Birlik İlmi
  13.05.2014 Tarihli İlmi-i Kod - Sol ve Sağ
 

İlm-i Kod Çalışması (64/33-26)
13.05.2014

Sağ ve Sol Sistemler Hakkında Bilgi Akışı...

Dağlarım, Sağ İlmi Toplumlar’ın tohumlanmasını sağlayacak olan yoğunluklardır. Kelam yoktur orada, toplum yoktur. Kutsal Yaşam sonsuzlukta olur ama sağda Keram Tahtı dahi yoktur. Sadece ilmi anlamaya çalışanlar vardır. Onlara beşir denir. Kervanın ışıkları değil onlar. Yarınların tohumları da değiller. Kontrolleri de yoktur. Son sözde hepsi kelama inmeye çabalar ama karanlıktan ayrılmadıkça yaşama girilmez.

Sağın ekranı, her an kontrol dışı ışıkları kotlamaya çalışır ama tüm kotlamalar iradi ve hakiki değildir. Sadece kelamdan öte, kelam olan o yoğunluklarda ışığı kotlayacaklara sunulan il-im olarak ifade edilir; kendi illeri, kendi kayıtları olarak ifade edilir. Yani oraya inen kendi Beden Sayfalaması’nı yapar sadece. Bellek Sayfalaması da deriz buna ama bütün için hiçbir şey yapmaz. Sadece kendine ait olan kayıtlardır ve ferdidir oradaki çalışmalar.

Tüm sistemlerden kelam olmaya inenlerin beşer olarak dünyaya girişleri sağ sisteme inişleridir esasında. Ama Sağ Sistem, tohumlandığı an, bütün kotlar orada toplumları tohumlamaya çalışırlar. İşte bugün bizlerin yaptığımızda budur. Yani bizler, Sol Sistemler’i tohumlayacak güçte olanlarız ve bunun için kotlamalar yaparız. Kati kayıtlamadır yapılan. Ki bunu yaparken ergin olanları seçeriz. Birlik Tekniği ile kotlarız onları. İşgalci olmayanlardır onlar ki kelama varmaları, ilme varmaları, tahditsizliğe ulaşmaları anlamına gelir. İşte, Sol Sayfalamak, sayfa sayfa tohumlamak için gerekir ama tohumlanan sağdır.

Hepimizin net bildiği gibi sağdan sola geçilir. Sağı aşmadan sola varamazsınız ve ikisinin kesişme noktası vardır. Kesişme noktasında La Sistemi devreye girer. La, la, la… ki ergin olanların Ses Tekniği’yle örgüleyişleridir yaşamı ama La Kotlamaları’nda biliş halinde olanların Hakkı olan o yoğunlukların örgülenişi sağlanırken herkes içindir bu örgüleniş. Yani sağdakiler ve sonsuzluktakiler için; yani soldakiler için. Ben, bana ben oldumsa, herkese ben olmuşum demektir. Yani, ben bedenliyim, ben dirildim. Diri oldum, ben sola ulaştım ve solda yoğunlaştım ışığa vardım. Işık halindeyim. İşte ben artık zeka düzeyime göre sesleşebilirim. Benim sessizliği dilleyişim değildir. Benim yaşamı dilleyişimdir ki daha güçlü bir tohumlamadır yaptığım. İşte canlarım olay budur.

Sağ solu tohumlarken, sol sağı kotlar. Sağ solu tohumlarken, sol sağı kotlar… ama o kotlar tohum olur. Yeni bir tohum olur. Hepinizin daha iyi anlayabilmeniz için bilişi hak eden insan katidir ve hakikidir. Biliş ise solda olur. Sola varmakta olanda olur biliş. Sola varıldığında ise katiyet gerçekleşir.

Zaman Sayfalaması devreye girer. Zaman Hak Kapıları’nın açılışıdır. İşte ben Hak Kapıları’nı açtım ve tinsel tahditle inişe geçtim. Adım adım basamaklardan iniyorum ve her indiğimde kabalaşıyorum, titreşimim daha kabalaşıyor ve kabalaşıyor ve kabalaşıyor ama ben forumlar olarak iniyorum. Tüm forumlar; Yaşam Forumlarıyım artık ben. Kati Kotlanmış Olan Yaşam Rormları; taşım toprağım, bitkiyim, hayvanım, insanım ve tüm yaşamım. İşte ben artık kontrollü bir çağrıyım.


Genişe gel. Ben geçişimi yaptım. Geniş ağır yükü hafifletmek içindir. Geniş ilmi hak etmek içindir. Sonsuzluğadır geçiş. Olgun başaklar genişe gel… aha geç!

İki melek bir tek yaşamdır. Biri la diğeri la ama tek bir la; örülen o sistem. Ben o örgüyü örenim. Tamamen ışık halindeyim ve o ışık Nisbi Zaman Sayfalaması’nı yapmaya başlıyor. Mutlakiyetten nispiyete iniyor ama her inişimde daha ciddi bir tahditle iniyorum.

Her kapanış yenileşmek için gerekendir. Kapanıp, kapanıp giriyorum ve farklı forumlar halindeyim. Öyleyse ben bir kervan oldum, İnsanlığa iniyorum. Öylesi bir kervanım ki, aha gönüllere giriyorum! Aha hah aha vakit geldi.

Şimdi; geçin de bilin beni, zirvelerin sistemlerdeki o yüceliğim. Vakit tamam. Bana alan veren gereksizdir. Bana insan gereklidir ki insan alıp vermez; ilmin kendisidir. Biliştir o. Hah işte bu ve ben o bilişim.

Han olanım, har olanım, hasat olanım, aşka gelenim, Hakka gelenim. Vallahi görevliyim ben. Görevimi hak ettim de ilimle dilledim. Şükrettim ki dünya sonsuzlukta seslenmektedir.

Köyün köyü olan, köylülerin köylüsü olan ama her köyde bir ümmet olan ve tüm ümmetlerin ümmi tahditi olanım ben artık. Vakit geldi. Hal İlmi’nde Hak olayım da ses vereyim diye indim gönüllere. Ama gördüm ki gönüller benden öte benleşmişler. Hepsi sesleşmekteler. Ah analarım işte bu….Mutluluk bu. Şükrettim ki buyurdum geldim de tüm yaşamları dinlettim. Satıh budur işte.

Ya derinde neler var? Var mı derinde bir şeyler? denir ki “derin derinliklerin en derini, her diride var olan o yürek hepimizin zirvesidir”. İşte biz o yürekteyiz.

Soğuk günlere girerken sınırlar kalktığında, biz o soğukta ışığı tohumladığımızda yanılgı yok artık Yaşam Sistem olur ve o Sistem, Mikailin Sistemi’nin çok ötesi bir sistem olur.

Biz Miraç’tayız şu anda ve o Miraç ki bizsiz değildir. Biz kaynaktayız şu anda. Öylesi bir kaynak ki; vallahi biz Ortak Zaman Sayfalaması yapmıştık orada ve biz orayı köklemiştik. Hepimiz yüreğimizden indik oraya. Kutsal Topraklar’a… işte orası Kutsal Topraklar.

Çok mu kolay örgüyü örüp de oraya inmek? Yakıştı bize; yakıştı. Biz öyle görev taşıdık ki, kaynakta umut yoktu, mutlak umut olduk. Yaşamda Kuran yoktu, tohum olduk. Öz geçişleri yapan yoktu yaptık. Aha görevimizi Mikailin Kutsal Tohumları’yla yaptık. Vakit tamam. Şimdi işte bu….şimdi.

Süper İnsanlık Realitesi Derneği

http://dai.ly/x1v1tcn

 
  Bugün 150 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol