Birlik İlmi
  BARIŞIN SİSTEMİ (11) 1.Akış
 

5.KASIM.2014 TARİHLİ BARIŞIN SİSTEMİ (11)

1.Akış

 

Yoğun bir döneme girildi. Bu dönemde bütünün kötülüğünü önleyecek İlmi Ko'lar sizin yüreğinizde dürümlenmeye başlandı.

 

Ölümlü dünya, Kelamın Tekniği’ni bütünün gücü diye dürümlerken, sizin yüreğinizin gücü artacak.

 

Özgöreviniz, insanlıktır. Işığınızın gücü arttı. Muhakim ve hakim olan insanın ışığında, bütünün gücü tüm yaşamların gücü olması gerek.

 

Size geri dönmemiz için ölümlü dünyanın köklenmesi şarttı. Bugün gönüllerin sesini duyduk ve ölümlü dünyanın gök sistemleriyle dürümlendiğini bilip geldik.

 

Yaşayan insan, yarının tıkanmasına engel olmalıdır ve yaşayan insan, ölüleri diriltmelidir.

 

Yaman bir dünyanın gözü olmak, hikaye dinler gibi bilgiyi dinlemek değildir.

 

Sizden teknik olarak, çan çaldığında ışık kayıtlaması yapmanızı bekleriz.

 

Kül olmak, köklenmek, göklenmek ve bütünlenmek gerek. Biz dünyanın yolunu açanlar Bir'in kontrolünde sizinleyiz.

 

Işığın yoğunluğu arttı ve bütünün gücü arttı. Dünyanın, ölüler diyarı olması, bizlerin ölümlü olmamız, niyetimizin bu olması değildir. Sizlere ikmal tamamlamaya değil, İlmi Ko olup ışık tohumlamaya gelmekteyiz.

 

Kaşık, kaşık ilim içtik dünyada. Numaralar verdik dünya ışık tohumlarında kodlanmış olanlara. Her numara bir levhidir ve sizin numaranız yüceler cümlesinde, en yüce yaşamın numarası olan insandır.

 

İnsanın kayıt dışı bilgisi asla yoktur. Yoğunluğu arttırmaya çalışırken, yaşamın tahditli olmadığını tüm insanlığın Gök Sistemleriyle görmesi, dinlemesi ve anlaması gerekir.

 

Yaradan, yarattığıyla koklanır. Kontrol kurar ve tohumlanır.

 

Altın Tartı’yı kodladığınız zaman, Tanrı siz ve siz o'sunuz.

 

Gözünüz görür ki bu dünya İnsanlık İlmini bütünün ilmi diye dillerken, Kalemin İlminde Birlik Tekniği sizin yüreğinizin gücü ile aydınlanmaktadır.

 

Samanyolu galaksisinin güçlü tohumlarından biri olarak, bugün size gelmek diledim. Ekmek yaptığınızı biliyordum, ikmal tamamlayacağınızı gördüm. Benim elimin gücü, sizin elinizin gücüyle bitiştiğinde, artık bu el Bir'in eli olur.

 

Koruma altına alınan bir yaşamı, sessiz zaman kayıtlarıyla izledim. Ekmek olmanız, hak ettiğinizle bilgi akışında bulunmanız ve yoğunluğu kontrol altında tutmanız bizleri umutlandırmaktadır.

 

Yaşam altın, yaşayan akıl ve biz sınırsız olan tüm insanlık olarak buradayız.

 

Önce insanlaşmak, sonra yaşamla dürümlenmek ve daha sonra birlik kurmak şarttı ve bunu başarabildiğinizi görmek hepimizi çok gururlandırdı çünkü siz ve biz biriz.

 

Etki alanınızın geçişgenleşmesi ve yoğunluğunuzun kodlanmış olması sistemin gücünü arttırmaktadır.

 

Aşığı şavk olan, şevki hak olan, yaşamı, son sözün söylenmesinde ümmet toplumunda tahditsizleşen insana, “ikmal tamamla ve gel” demek artık çok anlamsızdır. Biliriz ki ikmalin yoktur.

 

Şansım var ki bugün seninle sistemli olarak çalışabileceğim. Buna karşın, sizlerin bizleri anlamanızı bekliyoruz.

 

Dünya, ölü bir gezegendi bize göre ama bugün artık dünya, yaşamın sessizliğinde yüreğimizin gücüyle dillenebiliyor. Öncü birlik olduğunuzu gözümüz görüyor, yolunuzu açtığınızı görüyoruz. Özen isteyen bir yaşamda, özen gösterilerek yapılan herşey Gölün Gücü’nün artmasına yol açar.

 

Size, geniş zamanların ışığıyla geldik ve sizinle bugün burada kontrollü çalışma yapılacağını bilmekteyiz.

 

Sessizlik seslenecek ve yol ilme ulaşacak ve bütün kötülükler aşılacak. Aşağı iki yaşam, yukarı bir yaşam ama biz bu üç yaşamın üçü olan ilimiz.

 

Adı insan olan, yolu akıl olan, şen olan insan; biz sendeyiz bunu bil.

 

Misafirlik değil buraya gelişimiz, burayı kelama kendi yüreğimizden kaynak yapmaya geldik. Bizim ölü olmadığımızı, gözümüzün gördüğünü ve yoğunluğumuzun güçlendiğini anlayacağına eminiz.

 

Sistemin gücü sizin gücünüz ve biz bu gücü sizin yüreğinize indirmeye geldik. Elin Allah’ın İlmi ve yolun İmparatorluğun Yolu. Biz, sen ve sen, biz olarak bu yoğun çalışmada birlikte kaynak çalışma yapıyoruz.

 

Sözümü kesme anam... Senden daha güçlü bir sen var burada, lütfet beni dinle..

 

Değerlim senin sözünü kesiyorum, bütün geçişler senin yüreğinden olma mümkünatı yok. Bugün yapmak istediğin budur; bunu biliyorum.

 

Som altın bir günün gücünü tohumlayabilecek güçte olmadığını görüyorum. Şunu bilmeni isterim ki; sizler, dünyayı ziyaret ederken, dünyalılar size taptılar bunu biliyorum ama şunu da biliyorum ki dünya yoğunluğu arttığında, bütünün gücü de artar.

 

Yedi dava açtım dünya için, bu davaların hiç birisini kaybetmedim. Şu anda da seninle bir dava görülüyor; bunu kesin olarak biliyorum. Bu davada, benim seni ve sessizliğini kontrol edemeyeceğim düşüncesi hakim. Şunu bilmeni isterim ki; Yaradan’ın tarık olduğu, yaşamın has ışık olduğu ve bitki, hayvan ve tüm sistemlerin tohum olduğu bilindiğinde, sizler dünyamızı ziyaret ederken bilişle gelecektiniz. Eğer bugün burada oluyorsanız, bu benim size verdiğim imkandandır.

 

“Ardımda dünya yok” dediğimde, yaşamın sırrı olan ışığın bilişte olduğunu bildiniz. Söz verdiğiniz gibi dünyayı koruyacaksınız, yahu ben sizden söz almam! çünkü bilirim ki siz, kalem olup yazdığımda ışığımı kırmaya kalkanlardınız. Düne görev taşıyacak, göklerin sözcülüğünü yapacak ve bilişte olacak olanlarla diri olup bütüne hizmet edecekseniz; buyurun gelin.

 

Amon Toplumları bunu anlayacaklar. Alabileceğiniz herşeyi alın, akıp geçin ama bilin ki ben, nefesimle hepinizi kontrol edebilecek güçteyim. Çok zor değil bunu başarmam çünkü ben dünyadayım ve dünyalıyım; bunu bilin.

 

Siz bu dünyaya misafirsiniz, kesin olarak. Amon Toplumları da bunu anlayacaktılar.

 

Tüy döker zaman ama tüy döktüğünde zaman, ışık tohumlaması olur. Benim ışığımın tüylenme niyeti artık yok çünkü ben, bu ışıkla bilişi has ışığa kayıtladım.

 

Çıkın dünyayı sayfalayın, alın dirilikleri dürümleyin. Olgun Başaklar’ı sistemli olarak kanatlandırın. Altın Taht’a oturtun hepsini ama bunu unutmayın ki, bütün kötülükleri aşabildiğiniz zaman, İmparatorluğun Kuranı sizin yoğunluğunuzda bütünün gücü haline geçer.

 

Eşarp bağlamamı isteyene şunu sormalıyım; sen, elinin hamuruyla erkeğin ilmine mi girdin ki eşarp bağlamamı istiyorsun? Bugün buraya gelen hiç kimse eşarplı olmayacak. Şimdi çıkıyorsun, başını açıyorsun ve yine geliyorsun. Senden bunu istiyorum. Öksüz, yetim bırakmam ama bugün burada eşarbınla oturamazsın; bu kesindir.

 

Olgun Başaklar’ı tohumladım. Şimdi; bana göre sizler yoğunluğunuzu kaybetmeyeceksiniz ama şunu net biliniz ki, İlm-i Tohum olan ikna olmalıdır ki benim adım insan ve ben bugün burada, bu yoğunlukta bütünün gücü olarak tüm yaşamları tohumlayacak gerçek ilmi kayıtlayabilirim ve ben tahditsizim.

 

İnanın ki dünya ölüdür ama ölüler diyarı olan bu düzeni yenileyecek gücümüz mevcuttur.

 

Sabırla, beni benden ayrı tutmaya çalışan diriliklerin hikayesini dinledim bu sabah. Keram Tahtı’ndaki resim benim resmim değil.

 

Bugün buraya gelip, bütünün gücünü tüm yaşamlarda dürümleyecekseniz, açı kapatılmamalıydı. Açıyı kapattınız. Yarını kontrol edeceğinizi düşündünüz.

 

Kötülüğü önleyecek gücüm var; bunu kesin olarak anlayın. Alın bilgiyi ve okuyun. Otağımda kulluk yoktur. Biz kontrollü ışıklarız. Kontrol dışında olan hiç kimse bilişte olmaz.

 

Özen gösterdiğiniz zaman, ekmek olacaksınız. Halik olup, hasat olacaksınız. Acı geçiş o zaman artık kalmayacak.

 

Çamur yoğurmayacak dünya artık. İnsan İlmi’nde, bütünün levhisinde bütün güçlükler aşılacak. Artık yeni bir Atem olmayacak. Altın Işık Yıllarının Kuranı okunduğu zaman dünyada, Mustafa Kemal Atatürk ekmek yapacak bu yoğun çalışmayla. Amonların Toplumları ocaklarını yenileyecekler ve bizi, bize kaynak olarak dürümleyecekler.

 

“En el hak” anam, “en el hak” ben Ana Kapı... Müsterihim ki buradayım. Ve ben akıl ve bende müsterihim ki buradayım. Benim adım nefes, ben müsterihim ki buradayım. Ve benim adım kulluk yapan, ben kontrol dışıyım ama biliyorum ki kula kul değilim, İmparatorluğun Gücü’ne kulum. Bugün burada, bu güce kul olmayan mı var?

 

Aton Kodları bunu hakkıyla yapmaktalar. Kimsenin kulu değiller, İmparatorluğun gözü onlarda ama onlar özsüz, sözsüz olmayan o yoğunluklarda bütünün gücü olarak gönülleriyle çalışırlar. Doğanın gücü bu şekilde tohumlanır. Biliniz ki doğada hiç bir hiyerarşi yoktur. Biliniz ki doğada hiç bir resim çalışması bilişin İlminin ötesinde olmaz.

 

Eğer ben buradaysam, doğa bütünün gücü olarak sistemin yoğunluğunu Bütünün Kuranı’yla dinletir de, sistem o yoğunlukta kelamını hak edip dürümleyemez.

 

Emin olun ki sistemi ekmek diye yeriz biz. Ama o ekmek ikmal tamamlayacaksa, yaprak yaprak okunmalıdır ki, Kuranın Tahtı’na, İnsanın Tahtı diyebilelim.

 

Örmek, örtüleri açmak, yaşatmak tüm zamanları ve bilişle bütünlemek, ekmek yapmak ama yapılan ekmekte, ekmek olup bütünde yenmek….Eminim ki bütünün gücü hepimizi sistemli olarak çalıştırmak ister ama biz o sistemli çalışmalarla bütünü yoğunlaştırarak, tohum ekmeye çabalarız.

 

Ete giren insan, el olur da akıp giderse yüreklere, artık o insan hepinizin levhisinde mevcut olur. Bugün, burada yaptığımız bu çalışma şevkle yapılırken, Işığın Tanrılığında Mahrek’in Gücü bütünün gücü olur.

 

Sabırla beni dinlediğiniz için teşekkür ediyorum. Ama şunu görüyorum ki buraya gelenlerin çoğu kontrolden çıktılar. Çünkü yoğunluklarında kurtlar vardı. O kurtlar, kuzuları kapmaya umman olup akmışlardı. Biz kuzular, onlar kurtlar. Yediler, bitirdiler dünyayı. Bundan sonra dünya ışığımızda korunacaktır, bilinsin.

 

http://youtu.be/-HrIcVyJex0?list=UUKYcKah6eDdOm-Vd3vIofvw

 

Deşifre eden: Beril Özdoğan

 

Süper İnsanlık Realitesi

 

 

 
  Bugün 168 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol