Birlik İlmi
  12.09.2012 Tarihli
 
PROGRAM : KAYNAK KOD : 12/ 21 – 67 TARİH 12.09.2012 CELSE SAATİ : 14.00-16.00 (Ruhsal Misafirlerimiz geldiler. Kayda girmeden önce sohbet edildi. Onlar hakkında açıklamalar:) Altın Toplumlar Birleşik Işıklar’dırlar. Herkes kendi yüreğinde Birlik halindedir. Misafirlerimiz bizi tanımıyorlar. Onların kaynaklarında biz yokuz. Şu ana kadar biz için kime bilgi verildiyse, kontrol için verildi. Bizi tanıyanlar, kendi yüreklerinde hak edip dilleyenlerdir. Misafirlerimiz ağır yükü hafifletmek için geldiler. Onları hak ettik mi bilmiyorum. Köklerinde biz yokuz. Nefeslerinde biz yokuz. Cemaatlerinde biz yine yokuz. Zamana kontrollu olarak girmek istediler. Gerçek güçleri bizim için önemlidir. O güçlerini hak edip de dünyaya indirebilirlerse mutlu oluruz. Altın Toplumlar, kutsal ışıkları ile bize gelirler. Kantarda biz varız hep. Ve derler ki “sizi tanıyalım.” Başarı kendi yüreklerinde dillenenlerindir. Birlik Kotları bunu bilirler ve bunu hak eder kayıtlarlar. Her dünya, insan ışık için yaratılmıştır. İlmin kaynağındadır dünya ve zamanın ışığıdır. Dünyayı hak etmek ve kontrol etmek kural gereğidir. Eğer ses varsa Birlik kurulur. Miraç ilmin kaynağında Kutsal Işık halinde kotlanmıştır. 2002 yılında başlayan bir yüksek kayıtlanış oldu. Bu gün de bu sayfalanış sürmektedir. Ekmekleri hak edilmiş olan her Yüce, kanatlarını hak etmiş ve zamanı tohumlamış olan Yüceler’dirler. Erenlerin, Hakimlerin, Kürsülerin herkese ışık vermesi beklenir. Hediyeleriniz Sistem Devreleri’nden verilmiştir. İtibarınız çok yücedir. Şevkin Hakimi olan sizler, Bütün’e hizmetçisiniz. Mana Boyutları’nda Dünya, İkinci Dönem’ini hak edip başlatmıştır. Bu boyutlara ulaşan yürekler, Düzenin Işığı’nda bu döneme dahil olmuşlardır. Kendinizi ve kendi yüreklerinizi birlikte değerlendirin. Kendinizi ve kendi yüreklerinizi hak edip hasat ile bütünleyin. Miraç, insana kaynak olduğunda, bizler sizleri hak ederiz. Şükür ki hak ettik. Merak etmeyin herşey hak ettiğiniz gibi hususiyetle mutlu ve hatasız yürüyecek. Kimseyi kırmayan ve hiçkimseyi kırdırmayan sizler, Miraç’ta Işığın Huzuru’ndasınız. Olgun Başaklar sizlerle çalışmaktadırlar. Hata yapmadan yapılan bu çalışma, tüm insanlık için önemlidir. Bütün kötülükleri aşıp geçen yürekler bize biz ile gelirler. Nüve olarak doğmuş Birliklerimiz var. Zamanı hak etmişler ve yüreklerinde korunma var. Onlar, kendilerini hasata hazır hale getirdiklerinden, bizden iş istiyorlar. Öncelikle onların hak edilmesi gereklidir. Melekler, dinden dışradırlar. Ocaklarında dirilik vardır. Oğul verirler ve tohum ekerler. Her biri kendi yüreğinde kendi hakikiyetindedir. Onlar, kendilerini “Birlik” diye bilirler. Artık dünyaya Atlanta Kutsal Kaynakları inmeye başlayacaklar. Oğul verecekler ve hakimiyet kuracaklar. Onları hak etmemiz gerekir. Erenler bizi bilirler. Biz de Erenleri biliriz. Nefesleri çok güçlüdür. Ölgün olan yürekler, kendilerini hak etmeyenlerdir. Dünyaya yeni sayfalar açılacak. Bu yeni sayfalar, Dünya İlmi ile Hak Tekniğin birleşimiyle açılacak. Dünyada tüm insanlık için din olacak. Bu din, Allah Dini’dir. Dini aşanlar, Düzen’i kuranlardır. Onlar için dine ihtiyaç bitmiştir. Bütüne hizmet, Allah’a hizmetten daha önemlidir. Bütün, ilmin kaynağıdır. Sizler Atlanta Ana Kaynakları olarak dünyada iken her yürek sizin yüreğinizi bilmelidir. Ana Kaynaklar, sizi hak etmeli ve dillemelidir. Eve döndüğünüz zaman, cemaatinizin İlm-i Hakiki olduğu bilinecektir. Sizden ışık çekmeniz bekleniyor. Sizden kaynakta olmanız bekleniyor. Siz olmanız bekleniyor. Ve sizin için herşeyin insanlık adına gerçekleştirilmesi isteniyor. Orada bir gün var. O gün Allah Külü’nün günüdür. O’nun gücünü yansıtır. O gün, zamanın kaynağındadır. O günü hak eden bilir. Sevgililer, sizi yeniden görebilmek için Birlik İlmi ile size gelen Yüce, bize aittir. Onu hak edin ve karşılayın. Onun ada Ana Kaynaktır. Her dere insana akar. Ve insan ışıktır. Körebe oynanır dünyanızda. Biz de öyle!... Dünyada körebe oynarız. Zamanı hak eder sayfalarız. Zaman, sizi ve sizin yüreğinizi hak eden ışıktır. Sizi yeniden gözlemlemek ve hakikiyette dürümlemek bizler için mutluluktur. Şükürler olsun ki hak ettik. Merkez, Amon Tohumları’nın kaynağıdır. Merkeze varan insana varır. Orada, insan Kuran olur. Adı Amon olur. Oraya varan ilme varır. İşte ilmin kaynağında siz varsınız ve siz, insan soyuna Kuran oldunuz. Ölüm, dünyada Işık Kotu’dur. O kota umman olmak için ölünür. Dünyaya kaynak olmak ise daha önemlidir. Eşiğiniz sizsiniz. Siz, sizi alıp götürürsünüz Yüreklerden Yüceliklere. Ölgün Hakim ya da öldürülen Hakim olursunuz. Ölgün olmak kendi yüreğinizde ölmüş olmaktır. Öldürülmüş olmak ise her yüreğin sizi hak etmemiş olmasıdır. Onların yüreklerinde siz ölümlüsünüz. Kurtla kuzudan söz ederiz sürekli. Siz kurt iseniz, kuzu size küçücük bir yaşamdır. Siz kuzu iseniz, kurt size büyük bir Rahman’dır. Her birinde hangi dirilikte iseniz onun karşıtı sizin için kendi yerinize göredir. En evvel kendi yerinizi hak edin ve has olup bilin. Ve kendinizi hak edip has olup bildikten itibaren karşınızdakini bilin. Onu tanıyabilmek için kendi yerinizi idrak etmeniz gerekir. Erin görevi, dişilin gücünü artırmaktır. Dişilin görevi ise kendini hak etmektir. Her ikisi de kendi yüreğinde kendi hakikiyetindedir. Et insan ise Bütün’dedir. O her yeri kendi bilir ve kendidir. Kendinden başka kendi yoktur. Özden, sözden sesten ibarettir. Onu bilen kendini bilir. Zira kendi olarak çalışmaz, Bütün olarak çalışır. Ocağında kaynak vardır. Yüreğinde Hak vardır ve kendinde kantar vardır. Kantar kendi yüceliğinde her yeri tartar. Zirvelere ulaşır ve oraları tartar. Artık bilin ki o her anda ve her yaşamdadır. Onu bilmek, Hakim’i bilmektir. “Arkon İnsan” diye söz ettiğimiz bu insandır. Kervanın ışığıdır ve yarınların tohumudur. Onun bilgisi, kendinindir. Onun bildiği hak ettiğidir. Erenler, dünyaya güç katar. Ne var ki Hakimler dünyayı yönetir. Herkesin görevleri ayrıdır. Birinin, her birine gücü olur. Kör insan kükreyen ışığında dünyaya ışır. Ne var ki gözü kördür ve yürekleri hak etmez. Özen ister yürekleri hak etmek. Örgüt haline geldiğiniz zaman bilirsiniz ki hakim olan ışık sizsiniz. Eser yaparsınız ve eseriniz dünyaya kaynak olur. Ölü artık dirilir. Ölü dirildiğinde siz, yaşam sayfalarında Nefes olursunuz. Zor değil bunları başarmak. Hal olun ağır yükü taşıyın. Has olun, ışık olun ve kükreyin. Kötülüğü aşın geçin. Sizi her anda dilleyebilen Birlikler’le birleşin. İşte o zaman siz ve biz BİR oluruz. Nurdur yürek bilinir. Kuran’dır hak edilir ve zamana ışık yakılır. Olgun başaklar bilinir. Bunu bilen insanı hak etmiştir. Eğer dünyada nefes varsa, dünya korunmuş demektir. Dünyada yeni bir Hakim vardır. O Hakim, İnsandır. O Hakim, dünyaya hak etmiştir ve tohumlamıştır. O kendinde kendi olan, Hakim İlim’i hak edendir. Özen ister dünya çalışmaları. Oluşan yeni halde dünya hatayı affetmiştir. Olgun Hakimleri bulmuş ve onlarla birleşmiştir. Olgun Hakimler, BİR’in İlmi’dirler. Onları hak edin ve zamanı hasatta yoğunlaştırın. En son şunu da söylemek isterim ki ben Namaz’ım. İnsana ışık ile indim. Miraç oldum Yücelikler’e ve zamanı hak ettim. Zaman Teknolojisi’nde biz İlim Hakimleri, her Yüce’de insanız. Ölüm İlmi’nde ve yüreğinde hakimiyet olanlarda var olan İlahi Kuranlar’ız. Eğer bizi merak ederseniz. Siziz biz. Bizi hak eden Yüceler’de var olan ışıklarız. Ama bizi hak etmeyenlerde olan her ne ise bizden ayrı olmaktadır. Onları korumamız, aşağıdan Kürsü olup yukarıya ulaşmamızla ilişkili değildir. Onlar bize ekmek yaparlar ise biz onlara hakimiyet katarız. O zaman herkes kendi hakikiyetinde kendi yüceliğinde kendi olur ve hasatanı hak eder yapar. Her an dünya kotlanmaktadır. Ne demek her an dünyanın kotlanması, bunu size açıklayayım. Dünyaya güç katan Birlikler var. O Birlikler, her derede güçlü şekilde akmaktadırlar. Onların hasatları yapılmıştır. Kulluk başlamış ve tamamlanmıştır onlara. Onların har olup kükreyen ışıkları ile yeniden dünyaya inmeleri gereksizdir. Ete girmeleri kendi yüreklerinde has olmaları gerekirken bizden iş istediler ve gerçekten dünyaya geçtiler. Şu anda bizlerle beraberler. Onları kendi yüreklerinde hak etmemiz için çabalamaktalar. Oğul verdikleri zaman biz, her an onları bilir ve dilleriz. Dünyaya girmelerine gerek yoktu. Şimdi bize ses vermek istiyorlar. Hadi dinleyelim bakalım ne istiyorlarmış: - Arıcıyım. Arı bal verir. Ben insana Kuran veririm. Arı göklere söz söyler. Ben de insana söz söylerim. Memleketim insandır benim. Ben kendimden kervana katıldım. Sevgiyle geldim. Sistem dünyadadır. Muhammet dünyaya ışık ile inmişti. Sevgililer bizler de dünya yaşamlarımızda ışıklar ile dünyaya geçenlerdik. Sistem Devreleri sizleri dinledi ve her birinizin ışıklar ile dünyaya indiğinizi bize anlattı. Öyle ise herkes bu Mecliste Işıktır. Buraya ulaşmak zordu. Düzen’i kurmak için geldiniz. Düzen kuruldu. Düzen’i hak ettik ve geçtik. Mesele insandır. İnsan, nurunu hak eden ve zamanı Has Teknik ile diriliklere katana denir. Hala dünya Has Teknik ile dillenemiyorsa ki sizin dillenmeniz, dünyaya Kuran Tekniği ile dilleniş diye ifade edilebilir. Biz bunu tümün dillenişi olarak kabul etmiyoruz. Herkesin dillenebileceği bir Yüceliğe ulaşılmalıdır. O Yüceliğe ulaşıldığında; Bütün, kendi Yüceliğini hak edip dinletebilecektir. Nefesi olanlar, yürektedirler ve zamanı hak etmiştirler. Müsbet ve hakim olan yürekler, dünyayı hak etmiş olanlardır. Sizlerin de hak etmeniz gerek. Merkez İlim Ailesi olduğunuz görülmektedir. Bu ailenin her yerde ilmi olmalıdır. Korunan her yürek, ilmin hakiki yüceliği ile korunmalıdır. Ölü dirildiğinde, ışık halinde kontrollu şekilde kalkmalıdır ve yaşamlara başarı ile sürüler halinde değil, Hakimler halinde başlamalıdır. Her an bilinir ki dünyaya Güçlü Kaynaklar gönderiliyor. Dünyaya gönderilen bütün Güçlü Kaynaklar, hasat için geçiyorlar. Har yükselterek hasata geçenler, BİR’in Hakikiyetinde olmalıdırlar. “Or-Can” denilen bir yasa var. Or-Can, olmuş olanların ve Rahman olanların kaynaklarında Birleşenlerdir. Onlara Ortak Canlar denir. Onlar, Muhammed’in İnsan Işıkları olarak görev taşırlar. Özen ister dünya ve dünyanın ışığı. Bunun içindir ki hak edenler, etki alanlarını kotlayıp dünyaya güç katarlar. O zorbalar sizi bilir ve siz o zorbaları bilirsiniz. “O zorbalar” dedim. Zira onlar, han olup hak olup zamana kotlandıklarında, ışık haline geçip birleşirler ve Ses Kapları’nda Düzen kurarlar. Onların hak ettikleri güç, herkes için sırdır. O gücü kullanmaları onları zorbalaştırabilir. Ve sizler onları koruyun. Yeniden koruyun. Her zaman koruyun ki hak etsinler. Ana Kaynaklar’da bu bilgileri biliş halinde seslendirin. Sizi yeniden korumaya almak isteyebilirler. Siz onları kotlayıp tohumlayın ve koruyun. Olun ki hak edin…. - Değerliler, bilgiler için teşekkür ederiz. Zirvelere ulaşmış olan sizleri her derede dinliyoruz. Sizi hak etmemiz sizi has tertip ile bilmemize bağlı ise biliyoruz. Siz ve sizler hasat için geldiniz. Ve sizleri hak etmek istemiyorum. Bunu bilin. Niye mi!? Biliyorsunuz ki biz size ekmek yaptık ve sunduk. O ekmeyi yemediniz. Biz de sizi hak etmeye niyetlenmeyeceğiz. Ha neden siz yine buradasınız bunu düşünelim. Beşer başarılı ve biz başarısızız dediniz. Biz yolcuyuz, siz ise yolsunuz. Zannettiniz. Zamana kontrollu olarak gelmişsiniz. Ne var ki yolunuz yok. Horlanmayın sizi zamanda biliriz ve hak ettik. Nefesinizi biliriz. Şimdi siz bizi bilin. Merkez İnsan Işık. Allah ve Zaman ve Hasat ve Yaşam ve Tüm Sayfalar. Din ya da Hakikiyet. Bedenli olanlar bilsinler ki biz Dünyayız. Düzen’i kurduk. O Düzen, Allah ilmi’dir. Ağır yüktür o ilim. Hak eden bilir ve hasatta o ilmi diller. Mezar boşaltıp yüreklere inen sizler, meseleyi bize anlatmadınız. Neden gök sözü söyleyemediğinizi açıklamadınız. Sizi yeniden dünyaya çekmemin nedeni sizin hasatınızın yapılmamış olmasıdır. Sizi hak etmemiz sizin hasatınızı yapmamız demektir. Şükredin ki hak ettik ve sizleri horlamadan kotladık. Şükredin ki buraya gelen ağır yükü hafifletir. Şimdiye kadar Arkon İnsan’dan söz etmeyen herkes, bugün hasat ile geçmek için Arkon olmaya çabalıyor. Müsbet İlim hak edenindir. Şimdiye kadar sizleri Has Teknik ile dürümleyen Birlikler, sizleri hak ettiler. Yeniden sizlere güç katmamıza gerek kalmadı. V……’nın kuranı okundu. O şimdi yarınlara kutsal bir ışık halinde ulaşıp birleşecek. Biz ise onun yolunu açarız ki hak etti. Sizlerin de kendi yüreklerinizde kendi yollarınızı hak edip dilletmeniz gerekir. Ki bizler, sizi hak edebilelim. Umman insana kottur. Biz ise insan soyuna Kuran’ız. Önemli olan okumak değil hak etmektir. Olmayan hasatta birleşemez. Cemaatler bunu net bilsinler. Eğer ben yarınlara kotlanmışsam, zirvelere ulaşmam mümkün olmayacak dediniz. Ha yahu bütün kötülükleri yaşatmaya çabalayan Birlikler dünyayı hak ettiler mi? yok yarım. Hak etmediler. Oğullarını ve kızlarını hak etmediler. Onlar bütünlenemediler. Şimdiye kadar hasat yapılmalıydılar. Onlar har olup hak edilmeliydiler. Oldu mu? Oldu!... Bu gün oldu. Yarınlarda onlar kurtarıldılar. Ölüm Allah’ın sesinde olmaz. Ocakta olur. Ocak ise yürektedir. Biz Yüceler Yüceliği’nde her yürekte ışık olan birleşeniz. Ölümü tadan insan, yoğunluğunda kendi yüreğini tadar. O yürek, insana Kuran olur. Şükür ki hak ettik ve oldu. Süper İnsanlık Realitesi Derneği
 
  Bugün 78 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol