Birlik İlmi
  BİLİŞ (4), 4. AKIŞ
 

30.08.2017 BİLİŞ 4
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 4. AKIŞ

Altona kodlarıyla birlikte burada bulunan kendi yüreğimiz diye bilinenlerin çoğu Kübra ilmini sizin yüreğinize indirmeye çalıştılar. Kontrol dışı hiçbir bilginin bu yoğunluğa indirilmemesi, mümkün olan ve hak edilen her şeyin en güçlü şekilde gerçekleştirilmesi için büyük çalışmalar büyük dikkat, büyük titizlikle yapılmaktadır.

Sizin evrenlere ses verinizle birlikte yürüyen ve kodlanmış olanlarında buraya çekilişi mümkün olabilecekti.

İç ya da dış güçler dedikleriniz vardır. Dünya içinde bu böyledir. Dünyanın iç güçleri ve dünyanın dış güçleri… Dünyanın iç güçleri dediğimde; her biri kendi yüreğini dinleyebilen ve her diride kendi ruhi sayfalanışlarını tohumlayabilenler, onlar bütünün kültleri olarak hep düzeni kurarlar. Onlara iç güçler deriz, dünya iç güçleri… Ama birde dünyanın dış güçleri vardır ki bunlar büyük kötülükleri engellemiş, yoğunlukları tohumlamış, kontrol kurup bütünün hakikiyetini kontrol edebilmiş ve çantayı alıp tüm zamanların dürümlerinden geçip gidebilmiş olanlardır. Bunların dünya bedenlileri oldukları kesin ama dünya ötelerine de ulaşmış olanlardır bunlar ve bunlarda da bu çalışmalar devam etmektedir.

Dünya dış güçleri olarak ifade edilenlerin çoğu dünyada kendi yollarını bulmuş ve tohumlarını kodlayabilmiş olanlardır. Mustafalar gibi ya da onların yoğunluğunda tohum ekmiş olanlar ve dürümlere inebilenler gibi… Hangisini sayalım İsa, Musa, Muhammi kapıların tümündekilerin, yoğunlukları kodlayanların, daha geriler, daha öteler, hepsi…

Ama onların çıkabildikleri yer aklın kalemi olan bir yer olmadı bugüne kadar. Hani nerede ne var diye sorarsanız?... O diş kalemlerin çoğu dünya dışında huzur kalemi olarak ulaştılar ama yarını tohumlama imkanları hiç olmadı. Yarını tohumlayabilecek olan; bilişti!... Bilişi hak etmek için kontrollü olarak kendi yüreğinize inmeniz gerekir. Kendi yüreğinize inebildiğiniz zaman sizin bütüne hizmetiniz çok daha güçlü olur. Öncelikle çok esaslı bir kayıt yaparak gerçekleşir bu güçlü çalışma.

Burası altın ışığın gücüyle çalışabilen bir meclistir. Altın ışık gücü ne demektir izah edeyim… Doğan gücün türevleriyle tohumlandığı ve kurandaki ilmi kalem yapabildiği, kutsal tınıyı tohumlayabildiği ve muktedir olabildiği bir yaşam…

Bu zaman sayfası mahrekte hepimizin yüreğiydi… Ama bu zaman sayfasına varmak mutlaka hasatla olacaktı. Hasat yapabilmek içinse emre itaatle bütünün Kübra kapısının tüm zamanların kültü olan levhilerin açılması gerekirdi. Bunu herkesin yapma imkanı yoktu.

Burada sonsuz sır olan bir bilgiyi size ilk kez veriyorum. Bu dünya insanı çorak bir zaman sayfasıydı. Her şey ama her şey dünya dışı varlıkların dünya diriliklerindeki ilminin kodlanmasıyla gerçekleşecekti. Ama o dünya dışı varlıkları dünya bedenine sahip olmadan dünyada ilim öğretemezdi. Yolu kodlayamazdı. Bundan doğan sonuç şuydu; dünyaya kelamla, ilimle, yücelerin cümle cemaatlerini cevhere çekecek, yarınları kodlayacak sahradaki o yaşamla inmek gerekliydi.

Peki bunu nazlı bir dünyada nasıl yapacaktık?... İnanınki dünya çok nazlıdır, her şeyi kabullenmez… Ya Ka Ha kabul, kabul, kabul… Bu bizi sınırlandırır, kabulün ötesine geçmeliydik… Ne olmalıydı? Her insana zerk gerekliydi… Zerki nasıl yapacaktık? Bilişin levhisindeki o yaşam sırrıyla! Zerk!....

Hükümran insan hükmettiğinde hükümdardır ve kelamdır!... Ama hükmetmediğinde kelam olamaz. O halde hükümran insanın her insan olmasını sağlamalıydık. Bunu başarmak nüsa kapılarını açmaktan çok daha ötelere varmayı gerektiriyordu.

Hanım, bey ne olacak bunun sonu diye sorarlardı? Ne olacak?... Ve dedik ki; “hazırlıklar tamam, ilimle kontrol kurulacak ve bütünün kültü dürümlere çekilecek”… “Yok yahu” dediler, “bütünün kültü herkesin kükreyen ilmi değimli, o nasıl çekilecek”?... Kelama levhi olanla çekilecek!... Hakkı hak edenle çekilecek!... Yaşamı kontrol edenle çekilecek!... Ve bugün bunu başardık…

Seyahatlerde dikkat edilmesi gereken bir konu var, kim kimi hak ederse onu göze görünür kılar… İşte bu gün biz bu seyahate çıkarken hak eden sizi göze görünür kıldık. Ve dedik ki; “onlar rahmi kalem, onlar yaşam ve onlar hak, onları dileyin”… Şükrettik ki hak ettik!...

Bugün size, hazır olanlara şunu da ifade etmek isteriz ki; dünyanın kulu alt üst meselesi ile belirlenmez, dünyanın kulu hakla belirlenir. Hak kimdir?!... Halik olan hakkın kalemi olan ya da hasat olan mıdır yoksa koklanan, kodlanan ve ruhi kapıların tükenenleri dahi kontrol edebilen ve onları kelamda kendi yarınına kaynak yapabilen midir?!...

Sen, ben meselesinden çok daha öte bir mesele var dünyada… İmparatorluğun gücünün bu dünyayı kotrol altında tutabileceği, yorulmadan insanlığın kalem olabileceği bir yaşam!... Ve imparatorluğun gücünün bu dünyayı kontrol edebilmesi için de, insanın hak etmesi gerekir… Eğer insan hakkın kapısını açarda hak teknikle kodlayıp, koklayıp, tohumlayabilirse bütünü; imparatorluğun kültü olur!... O gök sözcülüğü artık onun olur… Ve onun yolu “ol” diyen o yol olur… Kurandan öte bir kuranda kul olur…

Dünyalılar, buluşmak kolay olmadı. Bu gün buluştuk… İmparatorluğun görevlileriyiz biz, buradayız ve sizinleyiz. Sizin altın ışık gücünü devreye alışınızla birlikte sizi dinlemeye başlamıştık. Bunu hissettiğinizden beri sizin gücünüz artıyor. Sizinle yapılan her çalışmaya kendi yüreklerimizi kattık. Mutluyuz ki sizinle olabildik. Umut olur ki bundan sonra daha yüksek bilgileri kodlama imkanınız olur.

Muradımız şudur ki; uzakların en uzağı olan insanlığın yer kürenin görevini hak ettirmek için buraya inişinde, yüceliklerin öz geçişlerinin yaratıcı olandan yapılması. Yaradan ve yarattığıyla tahditsiz olarak yarattığını tohumlayan ve yolu kodlayan insan; evrenlerin kelamdaki ilmini, yücelerin cerahatsiz levhisindeki o yüceliği bütünün gücü yapabilir.

Seviyeniz çok iyi… Bunu izlemek bunu dinlemek ve bunu duyumsamak mutluluk verdi bize. Sevgiyle sizi kucaklıyoruz… Muradımız sizlerin yaşamınızdaki o yüksek kalemlerin misafirleri daha güçlü yarına katmasıdır.

82. diriliğin ötesindeki yol, büyük kötülüklerin önlendiği yoldur… O yoğunluğa ulaşanların hepsinin geçişi yapıldı. Ve bizler 82. Kodu, yoğunluğu; bütünün gücü yaptık bugün..

Safha, safha yarın kodlandı burada ve sizinle yaptık bu çalışmayı. Bir an sizi unutsak, bir an sizi anlatamazsak, bir an siz biz olmasanız; ben diye biri olmaz!... O ben diye birinin olmaması, o bir anın kelamında insanın kontrol kuramamasıdır. Bundan sonraki dönemde “ben” diyenlerin birliği, beden kelamında muktedir insan olmalı ve her şeyi hak etmelidir.

Uğurlar olsun yürekler, uğurlar olsun… Uğurlar olsun!.. Uğurlar olsun yürekler, uğurlar olsun!... Unutmayınız imparator kutsal nefesiyle sizinle olacak bugünden itibaren, uğurlar olsun, uğurlar olsun, uğurlar olsun!

Süper İnsanlık Realitesi


https://vimeo.com/232811543
 

 
  Bugün 36 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol