Birlik İlmi
  İNSAN VE YAŞAM (II)
 

İNSAN VE YAŞAM:

Yaratılan her insan, Düzen’in kodlanmasını sağlamak üzere görevlidir. Bütün görevliler, yaşamları harlandırmak, yaşamları tohumlamak ve zamanları kutsal ışıklarıyla bütünlemek için ZABUR olur Işık Kodlaması yaparlar.

Diri Yolcular, tüm yaşamları ile diri olup Kuran olurlar. Onların resimlerinde ilim vardır.

Hepimizin cevherinde var olan ışık, insandır.

İyi bir gün yaşamak üzere dürümlenmiş dirilikler, zirvelere güç katarlarken, “ben oldum” demelidirler.

Meyhane ilmin çalışma sahasıdır. Orada ışık yağmur gibidir. İçilir o ışık, tüm yaşamlardan ve sonsuzlaşan yücelikte; Sultanlıklar, ışığın kaynaklarından süzülerek Düzen’i kurmaya inerler.

Merkezin ilminde har varsa, yüreğin ilminde korku olur. Hepinizin her bir yüreğe dillediğiniz bu korkudur.

Eğer ben varsam, ben Atlanta okuması yapıyorsam, benim adım insan değildir. Ben Ruhlar Meclisi’nin en güçlü yüreğiyim. O yürek, Allah İlmi’ni dilleyen yüksek koddur.

Nerden dünyaya gönderildiğimiz araştırıldığında, çokları sanırlar ki başka planetlerde yaşadılar ve bugün dünyadadırlar. Yarınların tohumlarını ektiklerinde yeni zamanlarda yeni kuranlarda ve sonsuz ışıklarda bulunacaklar. Bunların tohum olarak ekilmesi olmuş olması anlamına gelmez.

Erkil, akil ve hakimse, ekilen her diri yoğunluk, mutlaka yaşamsallaşacaktır. Erkil, hakikiyse ve sonsuz ışıklarda bütünse, orada yeni bir Cevheri Tohum olacaktır.

Bütün kötülükler, Yüce Canlar’a tahditsiz verilen bilgilerden dolayıdır. Hepinizin özenle bilgi aldığınızı bilmekteyiz. Zinnur Kod, Altın Kaynak olarak size her bilgiyi anlatır. Açı daralır ve zaman tahtlanır. İşte o gün dünya kodlanır. Bu sizin harlanarak çektiğiniz bilgilerin çok daha üstü bilgileri çekebileceğinizi açıkça bilebileceğiniz bir tahditsizliktir.

Doluluk arttığında, doğum da artar. Doluluk zirvelere ulaştırılan bilgilerin hakikiyetidir.

Ete giren yürek, ilme girer. Siz yasaları koyan Yüceler olarak dünyayı hak ederseniz, biz sizi hak ederiz. Ekmek insansa yol, ilmin kodlanmasıyla yaşamsallaşan ışıktır.

İlmin kaynağında bir ışık yandığında biz o ışığı hak etmeliyiz. Zan’a, zan olana güç vermeyen kim varsa Işığın Hakimi onlardır.

Dört Kürsü ve Dört Söz... Biz Dağlara ve Tahtlara Gök Sözü söyledik. Dedik ki hak edin. Hayrın harrı insan. Hak edin ve hasat olun. Ama hak etmeden hasat olmayın.

Doğal Dünya insan soyuna iki Yüce Can verdi. Birincisi İlim, ikincisi Sistem. İlmi bilen her dere, Sistem’i de bilir.

Hazır olanlara, bir şey daha açıklamalıyım. Amonlar, tüm insanlık için Birleşik Işık halinde dünyamızı ziyaret ederler. Herbiri diri yolcuları seçerler ve onlarla çalışırlar. Hazır olanları bulurlar ve tohum olarak, tüm yaşamlara çetin güçlüklerle ekerler. Her dürümün sevgiyi hak etmesini sağlarlar. Hazır olanları bulduklarında, ocaklarını harlandırırlar ve tabiatı kodlarlar. Şükürler olsun ki Tanrı Amon, insan soyuna Göç Kürsüleri ile inmiştir. Onun kontrolu kendi yoğunluğu iledir.

Şimdilik bu!...

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ DERNEĞİ

 
  Bugün 131 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol