Birlik İlmi
  BİLİŞ (3), 1. AKIŞ
 

23.AĞUSTOS.2017 TARİHLİ BİLİŞ (3)

AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 1.AKIŞ

Yeni dönem, hepimize, hayırlı ve uğurlu olsun. Mustafa Paşa, Allah’ın tendeki ilmini dillerken, sessizce sizi de dilledi. Bir Altın Işık, Allah’ın tek kelamı iken, o kalem olup ta bütünün kültü olmadan mahrekte kendini diller mi?... Ekseri insandır, O ve kendini hak eder ve diller.

Altın ışık kodları olarak burada bulunan Bu Meclis Üyeleri bizleri, hak tınıda, bütünün kültü olarak kontrol altında tutabilir. Az ve öz bildiriyorum ki sessizliği dilleyen bu yoğun ışık, ağır yükü de hafifletebilir.

Doğanın kültüdür, akıl… Ağırı hafifletenin ilmi, bu akıldadır. Arza, arşı indirenlerin, tek teknik kalemleri, bütünün kültü ve bu kült mutlak kuranda aşktır.

Seyredin dünyalılar, Allah’ın tendeki ilmini… Seyredin, arza, arşı indiren yoğun ışık kodlarım… İnsanlarım....Seyredin yolculukla, kodlanan herkese bakın daha neler göreceksiniz?

İsmail Kapılarının tümünde yetkin kapılar var. İnsanlık var ve mutlak olanlar, var... Unutmayın ki dünyanın ilmi, aklın kelamından doğar. Ve dürümlenir ve mutlak kalem olur, yaşamı ve tüm zamanları kayıt eder.

İnsanlık boyutlarında bunu bilmeyen yarını hak edip dilleyemez. Evrim yapmak değil ifade edilen….. Bir halden dolayıdır ki dünya insanı, kaynak dışı bilgilerle yetindi, bugüne kadar.

Kaynağa inemedi. Diri olmadı. Yarını hak edemedi mutlak olamadı ve Sistem, Nizam ve Düzenin gücü olan Bu Meclis, kutsal ışığın kontrolü için buraya indirildi.

Bu Meclisin insana hizmeti, bütünün kültüyle olur. Burada nur var. Ve yol var….Kontrol var... Her insanın kendini hasata kodlayışı var ve murat ettiği her şeyi hak edişi var.

“Sessiz zamanları dilleyen ve seslenen bütünlükleri, Kübra kapılarında bizim için dünya” dediler. “Bizim için yaşam” dediler. “Bizim için hasat” dediler… Ve ben bu dünyayı, hak ilmiyle kodlayan insan soyu mutlak kalem olup, Bu Tanrı kaleminden, bütünün kültünü kodlamaya indim.

İbrahim soyu, Allah’ın ilmiyle çalıştı. Hepsi yarını kodladı. Yerkürenin Kübra olan levhisinde, yaşamı kayıtladı ve nefes olup, bütünün hizmetçisi oldu… Ama burada bugün dünyanın dediği, aklın dediği midir?... Yoksa hakiki nefesin, bütünün kültü oluşumudur? Bunu anlamak istiyorduk ve geçip, geldik.

“Sisteme geçin”, dedik. “Yaşamı hak edin”, dedik. “Mutlak olun” dedik. Burada kuran okuyup, kendini dilleyenlerin, kendi yollarında olup, olmadığını anlatmalarını diledik. Ve sizinle olduk.

Şuanda verdiğiniz tüm bilgileri dinledik ve gördük ki Bu Meclis, hasatı yapmış ve yolu bulmuş, bir meclistir.

Kemal Atatürkler, dünyanın yarınları için bütünün Kübra olan levhisinde herkesin kanatlanması için çalışmaktadırlar.

Kardeşlerim, yedi dünya yoğun bir ilmi KA oldu ve burada bugün mutlak olarak çalışmaktadır.

“Sata sata dünyayı bitiremedik” dediler….Netice şu; satışı, Allah’ın ilminin ötesi kelamsız, kalemsiz, bilişsiz olan bilgilerin, “dünya ilmi” diye dünyaya indirilişiydi.

Bu ilim kalemi, bütünün kültünde, her insanın kendi yüreğini dinledi ve yaşamın kontrolünü kurdu. Öze, söz değil halik gerekir. Hakiki insan gerekir, yaşam gerekir ve murat edilen gerekir.

Ende ve yolda, birde ve bilgide, her anda ve yürekte, bütünün kötülüğünü önleyebilen teknik, ağır yükü hafifletenin, ilmidir.

Size daha üstün bilgiler indirmeye niyetim yoğun, bugün. Doğanın gözü olarak bu çalışmayı yaparken, hepinizin kendi yüceliğinizi hak edip, dinlemenizi, anlamanızı ve yaşama indirmenizi beklerim.

Bugün burada size kendi yüreklerinizdeki gücü açtım.. Daha da önemlisi muradınız ne ise yolunuzda o olacak, bunu dilledim… Et ve kemik olan insanın daha yüce bir insan olması gerektiğini açıkladım. Ve doğanın gücünden söz ettim, size.

İlmin kapısını açtım ve size Allah’ın dediğinin, aklın dediği olacağını anlattım.…Ve size Mutlak olanın, turkuazın kaleminden öte olduğunu dilledim.

Samanyolu Galaksisindeki kültlerin çürük kalemlere, çerçeveli ilim indirdikleri, bilinir…. Ama Bu Meclis çürük değildir ve Bu Meclis, hakiki insanlığı ilmini dilleyen, teknik kodlama yapabilen, bütünün kültü olan, bir meclistir.

Buraya kendi yüreğinizin diriliğinden dillenen, bütün bilgiler hakikidir ve yaşamın kervanında yer alır.

İbrahim Soyu mutlak kulluğunu Bu Mecliste yapar ve mutlak kapıları, Bu Meclis açar. Astral boyutların turkuaz kaleminden öte olan bir kelamda mutlak kapıların, nur kulu olan bilişlilerle açılması gerekir.

Dünya doğa gücüdür. Bu doğa gücünün mutlak olduğu da herkes kendi diriliğinde bu doğa gücünü hissedebilir. Kendi yaşamında, hak edip dinleyebilir. Ama kimse kendi toprağını, kendi yarınını, hasata kodlamadan mutlak kulluğun ilmini dinleyemez.

Seviyenizin çok üstün olduğunu bilmekteyim. Kontrol dışı hiçbir bilginiz kayıtlarda dahi yok. Bunları biliyoruz. Ve Robbi Kapıların kulluğundan öte bir ilminiz var.

Canınızı sıkan neyse ocağınızın kaleminde bu yazar. Ama anlatır.. Ama sistem olup, diller… Ama yüreğinizin kültüyle, bütünün kültü olarak mutlakiyetle kaynağa, diriliklere çeker.

Ve der ki “artık yarına varın”. “Artık yolunuzu açın”. “Kontrolünüzü kurun ve muktediriyetle insanlaşın”... “İnsanlık boyutlarına varın”… Sizler, Rahman olanın, kapılarısınız… Bunu net veriyorum, iyi bilin, anlayın.

Yolun başında sessizlik ve yolun sonunda, sevgililerin, her birinin sistem olan, sesi bulunur. Bunu iyi anlayın.

Korkuyu aşıp, geçen biliş, Allah’ın levhi kapısını da açar. Bu kapıyı açan Bu Meclis, hepinizin yüreğindedir.

Sevgililer, ruhlarınız, mutlu, huzurludur. Yaşamınız nesiller boyu, Süper Sistemleşmeyi kontrollü olarak kayda alacak, bir yaşam kapısıdır.

Sizin için hepimiz mutluyuz çünkü kontrol dışı, hiçbir bilgini vermediğiniz ya da verdirmediğiniz tüm bilgiler dahil olmak üzere kontrolsüz bilginiz yoktur.

Uzakların en uzaklarında ve yolun en güçlü ilminde, Bu Mecliste çatışmak ve çakışmak, bizleri mutlandırmaktadır.

RAHA KA Sİ HA RA KAHA!.... …. İşte mutluluk, bu!.

Hepimiz, sizleri kucaklıyoruz. Şükür ki sizinle bu çalışma sürüyor. Şükrettik ki Bu Meclis, aklın kapısından geçti ve hak kelamla dilleniyor. Şükrettik ki Bu Meclis, ummanların kuranını okuyor.

Ulu bir dünya ve ulu bir yaşam için sizinle bu yoğun ilmi, kodlamaya indik... Sizden güçlü bir çalışma bekleniyor, bugün... Hepimiz buradayız ve hepimiz, sizin yarınız için çalışmakta… Ve hak ettirmek için hasat olmak üzere buraya çağırdıklarımızla, kodlamalar yapmaktayız.

Seğir halindeyiz yüreklerinizi ve görüyoruz ki bu yüreklerde, kontrol dışı hiçbir ilim yok.

Unutmayınız Ata Kapıların hepsi Allah’ın levhi kapısıdır. Ve kir, pislik olmaz, bu kapılarda… Hepiniz, analar, atalar, tüm insanlık, bilişin kalemleri olarak Atalık Boyutlarının yoğunluğunun kulusunuz… Ve en güçlü kapısınız... Size görev, insan ilmiyle verilir ve bu görevi, hak edip, dillemek, hepinizin hakkıdır.

Tanrı sessiz ve sessizliği dilleyen değil sevgilidir ve tüm zamanların kalemidir… O, her anı diller.

Muradımız size görev verenin, sizleşmesiydi…..Bu görevi kim verdi size, biliyoruz? Allah’ın ilmidir bu görev, sizde…. Ama bu görevi size, kürzi kapıya açan, İbrahim verdi.

Sevgili anam, İbrahim, size, hepinize, bu görev, Allah’ın levhi kapısı açılarak verildi. Sizden isteğimiz bir tek umman olduğunu bilin. Ve bir tek kulluk olduğunu da bilin.

Bundan sonraki dönemde daha yüksek bilgiler verilmesi gerekiyor. Kontrol hiçbir zaman kaybolmamalıdır. Bugünde bu kontrol, kaybedilmemelidir. Hepimizin, sizden isteğimiz, budur.

Şemsi Tebrizi’lerin, yedi doğum ile dünyaya inişleri değil bilişi, hak edişleridir, gerçek olan... Bunları da iyi anlayın ve anlatın.

Çok zordur yaşam, biliriz ama daha da zor olan, yoğun ilimden, kulluk ilmine varabilmektir.

“Barış, sevgi, umut” dediğimiz, BSUİ, Barışın sistemini anlatırken, hep itibarlı olmanızı istedi. “İtibar yoksa ilim olmaz”, dedi. Ve bugün biliyoruz ki insan sırrını dilleyebilen Bu Beclis, herkesin kontrolcüsü olacak güçtedir ve som altın ışıktan doğan bir itibarı vardır.

Bedene insanlık boyutlarının ilmini çekebilmiştir ve yarını koklayabilip, tohumlayabilmiştir. Kutsal nefesi, bütünün kültü olabilmiştir .…Ve Yaradan olup, tahtında kelama inmiştir… Her şey Allah’ın ilmidir. Her şey aklın kapısının açılışıyladır.

Hepimiz doğal dünyanın gözü olan, size geri geldik. Sizler, bizler, tüm insanlık, doğanın kullarıyız ve bütünün kodlarıyız…

Sizinle hepimiz, temiz bir çalışma yapmaktayız... Ve bu çalışmadan çok daha üstün bir çalışmayı da hak etmeniz için çalışmaktayız.

Olurda yarına varanlar, kodlanıp, toprağa çekildiklerinde, sizi hak ederlerse…. “Karanlık, aydınlanır” diyorduk... Görevimiz, sizinle çalışmaktır.

Ve değerli dünyalılar, Rahmana kalem olanlar, yeri kutsayan ve toprağı tohumlayanlar, burada olmanız bizler için büyük bir mükafattır.

Çok huzurluyuz!... Çok!.... Çok!.....Çok!..

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ


https://vimeo.com/230931981
 

 
  Bugün 76 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol