Birlik İlmi
  BEDEN İNSAN 4, 2. AKIŞ, 2. BÖLÜM
 

21.ARALIK.2016 TARİHLİ “BEDEN İNSAN 4”
AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ – 2 AKIŞ – 2. BÖLÜM

Çorbamız pişiyor canlar... İşte ses; çorbayı hakettirecek pişirecek ama işimiz daha çok. Ve zor... Sorumluluğumuzda çok zor. Burada öfkemiz artık bitmişse de yine de az üst seviyelerde kırılışlar da vardır... Hepsini hepimiz hak edip kontrol edebiliriz...

Varı yoğu dinlerken, bizim bizden beklediğimiz işte budur... Öfkeyi hak etmek ve kotrol etmek...

Hatırlayınız dünyaya indirilirken, çantanızda hepiniz vardınız. Tek hepiniz. Ve siz hepiniz olarak indiniz... Ve dünya öfkeliydi size!.. "Nerden çıktınız" diyordu. "Biz Birlik için geldik" demedik dünyaya. Vasi tayin etmeyin artık bu dünyaya diyerek çatıştık...

Dünya yırtılmamalıdır. Aşkla kaynak olabilmelidir... Ne yazık ki dünyayı her an için bilişte olmayanlara emanet ettik. Ve dedik "onları koruyalım da yollarını bulsunlar." Ama gördük ki dünyada kodlanmışlar dahil herkes kıranın kırıcılığında kısırlaştı. Kapılar hep kapalıydı. Dardı dünya... Herşeyin üstündeki o yürek bu darda kodlama olmasını istemedi. Ve baktık ki kantar insanı tartmaya başlayacak. Yaşam kontrol edici yüreğindeki o yüceliği kırmaya başlayacak. Ve sığ olan insanlık kodlardan ayrıştırılacak. Ve yol kapanacak. Ve bu dünya toprağı tohumlarını koruyamayacak. "Kanat gerelim" dedik dünyaya... "Aşık olduğumuz bu türe, bu insan türüne insan olalım" dedik... "Barış yapalım insanla" dedik.. Ve dince dedik bunu. Barış...

Buluştuk aşkla buluştuk... Bu yaşam kapısında... Hepimiz torbamızda kendi yarınlarımızı taşımadan, Bütünü taşıyarak geldik... Bizim yarınımız her şeyin üstü değil. Biz bu dünyayı yarınlaştırmaya, yaşamsallaştırmaya ve "tükenenleri kontrole gelmem" diyerek geldik... Dedik ki "biz bunu yaparsak, dünya vasi isteyecek..." Biz vesayet istemeden geldik...

Bu nedenledir ki herkese "sen kendini hak et" dedik... Yorulmadan dedik bunu... Kendini hak et!.. "Oğul ben dünyadayım ama sen seni hak et" dedik. Ve bundan sonra da budur diyeceğimiz...

Biz cana kaynak olanlar, halik olanlar, tanrı kapıları olanlar; has ışıkla dünyayı korurken, hepimizin yüreğinde imparatorluğun gücü var... Ve bu güçle buradayız... Biz eşyayız... Aşkın sırrını dilleyen insanlık eşyası...

Hatayı affettik canlar... Aktık görev istedik aktık. Aktık hakiki insanlık için çalışmak istedik...

Geri çekiliş başlıyor... Yeniden ve yeniden. Geri çekiliş... Ama bu kez tevkif edilmeyecek yaşam... Bu kez herkes geniş kapılardan girecek siyahtan öte siyahların en üstündeki o siyah olan Tün Kapısı'na... Ve ten olup tünamiden günferi olacak... Gönüllerin gözü olacak, yol olacak...

Ve biz dünyaya "OL" dedik... Ocak olduk... Şer yaratmayız canlar... Şans dileriz insana ki kanatlansın da halik olsun, toprak toplum olsun, yol olsun, çorba olsun... İnsanlaşsın ve yaşama insin... İçen kendini içsin o çorbada...

Hanımlar çay gelmeden insan ölüdür.. Çay geldiğinde insan dirilir... Çay akışa geçtiğinde yer gök dillenir.. Çayın deminde insanın ilmi olur ve o çayda mutlak kuran olur.

Eğlen yada eğlenme bu bilgi aklın lisanından inmekte yaşama... Ama insanın insanlığını da o lisanla dürümlemesi gerekir...

Kaçmayın dünyadakiler... Aşığım yüreklerinize kaçmayın... Karışmayın dünyanın ilmine ama akıp geçerken hasatla geçin... Altının aklı vardır... Aklın KA Ha olan sırrıdır o... Ama hakka varmadan şarkısı yoktur...

"Körfez" dediler yaşama... Körfez... Bir körfez ama o yaşam körfezinde Rahman oturur. Körfeze giden akla Ka Ha olup iner ve Rahman'da Ka Ha olur...

Neden ben size bugün körfezden söz ediyorum bilir misiniz? Suya düşürdük insanı körfezde... İnsan suyu hak etmemiş. "Boğdular beni" dedi... Biz insanı öfkeyle yada hırsla boğmayız o kendinde boğulur... Anlatın insanlığa...

Kimse kimsenin yüreğinden o körfeze düşmez. O körfezde kontroldan çıkmaz.. Anlatın...

"Bir tek, bir tek nesil dünyayı yaşayacak ve yaşatacak" dediler... İsrafil'in ilmidir o nesil bilinsin...

Tartı insan... Arzın gücü insan... Yaşam insan ve biz insan... Ve biz dünya.... Yoğun işçilik yapıyoruz burada... Ve bu işçiliği yaparken de kalemin ilminden öte bir ilimle yapıyoruz... Bilmeden ses vermeyiz burada... Buradaki bilgiler asla kanallık değildir. Buradaki bilgiler Altın Işığın gücüyle çekilen ilmin kapısındaki insanın kalemden indirdikleridir... İndirdiği kendi yüreği.. İnen kelam kendi yaşamı... Ve yol aklın yolu... Buraya varmak için herkesin kendi olması şarttır.

Kaçar mıyım dünyadan?.. Aşık olduğum bu dünyayı kodlamaya çalışırken; sizin yüreklerinizden her birinizden kaçıp giderim ki yol olup yürüyün diye bu zamanda...

Dormanlar'ın Kuranları'ndan kodlamalar yaparken; teli telden öte tel olan, levhisi kalem olan, ilmi yaşam olan insana kendimi verdim... Vay dünyam!.. Ben senim... 
Aha bu...

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ



https://vimeo.com/196626471
 

 
  Bugün 471 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol