Birlik İlmi
  BİLİŞ 4, 3. AKIŞ
 

30.AĞUSTOS.2017 TARİHLİ BİLİŞ 4,
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ, 3. AKIŞ

Değerliler, bugün size özel bir çalışma yaptırıyorum. Nedenini söyleyeyim; burası, ölülerin özgürce kol, kaynak olacakları bir yaşam kapısı açtı bugün.

Ölülerin hepinizde olduğu kesindi ama onları dinleyebilecek yüreğiniz yoktu. Bugün biz, ölüleri çalıştırıyoruz. Hangi dinden olursa olsun, hangi yarından kul olup dünyaya inmiş olursa olsun, hangi milletten olduğu hiç önemli değil, sadece KALEM olsun yeter. Onların ruhları mutlu…Onların kulluklarında hepimiz mutluyuz.

Evrenlerin sistemli çalışmalarının sonucunda, kaynağa indirdiklerimiz oldu. Çörek yapmaya çalışanlar çoktu. Ocaklarındakilerini kotladık ve onların yollarını gösterdik.

İmparatorluğun gözünün gördüğü en büyük külte; göz, öz, söz olup inmelerini sağladık. Çıktıkları her an, bizim, insan boyutlarına kotladığımız yarınlardı. Onların tabularını yıktık. Bizim gibi her bir levhi kapı, Akıl Tınısı’yla çalıştı.

Çok önemli bir görev taşındı bugün dünyada. Umut olur ki kıran kırılan kim varsa, tek bir akıl olur. Ve hepsi yaşam olur. Biz doğan gücüz. Bu gücün yolu akıl, yoğunluğu hasat, aşkın sırrında insan, bilge; ekip kurabilene denir, ekipse, yarındır.

Sol insana “sistem” dedik. Sağ insana “yaşam” dedik. Soldaki sistem, sağdaki sistemle, yani insan olan sistemle denk olmadığı zaman, hiçbir yaşam kontrol kuramaz. Biz bu denkliği sağlamaya geldik. Sol ve sağı nötrde dillemeye geldik.

Yolunuz yolları, ruhumuz ruhları değil; hepsi kendi olsun istedik.

“Kötü, bir dünya kötü bir ilim” demesinler istedik. Her şeyin, her şeye İnsanlık İlmi’yle kotlanmasını istedik. Sınırları herkes kendine göre çizer. Biz tüm sınırların, o çizili alanlarının sessizliğini dürümledik ve tümünün yoğunluğunu artırdık ve sır olan bilginin, herkese ulaşmasını sağladık.

Kaç merdiven dayadık yaşama? Bunu anlayamazsınız. Ama her dayadığımız merdiven, mutlu ve huzurlu yolculuk için, tüm insanlığın Kuranı oldu.

Önümüzde bir tek mania var. Bu da imparatorluğun kültü…O maniaı bizi engeller ya da engellemez. Ama o kült, Allah’ın Kübra olan ilmiyle çalıştığında, artık hepimiz Mikail’in Kübrası olacak gücü varırız. Bizi herkes dinleyeblir ama muktedir olması gerekir.

Muktedir olmayan, bu bilgileri okuyamayabilir. Okutmayız mı? Okuyamaz. Okuyabilse, okur. İşte; imparatorluğun Kübra olan o levhi kapısını hepiniz iyi anlayın.

Orası her insanın yaşamı için, İnsanlık Kelamı olarak kotlanmış bir sessizliktir. Ve biz o sessizliği seslendirerek, İnsanın Rahmi Kapısını, Allah İllmi’yle bilebilmesini sağlamaya çalışıyoruz.

Unutmayın ki yaratan yarattığında, yarınlara varır. Eğer; yaradan yarattığında hakikiyete ulaşamazsa, yaşam olmaz. Onun için de hak kelamda, Hakkın Kapısında olan için de.

Benim etki alanım hepinizin hakiki nefesi için, kelam için, gök çözümlemeleri içindir. Ama benim etki alanımın daha ötesinde, Hak Kapıların, Kürzi Kapıların, Mutlak Kulların, Rahmi Kapıların şarkısı okunur. O şarkı, herkesin kelamında mevcuttur. O kelamı hak edin ve dinleyin.

Burada oluş sebebim, beden almak değildir. Ben bu bedeni hep bırakır, çıkar, giderim. Burada olduğumu düşünürsünüz ama çoklukla yokum. Sanmayın ki gittiğim yerde hep insan olur. Sayfa sayfa ışık yakarım oralara da…ama bu bedenle, burada, muktedir levhide, has tende yaşamı kotlarım.

Ben dünyayı “herkesin dünyası” diye dilledim…Hakkın Kalemi diye dilledim…ahditsiz olarak dürümlere çektim, yolu kotladım….ama bu dünya yaşamı mutlaka sürmelidir.

Eğer; bu dünya yaşamı sürmezse, kaçıncı dünya kurulacak bilemem. Belki “Mitoslar dahi bunu bilmezler “diyeceksiniz. Bilinir mi? Bilinmez canlar, bilinmez…ama iyi anlayın ki her kırılanın yerine, bir yenisi yapılır; yenisi doğar…ama kırmak mı gerekir? Yoksa o kırmış olunanların tümünü tohumlayıp, yenilenmek mi gerekir?

Ben, herkesin tahditli oluşunun, yücelerin kültünden doğduğunu bilerek, şunu söylemek isterim. Ki her kırık dünyanın teknik tohum olarak, yer gücüyle yenilenebileceği bir zamanın sırrını size anlattım.

Bu sır, muktedir insan Mustafa Kemal Atatürk’ün de sırrıydı. Bunu o, kök geçişleriyle dilledi. Ve biz bugün, burada, onun nuru, umudu ve yolu olarak bu çalışmayı yapıyoruz.

Bugünden sonra artık kıyamet beklenmeyecek.

Beden alıp, dünyayı yoğunluğa kotlayabilenler, artık dünyanın yoğunluğunu kontrol edebiliyorlar. Kıyamet, kimin işine gelirse, kıyamda kendini dilleyebilir. Hakkın Kalemi olabilir….ama yolun kapatılmasına izin veremeyiz. Bu kesindir.

Çamura umut gerekir. Buyurun, çamura umut katın. Uzak, Zaman Sayfalarını tohumlayın. O çamur, yolu açar ama siz ona umut katın. Siz ona umutsuzluk kattıkça, o hep, yıldızların sırrı olan insanlığı kontroldan çıkarır.

Siz ona umut katın. Ki o yalını kotlasın, yolu koklasın, mutlakiyette Mustafa’lar gibi olsun. Onu hak edin.

Çanın çalmasıyla, yaşam kontrolu kuruldu. Burada oluşunuz bizi mutlandırdı. Kapı kapı gezmeyin; Hakkın Kaleminde, bütünün kültünde, Yolun Kuranı’nda öfkeyi aşın! Sizinleyiz biz hep.

Canlarım, Ran Kalemi İnsan’ım ben; bunu iyi bilin. Nesiller boyu size göz oldum. Bugünden sonra da gözüm ben. Bundan sonra da gözüm. Her bir gözün, gözü olanım ben. Özün, közü değil; gözüyüm. İyi anlayın.

Saklı tuttuğumu ya da sakladığımı düşündüğünü bilgileri, hak ettiğinizde, yüreğiniz size diller. Ama evler dolusu yaşam, evler dolusu yalan, evler dolu kıran varsa, İnsanlık; kelamda kul olamaz. Bunların aşılması şarttır.

Sizi kıracaklar…sizi kısırlaştırmak isteyecekler…sizi yıldızları sırrından çıkaracaklar.

Ya KAHA’lar ben size derim ki kini aştığınızsa, kimse size sessizce dahi gelemez ve sizi kıramaz. Bunları kesin anlayın. Ama kininiz hala varsa, her şey, ama şey sorumsuzluk düzeyinde, yarınları kırar.

Ağır yük taşıtmak istemem hiç birinize. Hepiniz hepinizi sevin, sayın.

Çay demlendiğinde o dem, akıl olsun. Sizin, size varışınız olsun. Şimdiden şimdiye. Şimdi.

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ


https://vimeo.com/231841282
 

 
  Bugün 275 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol