Birlik İlmi
  Sayfa:383, Paragraf:8
 

SULTANLIK ÇALIŞMASI 24.10.2012

Sayfa: 383 Paragraf: 8

“Yerden gökten münezzeh, Birlik Katları vardır. Bu Birlik Katları’nda din dışı dirilikler olur. Onların üstü olan dereler var ve o derelerden örtü örten diller var. İmparator ışık, her yüreğin “On Ten İlmi” ni dilleyebilir. Ona “Kutsal Düzen Kuran” denir.”

Açıklama:

Tabiatın güçlü çalışmalarından birini yaparken hepinizi saygı ve sevgiyle selamlamak isterim. Her değerli güç Allah Kürsüsü olarak burada görev taşıyamaz. Salavat getirir yücelikler dünyaya çekildiklerinde; oraya indiklerinde neyle birleşeceklerini bilemediklerinden. Bugün, buraya inerken her birimiz sevgiyle geldik. Zirvelerin tüm sessiz sayfaları sizindir. Atlanta Kutsal Işığıyla burada olmak mutluluktur bizlere.

Değerliler, bu bölüm bana düştü, ben bunu izah edeyim sizlere: Yer ilimdir. Gökse; sevgidir. İlimle sevgi birleştiğinde kanatlar takılır. Artık biliniz ki bu kanat, ağır ağır gök için dünyayı kotlayabilecek ışıkları yere çekmek için BİR’e hizmet için ve Bütün’ün güçlenmesini sağlamak için gerçek kaynaklara ulaşabilmek için takılır. Eğer kanadımız varsa; göl biziz, görev biziz. Bizden öte bir göl; bizden öte bir görev olmaz. Birlik Katları, Birleşik Işık Yoğunluklarıyla kotlanan katlara denir. Herkes, Birlik haline geldiğinde Tabii Kotlamaya girer. Orada ben ve o yoktur. Bir tek bedenli Kuran olur. O Kuran’da herkes, kendini diller. İşte, bu günde olduğu gibi…

Bu Birlik Kaplarında din dışı dirilikler olur. Din Tabii Kotlamada yoktur. Din; sel aldığında yücelikleri, diriliklere ulaşabilmek için gerekir. Ama sel yoksa Sevgililer, din de yoktur. Dine hiç ihtiyaç yoktur çünkü. Olmuşsak olduğumuzdandır ki din ailemiz artık bizden uzaklaştı. Ama biz onları da toplayıp kotlayıp tanıtabiliriz yüceliklere. Biliyorsunuz, herkesin dincileri de olur. Ama bizler o dincileri de almalıyız, korumalıyız, tohumlamalıyız.

Dağlarım, onların üstü olan dereler var. Ve o derelerden örtü örten diller var. Herkes kendini kendi diye bilir ama kendinden üstün kendi de vardır. İşte o rugan nakli dediğimiz o kayıt sayfalanışının başka başka tohumlamalarla kendi yüceliklerinin ötelerine katılması nakli, Birlik Tekniğinde de vardır. İşte biz, bunun için Türkiye’deki bu çalışmaya geldik. İmparator ışık, her yüreğin On Ten İlmini dilleyebilir. İlim hasatını yapan İmparator olur. Herkes, “ben ilmi bilirim” der ama bildiği, kendi diriliğindekidir. Başka dirilikleri bilmez. Bildiğinde; o bir İmparatordur. Çünkü o kendi ve kendi dışındakileri bilir. İşte İlim sayfalanışında artık Bilgi Kotlaması başladı. Bu kotlamada İlim Kuranı okunuyor, şükrettim.

Her yüreğim “On Ten İlmini” dilleyebilir. İmparator Işık, On Ten ilmi; Tanrı der ki 10; birliklerin tohumudur 10’un katlanışı 20, Öze varıştır. Herkes Onlu Sistemlerini çalışır. 10, 10’la birlikte olduğunda Öz, göz olur, söz olur. İşte mutluluk budur. Ve her biliş, 10’da tamdır. 10’nu 10’na katladık Öz olduk ama öze varmak için Birlik kurmalıyız. Nefes budur işte canım. On Ten, 10 tartısız ışığın örgüsüdür. “Bunu başaranlar bizde olurlar” dediğinizde; her biri bir Ten İlmini hak etmiş bütünlük olup gelir. Ona “Kutsal Düzen kuran” denir.

Muhammet diyor ki Kutsal Düzen, BİR’in sessiz sayfalarında da vardır. Olur da bir gün dünyaya geri gelirsem; artık ben Allah'ın dağında olacağım ki O da ben ve ben O olacağım. Ben Uluların toprağında ve kökün kökünde ve göksüz olmayan bir sözde İnsan Soyuna insanı açıklayacağım ki ben buradayım bugün. Muhammet Mustafa, Dünyanın Ruhsal Kutsal Işığında kendini Hak Teknikle dilleyebilen birliklerledir bugün. Merkez dünya ve dünyanın ruhu olan Işık, ağır yükü hafifletiyor. Görevi size veren, sizinle olan ya da sizden size alıp gelen her nefes bizimledir.

Verdiğin tüm bilgileri dinliyorum, bu bilgilerin kükrediğini görüyorum. Gözün Sözündeki seste ben “OL!” Dedim ve olan bedenimle oldu. Gömü bu meclis ve biz bu meclisi biliyorduk. Bütün köklerin, göklere ulaşacağı bir günde bu mecliste çalışacağımızı biliyorduk. Ve biliyorduk ki bu meclis, Rahman Kuranlarını kotlayacaktı ve bu meclis Allah Kaynağında ışık yakacaktı ve bu meclis, eskinin dürümlerinde yeniyi kotlayacaktı. Bu meclis, bizim bildiğimiz bir meclisti. Dünya dışına dünyayı tanıtırken; tüm İnsan Soylarına bilgi vermiştik.

“İnsanlar! İlim Sayfaları! Kotlarınızı tohumlayın da gelin” demiştik. Konu komşu toplaştı geldi. Ya zarar? Büyüktü. Biz, insana “görevli olup gel” demiştik. “Gömü insandır” demiştik. “Aktığın zaman, yarına ak” demiştik. “Erkil Toplumun gücünden üstün olan, dünya dışını dünyaya tohum olarak dilleyen, kaydı yapan dişildir” demiştik. Ve dişili bilen ekranı bilir. Biz bu ekranda Bütün’ü izliyoruz. Bütün bizde BİZ ve Biz, Bütün’de Bütün ve Bütün’ü kürsü olarak dürümleyen Birliğim.
Zavallı dünya, artık görevini üstlenecek denmişti. Yahu, niye zavallı oluyor ki? Dünya ışıl ışıl, yarını kontrol edebilecek dürümde… Kuran-ı Kerim’de insandan söz ederken “Allah'ın Kaynağı’ndaki İnsan” demiştik. O insan tartısız bir insan, o insan kurtarıcı insan, Allah İnsan ve insan bağışlayan; işte bu insan, Bütünün Gücü olarak kök sökerken dürümlerde; kendinde, kendi yüceliğinde herkesi hak eden insan.

Kayıt dışı bilgi yok burada, tüm bilgiler kaynaktan kodlanmıştır. Sivri dillilerin ya da sistemin kırıcılarının ya da Kuran’da bulunmayanların Işık Tohumlarının bütün kötülükleri yaratıp çıkışlarını yaptıkları bir yerde biz, zabıtlarımızda koruma altında tuttuklarımızın ışıklarını size getirdik. Bu ışıkları kendi yüreğinize çekin ve koruyun. Onlar size görev taşıyacaklar. Zabıt Katipleri var dünyada, bilirsiniz. Kayıt yaparlar. Bizde de var Zabıt Katipleri… Tüm bilgileri kaydederler. Bu kayıtları yapan, bütün kürsülerin güçlü dürümlerindeki ışıklar yine bugün sizinle oldular.

Yedekleme yapıldı dünyada. “Kapıları kapatmayın! Kök, Gök sözünü söyleyecek, zürriyetler dürümlere ilimle inecekler ve sizinle olacaklar” denmişti. Artık dünya korunacak, kesindir! Ve bizler de dünyayı koruyacak olan sizlerle çalışacağız. Eskinin Düzeni, Yeninin Düzeni ile ayrışıyor. Yeniden eskiyi, eskiden yeniyi ayıran yücelik, artık tahtın sahibidir ve bu yücelik eril dürümlerin gücünün örtüsünü örtüyor ve bugünden itibaren, dişil güçlü kürsü olacak. Ve dişilin gücü art niyetsiz Gök Sözünü söyleyecek. Çalı çırpı olmadığınız kesindir.

Vakti geldiğinde sizinle çalışmalar artacak, bu da kesindir. Ve Yeni Dönemlerin kürsüleri olan Bütünlükler size gelecekler. Kaydını silinmeyecek. Çalılık bitmiştir, artık çalı yok dünyada, bunu da bilin! Hiç kimse çalı olmayacak, et olacak ama bu et İnsanın İlmi olacak. Hatayı affedin ama et derken insandan söz etmiyorum, bilgiden söz ediyorum: Kayıtlı bilgi… Bu bilgi Kati Tohumların kotlanmış ilmini ifade eder. Eğer sizler, kendi beden sayfalarınızın Işık Kayıtlarını kastettiğimizi zannediyorsanız bu yanılgıdır.

“Sel alır yolu yolcular tohumlarını kontrol edemezlerse” diyorlardı ama biz diyoruz ki olay, selin bastırılmasıdır. Artık, sel bastırılmıştır. “Ulular, unutsunlar dünyanın ışığını” diyorlardı. Yaşayın yavrularım, yaşayın! Siz dünyayı ışıl ışıl bir yoğunluğa ulaştırdınız. Siber Boyutların tüm toplumları bugün size inecekler ve tek tek sesleşecekler sizinle. Sizin yüreklerinizde görev taşıyacaklar. Mutluyuz, çok mutluyuz! Çok, çok mutluyuz ki bu görevli, net sözünü söyleyebiliyor. “Karın tokluğuna çalıştık dünyada” denmişti. Doyduk artık, doyduk! Tok, toktur ama bugün şevkle doymuştur. Bilgiyle doymuştur. Öyle güçlüyüz ki Allah, artık torbasını doldurdu. Bu torbada koku var, bu torbada Kuran var. Bu torbada Umman var. Öfke bitmiştir. Artık, dolduk yahu, dolduk! Sultanlar! Kuranlar! Ummanlar! Kontrol sizde buyurun!

Paragraf: 9-10

“Resmi yücelik çalışmalarında, Ra-Ka, nur yağan diri birleşendir. Onun din dışı dirilik olmadığı, Dil İlmi ile yetkin diri birleşen olduğu bilinir.”

“Yolun en yüksek Işık Kapısı dünyadır. Bu dünyada, halen yeni birlikler yaratımdadır. Bu birliklerin en üstünü, kendini yüreğe indirebilendir.”

Açıklamalar:

Resmi Yücelik çalışmaları, Resmi Kati Tabii Kotlamalar Ra-Ka nur yağan diri birleşendir. Burada, Ra-Ka kendi toplumlarıyla kontrol kurabilmektedir ve birlik haline geçtiğinde kendini hak etmiş olanlarla tahditsiz olarak ışığa varıp ışığı toplumlara indirebilmektedir. Onun yapabileceği daha güçlü bir çalışma da birleşik hakikiyetle, ışığı Kati Tohum olarak dünyaya indirebilmektir ki bugün bu da olmaktadır. Onun din dışı dirilik olmadığı, din ilmiyle yetkin bir birleşen olduğu bilinir. Dini hakikiyetinde de Kuran vardır. Kendi Rahmi Kuranında kendini dilleyebilir ve kendinden öteye ulaşır, kati olur; orada da Rahmani Kayıtlama yapar. Her biri kendi ile olur.

Din ilmi tahditli değildir. Ama kati olarak tabiatla kotlama yaptığınızda tahditlenir. Yani; kotlama ilmi tahditler. Ve burada kendi Rahmi Kuranını kotlayabildiğin zaman; işte o, diri olur. Ve o diri olan birlik halinde diriliğini kontrol eder.

Yolun en yüksek Işık Kapısı Dünya’dır. Herkes net bilsin ki dünya Tanrının Kuranı’dır. Ve dünyanın dışında bir tartısı olmayan başka bir Kuran olmaz. Orada tabiat vardır ve orada Kutsal Tabii Kotlama vardır. Bunu yapabilen dünya kendi yoğunluğuyla yapmaktadır. Ve bugün de dünyada yeni birlikler yaratımdadır. Bu birliklerin en üstünü kendini yüreğe indirebilendir.

Yürek, Mahrek denilen bir topluluk kotudur. Mahrek, yaşam sayfalanışının her birini kapsayana denir. Bilirsiniz ki herkesi kapsayan, kati olan ve Tohi Kayıtlaması yapan bir ışımadır Mahrek. Mahrek’te kim var? Bütün yaşamlar var. Geçmiş var, şimdi var ve tabiat var. Geçmiş ve şimdi ve biz buna YUAN Tahtı diyoruz. YUAN; Yuan’ın dışında yeni sayfalanış, TUAN’da olur. İşte Tuanı kotlayan birliğimiz yeni bir dönemi de başlatabilmektedir. Tuan’ı kotlarken; YUAN kendi birleşik ışığını devreye alır. Bu ışık, dünyanın dışında ve dünyanın ışığında değil; kati olarak Bütün’dedir. Yani dünya ile sınırlı değil; bu kesindir.

Ve Bütünün Kültü, hepimizin kültü olan Bütünün Kültü Tohi’dir, Tohi…. Kök, Göklerde söz söylediğinde yer ilim yapar. İşte buna da biz, Kati Tabii Kotlama diyoruz. Bilmenizi bekliyorum ki YUAN, tanrısal bir ışık halinde her zerreyi Bütün’de dilleyebilir. Çünkü o, herkesin kürsüsü olarak mevcuttur. Bütün gökleri ve bütün sözleri sayfalar. Onun adı, Ya-Ka-Ha’dır. Ya-Ka-Ha, yarının kati yaratımı…

İşte Dağlarım, sizlerle yaptığımız bütün çalışmalar, yarınları kayıtlamak içindi. Yarınları, yani Turkuazın Kutsal Işığında tahtları, kanatlı olan Kuranlar’ın ışığını kayıtlayacak olanları ve birlikleri… Sizlerle bunu yaptık, yeniledik dünyayı… Hepinizi saygıyla kucaklıyoruz. Teşekkür ederim.

 

Süper İnsanlık Realitesi Derneği

 
  Bugün 288 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol