30.11.2016 BEDEN İNSAN 1
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 4. AKIŞ 1. BÖLÜM
Dağlarım, devinmek değildir maksat; insanlık için ilimle kodlayıştır tüm zamanlarda, bütünde ve hakikiyetde tüm insanlığı…
Değerliler, “meyhane” dedik; insan soyunun ilmi Ka olan ışığındaki yoğunlaşmaya. Ve herkes bu meyhaneden, kendi yoğunluğundan ışık çekip kendini kodlamaya çalışmalıdır.
Nedir meyhane!?... Siyahın en siyahi kalemindeki o yaşamı hak etmektir. Hata var mı?... Yoktur!...
Bu gün dünyamızı izlemeye gelen birçok varlık var. Bunların bir kısmı Mikail’in gücünü anlamaya çalıştılar. Bir kısmı da kelamı duymaya çalıştılar. Hakkın kapısında kim var diye baktılar. Kaçı insan, kaçı ışık diye baktılar. Hangi kapıyı açmışız onu görmeye çalıştılar. Neden beden insan demişiz, soyu, soyları burada mıymış bilmeye çalıştılar.
Sandılar ki biz dünyayı alıp taşıyacağız ve ocakları sonra yoğunluktan çıkacak. Diri bir dünyanın öfkesi vardır diye düşündüler ama öfke yoktu yoğunluğumuzda. Ölüyü dirilttiğimizi anlayamadılar, sığ olduğumuzu zannettiler ve yığınlarımızı kontrol edemeyeceklerini bildiler.
Eğer onlar yollarını kaparlarsa, sığ kalacağımızı zannettiler. Seyir halindeydiler bizi ve bizimle hak etmeye niyetleri yoktu. Elleri ellerimizde değildi, yaşamları yüreğimizde olmayacaktı, arzın gücünü kontrol edemeyeceğimizi, ziyan olacağımızı sanmaktaydılar.
El ele veren, oğullarını kodlayan, toprağı tohumlayanların kontrolü kurulmalıydı. Öz görevliler burada onların yoğunluklarını hak etmeliydiler. Eşya olan bu yaşamı, Halik saymaları, hakkın kapısını kapatmaları anlamına gelmekteydi.
Öfkeleri çoktu… Çay demleyelim, o çayda hakiki levhiyi kodlayalım ve bilişe varalım diye geldiler. Art niyetleydiler… Ve biz onların niyetlerini bilirdik… Şeytan aklın kapısını açtığında, ser yaratan; şarkısını okur… Ama şeytan şarkısını okumaya başladığında, ağır yük ağırlaşır ve ağırlık arttıkça artar ve temiz zamanlar kontrolden çıkar.
Muradı buydu, bu yolcunun!.... Çelik çomak oynadığımızı sandılar burada… Kelama levhiyi hak ettirmeye, yolu kapatmaya, kontrol etmeye çabalayanların kutsal tahttan indirmeye çabalayanları kayıtsız bırakmaya gelmişler.
Canlarım, Seyfullahların kontrolü bizimledir… Ölüleri dirilttik biz ama eşyadaki ölüleri… Ama zahiyatları olanların, o yoğun kırılışlardaki; kök göksüz kalanların gücündeki kirli olanları diriltmedik. Onların dince konuştuklarını, kirce konuştuklarını bilerek onları diriltemezdik.
Şimdi, yine şimdi ve şimdi… Anca, emin olun ki; anca, insanca, bir canca yaşayanları kodlayacak gücümüz var.
Su altının gücünü buraya davet ediyorum…
Su altı bütünlüğüne hitaben sesleşme devam ediyor…
Seyfullah olan sevgili güçlü yücelerim… Sizinle bu çalışmayı yapmayı istemiş miydim?... İstemedim… Ziyan olmanızı, yüreğinizin kontrolü kaybetmesini ve yüreğinizdeki gücün kontrolden çıkacağını bilerek sizi buraya almak istemezdim ama şu anda daha yüce bir çalışma için burada olduğunuzu bilin!...
Kupanın insan soyunda olduğunu iyi bilin!... Ve bunun için burada oluşunuz gerekliydi… Arzın gücünü kodlayacak olan biliş sizin yüreğinizde gizlidir bilirim. Ve siz bu güçle dünyayı kontrol ettiniz şu ana kadar. Bundan sonraki süreçte daha güçlü yaşam kayıtlamalarına geçiliyor. Ve sizinde bu çalışmanın yer ve gökçe kodlanması gerekir.
İman tahtına insanın oturması son derece önemliydi ve sizin yüreğinizin gücü buradayken bunu yapabileceğimizi bilmekteydik. İşinizin zor olduğunu da biliyordum.
Ümmi kapıların kontrolü gerekliydi. Yeri, göğü yaratan insanın; yaşamı kodlayacağı bilinirken bu gün burada bu yoğunluğu tohumlayacak olanın insan soyu olduğunu anlayabilmek kolay olmadı.
Şu andan itibaren daha güçlü bir zamana geçileceğini bilerek, sistemin gücünü arttırmalıyım. Kanatlanıp uçmaya niyet yoğun ama sistemin gücüyle olacak bu!...
Şimdiden sonra bilişi kodlarken, teknik tohumlama yapılacak. Bu teknik tohumlama hepimizin yoğunluğuyla olacak.
Sizin gözünüz hepimizin gücüdür… İyi biliriz ki görmeye niyetiniz varsa göreceksiniz… Dürümlere inin ve bizimle hak teknikle çalışın…
Devamı 2. Bölümde yayınlanacaktır…
Süper İnsanlık Realitesi
https://vimeo.com/194323352
