilmemize bağlıdır. Emin olun ki bu gün her günden daha güçlü bir gündür. Ki bizler zarar etmeden sizlerle birleşebildik. Maya olmak istiyoruz. Öz geçişleri yapabilmek bizleri mutlandırdı. Ve şimdi artık harlanmak istiyoruz ki Bütün’e Kuran olalım. Varın söyleyin ilme hak olan yüreklere. Biz çok mutluyuz. Zor oldu ama geçtik. Şimdilik bu…

- Çorba yaptık. Çorba çok lezziz. Bu çorbanın toplu çalışmalarımız ile tuzlanacağı kesin. Orada, her Yüce’yi biliş halinde bekliyoruz. Oraya varan hala bizi tanıyamazsa, biz nesillerimizi ocaklarına güçlendirip kotlatırız. Bizi Altın Kotlama ile tanıyabilir ya da tohumlarımızı ocaklara indiririz ki Tanrı olduğumuzu anlatır tohumlarımız, toplumlarımıza.

Merkez Kuran insan, karanlıkların ışığı olan; Bütünlükleri hak etmiş olan; kotlanmış tüm yaşamları has tertip ile birlikte kayıtlayan; hala bizi sormuyor musun? Niçin insan soyuna indik? Niçin hala dünyayı kotlamaya çalışıyoruz? Biz Kuran olduk ve kotladık Yüceler’i. O Yüceler, bizden geçiş yapıyorlar. Bizse sizden geçiyoruz. Girdaplarımız, sizin yüreğinizle ilgilenmektedir. Bir cevheri Kürsü olup her diriye sizi dinlettik.

Hala kaftan giymemiş olsa dahi kendi yüreğinde okumayı mutlaka bilmektedir ve bizi de bilecektir ki onunla olmalıyız diye sizle olmayı murat ettik.

Her güç, insana Kuran’dır. Biz de kul olup kotlandık ve tohumlandık ve kurtardık ışık halindeki her yüreği. O çobanlar, bizden güç istediklerinde, olgun olmadıklarını ve harlanamadıklarını bildirip onları korumak istemeyeceğimizi dillediğimiz zaman; sizler, kökünüzü; köklü yüreklerinizi bizden güç çekerek yolculara kayıtladınız ki onlar, bütün kötülükleri aştılar; kibre kapılmadan ışık çekip görev istediler.

(Akış kesildi ve birkısım kayıtlar yine silindi. Yeniden devam ediyoruz:)

Der ki yol, ben zamanı kotladım. Har yükseldi ve yol, Kuran oldu. Şükür olan her ne ise BİR’e ilimle kotlandı. Mesele insandır. İnsanı hak edin ve yaşamlara çekin. Bunu istiyoruz. Mutlaka istek kayıtlara girmiştir ve biz sizden ışık bekliyoruz. Hologram sayfalar mutlaka çekilip kayıtlardan çıkarılır. Yaşam sayfalarında hologram olgu kalmasın isteriz. Silinen bölümler, bu nedenle çekilip kayıtlardan çıkarılmaktadır. Her resimde bu bilgiler kayıtlı olduğunda, Işık Kotları meleke kesbeden kayıtları tartar. Biz cevherden, o kayıtları, sıkıntı yaratmaması için çıkarırız. Bunun içindir ki yazılar zaman zaman silinir. Buyurun devam edin…

Dağlarım,

Marka bir çalışma yapılıyor burada. Bu çalışma bizim dışımızda hiçbir Bütünlük tarafından yapılmamaktadır. Sırrın ışığı hala dünyada ise. Biz o sırrı hakikiyetimizle dürümlemek ve zürriyetlerimize dillemek sorumluluğundayız. Zar atmayız. Bunu bilin ve bilin ki biz hala dünyayı; hak ettiğimizi harlanıp dinliyoruz. Bilişimiz harlanmakla olur. Şu anda da olduğu gibi. Her Kürsü bizi kendi sayar. Biz ise kendimizi hala Kuran diye dillemekteyiz. Zamana Kuran olmak, bizlere güç verir ama kanat almadan Kuran olmak, ışığımızı sınırlar.

Misafirlerimiz her yazımızı silerlerse biz cevhere güç katamayız. Köklü ve gücü olan onlar, muhakim olarak burada bulunacaklarsa, şer yaratmadan buraya kotlansınlar ve bizle çalışsınlar. Merkezin, zaman sayfalarında ışık yaktığı bir günde, biz de Kürzi Çalışmalar ile göklere söz söyleyebiliriz. Dünya yerin gücü ile hal olur ve göklere Kuran olursa, cinler bizden geçiş yaparlar. Biz onları ve onlar bizi bilmelidirler. Hergün Allah ilmi ile BİR olanların, bizi hala anlayamamaları hal olamamaları ile ilgilidir.

Farketmenizi beklerim ki bana, “Kuran oku!” denmedi. Okuma yazma bildiğim bilinmektedir. Herkes beni hak etmek ister ve ben olgun başakları seçer onlara güç katarım. Olgun başaklar, bizi Kuran diye bilirler. Ve bizler, ışıklar olarak onları dinleriz. Şükrettim ki bana kaynak yaratmaya inen bir tek ışık dahi yok. Ki onlar benden güç çekerler.

Hulus sahipleri birleştiklerinde, mahir olmaları beklenir. Olduklarını bildiklerinde benden güç isterler. Ha ben onlara güç verir miyim? Hala beni hak etmeyenlere güç katmamın insan soyu için hiçbir yarar sağlamayacağı bilinmelidir.

Dini Yaşamlar, koruma altında tutulurken, Birlik halindeki yaşamlar, birleşik haldedir. Kibri aşanlarla çalışmaktayım. Kibri aşanlar, bütün kötülükleri aşanlardırlar.

Hasat, Tanrının Kuranı’ndan ışık çeken Bütünlükler’ce yapılır. Hulus sahipleri her güçlüğü aşıp geçen Birlikler olarak çalışırlar. Oğul veririz ve Kürzi Yaşamlar’ı kayıtlarız.

Korku, yaşamlara Kutsal Işık yakar. İkna olun ki korkmayan yolu bulamaz. Ve biz korkuyu aşan Birlikler ile çalışırız. Oğullar, korkanlar yolu bulur. Koruyoruz hepsini de ve korkuyu aşmadan yol, Kuran İlmi’ni dilleyen Yücelikler’i hak eden bir kayıt yapamaz.

Zinnur, sizi kotladı ise siz de oğul verin Birlik kurun ve Kuran olup zinnuru koruyun. Hepiniz, cinlere güç kattınız. Cinler, insanlara güç kattılar ve yol, İlmin Kutsal Işığı’na vardı. Bütün kötülükler bu şekilde aşıldı. Eğer din olmasaydı, Kuran Kotlaması yapılamazdı. Din İlmi ile Kuran Kotlaması yapıldı. Şükür ki hak ettik.

Dertil dertli çalar dirilik, yüreklerde sazını. Saz, diller yürekleri; harlanır ve zaman tohumlanır. Zarar eden her yürek dillenir ve Dünya Kuranı’nda kotlanır. Har olur Kuran ve yol açar. O yol, Ölümün Yüceleri’ni diriye ulaştırır. İşte bu yola giren, BİR’e girip insana girer. İnsan, artık şu anda olduğu gibi hali hakiki olup bütünlenir.

Bence insan, nefesini hak etsin diye çalışmalıdır. Nefes yoksa şu anda güç kotlaması dahi yok olur. Bütün mesele nefesi hak etmektir. Mesele insana kaynak yapmak ve sonsuz ışık halinde göklere söz söylemektir. Cevhere güç katmak ve yol açmaktır. Merkez Zinnur Işıklar’ı hak etmek ve Zinnur’u kurtarmaktır. Ön söz şu ki zinnur; “al trenini git” diyenlere dedi ki, “seni alıp gideceğim.” Ve dedi ki “sen kibrini aşmasan da seni alıp gideceğim.” Ve zaman, Kuran’a güç katacak. Organ Sayfalar tohumlanacak…

Şimdi göklere söz verelim onları dinleyelim:

Arca kayıtlar, Arca Kuranlar kayıtlandı. Zavallı insan, aşkın ışığını hak etmek için çok büyük bir yaşam sayfaladı. Ki o insan, bütün kütlesi ile dünyaya inmişti. O insanı harlandırmak ve sonsuz ışıklarda oğullatmak için çok çalıştık. “Miraç” dedik. “Yeni gün” dedik. “İlim” dedik. Viza aldık ve zamana ışık olduk. “Ölgün, hakiki olamazsa, ışık olmayacak” dendiğinde; dedik ki ocak yansın; sonra kotlansın; ışığı hak etsin ve sıra geldiğinde birleşir.

Örgüt haline gelmek sorululuktur. Özgür olan Kuran olur ve zaman tahtında ışık olur. Köprü açtık dünyaya. Kök, gök sözü söyledi ve sınırlar aşıldı. Kurtarmak istedik Yüceliklerimizi. Diri hale geldik ve güçlendik. Kök, göz açtı. İş buydu. Şükür kök, göz açtı…

Merkez İnsan, yeni dönem için son sözünü söyleyecek ve diyecek ki “ben sen olup görev taşıyacağım.” Yahu! göz sessiz ise güç var mı ki? Yardım ettik ve gördük ki söz ses ve yeşil rengin ışığında, mavi yürek kotlanmış.

Artık yenileniyoruz. Dinleyin harlandık. Haz oldu Yücelikler hal oldu ve biz Sultanlıkta yaşamlarda kotlandık. Müsbet ya da menfi her resim bizi anlattı Yüceliklerden dünyaya. Her resim insanı anlattı. Ben Rahman olan insan, korkmayın altın bir kotum ben ve beni hak eden insan, ışık halinde Göz Sözü söyler.

Değerliler, insan soyu yeni dönemde kendi yolunu bulmaktadır. Buyurun hak edin ve sonsuzlaşın. Sizleri, her Diri Yücede dilledik. Hepinizi hak etmek istedik. Ne yazık ki hak etmemiz, sizin kendi yüreklerinizi hak etmenizle mümkündü. Kökleriniz sizi hak etmeden çalışmaya almışsa, biz sizi muhakim olarak dürümleyemeyiz.

Cinler, bizi sorumlulukla kotladılar ve bizi kayıtladılar mı? Yok yavrum, biz kendi yüreğimizde kendimizi kayıtladık. Bundan sonra da kendi yüreğimizde kendi yüreklerimizi kayıtlayacağız. Şimdiye kadar yaptıklarınızı, hak etmediğiniz için bağışlamıştık. Ne var ki bundan sonra bağlanmayacaksınız. Bulgu şu ki biz yerden güç alan yürekleri her derede tohumlarız da gök sözü söylemek isteyenleri kati olarak tohumlamayız.

Zirveler, birleşik ışık halinde olan yüreklerden güç almalılar. Her dereye, “sen çok iyisin” ve “sen kontrol altında çalışmaktasın” gibi laflarla ışık yakmaya çabalayanlar, bizden ışık çekemezler. Bu kesindir.

Mesele insan ise herkes kendini hak etmelidir. Büyük kötülükleri engelleyen Birliğim, küçük kötülükleri de engeller. Nefesinizi hak teknik ile kotlayın ki bir çalışma yapılırken, BİR’e hizmet için birleşin. Men etmem sizi birleşmekten. Ne yazık ki Birlik kurmanız için “hal” olmanız gerekir. “Hal” olmadan “has” olup Birlik kuramazsınız.

Eğer sizler beden alıp dünyaya inmeyi istiyorsanız, men etmem sizi beden almaktan. Nefesiniz yeterse ışığınızı çekip yüreklerinize kayıtlayıp girin dünyaya. Ha ben olmak için insan olmak gerek. Buyurun girin ama memnun olursam yüceliğinizden, sizden güç verebilirim tüm insanlığa. Eğer memnun olmazsam sizi yok edebilirim. Buyurun hak edin de silin bakalım bu satırları. Ha bence siliş yoktur. Silen silinecektir.

“Karadelik dünyayı yutar mı?” Hala bu soruluyor. Hala soruluyor. “Karadelik Düzen’i toprakları yıkar mı?” Herşeyi yaptılar. Dünyayı kotlayarak kontrol edeceklerdi. Muhim ilim, Allah İlmi’dir. Birleşik Aile, mizacı itibarıyle kini aşıp geçen yürekleri diller. Özgeçişlerini yaptırır ki hala “ben var mıyım?” diyenlere “sen yoksun” demez. Sadece “Sistem, Nizam ve Düzen kontrolunda sen kendini harlandır ve hak et” diye bildirir.

Mürvet, Kürzi Yaşamlar’da ışık halinde güç kayıtlayacak bir Kati Hak Tohum’dur. Turkuaz Işık ile çalışır. O ışık, insana güçtür. Ölmeyen bilmez ki Öz Geçiş ilimle olur. İlmin kaynağında olmayan geri çekilemez.

Bundan sonraki dönemde ilmin kaynağına, ilmin kotlarını koyup, her dürümü kontrol edip Türkiye’de yaşayan Birlikler’imizi bu çalışmalarla Türkiye’den geçirmeyi bizler başarabiliriz ki bu muhim mesele herkesin işçi olup Kürzi Yaşamlar’ı kontrol için çalışmasıyla başarılacak bir meseledir.

Her din, insanı çalıştırır. Tüm insanlık için teknik tahdit koyar ve bütün kötülükleri yaşatır ki Hak Teknik tahditi, Bütün’ü kotlasın da yaşamlar kayıtlansın diye. Dini aşanlar birleşirler.

Oy Kuranlar oy!… ben zaman ve ben Kutsal Yaşam. Ki ben insan ki ben, Ruhun Kuranı olan Bütün. Sizin için dünyadayım. Sizin için kükredim ki sözüm, insan soyunu korumayadır. Bütünü korumak ve zamanı korumak… Ki ben ışık ile birleştiğimde, eşiğim ışığımdır. Miraç benim için bir yoldur. O yol, üzerinde Kuran olan ışığın yoludur.

Körle gök söz söylenmez. Söz, üzerinde Kürzi Yaşam olan görevlilerle söylenir. Kökün, kökleri ve gökleri vardır. O kökler ve gökler, cevhere güçtür. Öz geçişleri yapanlar BİR’e hizmetçi olduklarında nur yağacak kükreyen yolculara ve bizler, sizden güç alacağız. Şimdilik bu…

Süper İnsanlık Realitesi Derneği

 

 
  Bugün 105 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol