Birlik İlmi
  BEDEN İNSAN 3, 3. AKIŞ
 

14.12.2016 BEDEN İNSAN 3
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 3. AKIŞ

Canlarım, bu gün ölümlü dünyadan söz ettik. Burası eşya yaşam, bunu hepimiz net biliriz. Ve buradaki işimizin ne olduğunu da iyice anlattık bu gün.

Değerliler, nefesimiz iyidir; yerin gücü olarak buradayız. Muradımız muktedir insanın hakkın kapısını açması ve yenilenmesiydi.

“Eğer beden alacaksak, çanımız olmalı, o çanı çalmalıyız” diyorduk… Çalalım ki herkes anlasın yüreğini. Ama çal, çaldır, ne yaparsan yap; bilmeyen anlamaz ki…

Her bir dünya, ölü planet olarak yarına kodlanır. Her dünya ama bizim yaşadığımız bu küçük planet, ölülerin toprak toplumu tohumladığı tek planettir. Burada ölüler toprak toplumu tohumluyor, ölmeden buraya inilmiyor. Bundan sonra da inmek imkânı mutlaka yoğun şekilde bildiriyorum ki olmayacak. Ziyan etmemek içindir zamanı, eğer herkes bizim gibi buraya Allah ilmiyle gelirse ne ala ama ağır yük taşıyayım, sorumluluk olmasın diyerek gelirse; burası onun yolu olmayacak.

Bizim adımız insanlıktır, sultanlık yapmaya niyetimiz hiç olmadı. İnsana ekip kurdurduk, eşyanın adı insan oldu ama aşkın sınırını da çizdik.

Bilgi, Amonların görevlileri tarafından incelenir, bakılır; bu bilgi güçlü, bu bilgi yol, bu bilgi kul, bu bilgi kutsal ve denir ki “hangi bilgiyi sen hak etmişsen, o bilgiyi oku”…

Bizim bilgilerimizi anlamadıklarını dile getirdiler. “Atlantalılar otak kurmuşlar yaşama ama bilgileri bizim için sır” diyorlar.

Dağlarım, eşyada her şey ölüdür… Bilgimiz dahi ölüdür ama biz bu bilgileri kelam ilmiyle verdiğimiz için, öz köklerimizdeki ilim kalem oluyor ve çatı kuruluyor…

Şikayet ediyorlar insanlıktan… Diyorlar ki; “yıldızların sırrı, sınırı insansa; yıldızların kuranı okunsun burada”… “Çanı çalmışız, aşk ilmiyle dürümlemişiz, yaşamı kodlamışız da yıldızlar burada kendi yüreklerindekileri dilesinler” diyorlar…

Başımız hep eğildi dünyalılar olarak… Siyahın en siyahında insan yoksa yer kürenin gücü mü kalır?... Beden almaya niyetimiz hiç yoktu ama döndük; gönüllerin gücünü dilledik, dinledik ve dedik ki; “girdaplardan değil ilimden inelim”…

Her din kapısı girdaptan girilerek kodlanır. Bizlerin kapımızsa insanlık ilmiyle kodlanan aşktır. Biz aşkla geçtik. Hiçbir insan aşkla geçmemişti zamana ve aşkla geçen bu meclis; kelamı kodlayarak mutlak kuran oldu. Şükür ki olduk!...

Şimdi “yine dünya, yine yaşam” diyorlar. “Vakit geldiğinde Halik olanda, Halik olduğunu dilleyecek” diyorlar.

Ya Ka Ha, ben dünyayım derken; düzenin kurucuları olarak burada olanların, dünden bu güne dünyanın vardığı her şeyi hak etmiş olan bir sistemi anlatabilmeleri gerekirdi.

Değerliler, Ra Ma Ha; yaşamların en kırıcılığıydı… Ra Ma Ha, yani yaşamı kıranlara bu isim verilirdi. Dünya ölüdür diyenlerde bu ismi kullandılar.

“Ayrılık” dedik onlara… Artık dünya ölü bir planet değildir ve biz ölümlüler olmadığımızdan; yeri göğü yaratan ışığımız, tinler teni olan insanlığın gücünden ötedir.

Şikâyetçiymişler, hayrın hakkı olan insan kontrol etmemiş yüreği.

Çantanızı alın, yolunuz açık, gücünüzü hak edin yürüyün!... Yürüyün ki kontrol kurun!...

Bize gelmenizin geçişe, gerçek geçişi hak edip inmenizin gereği kalmadı. Sevgililer sizi geçiriyoruz, hologramdan öteye varın ki; “koru beni” demeyin… Koruyacak gücüm var ama hasatınız olsun dilerim, yarınınız olsun dilerim, ekmeğiniz olsun dilerim.

Bu çalışma bu şekilde sürecek, sizlerin bu çalışmaya dahil olmanızın anlamı kalmadı. Şimdilik aha bu ve hepinizi kucaklayan bu meclis insan soyuna; “ben insanlığım” dedi… İnsanlık, biz tükenenleri kontrol edecek insan sistemiyiz canlılar. İşte bu meclis bunun için bu çalışmaları yapmaktadır. Şikayetçiymiş, şikayetçiymiş, şikayetçiymiş… Neyi neden yaptığımızı anlasın sonra gelsin, işte bu!

Süper İnsanlık Realitesi


https://vimeo.com/196242141
 

 
  Bugün 27 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol