YENİLENEN DÜNYA

 

İlkel bilinç sayfaları, dünyanın tahditli zaman sayfaları olarak; geri dönüşün sonsuz kayıtlarını yapmışlar ve türlerin; tüm Yüce Cevherleri ile Birlik Kaynağından geçip girecekleri bir sessiz alan yaratmışlardır.

 

Dün, dünyaya geçip, dünyayı; diri bir yüce cevher olup izlerken, Her bir yaşamın, nefes ile gerçekleşen cevherden kodlanan ve o cevherden yaşamsallaşan bir tekniği olduğunu anlamak imkansızdı.

 

Her değer,  bir cevher olarak dünyaya form halinde girerken; kimi zaman geldi formlar kendi yoğunluklarında tahditlendiler; kimi zaman geldi o formlar, bütün kütlenin tahditi ile kayıtsızlaştırıldılar. Buna karşılık, her zaman bir ışık halinde görev taşıyan Birlik, Diri yoğunluğu ile Bütün’e güç katmayı sürdürdü. O Birlik, BİZ olan sınırsız yaşamını tahditledi ve sessizce yaşamlara  geçişler yapıp insan ummanında görev taşıdı.

 

Dünyayı yeni bir Işık ile kodlarken, herkesin bugüne ulaşmasında; kendi yolunu bulmasını sağlayan Yeşil Yaşam Sayfası’nı hak etmek için büyük çalışmalar yapıldı. Yeşil, teknolojik olarak değil ancak  insanlığa, insanlığın anlayacağı düzeyden, “Cevherin Cennet tahditi olan yaşam kayıtları” olarak izah edildi.

 

Herkesin daha üstün çalışmaları beklediği bir günde; sizlere geçmişin değerli bilgilerini bahir bir cevherle anlatırken, tohumlarınızı hak etmenizi de beklemekteyim.

 

Yeryüzü insanı, yeni bir yaşama ağır ağır geçmekte iken, yeni sayfaları hak etmek isteyeceği kesindir. Düzenin kontrolunu kurmadıkça, Yasaların Cevheri Kodları’nda kendi yolunu bulması imkanı yoktur.

 

Bütün amaç “Atlanta Okuması”nı anlayanlarla birlikte bir yoğun ilim kayıtlaması yapmaktı. Biz canlarımızı Dünyaya gönderirken; herkesin, teknik çalışma yapacağı bir görevi de kendilerine bildirmiştik.

 

Öz gerçek; ilmin hakimiyetinin, kendi yüceliklerinde har olarak, bilişin ilmini dilleyeceği ve görevi hak ettiklerinde, o görev gücü ile Bütünün Gücü’nün birleşmesi neticesinde, Türkiye Çalışmaları’nın, dünyada dürümleneceği ve zaman tohumlamasının bu cevheri ümmi tabiattan devreye gireceğinin bilgisiydi.

 

Her Din İnsanı, dünyaya güç katmaya geldiğinde, Havunya Cevheri ile gelir. Bütün dinlerde bu cevher mevcuttur. Dünya tohumlarını dürümlerken de bu cevher, her yüreğe güç katar.

 

Neyi hak edip neyi hak etmediğimizi Birleşik Işıktan anlarız. Üzerinde toplum oluşturulan tüm yaşamlarda, bir tek Umman Kod, dürümler tüm tohumları. İşte bugün de bu böyle olmaktadır.

 

Dağı taşı delen bütün Yücelikleri kodlayan insan, ağır yükü hafifletebilecek güçte dürümlenmektedir.

 

Her dil, insana bir güçtür. Bütün diller bir ses ile bir sözü dünyaya çeker. Ses ve söz birleştiğinde, dünya tohumlanır ve o tohum, cevheri kodlar. İlme, Hak Teknik ile varmak söz ile olur. Sözden üstün bir ses, kontrol kurulup da yeni bir şevkle cevherini var ettiğinde ve yeni bir sözü kodladığında; işte yeni bir yasa konulur. Söz, özü sözler. Ses ise aidiyeti sesleşmeye ilişkin olan  bir sevgidir. Sevgiyle ses yaşamsallaşır. İşi bilmeyenler, “sonsuz sır” diye sessizlikteki sesi dünyaya çekmeye çabalarlar.

 

Bütün kütle cinleşir ya da cevherileşirse, insan soyu, yeni zamanlarda ses yaşamlarından ayrılmak zorunda kalacaktır. Bu da insan soyunun, “arıcılık” dediğimiz, ilmin tekniğini, hakikiyetini tohumlayacakları gücün, dürümlerinden ayrılması anlamına gelecektir.

 

Bütün köklerde; bu sistemde, değersizleşen bilişin, has tahditle güçsüzleşmesinin başladığı bilinmektedir.

 

Hiçbir yürek, kendi tohumlarını hak etmedikçe, kendi yolunu bulamaz. Bilişin güçlenmesi için, bin Can bir tek kayıt yapacaksa, bu kayıt “insan kaydı” olmalıdır.

 

Dörtlü Kürzi Yaşam Çalışmaları, tüm insanlaşanların sesleşmelerini, kaynak tohumlarını kodlamalarını ve türlerin cümle yüreklerde bütünlenmelerini sağlayacak bir sistem olarak dillenmekte iken, yasalar kapsamında, Din Tahtı’na, Güç Kodlaması yaparak insanı oturtmak istedik. İnsan, Uluların Deresi’nden cevhere ulaşabilen ve bütün kötülükleri aşabilen bir yolcudur. O yolcu, altın bir Taht’ın sayfalanmasında, her diriyi kontrol edebilecek bir yüksek kayıt sahibidir. O kayıt, ilahi kontrol ile bütünü koruyabilir.

 

Şimdiye kadar hiçbir dönemde olmayan bir durumla karşı karşıyayız. Zerk çalışmaları neticesi her dürüm, Bütünün Kürsüsü haline geldi. Bütün gökler ve bütün Yüce Cevherler birleştiler ve zarar etkisi azaltıldı. Yardımcılar, dünyayı kodlayıp tohumladılar ve “Tanrılar Meclisi” diye bilinen “Ruhu Kontrol Meclisi” oluşturuldu. Yedek çalışmalar da yapıldı. Bütün meşakkatli çağrılara karşılık, diri yüreklerin her biri, bütün kötülükleri aşıp birleşemediler ve zorda kaldılar.

 

Hepimiz, Affolan ilim sayfaları ile birleştik ve onların çağrılarından ocak yaktık. Ne yazık ki hasat yapamayanlar, Birlik kuramadıklarında, dürümleyecekleri hiçbir ışık yanmadı.

 

Dört Kürsü ile bir ışık olup dünyayı tohumlamaya çalıştık. Her dünya, yeni bir yasa koydu. O yasaları tahditledik ve zirveleri güçlendirdik. Şerden uzak tuttuk yürekleri. Birleşik Işık halinde görev taşıdık. Ve şimdiye geldik.

 

Eğer dünyayı hak etmemiş olsaydık, tohumlarımız mutlaka kuruyacaktı. Ki tohumlarımızın hiçbirisi kurumadı. Dönem sonunda, yere güç  katacak olan tüm insan kaynaklarını birleşik kaynak olarak dürümledik ve SÜPER NOVA ÇALIŞMALARI’nı başlattık. Bu çalışmalar, umman olan Birlikler’in dürümlerinden görev taşıyacak olan cevherileri birleştirip gerçekleştirilecek çalışmalar olacak.

 

Muhitlerinde görev taşıyamayan, bütün kütleleri, Kutsal Cevher’den çıkan herkesi de bu değerli çalışmaya davet edeceğiz. Her din ve her Cinni Kaynak bizden bizi hak etmeye çalıştığında, bütün kötülükleri aşıp Birleşik Işık’ta çalışmayı hak edecektir. Şükrettik ki bu görevi alabilecek olan yüksek Kodlarımız, görev çağırılarımızı duyup göklerden sesleşecekler.

 

Evrenlerin çok önemli bir Dünya Çalışması yapmak istediği bilinmekteydi. Bu çalışma, zurna çaldıktan sonra gerçekleşecekti. Zurna sesi, Bütün’ü dürümleyen bir ses sayfalanışının yapılacağı bir yoğunluktan, servet olarak cevhere indirilecek sestir. İlimin Hakimleri ile seviyeli bir çalışma yapılırken, türlerin hepsi de kendi yolcularını bulup onlardan geçiş yapacaklar ve sonsuz ışık halinde görev taşıyacaklar.

 

Dini yaşamların sona ermesi ile birlikte “Atlanta Okuması” devreye girmiştir. Bu okuma ile tüm Işık Kodlar, Tohum İlmi ile teknik olarak cevheri, koyu bir ışık halinde dilleyecekler. Bir tek ses kontrol kuracak ve tüm yaşamları dinletecek. O ses, insanın Kelam İlmi ile seslenmesidir.

 

Yeni bir yol açıldığında, o yolu hak edenler, o yola girerler. O yol, İnsan Işıklar’ca aşılır ve daha öte yolculuklara girilir. Her gerçek Kod, bir Cevheri Kod olur ve tohumları, Bütünün Kürsüleri ile dürümler. İşte olgun olanlardan, olgun yaşamlardan söz etmek gerekir bu safhada. 

 

Her Can, kaynak ile çalışır. Her yaşam, insan ile kayıtlanır. Bütün körler ve bütün sağırlar, yeni sayfalara varıldığında, dini kayıtların aşılması ile birlikte, Ses Sayfaları’nda görev taşırlar ve cemaatlerini hak edip Yüce Canlar’a kodlatırlar. Şimdilik bu...

 

 

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ DERNEĞİ