Birlik İlmi
  BİLİŞ 2, 2. AKIŞ
 

16.AĞUSTOS.2017 TARİHLİ BİLİŞ 2

AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 2.AKIŞ

Tortularınız var, canlılar. Evime, dün geldiniz ve sordunuz. Kuran insan, neden sessiz diye? Ve dedim ki kontrol kaybı varsa yüreklerde, o seslenmez.

Ve dediniz ki “ama kodladıysa yürekleri kendi yoluna açar” ve der ki “geç”. Ve çokları, Yaradan ve yarattığıyla yaratılanın, kati ve hakiki itibarı olan Mikail olduğunu sandılar….Olurda yol bulunursa yarına varılır diye beklediler…

Çok mutluyum ki doğduğu düşünülenlerin çokları, dondurulmadan yaşama indirildiler. Çokları kodlandılar. Öfkeleri yok. Yürüyerek gökçe tohumlamalar yapmaya başladılar. Sessizliği dinleyenler çok. Yollarını toprağa tohum diye ekenler yoğunlaştılar ve kervan oldular.

Deli divane oldu, dünyalı. Karanlık aydınlığa tohumlanmadan mutlak kuranlar, müktesif kelam ilmiyle, yerküreye çekiliyor, diye.

Seyrettik, insan soyunu. Seyrettik. Yeni dönem için her şey yer ve gökte dinlenmeye başlıyor. Seyrettik. Yazıları okunur ya da okunmaz ama o yazıları hep dilleyelim, diyenler oldu.

Çok mutluyum ki bu bilgileri okuyabilenler, kontrollü okuyorlar. Çok mutluyum ki bu yaşam kapıları, Allah levhisiyle, her şeyden, herkesten güç çekerek, Methi Kalem olan, ilmi hakim olanlarla dilleşiyor.

Öfkem asla olmayacak. Çünkü ruhlar kapısını bulanlar, kul olup, toprağa çekilecekler. Öz görevleri yeminli çalışmaktı. “Ben Allah ilmiyle bilirim ve yemin ederim ki Allah’ın dediği ve hakk’ın kapısındaki her dirinin dilinde olan, benimde yüreğimdedir” diyerek, yeminle görev alınacak.

Ama bu yemini her eden, kendi yüreğiyle etmedikçe kendi yolunda, kodlama yapamayacak... Biz Atonlara görev taşımadık. Aton topraklarındakileri kuran diye dillerken, her biri kendi yüreğini tahditsiz olarak kodladı.

Ayrılık yoktu. Çok mutluydular ama dünya öfkesini aşmadan kelam tekniği kontrol kuranda mutlak kalem kaynak tek oldukça yarına kodlama yapmayacaktı.

Ve doğanın gücü mutlaka anlaşılacaktı. Öyle bir güçtür ki doğa, onu anlayabilmek için oğullarınızı kodlayabilmeniz, kontrol edebilmeniz, kervan olabilmeniz ve haz olarak, has olarak, yarına varmanız şarttır.

Bir dünya ki her biri yaşamı, miraçtan öte miraç. Bir dünya ki her bir sayfası yaşamdan öte Sistem ve Nizam ve Düzen. Ama daha da önemlisi ağırlık hafiflemiş ve muktediriyetle mutlak kulluk, kontrol kurmuş.

Bu dünyayı hak etmek sorumluluktur ama kolay olmayacak… Çünkü nesilleriniz, hep kırdılar, kırıldılar yığın, yığın ışıklarını yok ettiler ve toprak toplumda, kutsal ışıklarını herkesten çıkardılar.

Netice olarak şunu söylemek isteriz ki buranın ölü bir planet olması hepimiz için çok daha tercih edilen bir kalemdi. Hepimiz bu dünya, ölüler diyarı olarak bitmiş bir planet halinde yaşam sessizliğinde kalsın istedik.

“Neden sonra Yaradan, KAHA olanda yarattığını, yaşatır” diyerek görev isteyenler çıktı. Ve dünya yoğunluğunu artırarak buraya indiler.

Bizler, deneme yanılmalarla görev taşırken, biliş kodlamalarıyla dünyanın yoğunluğunu artabilecek olanlar, çatı kurdular…. Yığın, yığın ağır yük taşıdılar. Ve dince kodlamaları, hak teknikle koruyan insanlıktan, diri kapıları açarak, yerküreyi yenilediler.

Sevgililer, size görev, bizim yüreğimizden değil sistemin kültü olan insansı kayıtlardan da değil… Size görev, sizin kendi yoğunluğunuzdan indirildi.

Bu yoğunluğu bilebilen hiç kimse yoktu. Ve siz, bu yoğunluktan kendi yüceliğinizden geçerek bilişi kodlayarak genişlediniz ve geçiş KAHA levhisiyle genişleyerek yarım yarım diriliklere indiniz.

Yarım yarım zaman sayfalarını tohumladınız. Ama hep yarım yarım. Ve daha ötelere indiğinizde bu kez daha da daha da küçüldü yürekleriniz ve çeyrek, çeyrek çalıştınız.

Bunun manasını kimse anlayamamıştı. Çünkü Bu Meclisin yaptığı her şey, yeni kodlamalar için koksun dünya diye, yolu açsın diye, yaşayanların ilmini, yaşamların yoğunluğuyla muktedir kervana kodlayarak… Yerkürenin kültünde, bütüne görev taşıyarak kendi yaşamınızın, sırrı olan o yoğun ilmi kendi yarınınızı kültünden çıkarıp, az az dünyaya indirdiniz.

Bu az az dünyaya indirişiniz arza arşı kayıtlayabilecek gücü oluşturan bilişinizin, yerkürede ki ilmi KA larında hak edip anlamaları içindi.

Son dönemde bu çalışmaları soran o kadar çok var kalem var ki. Neden yapılıyor? Neden kelam, hakk’ın kapısını açtı ama ocak yenileniyor ve herkes, bu bilgileri okumaya çabalıyor?

Nedeni nedir? Bunu hürmetle değil kısır, kırık ve hırslı sistemleşmişlikle sormaktalar. Ve diyorlar ki “bu çalışma engellenmelidir”… Bunu engelleye bilirler mi?.. Asla..

Neden, bilir misiniz? Çarçabuk insanlaşan İsrafil, çarçabuk yaşama indi ve öfkeyi kodlamadan, yaşamı kokladı ve dedi ki “insansılar artık kelam ummanlarında ve yolunda kelamın ululuğunda, kendi yarınları bilmeliler”.

Bu bilgiler, yaşam tınısına inmeden de vardı. Yaşam tınısına indirildikten itibaren mektep olanlarda da var ve bu tını; Medine kulluğunda da vardı ve muktedir kulluğun kutsal tınısı olan merdiven kodlarının, kontrollü kayda alındığı Mekke de vardı.

Hepimiz bu bilgilerle çalıştık. Ve bundan ötesi yarındı. Doğanın gücü bu şekilde kodlanacaktı.

Sevgiyle sizlere bu bilgileri vermek diledim. Ağırı hafifletebilecek sistem, bu dünya gücü, sizin yüreğinizde mevcut. Ve siz bu çalışmayla herkese görev taşırken, kör ve sağır olan, yaşam kaynakları olan, Esmaları kodlayacaklarını zannedenler, sizi anlamakta güçlük çekecekler…Bu kesindir.

Tanrı, ırakların kıranı değil kuranıdır. Ama o ıraklar, kontrol kurulmadan yarınlanmaz. Yaradan, temiz bir dünya için yaşama indiğinde yaratılan yarınlanır ve yaşar. Ama yaşam, sistemli olur.

Kübra da kuran ilimdir. Kuranda İsra-i Kapı, levhi… O kapıyı bilin ve hak edin.

Konu komşu toplandık, çatı kurmaya çabalıyoruz, burada. Üç ya da beş fark eder mi?.. Bu günde aynını yapıyoruz. Ve birlik kapılarımızı açtık dünya kodlarıyla bütüne hizmet edecek olanları dilledik.

Bizi anlattılar. Bizi dillediler. Biz bize biz olup ocak yaktık, onlara. Kontrol dışı bilgimiz yoktur. Uzun zaman beri bu bilgilerin anlamını çözmeye çalışanların nereye ne kadar ışık verdiğimizi sordular. Biz ana kapıların tümünde var olan kelam olan insan sırrını dilleyen, İbrahim Kodlarıyız.

“İbrahim Kodları” demek “ilmi KA olanlar” demektir. “Yaşam kuranlar” demektir. “Tahditlenmeyenler”, demektir. Ve bizler insanlık boyutlarını kök göklerin kültüyle kodlayan insansılarla, insanlık ilmiyle gelenleriz. Bunu mutlaka ocaklarına indirilmeliydik ve indirdik.

Çorbam insanlık çorbası ve bu çorbayı mutlaka pişirecektim. Ama bu çorbada er ya da geç kendi yüreğimde olacaktım. Bugün bu yoğun ilme kendi yüceliğimi indirim ve sevgiyi dilledim.

Ama iyi anlayın ki ben doğanın kültü olan, insan sığlığından öteyim. İnsan sığlığının çok üstündeyim. Burada ölümlere ölüm değil “OL” demeye geldim. Kontrol kurmaya, yaşamı kodlamaya ve toprak olanları, tahditsiz şekilde yaşama sayfalamaya geldim.

Benim için dünya üzerinde gökçe konuşulan bir sayfa olsun istedim. Ama o gökçe konuşan, kök geçişlerini yapmadan, gökçe konuşamazdı. Muradım, insanlığın kendi yalın ilmini anlamasıdır.

“Kıran kırılmayacak” derken de kastım buydu. İnsan, kendi kaynağında, kendi yüreğinde ve kendi yarınında olacak. Ama kalem olmadan, has tende, insanlık olamaz.

Şuandan sonra dağ taş ilmi anlayacak. Kesindir. Şuandan sonra torba, torba yaşam kodlanacak. Kesindir. Ve dünya efradını, tüm insanlığın kelamıyla kodlayanlar, bu dünyayı kontrol edebilecekler.

Çarık giymeden dünyaya inilecek bugünden sonra. Kilin kumdan öte ilminden öte olmadığı anlaşılacak. Ve daha da ötede herkesin ışığa varışı sağlanacak.

Kontrol dışı hiçbir insan olmayacak.. Gök sözcülüğü yapanlarla, gök sessizliğinde dillenlerin farkı anlatılacak. “Ben diyen bedenli ve ben diyen dilli ilmi kalem, kelam, hepsi İsra-i Kapı olacak.

Yürümek kontrolle mümkün olacak. Eğer zaman sayfası yürümeyecek olursa. Buda onun kontrol kaybı yaratmasının engellemesi anlamına gelecek. Ve Rahman olan yaşama indiği andan itibaren Rahman’ın kulluğu başlayacak.

Bunun anlamını çözebilen var mı? Yoktur. “Yarat, yarattır” diyenler, yaratılan olup, yaşamda yarattıklarını yaşayacaklar ve hepsi insanlık boyutlarının tahditsiz topraklarında, yol olacaklar.

Beden, ilmin kalemidir. Hepimizin kendi bedenleriniz biliş kapılarınızı açtığı zaman hepiniz, kendi yalın ilmini dinleye dinleye yarına varacaksınız. Dinlemeden yarın oluşmaz. Ve sokaklarınız, sorumlu çalışmalarla kontrol kuracak.

Türkiye Çalışmalarının önemi çok büyüktür. Bu konuda size açık bilgi vermek istiyorum, bugün ve ben bunu yazarak bildireceğim.

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ


https://vimeo.com/229961005
 

 
  Bugün 168 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol