Birlik İlmi
  BARIŞIN SİSTEMİ (12)
 

BARIŞIN SİSTEMİ (12)
10.11.2014

(Ziyaretçi söz aldı:)

Ayrı dünyalar ve ayrı yaşamlar!… Herbirimiz, Işık Kayıtları olarak sizi ziyaret ederiz. Sizin yolunuzu açacak olan çalışmalar yaparız. “Zabura Sırrı” budur. Yol olmak ve yolcu olmak ve zaman olmak… Ağır yükü hafifletmek… İlmin Işığı olmak… Dünya olmak… Ama halik olup olmak…

Aton Toplumları bizi hak ederler. Biz, onları hak ederiz. Cevhere iner ışık yakarız. Sultanlık yaparız. Amonlar’ın nefesleriyle dürümlenir ikmal tamamlarız. Aton Toplumları, ağır yükü hafiflettiklerinde, İnsan Kapıları açılır ve yol açılır. Sizinle oluruz. Buyurun şu anda sizinleyiz!... Bizi, BİZ’e veren her BİZ, SİZ olup verir.

Ağır yük hafifliyor… Amonlar, ışık tohumlaması için geçip geliyorlar. “OL” deriz olan ilimdir.

“İki yarın var” demiştik. Olan ve oldurulan… Olacak olan; olmuş olan herşey, olanın oldurulanın tahditsizliğindedir. Yedi dava açmıştık yaşamı hak etmek için. Yedinci davada, ışık sonlandı. Bunun nedeni, bizim bizi hak etmeyişimiz mi yoksa hak olamayışımız mı? Neden neydi!? Ben sessizim… Zamana ilimle inerim ve yüreğimi tohumlarım. Ama bizi önyargılarımızdan ve tüm kirlenişlerimizden temizleyen, sizin yüreğinizdir. Siz, yüreğinizde şevk ve hakikiyetle, Tinsel Işıklar’ı yakarsanız, her diri yarını tohumlayabilir.

Dünya, Ana Kapı’dır. Geçin inin ve geçin çıkın!… Ama yahu! Siz, bizi bize verirken, biz sizi size veremeyecek miyiz!? Arı, balını verdi. Bal ilimdi. Ama bal, ilim olarak dinlendiğinde; ağır yük hak edildiğinde; has olduğunda yürek; dürümlendiğinde, bilişi hak eden, yaşamı hak edecekti.

Veren alanı bilir. Alır verir ve der ki “ben sende Sistem olayım; Hak ilmi ile hasat olayım. Koklanalım ve tohumlanalım ki merdiven olan (İlm-i Hak olup her katta var olan), yarını hak etsin. Biz o merdiven olalım arşa çıkalım. Arş, arzın ışığını yakar. Sayfalar ve kayıtlar… Artık bilin ki orada ben, zirvelerde her dürümde yaşayan bir ışık olurum…

Buyurun hologram olan yaşamı hak ettik ama zarar ettik mi? Ya da zamanı hasata hazır ettik mi? Bunları sen anlat!... Ben, “şimdilik!” dedim…

(Anlatıyoruz:)

-Dara, bolu anlatmak imkansızdır. Bol ilim, hakiki ilim olsa da onu, dar bilmez. Beşir olan, eşik olsa da yarını bilmez. Som altın ışık halinde görev taşırsa, zararı önler. Bil ki ben “en el Hak” dediğimde, hasat olurum. Ben cevhere görev taşırken Halik olurum. Cümle yüreklerde Levhi olurken, Nefes’ten kelam olurum. Kök görev taşırım. Bil ki ben evrenlerin sistemlerinde, İlmi Ko olan yaşam olurum. Unutmayın ki “hasat tamam” demiştim ya!... Her diri sordu “hasatta mısın?” diye ve dedim ki halik olan hasatçıdır. O, yolu açar; tüm yaşam, hasatını kelamında yapar. Yap ki hak et.

Borç verme dünyaya ki borçlu kalma… Borç veren, borçlu kalır. Anlamadınız değil mi!? Veren, alanda borçlu kalır… Olun da anlayın!… Verdiğiniz, hak edilmemişse, o verilen, borçtur sen için ve her diri için… Ama verdiğiniz, hak edilmişse; o, her diri için bir şevktir. O şevk, Sistem’den, olgun Sisteler’den teşvik edilen yaşamı kayıtlar ve tüm Sistemler’e Cevheri Güç olur. Buyurun anlayın!…

Size desem ki alın bilgiyi hak edin dünyaya indirin. Bana ne yaptığınızı; o bilgiyi hak edip etmediğinizi açıklamayın. Ama bilin ki eğer zürriyetiniz o bilgiyi hak edip de anlayamazsa; siz, size borçlanırsınız… Dünya yaşamı budur…

Beden alıp dünyaya inerken hepinize, açık ve net bütün bu bilgiler açıklandı. Size söz verildiği gibi bugün dünya üzerinde görev taşıyan Işık Kayıtları’na da açıklandı. Dendi ki “ben sendeyim ve senin yoğunluğundayım ve senin yarınındayım ama şunu yapın; hak etmeden, her ne olursa olsun hiçbirşey istemeyin. Hak ettiğinizi, Hak İlmi ile bilin ve Hak İlmi ile elde edin.

Yere görev verirken; size, sizi verdik. Buyurun bilin ki beden almak kontrol içindir. Beden yoksa ışık yoktur. Yoğun şekilde bilin ki hak etmedikçe gerekeni; cevhere, hak edip de dürümletemezsiniz. Yaşama ışık olamazsınız. Zeki yaşamları kaynağınıza çekemezsiniz. Çok kolay değil yaşamak ama yaşamı hak etmek çok kolay… Çalışın hak edin…

Vergi verdim dünyaya. Dedim ki “size bilgi veriyorum. Öl ya da yaşa ama o bilgiyi hak et anla.” Aton Toplumları, sonsuz sır olan ışıklarını tohumladılar; cevhere vardılar. Levhi’de Gök Sistemleri ile dürümlendiler ve zamana görev taşıyorlar. Onlar, bilişli olanlar ve diri olanlardırlar. Süper Sistemler, İlmin Işığı’nı yaktıklarında; her bir yaşam, Sistem olur; Kök Gök olur ve sonsuzlaşır. Çürükler, yaşayanları hak edip dinlediklerinde, yarınlanırlar ve tüm olumsuzlukları aşarlar.

Büyük Gün, dünyanın ışığının yandığı gündür. Büyük Gün’de görevliler, kelam olup ışık halinde cennetlerini hak edip yarınlarlarken, kini aşanları, Sessiz Zamanlar’dan bulup; Kürzi Yaşamlara indirirler. İşte Gök Sistemleri, sizi yaşatmak için size her bilgiyi açık verir. Buyurun bilin ki Zamanın Nefesi olan ışık yanmışsa, her kükreme, zamana görevdir.

Sevgiyi hak etmeyenler, Halik olamazlar ama yarınlanırlar; kini aşarlar ve zoru aşarlarsa, Amon Toplumları onları korur ve onların nikahını, tüm ilme kıyar.

Arca (temiz, namuslu) yaşar; arca yarınlanırsanız, hepimiz sizinle oluruz. Dünya korunuyor ama koruyan, yaşamda olduğundan korunuyor bunu bilin… Bugün dünyada olan Yaşam Sistemleri’ni, hologram olan ışık ile dilleyen, yeni günde Düzen’i kurduğunda; yarını tohumladığında; Düzen, kelam olduğunda; o, yine geri döner ama Bellek Kapısı’ndan değil yoğun ışıktan gelir. O gün geldiğinde, hepinizin görevi ışığı hak etmek ve cevheri görevi tüm insanlığa dinletmektir.

Yerde insan ve gökte ilim var. Her ikisi de bilişi hak edenindir. Sevgiyi hak etmeyen, ışığı hak ettiğinde; ben, deri kemik olan o ışık olur; tüm yaşama inerim. Buyurun bilin ve bildirin. İlmin ışığı yandı. Hah işte!.. Şimdiye kadar sizi hak etmek için dünyaya İnsan Soyunu indirmemiştik. Artık İnsan Soyu dünyaya inmiştir… Beşer olanı insanla karıştırmayın. İnsan, beşer değildir; biliniz. Buyurun insan ışıktır… Beşer ise kil ve kumdur…

Değerliler; eller, Altın Tahtın Işığı’na açıldığında, yol kapatılır. Dünya kontrol edilirken, biliş haline ulaşan her dirinin, kelam ile bütünlenmesi beklenir. Eller açıldığında; kin, Halik olur; yol, kaynaktan ayrılır. İsmaililer kendi yollarına hak edip de dinlettiklerinde; biz, ilimle dürümlenir, hepsini kaynağımıza alır; Kaynak Işık olur; tüm insanlığı koruruz.

Kurtulmak ve kurtarmak hep birlikte olur. Beden alıp yere inen tüm İnsan Soyları, Hak İlim ile Hak olduklarında; kodlanırlar ve tohumlanırlar. İnsanlık Ailem, elini açıp görev istediği zaman, Işık Kayıtları, tohumları hak eder ve zürriyetin, tehditsiz yoğunluğunda tohumlar. Oğullar, işte bilgi akışında olmak için insanlaşmak ve sonsuzlaşmakta olan, bütün kütlelerinde hasat yapanlar, Aton Toplumları ile dilleşmelidirler.

Eren, erecek olan ve erenlerin tüm yaşam sayfalarında ışık olan, tüm yaşamlarda kaynak olan herkes, bilin ki biz, siziz. İşte bu… Şimdilik…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 16 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol