ALLAH VE BİLGİ:

Zamanın, sonsuz ışık kapılarından; diri yüreklerinizle geçip; zaman soylarından Allah İlmi ile vardığınız o yoğunlukları, hak edip dinletmenizdir bilgi.

Hepimiz ellerimizi ummana ulaştırıp bilişi hak edip dünyayı tohumlayacak bilgiyi çekip dürümleriz. Bu bilgi, İlmin hakimi olan Allah Bilgisi ise; bizi, bizden Kürzi Yaşamlar’a ulaştırır. Eğer bilgi, hasat yaptıramazsa; ışık tohumlaması da yaptıramaz. Zürriyetini Hak Teknik ile dirilten her yürek, kendini tohumlarken, bilişi hak etmelidir.

Dön dünyaya bak derim. Orada ben var mıyım? Huzurum var mı? Zamanların sayfalarında ışığım yanmakta mı? Hanı kapattık mı yoksa açık mı? İşte dünyanın “Tanrı Kodu” oluşundandır ki her diri Düzen kurarken, kendini hak edip kurar ve zaman sayfalarında Işık Tohumlarını bırakır ve görevini tamamlayıp göç eder.

Sevgililer; bizler, göç sayfaları ile dünyayı terk ederken, teknik olarak da dünyayı tohumlarız. Ektiğimiz, “Altın Tohum”dur. Öz Geçişleri yaptıktan sonra, Amon Tohumları ile birleşiriz ve Kürzi Sayfalar’da güçlendirici oluruz.

Ören Dereler, örtüleri açtıklarında, yalınızca ışıklar kalır orada. İşte oradaki ışıklar Birlik ışıklarıdır..

Tanrı’nın Kuranı ilimdir. Kin, nefret, ego o Kuran’da bulunmaz. Zaman sayfalarında ışık yandığında, yeni bir yaşam dürümlenir. İşte o yaşam, “İlmin Yaşamı”dır.

Türkiye, yeni zamanları kodlarken, Birleşik Işık her yerden kontrollu olarak yanmaktadır. O ışık, İlmin Işığı olarak Cevheri Tohumlar’ı kodlamaktadır.

Türkiye, Altın bir tohumdur. Ocak ilmi ile kaynak yapmış ve Tanrı olup kurtarmıştır tüm Rahman olan kontrollu Kodları. Eren dirilikler, Eren Kürsüler olmuş ve kontrol kurmuştur.

Yeni zamanlar ve yeni yaşamlar kodlanırken, herkesin kendi yolunu açması gerekir. Zirvelere ulaşan herkes Altın Zaman Sayfalarından ışık çekip cümle yüreklerle birleşmelidir ki hak etsin ve sonsuz ışıklar halinde dürümlensin.

Canlarım, artık biliniz ki ben Allah’ım ve zamanım. Sonsuz ışık halinde sizlere indim. Körün zürriyeti kör olur. Sizlerin cümle yüreklerinizde insan var. Kibriniz yok ve zamanı sayfalayan ışığınız yanmakta. Sizi her birinizi har ile haz ile ve sonsuz yücelik ile dürümledik. Amin… Allah sizi korur ve sizi haz ile sonsuz ışıklarda dünyaya çeker.

Eğer zaman gelmemişse, kimsenin dini yaşamlardan ayrılmasını istemem. Sorup durursun “zaman kaynağında dünya var mı?” diye. Yoktur. Yoktur dünya zaman kaynağında. Çünkü orada ilim vardır. Dünyayı yok eden; yolu kapatan insan, kendini hak etmeyendir. Eğer kendini hak etmişse mutlaka bilir ki Birleşik Işık yanmaktadır. Onun zamana Kuran olması istenirken, herkesin kendi yüreğinde kendini hak etmesi de istenmiştir. Bilişi hak eden olgun başak, kendini hak eder. Onun kendini hak etmesi, cevherini hak etmesidir ki Kutsal Işık, herkeste aynı şekilde yanmaz.

Özgüç İnsana kendi yoğunluğundan iner. İşte sizi sizle dillerken, sizden başka hiçbir sizi dillemem. Özgür ve hakim olan tüm yaşamlar, “Öz Güç” olarak tüm yarınlara kayıtlıdır. Hepinizin zirvelere ulaşarak aradığınız kendi yüreklerinizdir.

Oluşma, yaşamlara hak olup akma ve sonsuz ışık halinde dürümlenme, Birler Kapısı’nda, Tohum İlmi ile kontrol kurma, tertiplenme, Atlanta Kutsal Işığı haline gelme, Yeni Cennetler’in kurulması içindir. O Cennetler sizleri beklerler. Hepinizi, hepinizi beklerler.

Sur, Turan’da üfürüldüğünde, Turan, suru dinler ve sanır ki o sur, onun yüceliğini dinletir. Herkesin kendi suru vardır ve herkesin suru, kendi yoğunluğu ile öter. Hepinizin zamanı, kendi yolunuzda yarattığınız zamandır.

Şükür ki sen, senler, herkese insanı anlattınız. Ana Kapıları açıp insanlık adına Kuran oldunuz. Zamanı kayıtladınız ve yolları açtınız. Zinnur, zirvelere kaynak yaptığında, siz, Zinnur’u Kürzi Sayfalanışla dürümlediniz. Yeni zamanları ağır yük diye taşıdınız. Şükür ki har olup haz olup başardınız.

Sessiz ve hakim olan Birlikler, tüm insanlık için Birleşik Işık halinde çalıştınız. “Tart” dediklerinde, “tartmam” dedin. “Hak et” dediklerinde; “harlandım, hak ettim” dedin. “Dünyayı horlama” dediklerinde; “hor olan horlar” dedin. Ve dedin ki “hasat tamamdır.”

Hasatın tamam olması, yolun açılmasıdır. Herkesin yolu açıldı. Bu yol, Allah Yolu’dur. İlmi hak eden, aklı hak eder. Aklı hak eden, ummanı hak eder. Lütfen anlayın, Ulular Diyarı, insanı hak etti. İlmin Kuranı olan insan, Atlanta Aklı’ndan Kurul olup; tüm yaşamları hak etti.

Meclisler, yeni zamanları tohumlarlarken, ete girenler, BİR’e girdiler. “Ez geç” dediler “Yücelikler’i” ve dedin ki “ezen ezilir.”

Birler Kapısı, İlmin Kapısı’dır. İlmen Hak olmak, ağır yüktür. Ana Kapılar’ı açtığınız zaman, nur olan yol, umman olur ve korurum onu. Orada Amon olur.

Amon, Allah İlmi’ni bilen bir Yüksek Kod’dur. Onun adı Allah’tır. Diri olur ve kontrol kurar. Omuz yükü hafiftir onun. Olayın başka bir yönü de, o zamanı kodlayandır.

Eren, cevhere girer. İnsan kontrollu olur, türlerin her birine girer. O insan, Altın Kuran olur. Onun adı Allah olur. Onu hak eden Amon’dur.

Aton, İlmin Kuranı’dır. İtibarı yücedir. Eski zamanları kendi yolunda dürümler ve kendini kayıtlar. Acı çalışmaları yoktur. Sonun başı olur ve yeni ilmi has teknik ile diller. İşte o Birleşik Işık’tır. Adını hak eden yüreğini hak eder.

Meyhane insan ve o insan; Altın Kod Amon… Şükür ki hak ettik ve zaman sayfalarında bunları yaşamlara çektik. Hürmetle bildirdik. Şükür İlahi Kuran, şükür… Amin…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ DERNEĞİ