Birlik İlmi
  15.02.2014 Tarihli
 

İLM-İ KOD ÇALIŞMASI
(43/12-5)
15.02.2014
5. AKIŞ

Canlarım bu akış çok önemli. Bunu hikaye dinler gibi değil Hak Taht’tan insanı dinler gibi dinleyin. Bugünün son akışı…

Ve 300 bin ışığın tabuları yıktığı bugün herkesin kör ve sağır olmadığı, yerde güçlenişin arttığı ve göklerin söz söylediği bir günde olduğunuzu bilerek dinleyin…

Bugünü tarih olarak verdik tekrarlamayacağım ama şunu bilin ki Sessiz Zamanları sistemleştirirken hepimizin göklere sözü olmalıdır. Buyurun, söz söyledik ama sözümüzü dinleyen yoğunlaşmadı. Ve biz onlara bu akışı vermek istiyoruz…

Ortak Zaman Sayfalarından güç çeken birliklerin çokları tüm sistemleri göreve almaya çabalarlarken tabuları yıkmaları gerekliydi ve geçiş yaparken tabularla yapmamaları gerekliydi…

Üzerinde görev taşınan bu dünya, çok küçük bir kapıdır sadece insan sayfalarına. Bu küçük kapı tam 200 bin yıldan beri Yaşam Soyları tarafından ziyaret edilmektedir… 200 bin yıldan beri… Peki, Yaşam Soyu olmak ne demektir? Yaşam Soyu olmak, Altın Toplumun yolcularını Tanrı kayıtlarıyla tahditsiz biçimde yaşama sayfalattıracak soy demektir.

Herkes ekmek yer ama yaşamın ilminde ekmek farklıdır. Herkes yarınları kotlar ama tabuları yıkıp kotlamak ayrıdır. Herkes yasaları kaynağından dinler ama yasayı koymak ayrıdır. Bütüne hizmet, iman ederim ki insan soyundan öte olan yolculara hizmettir. Ama bunu dinleyen yok.

Ya Kuran? Kuran, akıl tahtından öte olan bir yaşamın kaydıdır. Biliş haline varmadıkça ilmi hak edip dilleyen Hak Tahtın ışığı olup dillediğinde bütün köklerinde bu bilgiyi elde eder. Sessiz ilim, aklın tahtında yoktur. İlim seslidir. Ve biz dünyanın toplumlarına insan sırrı olan bilgileri verirken imparatorluğun gücünü dilleyerek verdik.

İnsanlık ekranı aklın tahtından ütüler yürekleri ve der ki “Düzeltelim” ama bu ütü insan ilmiyle kotlanmadığında orada kontrol yoktur ve ütü, Bütünün gücünü kontrol altında tutamaz.

Dimdik duran bir dünya istiyoruz. Yaşam ilmini hak tahta oturtan bir dünya… Ana kaynakları kotlayan, tohumlayan bir dünya istiyoruz. Bütünün kontrolünü kuran bir dünya ve kötülüğü önleyen bir dünya istiyoruz. Önemlidir bu.

Bütün çoluk çocuk halinde yaşam süper sistemlerinden ilim isteyenler var. Çok özel bir dünya istiyoruz. Bütün kötülükleri aşmış bir dünya çoluk çocuğun yolculara kotlayıcı olmaları imkanı yoktur. Buna ekip kurmaları halinde dahi imkan yoktur. Dünyada çok çalışmalar var ama itibarlı çalışan ışıklı çalışandır. Bunu bilen yoktur.

Önceleri dünyaya birliklerimizi gönderdik ve sorgu sual ettirdik; kibri aşan varsa ışık toplumu olsun ve yolu köklesin, güçlesin diye. Ağır yükü hafifletsin diye çalışsın ama ölüler diyarı olan bu dünya kontrol dışıydı. Bütün merdivenler, gök çözümleyicilerin ilmiyle dillenmekte ve tüm sistemleri kontrol altında tutmaktaydılar. Göklerin sistemlerini dinleyenler, yeri dinleyememekteydiler.

Bundan sonraki süreçte, bugün güçlü bir ışığı yaşamsallaştıran bir dünyanın daha üstün bir yüceliği de yaşamsallaştırması için her dirinin görev almasını bekliyoruz.

Dönem başlarında dünyaya birliklerimiz iner. Her dönem bir sistemin gücüdür. Ama her dönemin sonu, yeni bir dönemin başıdır ki olgun başakların sistemleşmesi öncelikle önlenmek istenir çünkü sessizleşenlerin çoğu sistemleşenleri çerçevelemeye çalışırlar. Dava insan değil onlara, dava yaşamdır ama insanın ilmi yoksa yaşamın tekniği de Hak Taht’tan dillenmez ve dinlenmez. İşte bunları herkesin daha iyi anlayabilmesi gerekir.

Mikail, din toplumuna hitap eder ve der ki “Alemlerin ilmini dille ama kapıları açma çünkü kapıları açtığında yarınlaşma güçlenecek ve sen kelamda olmayacaksın.” Ama kapıyı açmadan yaşama inilmez ki. Bina yapmışsın o binanın kontrolü yok. Kaynağı yok, yaşamı yok. Öyleyse o bina mutlaka yıkılır. Ama bir yol bulmuşsun, gök sözcülüğü yapmaktasın ve çok mutlusun işte orada merdiven yok. Mikail tohumlanmaya, kotlanmaya çalışır ama kurtarılmış ışıklarda yarınlaşması görevle olur.

Durabilir miyiz dünyada? dünyayı izlerken kontrol dışı bir çalışma yapabilir miyiz? Olmaz… Hiç kimse yapamaz. Her şey kontrollü olur ama dünyanın değerini anlamayanlar düzeni kontrol etmeye kalktılar da dünya dışı toplumlarla tohumlanmak istediler.

Dünya yeni bir kaynaktır. Bunu anlamaları gerek. Dünya yeni bir yaşamdır. Dillemeleri gerek. Köklendi dünya kör ve sağır olanlar bunu dilleyip dinleyemese de yarınlaştı ve ağır yük hafifletti.

Demin söylediğim gibi dünyada 2220 diye ilimle dillenen bir sistem vardır. Herkes 2220 yoğunluğunda Bütünün gücü olacak ve tüm sistemler o yoğunlukta bütün kötülükleri aşılacak… Ve 2220 Sistem Sayfalanışı tamamlandı…

Verdiğim tüm bilgilerde Ri-Sa Ka-Ha var yani kelam var yani yaşam var ama maya olduğumuzu herkesin hakikiyetiyle dillemesi gerekir ve hak toplumla kotlanması gerekir.

Dünyanın nuru olan toplum, ilmin tohumudur. Ve o toplum ummanın ışığı halinde görev taşır. 

Çöktüler dünyaya çöktüler, çöktüler ama Tarıkların tahtından değil yaşamın sırrından çöktüler. Dünyayı kotladık, tohumladık ama kontrol kurulmadıkça bu dünyada resim yapılamaz. 

BSUİ kontrolünü kurdu, sistem nizam düzen görevini yaptı ve çalı çırpı olan dünya yaşamı, toplumlarıyla tohumladı. Ölü dirildi. İşte dünya dirildi. Dünyanın dirilmesiyle birlikte arının balı görevini tohumlarıyla dilleyen yüceliklere dinletildi.

Arı, insan. Bal, ilim… Her şey bu. Ve arıda bal, balda arı… “Hah! Aha! İşte!” dediğimde Bütüne geçer. Gerçek çerçeve yeniden çerçeve olma niteliğini kaynağından alan ışıklarla gerçekleştirir.

Demin dedim ki “Ben ekip kurdum.” ama dendi ki “Ekip her diride var.” Ve ben dedim ki “İlim toplumuyla kurdum.” ve dendi ki “Ama ilim her dünyada var.” ve dedim ki “Ben hasattayım.” Ve dendi ki “Haktayım.” ve dedim ki “Ka-Ha olanım.” ve dendi ki “Yaşamdayım ve zirve sistem ve ben o sistemde ikmal tamamlatanım.” “Dini hak, tahditsiz, hakiki ve yoğun olan ışıkta dillenir. İşte “dillen” dediler. “Dinlen” dediler. “Allah tahtında birleş.” dediler. Ve dedim ki “Beni bana veren ben, bende ben olan beden, her dürümde var olan ruh ve kutsal umman olan ışık altın bir tanrıdır. Atlanta Ata Kapısı’dır o tanrı ve kotlanmış bir topraktır. Tohumlarını kontrol eder ve yüceliklere cümle cevheri kotlarla dinlenir.

Davayı açtım ve hak ettim. Dava, ilme davadır. Ve diriliğe davadır. Ve dümen başına oturtulacaklara davadır. Ve ben tüm davalarda “Hah! Aha! İşte!” derim ve o dava bedenimde Hak Teknikte kaybedildiğinde ben müsterihim çünkü davayı kaybeden daha güçlü davayı açar ve her açtığı davada yeni bir tahtın yoğunluğunda ışık olur ve her ummanda toplum olur ve tohum olur. Her dava bedenimde kaybedildiğinde Bütünde kazanılır.

İşte ben bütün davaları kaybeden ve bütün davalarda kaynak olan ışık olup kotlayıcı olurum ki tüm sistemlerde görev taşırım. Çalıyı çalıya çarpmam, çalıyı çırpıya çarpmam. Ben, bana, beni çarptıkça her çarpışta bedenim cinni cevhere, cemaatlere ve tüm cevherilere kapı olur.

Beden insan, öz köklerini göklerden çekti de indi. Ve bu beden iradi hakiki ve hakikiyetin tahditli olmayan yoğunluğudur. Rahmi Kuran’dır ve kutsal yaşamdır.

Bar kapatılmış da gökler çekilmişler öyle dediler. Bar artık kapanmaz. Bilişin ilmidir bar… Hakk’ın yaşama inişidir bar. Yarınların teknik kodudur bar. Toprağın tohumudur bar. Yarınlaşmadır bar ve barda, ışkın aşkında içtiğiniz her zirve, ışkın aşkındaki o sistem, cemaatlerin her birinde yürek olan o kürsü bedenimden içilir.

Ben barakaları dinledim bugün hep. Tüm biliş barakalarındaki yolcular, kaynağın tahtından indiklerini sandılar. Ben onlara kapı açtım çok mutlandım. Çok mutlandım zirvelere kutsal ışık yaktım. Düzeni kotladım, tohumladım da aktım ama Altın Toplum ağır yükü hafiflettiğinde, yasalar çalışması başladığında ve bedenimdeki yol mutlak kutsal tohumla tohumlandığında Osman Soyu dahi ışıkta, Kutsal Taht’ın ummanında, ışığımda olur.

Vallahi billahi insan, Mikail’in gücüdür. Vallahi billahi insan, kelamın topluma inişidir. Ve kapıları açtığınız zaman bilirsiniz ki İmparatorluğun Kuranı’dır insan.

Yeni dünya, hepimize hayırlara vesile olsun. Yeni dünya, hepimizin yoğunluğunda Kutsal Işık’ta, hakikiyetin tekniğiyle bütünlensin ve insan soyuna Hak Toplum olsun… Yeni dünya, yerin gücü olsun. Yeni dünya, BİR’in kelamı olsun. Yeni dünya, mükafatınız olsun…

Hepinize, hepimizden sevgiler… Şimdilik!…

Süper İnsanlık Realitesi Derneği

http://youtu.be/GaPNs0z-sWg

 
  Bugün 184 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol