Birlik İlmi
  İMPARATORLUĞUN İLMİ - 20.Kasım.2019
 

İMPARATORLUĞUN İLMİ - 20.11.2019

 

20.11.2019 İMPARATORLUĞUN İLMİ

AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 3. AKIŞ

 

Dağlarım; Mukaddime, Muhammi kapıların ötesi bir cevheri kayıttır. Hepimiz doğanın gücüyüz, öz görevimizde şarkılarla türkülerle yarınları kodlamak. Mukaddime insanlığın kelamı olan tekniktir yani hepimiz o teknikle kodlama yapıyoruz.

Çorba piştiği zaman o çorbayız ama pişende pişirende tektir. Yarınları kodlayanda tektir, kontrol kuranda tektir… Tanık dinlemeye ihtiyaç var mıdır? Yoktur… Her şey ilimle dillenir ve dillenen, dinlenen tektir…

“Şikayetim var yaşamdan” diyorlar ama şikayet eden şikayet ettiğinde kelamı kendi olan o şikayettir. Pe ki nesillerimiz niye kodlama yapacak? Niçin, her an değil midirler? Pe ki kardeş, dünya nefes olmuş mu acaba? Her şeydir ya, doğadır ya, yaratmıştır, yaratılmıştır ya pe ki; vokal midir kelam? Ses, söz… Yo yo diriliktir kelam… Yaşamların diriliğidir kelam.

Turanların torbasında kelam yok muydu? Vardı!... Yaşadılar, yaşandılar, lekesizdiler, kalemdiler, kontrol kurdular. Son söz insanlıktır ve her an muktediriyetle bilisin ki; hak tekniktir…

Allah’ın dediği aklın dediğidir deriz hep ama aklı hak etmeyenin has olduğunu söyleyebilir miyiz? Şer yaratan şarkı şerrin şavkıdır ama şarkıda şafak var mıdır? Öz göreviniz bunu anlamaktır.

“Yorulmadan, yormadan insanlaşalım” dedik, “ilmi ka olalım hasat yapalım, hakkın kapısını bulalım, tohum olalım” dedik, “ölüyü dilleyelim, dinneyelim” dedik… Partiküler dürümlemeler yaptık dünya planetinde, islah kapılarını kodladık, “vakit tam” dedik, kaçtık, ya da kaçtık, kaçtık hep yaşamdan… Netice şu canlar; biz kaçtıkça yaşam BSUİ oldu, biz oldu… Biz kaçtık, biz oldu… Yine kaçtık, yine biz oldu…

Niye kaçtık? Öz görevimizi anlayacak dürümde değildik ki, ölüydük bizler… Ölülerin diyarında ölüydük, dünya planeti ölülerin diyarıydı canlarım.

Az ve öz ver dedi birisi bana, bu kadar yeter, sarmayın yüreğimi dile, sanmayın dil ilim, Allah’ın tahtı insan, o biz; biz, o ama yoksa, yoksa devam mı edeyim?

Çok, çok özel bir dünya gücüdür insan bunu hepimiz biliyoruz ve hakkı olanı dilliyoruz. Huzurla kalın canlarım, huzurla kalın…

https://youtu.be/DTOGZ851S38

Süper İnsanlık Realitesi

 

20.11.2019 İMPARATORLUĞUN İLMİ

AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 4. AKIŞ

Şafak söktü canlılar, Sultanlık ilmini dilleyenlerin teknik tohumlama yapmakta oldukları da görülmektedir. Hususiyetle köz olanların ses olup savaşı kodladıkları bir dürümde artık sözün gücü devreye giriyor.

Saklı tuttuklarımız vardır canlılar, bu yoğun ışık bizim saklı tuttuklarımızdandır. Hep ilmin kapısını bulun ve kodlayın diye bekledik, İslah olun ve yoğunluğu kontrol edin diye bekledik. Yasaları kodlayın, koklayın ve tohumlayın diye bekledik. Şükür ki dürümlerde ilim kodlanması siyah renkten oluşmaya başladı.

Hak tahta vardığınız zaman has olduğunuzu gösterdiniz. Şeytanın şarkısında şavkın kelamında mutlak kurulların kontrolü gerçekleşti. İkmal tamamlandığı anda herkes kendi levhisini kayıtladı ve koruyucu olan insanlık toprağın topraktaki ilminde teknik tahditleri kaldırdı.

“Yaşamındır insan” dediler, “yarınlarındır tahditsizlik” dediler, yalın halik oluş, bütünün kültü oluştur” dediler ve dediler ki; “kardeşlerim asla hata yaptırmayın ve yapmayın çünkü ruh aklın kalemi olduğu zaman hepimiz gözün gözü oluruz ki öz görevimizi anlarız”.

Kurtarılmış insanlık diyerek bütünün gücünü dürümlere indirdiğimiz gün hepimiz kelama, kaleme ve hakikiyete vardık. Düzeni kurduk, yoğunluğu kodladık ve bütün kötülükler aşıldı. Doğal dünyanın geçişleri yapıldı ve hasat gerçekleşti.

Altın ışığın gücünü anlayın, tüm insanlık bugün bu gücü elde etmeye başladı. Aklın tınısını duyabilen, hakkın kapısını bulabilir ve mutlak kurullarla kaynakta dürümlenebilir. Evin eli olun, hakkın kalemi olun ve mutlak olun ki bütüne hizmet edin.

Temizlik yetkin ve hakim olanlarca yapılıyor. Tüm insanlığın tahditsiliğinde bu temizliği gerçekleştirirken, yeşeren tarihçilerin dahi dilleyemediği ve kök geçişlerde kontrol dışı sayılan olaylar hak teknikle yetkin hale dönüştürülecek ve gerçek kapılar kodlanmış olarak mutlak kurullardan oğullarınıza kaynak olacak.

Tüm insanlığın yeşeren dürümleri mutlak olacak. Karanlık aydınlığı tohumluyor ve aydınlanacak her an… Kaçtığınız her an, sizin sizde olan dilinize doğumlanacak ve kodlanacak. Yeni dönemde dünya planeti çok daha güçlü olacak. Süper sahalar oluşacak ve bütüne hizmetçilik daha güçlü olarak yapılacak. İmparatorluğun kelamı olan insan yoğunluğu arttırıyor ve mutlak kurullar sahaya indiriliyor. Yeni dönemde Türkiye çalışmaları özel önem arz edecek.

Karanlık, aydınlık hepsi tektir ama yaşam tahditsizdir; o yaşamı hak etmek için doğan güç yeni bir kült oluşturacak. O yeni kült aklın kültü olacak…

Al ve bil ki dünya planeti yarınlar için büyük bir görev taşıyor, her insan doğanın gücü haline dönüşecek… Yeşil dönem, mavi dönem ve kırmızı dönem, hepsinden öte olan saha da insanlığın kelamı olan sistem kurulları kodlanacak ve doğanın gücü siyaha boyanacak. Bu siyah renk tüm insanlığın kalemiyle, mutlakıyetiyle olacak.

Allah’ın dediği gibi hakkın kapısı hak olanlarca bulunacak ve bu kapıdan şarkılarla geçilecek. İnsan şarkı okuduğu zaman şafak söker biliniz, işte o şafak sökmektedir…

Yeni dünya gücünün dürümlere çekildiği bugün mutlu olun, mutlu kalın… Türkiye çalışmaları kelamın kalemini kodluyor, öz görevini bütüne hizmettir ve bu hizmet hepinizle gerçekleşiyor… Sevgiyle kalın….

https://youtu.be/tlKDfP83av0

Süper İnsanlık Realitesi

 

20.KASIM.2019 TARİHLİ İMPARATORLUĞUN İLMİ (1)
AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 2.AKIŞ 3.BÖLÜM

Devinim artmayacak mı? Artacak… Yığınlar kontrol kurmayacak mı? Kuracak…

Sayın Bayanlar, Sayın Baylar! Karanlık aydınlığa aydınlanacak, kardeşlik tahditsizleşecek ve yevlen yekün diye dillenenler; kevlen yeküna varacaklar. Burada olmanız mutluluk oldu bizlere. Önce dünya sonra diğer planetler hepsi yağmurla, ilimle dillendiler bugün burada ve tüm insanlık görevinihak etti. Çorbalar pişirdik bugün yine burada ve o çorbalara şafağı kooyduk. O şafak, ilmin şafağıdır. Tüm çorbalarda sevgimiz var. Tüm çorbalarda diriliğimiz var ve yüreğimiz var. Öncelikle insanlığımız var o çorbalarda.

Huzura varan, huruç halinde uzun bir dünya gücü oldu. Huruç olarak, halik olarak, yaşam olarak ve sahalara inen diriler olarak; “vasilik yok” dedik. Vesayet artık kontrol edildi ve “vakit tamam” dedik; iyi ki buradayız. İyi ki düzen kurduk. İyi ki yolu kodladık, IŞIK halindeyiz. Davayı açtık, bu dava, Hak Tahtın Kelamı’nın ilme iniş davasıydı ve davayı kaybettik. Neden? Her insan, o davayı hak olup kazandı. Biz kaybettik ki İNSANLIK kazandı. Biz, kaybedenleriz Canlar! Kaybettik! Niye kazanalım ki?...Kaybeden, kazanan değil midir? BİR TEK değil miyiz biz? İnsansılar kazanır, biz kaybederiz İnsanlık olarak. Bugün bunu anlatmak istedim.

Bütün kapılarımız, her bir kapımız insansılığa açıldı ve tümü kazandılar İlim Kalemlerini…Ne güçteyiz, ne yürekteyiz, ne yaşamdayız hiçbir anlamı yok bilin! Sadece İNSANLIKtır anlam taşıyan ve bunu bilin! Başka bir talebimiz var mı? Asla yoktur. Mesih değiliz, İsra’yız biz, her ANız. Yaşamız biz, bunları asla unutmayın!

Boşluk bırakmayalım diye çabaladık. Boşluk bırakmadık. Tavalarımız vardı, o tavalara Kervanı koyduk ama o kaptanlarımız var ya hani o kaptanlarımız; karıştılar; dediler ki “Biz bu tavada İsra Kodlaması yapamayız ki…” Ağır taşıtmadık kimseye Canlar! Planetler arası bir koordinasyon oluşturduk ve bu koordinasyonla Mutlak Kurullarımızı kayda aldık. Hepsi, teknikle çalıştı.

Nesillerimizi de GÖZ, ÖZ, SÖZ gücüyle diriliklere aldık. Ne verdikse herkese verdik. Ve herkes, verdiğimizi kendi yücelikleriyle kontrollu olarak kayıtladı. Bu bir Ko Sistemiydi. Yani diriliğin zerkinden öte olan bir Ko Sistemi….Zerk ötesi bir sistem…. Her ANı kontrol edebilen bir sistem. İşte bunu yaşama kattık Canlarım! Hatta hatta yaşam olduk. Büyük kötülükler aşıldı. Dünyanın ruhu var. Hep bunu söylerim. İşte o ruh, Mutlak Kulların ruhudur. O ruhla Bütün’e hizmetçilik yapılır.

Eşgali bilenenler, eşgali bilinmeyenler ama bilindiğini anlatmayanlar ama bilip de dillenmeyenler ama bilmeyenler ve bildirilmeyenler, hepsi TEK’tir ve biz o TEKLİK’ iz Canlar. Ümmet denir ya hani… Yok mudur ümmet?. Çarık çıkarmadan ümmetlik de yapılmaz. “Kırıp ne olacak yaşam” dediler. “Kıralım mı kırdıralım mı” dediler. Yakaya, son sözü söyleyenin dilini din olarak kattılar ve dediler ki “Dünya Planeti yeni bir dinle dinlensin” Ak sır bu muydu acaba? Yakaya yapıştıran o sistem bu muydu acaba?

Çıkıp dedik ki “Yol, yaşam yoludur; Din aşılmıştır, Yol kontrol kurup kodlanmıştır, unutulanlar ummanlara ulaşmıştır ve 7.Düzen kurulmuştur. Artık, diriliğin dini yoktur!” Ve bunu dediğimiz zaman sanıldı ki yakaya o diktikleri kayıtlar; bizim ilmimizden ötededir. Çünkü onlar dinciydiler ve dedik ki “Dinden ötesi var: İNSANLIK!” Bunu sorguladılar, çok sorguladılar…” İNSANLIK ki AK Sahalara vardı” dedik ama yine sorguladılar.

Dediler ki “Ak Saha, Nisa Kapısına kodlananların ilmi midir acaba?” “Yok” dedim, türevleridir. “Boşluk var mı” dedi. Yoktur dedim. Yığınlar geçtiler ve sorguladılar. “Kin, ışıksız kayıtlama yapacak dürümdeyken, kini aşan mı var yoksa?” “Aşıldı kin” dedim. Yine sorguladılar. “Kinin, kini aşması mümkün mü acaba?” dediler. Ve dedik ki “Asla hatanız yok diye düşünmeyin, Hak Sahalara inin, okuyun yarınları! Orada muktediriyet var, orada murat edilen her ilim var, orada dürümlenenler var.”

Sonra sorgular, sorgular, sorgular ve çok sayıda sorular….Ve dedim ki “Ak! Hak et! Anlat! Çalı çırpı neymiş? İmparatorluğun ilmi neymiş? Yakaya o dikilen şarkı neymiş ve o diriliği kontrol edenler ne yapmışlar?” “Önce GÖZ” dediler, ”SÖZ” dediler. Toprak ve toprak olan yarında yaşam olan her şeyi anlattık Canlar! Ve “Kıbrıslı yine kontrol kurdu” diyor birisi.

Can, adımı zikretmedim, ülkemi zikrettiniz; öyleyse söyleyeyim: Sizden başkası da var burada. Hepimiz buradayız. BİR TEKiz, tümümüz. Neyse… Neyse… Çok şeyler oluyor bugün burada Canlar! Çok şeyler oluyor… Olaylar var bugün burada… Çokları, Lukas Kapıları’na gelmişler. Diyorlar ki “O İncil’de Kelam var” Ama kelamın halikiyeti var mı acaba? “Bir sor, bin yanıt al” diyor bir tanesi… Sorana sorgu gerek. Ölür giderim ama özüm sözüm buradadır. Öze SÖZ; göze ÖZ gerek. Önce Dünya…”Yapamadığımız bir şey var mı?” diye sordu birisi. Tahditsiziz biz. Yaptığımız, yapamadıklarınızdan ötede; yok ediciliğimiz, hak ettiğinizden ötede; Has sırrımız, şarkınızdan ötede; Hakk Kalemimiz hasatınızdan ötededir. Her şeyi hak eder yaparız ama çalı çırpı olan insanla hiçbir şey yapmayız. Sadece, sade şarkı okuruz, hepsi bu!

Anlayan anlar! Anlanan anlar! Anlatan anlatır ama asla hatamız yoktur! Kör göz, özü sözü diller mi? Dili varsa diller ama sözü ÖZde; gözü SÖZde değilse yolu bulamaz. Ne diyeyim daha? Daha ne diyeyim ki? Hadi keseyim! Usandınız değil mi?...

https://youtu.be/-pBy2XXSPqw

Süper İnsanlık Realitesi

 

20.KASIM 2019 TARİHLİ İMPARATORLUĞUN İLMİ (1)

AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 2.AKIŞ – 2.BÖLÜM

Eğer insan cennet istiyorsa kendini dillemeli ve halik olmalı ama hasat yapmadıkça da hak olmadıktan sonra yol olmasının imkanı yoktur.

Sakın dünya insanlığı, sakın kelamsız olmayın. Sakın, yaşamsız kalmayın. Sakın hakkınız olanı, hak etmediğinizi sanmayın. Hasatınızı mutlaka yapın. Haşrı Ka Ha da hak tahta varında hasat olun. Önemli olan bunlar mıdır, sadece?.. Bunların ötesinde daha önemli konularda vardır.

Mıktanıslık özelliğiniz vardır, bilir misiniz? İnsan, ilmi çeker. İnsan, yaşamı çeker. İnsan, imparatorluğun kübra kelamında lokomatif olur ve anı çeker. Her şeyi çeker ama çektiği çekilen kelamla, kendine varmadıkça hasatı yoktur.

Kurullar bugün buradalar. Tüm insansıları sahaya indirmek üzere bugün buradalar. İnsansıların Nihan Kapılarına ulaşabilmeleri için gerçek kapıları bulup gelenler, masaya oturdular.

Bugün masalar kuruldu, buraya. İki yüz milyar ışık sahası var, dünya planetini kodlayan. Bu ışık sahalarının tüm İsra Kapıları buraya açık bugün.

Ve murat ederiz ki özen gösterirler. Özenle çalışırlar ve yaşamlarını halka, halka geri çekip, hakk'ın kapısına ulaştırırlar.

Sormayın dünyanın ruhu var mı diye? Sormayın toprağın tohumu var mı diye? Sormayın umutlarımız var mı diye? Mutluyuz bugün. Çok mutluyuz, canlar. Çok mutluyuz. Çünkü hepsi, hepsi buradalar.

Kar Ka Ha sahalarının, Ka Ka yaşamların, La Ha sahraların, Muammet Kapılarına ulaşan o yoğunluklardan öte yoğunlukları, türevleri kodlamaya indiler.

Kaçtık ya da kaçmadık. Aktık ya da akmadık. Hasat olduk ya da olmadık. Nesillerimiz bütüne hizmetçilik yapacaklar, canlarım. Her birimizin tüm sahaları burada olacaklar. Yollar yolları kodlayacak, şafak ilme varacak, hak kapılar açılacak ve muktedir insanlık, kontrolü kuracak.

Büyük kötülükler aşıldı. Huzurlu bir doğanın yaşama indiğini izledik, bugün yine. Hemen hemen her anda, her yaşamda varlık sürecek olanları Türkiye Çalışmalarına çağırdık ve hepsi geri çektiklerimiz oldular.

Seviyemiz nedir? Her anız, biz. Aşağının aşağısı, yukarının yukarısı ve tüm insanlık. Bunun ötesinde ne kaldı ki? Hemen hemen her birimiz büyük kök göklerin tüm insanlığı kodlayan ilmiyiz, canlar.

Yem attılar ilme, dediler ki "gelen gelir". Biz ne yaptık? Yemi kontrol ettik ve dedik ki "yeme ihtiyaç yok". Zevkle çalışalım. Biz Zerk Kapılarını açtık, zerk yaptık yaşama.

Dediler ya " biz insanlığı hak etmek için ne var ne yok her şeyi bilelim"... Dağlarım, ne yapmalıydı insanlık? Puropert Kapılarını, Ri Ka Ha sahalarını kodlamalıydılar. Ve dünya insanlığını kontrol etmeliydiler.

Her şey ağır yükü hafifletmek için çantaya konulan bir şafaktır. Biz o şafağı kodlayarak, her yükü hafifletebiliriz. Bunu bilmeliydiler. "Ben, insana özellikle kendini bil" dedim. Ama insanlık bunu demedi. Kendilerini tanıtmaya çalıştılar. Dediler ki "beni bil". Bunu diyenlerin hepsi kıran, kırılan oldular.

Kısaca şunu söylemeye çalışıyorum. Kimle gerçeği hak ettinizse O'sunuz. Kim oldunuzsa kendiniz olup, kendi yoğunluğunuz oldunuz ama "Ol" dediğimiz zaman kaynaktaysanız ağırı hafiflettiniz. Ve dediniz ki " Ben Türkiye Çalışmalarını hak ettim".

Yağan ışık, Allah'ın şavkıdır.Unutmayın. Allah'ın şavkıyla kodladınız yaşamı. Mutlaksınız unutmayın. Kucağınızdaki gerçek insan, Allah'ın ilmidir, canlarım, bunu anlayınız.

Eğer siz yolcuysanız, siz yaşamsanız ve yarınsanız, şimdiden öte bir şimdisiniz. Ve o şimdi, her ilmin sistemi, siyahlığı ve hakikiyetidir.

Uzakların uzakları ve her an bugün burada, canlarım. Hepimiz buradayız. Büyük Kök Geçiş tamamdır. İşimiz, sorumluğumuz vardır. Ve bunu yerine getirdik.

2020 Yılı Hepimiz için büyük bir yücelik olacak. Yüksek şarkılar okunacak, 2020 Yılında... Ve o tarihe kadar kıran kırılan ne varsa hepsi kontrol edilecek.

Ve 2020 yılına girdiğiniz zaman Tek Bir Göreviniz olacak, Asıl Dünyayı Hak Etmek. O güç; Allah gücüdür, onu bilmek. İşte, 2020 Yılında, Nisa Kapılarınızın tümü kontrol edici olacak.

Yeri göğü yaradan, insandır. Yalın haliktir, insan. Hakk'ın kapısını bulur ve hologramları aşıp, geçer. İşte o insan, mutlak ilmini dilleyecek. O görev, Alah'ın ilmidir ki o gücü bilen, kendini bilecek.

İmparatorluğun gerçeği budur, canlar. Yek değerleriniz, kendinizden ayrı değildir, bunu bilin. Kibirli kalmayın.Işıksız kalmayın. Yaşamsız olmayın. Ruhsuz kalmayın.

Süper İnsanlık Realitesi, Bütün Kötülükleri Aşabilmeniz için Size, Bu bilgileri verdi.

Medine insanı artık dünyada yoğunluğunu kaybetti. Artık dünyada imparatorluğın ilmi olan insanlık var. Ve bu insanlık müthiş bir şarkı okuyacak dünyada. İşte o şarkı, hak kelam olacak, hak siyahlıkta olacak ve tüm insanlığın gücü olacak.

O şarkı, Bütünün Şarkısı olacak. İşte O Şarkıyı, Okumaya Başlıyoruz.

2020 Yılı Altın Işığın Gücünün türevleri tohumladığı bir yıldır. Kontrol dışı hiç bir bilginin vermeniz halinde bile dilinizde kodlanacağı ve dürümlenip yenileneceği bir güç devreye girecek. Hiç bir bilginiz kontrol dışı olmayacak.

Yaman bir dünya kurduk. Yaman bir gücü devreye aldık. Yaman bir sınır çizdik ilme. O sınırı bulup aşanlar, gözleri görenler, teknik tahditi kaldırıp, Bütüne Hizmet edenler, Barış olacaklar. Barışa varmayan, şarkısında kodlayacı olmayan olacak.

https://youtu.be/kOA5V3rzUec

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 İMPARATORLUĞUN İLMİ - 20.11.2019

 

20.11.2019 İMPARATORLUĞUN İLMİ

AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 3. AKIŞ

 

Dağlarım; Mukaddime, Muhammi kapıların ötesi bir cevheri kayıttır. Hepimiz doğanın gücüyüz, öz görevimizde şarkılarla türkülerle yarınları kodlamak. Mukaddime insanlığın kelamı olan tekniktir yani hepimiz o teknikle kodlama yapıyoruz.

Çorba piştiği zaman o çorbayız ama pişende pişirende tektir. Yarınları kodlayanda tektir, kontrol kuranda tektir… Tanık dinlemeye ihtiyaç var mıdır? Yoktur… Her şey ilimle dillenir ve dillenen, dinlenen tektir…

“Şikayetim var yaşamdan” diyorlar ama şikayet eden şikayet ettiğinde kelamı kendi olan o şikayettir. Pe ki nesillerimiz niye kodlama yapacak? Niçin, her an değil midirler? Pe ki kardeş, dünya nefes olmuş mu acaba? Her şeydir ya, doğadır ya, yaratmıştır, yaratılmıştır ya pe ki; vokal midir kelam? Ses, söz… Yo yo diriliktir kelam… Yaşamların diriliğidir kelam.

Turanların torbasında kelam yok muydu? Vardı!... Yaşadılar, yaşandılar, lekesizdiler, kalemdiler, kontrol kurdular. Son söz insanlıktır ve her an muktediriyetle bilisin ki; hak tekniktir…

Allah’ın dediği aklın dediğidir deriz hep ama aklı hak etmeyenin has olduğunu söyleyebilir miyiz? Şer yaratan şarkı şerrin şavkıdır ama şarkıda şafak var mıdır? Öz göreviniz bunu anlamaktır.

“Yorulmadan, yormadan insanlaşalım” dedik, “ilmi ka olalım hasat yapalım, hakkın kapısını bulalım, tohum olalım” dedik, “ölüyü dilleyelim, dinneyelim” dedik… Partiküler dürümlemeler yaptık dünya planetinde, islah kapılarını kodladık, “vakit tam” dedik, kaçtık, ya da kaçtık, kaçtık hep yaşamdan… Netice şu canlar; biz kaçtıkça yaşam BSUİ oldu, biz oldu… Biz kaçtık, biz oldu… Yine kaçtık, yine biz oldu…

Niye kaçtık? Öz görevimizi anlayacak dürümde değildik ki, ölüydük bizler… Ölülerin diyarında ölüydük, dünya planeti ölülerin diyarıydı canlarım.

Az ve öz ver dedi birisi bana, bu kadar yeter, sarmayın yüreğimi dile, sanmayın dil ilim, Allah’ın tahtı insan, o biz; biz, o ama yoksa, yoksa devam mı edeyim?

Çok, çok özel bir dünya gücüdür insan bunu hepimiz biliyoruz ve hakkı olanı dilliyoruz. Huzurla kalın canlarım, huzurla kalın…

https://youtu.be/DTOGZ851S38

Süper İnsanlık Realitesi

 

20.11.2019 İMPARATORLUĞUN İLMİ

AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 4. AKIŞ

Şafak söktü canlılar, Sultanlık ilmini dilleyenlerin teknik tohumlama yapmakta oldukları da görülmektedir. Hususiyetle köz olanların ses olup savaşı kodladıkları bir dürümde artık sözün gücü devreye giriyor.

Saklı tuttuklarımız vardır canlılar, bu yoğun ışık bizim saklı tuttuklarımızdandır. Hep ilmin kapısını bulun ve kodlayın diye bekledik, İslah olun ve yoğunluğu kontrol edin diye bekledik. Yasaları kodlayın, koklayın ve tohumlayın diye bekledik. Şükür ki dürümlerde ilim kodlanması siyah renkten oluşmaya başladı.

Hak tahta vardığınız zaman has olduğunuzu gösterdiniz. Şeytanın şarkısında şavkın kelamında mutlak kurulların kontrolü gerçekleşti. İkmal tamamlandığı anda herkes kendi levhisini kayıtladı ve koruyucu olan insanlık toprağın topraktaki ilminde teknik tahditleri kaldırdı.

“Yaşamındır insan” dediler, “yarınlarındır tahditsizlik” dediler, yalın halik oluş, bütünün kültü oluştur” dediler ve dediler ki; “kardeşlerim asla hata yaptırmayın ve yapmayın çünkü ruh aklın kalemi olduğu zaman hepimiz gözün gözü oluruz ki öz görevimizi anlarız”.

Kurtarılmış insanlık diyerek bütünün gücünü dürümlere indirdiğimiz gün hepimiz kelama, kaleme ve hakikiyete vardık. Düzeni kurduk, yoğunluğu kodladık ve bütün kötülükler aşıldı. Doğal dünyanın geçişleri yapıldı ve hasat gerçekleşti.

Altın ışığın gücünü anlayın, tüm insanlık bugün bu gücü elde etmeye başladı. Aklın tınısını duyabilen, hakkın kapısını bulabilir ve mutlak kurullarla kaynakta dürümlenebilir. Evin eli olun, hakkın kalemi olun ve mutlak olun ki bütüne hizmet edin.

Temizlik yetkin ve hakim olanlarca yapılıyor. Tüm insanlığın tahditsiliğinde bu temizliği gerçekleştirirken, yeşeren tarihçilerin dahi dilleyemediği ve kök geçişlerde kontrol dışı sayılan olaylar hak teknikle yetkin hale dönüştürülecek ve gerçek kapılar kodlanmış olarak mutlak kurullardan oğullarınıza kaynak olacak.

Tüm insanlığın yeşeren dürümleri mutlak olacak. Karanlık aydınlığı tohumluyor ve aydınlanacak her an… Kaçtığınız her an, sizin sizde olan dilinize doğumlanacak ve kodlanacak. Yeni dönemde dünya planeti çok daha güçlü olacak. Süper sahalar oluşacak ve bütüne hizmetçilik daha güçlü olarak yapılacak. İmparatorluğun kelamı olan insan yoğunluğu arttırıyor ve mutlak kurullar sahaya indiriliyor. Yeni dönemde Türkiye çalışmaları özel önem arz edecek.

Karanlık, aydınlık hepsi tektir ama yaşam tahditsizdir; o yaşamı hak etmek için doğan güç yeni bir kült oluşturacak. O yeni kült aklın kültü olacak…

Al ve bil ki dünya planeti yarınlar için büyük bir görev taşıyor, her insan doğanın gücü haline dönüşecek… Yeşil dönem, mavi dönem ve kırmızı dönem, hepsinden öte olan saha da insanlığın kelamı olan sistem kurulları kodlanacak ve doğanın gücü siyaha boyanacak. Bu siyah renk tüm insanlığın kalemiyle, mutlakıyetiyle olacak.

Allah’ın dediği gibi hakkın kapısı hak olanlarca bulunacak ve bu kapıdan şarkılarla geçilecek. İnsan şarkı okuduğu zaman şafak söker biliniz, işte o şafak sökmektedir…

Yeni dünya gücünün dürümlere çekildiği bugün mutlu olun, mutlu kalın… Türkiye çalışmaları kelamın kalemini kodluyor, öz görevini bütüne hizmettir ve bu hizmet hepinizle gerçekleşiyor… Sevgiyle kalın….

https://youtu.be/tlKDfP83av0

Süper İnsanlık Realitesi

 

20.KASIM.2019 TARİHLİ İMPARATORLUĞUN İLMİ (1)
AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 2.AKIŞ 3.BÖLÜM

Devinim artmayacak mı? Artacak… Yığınlar kontrol kurmayacak mı? Kuracak…

Sayın Bayanlar, Sayın Baylar! Karanlık aydınlığa aydınlanacak, kardeşlik tahditsizleşecek ve yevlen yekün diye dillenenler; kevlen yeküna varacaklar. Burada olmanız mutluluk oldu bizlere. Önce dünya sonra diğer planetler hepsi yağmurla, ilimle dillendiler bugün burada ve tüm insanlık görevinihak etti. Çorbalar pişirdik bugün yine burada ve o çorbalara şafağı kooyduk. O şafak, ilmin şafağıdır. Tüm çorbalarda sevgimiz var. Tüm çorbalarda diriliğimiz var ve yüreğimiz var. Öncelikle insanlığımız var o çorbalarda.

Huzura varan, huruç halinde uzun bir dünya gücü oldu. Huruç olarak, halik olarak, yaşam olarak ve sahalara inen diriler olarak; “vasilik yok” dedik. Vesayet artık kontrol edildi ve “vakit tamam” dedik; iyi ki buradayız. İyi ki düzen kurduk. İyi ki yolu kodladık, IŞIK halindeyiz. Davayı açtık, bu dava, Hak Tahtın Kelamı’nın ilme iniş davasıydı ve davayı kaybettik. Neden? Her insan, o davayı hak olup kazandı. Biz kaybettik ki İNSANLIK kazandı. Biz, kaybedenleriz Canlar! Kaybettik! Niye kazanalım ki?...Kaybeden, kazanan değil midir? BİR TEK değil miyiz biz? İnsansılar kazanır, biz kaybederiz İnsanlık olarak. Bugün bunu anlatmak istedim.

Bütün kapılarımız, her bir kapımız insansılığa açıldı ve tümü kazandılar İlim Kalemlerini…Ne güçteyiz, ne yürekteyiz, ne yaşamdayız hiçbir anlamı yok bilin! Sadece İNSANLIKtır anlam taşıyan ve bunu bilin! Başka bir talebimiz var mı? Asla yoktur. Mesih değiliz, İsra’yız biz, her ANız. Yaşamız biz, bunları asla unutmayın!

Boşluk bırakmayalım diye çabaladık. Boşluk bırakmadık. Tavalarımız vardı, o tavalara Kervanı koyduk ama o kaptanlarımız var ya hani o kaptanlarımız; karıştılar; dediler ki “Biz bu tavada İsra Kodlaması yapamayız ki…” Ağır taşıtmadık kimseye Canlar! Planetler arası bir koordinasyon oluşturduk ve bu koordinasyonla Mutlak Kurullarımızı kayda aldık. Hepsi, teknikle çalıştı.

Nesillerimizi de GÖZ, ÖZ, SÖZ gücüyle diriliklere aldık. Ne verdikse herkese verdik. Ve herkes, verdiğimizi kendi yücelikleriyle kontrollu olarak kayıtladı. Bu bir Ko Sistemiydi. Yani diriliğin zerkinden öte olan bir Ko Sistemi….Zerk ötesi bir sistem…. Her ANı kontrol edebilen bir sistem. İşte bunu yaşama kattık Canlarım! Hatta hatta yaşam olduk. Büyük kötülükler aşıldı. Dünyanın ruhu var. Hep bunu söylerim. İşte o ruh, Mutlak Kulların ruhudur. O ruhla Bütün’e hizmetçilik yapılır.

Eşgali bilenenler, eşgali bilinmeyenler ama bilindiğini anlatmayanlar ama bilip de dillenmeyenler ama bilmeyenler ve bildirilmeyenler, hepsi TEK’tir ve biz o TEKLİK’ iz Canlar. Ümmet denir ya hani… Yok mudur ümmet?. Çarık çıkarmadan ümmetlik de yapılmaz. “Kırıp ne olacak yaşam” dediler. “Kıralım mı kırdıralım mı” dediler. Yakaya, son sözü söyleyenin dilini din olarak kattılar ve dediler ki “Dünya Planeti yeni bir dinle dinlensin” Ak sır bu muydu acaba? Yakaya yapıştıran o sistem bu muydu acaba?

Çıkıp dedik ki “Yol, yaşam yoludur; Din aşılmıştır, Yol kontrol kurup kodlanmıştır, unutulanlar ummanlara ulaşmıştır ve 7.Düzen kurulmuştur. Artık, diriliğin dini yoktur!” Ve bunu dediğimiz zaman sanıldı ki yakaya o diktikleri kayıtlar; bizim ilmimizden ötededir. Çünkü onlar dinciydiler ve dedik ki “Dinden ötesi var: İNSANLIK!” Bunu sorguladılar, çok sorguladılar…” İNSANLIK ki AK Sahalara vardı” dedik ama yine sorguladılar.

Dediler ki “Ak Saha, Nisa Kapısına kodlananların ilmi midir acaba?” “Yok” dedim, türevleridir. “Boşluk var mı” dedi. Yoktur dedim. Yığınlar geçtiler ve sorguladılar. “Kin, ışıksız kayıtlama yapacak dürümdeyken, kini aşan mı var yoksa?” “Aşıldı kin” dedim. Yine sorguladılar. “Kinin, kini aşması mümkün mü acaba?” dediler. Ve dedik ki “Asla hatanız yok diye düşünmeyin, Hak Sahalara inin, okuyun yarınları! Orada muktediriyet var, orada murat edilen her ilim var, orada dürümlenenler var.”

Sonra sorgular, sorgular, sorgular ve çok sayıda sorular….Ve dedim ki “Ak! Hak et! Anlat! Çalı çırpı neymiş? İmparatorluğun ilmi neymiş? Yakaya o dikilen şarkı neymiş ve o diriliği kontrol edenler ne yapmışlar?” “Önce GÖZ” dediler, ”SÖZ” dediler. Toprak ve toprak olan yarında yaşam olan her şeyi anlattık Canlar! Ve “Kıbrıslı yine kontrol kurdu” diyor birisi.

Can, adımı zikretmedim, ülkemi zikrettiniz; öyleyse söyleyeyim: Sizden başkası da var burada. Hepimiz buradayız. BİR TEKiz, tümümüz. Neyse… Neyse… Çok şeyler oluyor bugün burada Canlar! Çok şeyler oluyor… Olaylar var bugün burada… Çokları, Lukas Kapıları’na gelmişler. Diyorlar ki “O İncil’de Kelam var” Ama kelamın halikiyeti var mı acaba? “Bir sor, bin yanıt al” diyor bir tanesi… Sorana sorgu gerek. Ölür giderim ama özüm sözüm buradadır. Öze SÖZ; göze ÖZ gerek. Önce Dünya…”Yapamadığımız bir şey var mı?” diye sordu birisi. Tahditsiziz biz. Yaptığımız, yapamadıklarınızdan ötede; yok ediciliğimiz, hak ettiğinizden ötede; Has sırrımız, şarkınızdan ötede; Hakk Kalemimiz hasatınızdan ötededir. Her şeyi hak eder yaparız ama çalı çırpı olan insanla hiçbir şey yapmayız. Sadece, sade şarkı okuruz, hepsi bu!

Anlayan anlar! Anlanan anlar! Anlatan anlatır ama asla hatamız yoktur! Kör göz, özü sözü diller mi? Dili varsa diller ama sözü ÖZde; gözü SÖZde değilse yolu bulamaz. Ne diyeyim daha? Daha ne diyeyim ki? Hadi keseyim! Usandınız değil mi?...

https://youtu.be/-pBy2XXSPqw

Süper İnsanlık Realitesi

 

20.KASIM 2019 TARİHLİ İMPARATORLUĞUN İLMİ (1)

AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 2.AKIŞ – 2.BÖLÜM

Eğer insan cennet istiyorsa kendini dillemeli ve halik olmalı ama hasat yapmadıkça da hak olmadıktan sonra yol olmasının imkanı yoktur.

Sakın dünya insanlığı, sakın kelamsız olmayın. Sakın, yaşamsız kalmayın. Sakın hakkınız olanı, hak etmediğinizi sanmayın. Hasatınızı mutlaka yapın. Haşrı Ka Ha da hak tahta varında hasat olun. Önemli olan bunlar mıdır, sadece?.. Bunların ötesinde daha önemli konularda vardır.

Mıktanıslık özelliğiniz vardır, bilir misiniz? İnsan, ilmi çeker. İnsan, yaşamı çeker. İnsan, imparatorluğun kübra kelamında lokomatif olur ve anı çeker. Her şeyi çeker ama çektiği çekilen kelamla, kendine varmadıkça hasatı yoktur.

Kurullar bugün buradalar. Tüm insansıları sahaya indirmek üzere bugün buradalar. İnsansıların Nihan Kapılarına ulaşabilmeleri için gerçek kapıları bulup gelenler, masaya oturdular.

Bugün masalar kuruldu, buraya. İki yüz milyar ışık sahası var, dünya planetini kodlayan. Bu ışık sahalarının tüm İsra Kapıları buraya açık bugün.

Ve murat ederiz ki özen gösterirler. Özenle çalışırlar ve yaşamlarını halka, halka geri çekip, hakk'ın kapısına ulaştırırlar.

Sormayın dünyanın ruhu var mı diye? Sormayın toprağın tohumu var mı diye? Sormayın umutlarımız var mı diye? Mutluyuz bugün. Çok mutluyuz, canlar. Çok mutluyuz. Çünkü hepsi, hepsi buradalar.

Kar Ka Ha sahalarının, Ka Ka yaşamların, La Ha sahraların, Muammet Kapılarına ulaşan o yoğunluklardan öte yoğunlukları, türevleri kodlamaya indiler.

Kaçtık ya da kaçmadık. Aktık ya da akmadık. Hasat olduk ya da olmadık. Nesillerimiz bütüne hizmetçilik yapacaklar, canlarım. Her birimizin tüm sahaları burada olacaklar. Yollar yolları kodlayacak, şafak ilme varacak, hak kapılar açılacak ve muktedir insanlık, kontrolü kuracak.

Büyük kötülükler aşıldı. Huzurlu bir doğanın yaşama indiğini izledik, bugün yine. Hemen hemen her anda, her yaşamda varlık sürecek olanları Türkiye Çalışmalarına çağırdık ve hepsi geri çektiklerimiz oldular.

Seviyemiz nedir? Her anız, biz. Aşağının aşağısı, yukarının yukarısı ve tüm insanlık. Bunun ötesinde ne kaldı ki? Hemen hemen her birimiz büyük kök göklerin tüm insanlığı kodlayan ilmiyiz, canlar.

Yem attılar ilme, dediler ki "gelen gelir". Biz ne yaptık? Yemi kontrol ettik ve dedik ki "yeme ihtiyaç yok". Zevkle çalışalım. Biz Zerk Kapılarını açtık, zerk yaptık yaşama.

Dediler ya " biz insanlığı hak etmek için ne var ne yok her şeyi bilelim"... Dağlarım, ne yapmalıydı insanlık? Puropert Kapılarını, Ri Ka Ha sahalarını kodlamalıydılar. Ve dünya insanlığını kontrol etmeliydiler.

Her şey ağır yükü hafifletmek için çantaya konulan bir şafaktır. Biz o şafağı kodlayarak, her yükü hafifletebiliriz. Bunu bilmeliydiler. "Ben, insana özellikle kendini bil" dedim. Ama insanlık bunu demedi. Kendilerini tanıtmaya çalıştılar. Dediler ki "beni bil". Bunu diyenlerin hepsi kıran, kırılan oldular.

Kısaca şunu söylemeye çalışıyorum. Kimle gerçeği hak ettinizse O'sunuz. Kim oldunuzsa kendiniz olup, kendi yoğunluğunuz oldunuz ama "Ol" dediğimiz zaman kaynaktaysanız ağırı hafiflettiniz. Ve dediniz ki " Ben Türkiye Çalışmalarını hak ettim".

Yağan ışık, Allah'ın şavkıdır.Unutmayın. Allah'ın şavkıyla kodladınız yaşamı. Mutlaksınız unutmayın. Kucağınızdaki gerçek insan, Allah'ın ilmidir, canlarım, bunu anlayınız.

Eğer siz yolcuysanız, siz yaşamsanız ve yarınsanız, şimdiden öte bir şimdisiniz. Ve o şimdi, her ilmin sistemi, siyahlığı ve hakikiyetidir.

Uzakların uzakları ve her an bugün burada, canlarım. Hepimiz buradayız. Büyük Kök Geçiş tamamdır. İşimiz, sorumluğumuz vardır. Ve bunu yerine getirdik.

2020 Yılı Hepimiz için büyük bir yücelik olacak. Yüksek şarkılar okunacak, 2020 Yılında... Ve o tarihe kadar kıran kırılan ne varsa hepsi kontrol edilecek.

Ve 2020 yılına girdiğiniz zaman Tek Bir Göreviniz olacak, Asıl Dünyayı Hak Etmek. O güç; Allah gücüdür, onu bilmek. İşte, 2020 Yılında, Nisa Kapılarınızın tümü kontrol edici olacak.

Yeri göğü yaradan, insandır. Yalın haliktir, insan. Hakk'ın kapısını bulur ve hologramları aşıp, geçer. İşte o insan, mutlak ilmini dilleyecek. O görev, Alah'ın ilmidir ki o gücü bilen, kendini bilecek.

İmparatorluğun gerçeği budur, canlar. Yek değerleriniz, kendinizden ayrı değildir, bunu bilin. Kibirli kalmayın.Işıksız kalmayın. Yaşamsız olmayın. Ruhsuz kalmayın.

Süper İnsanlık Realitesi, Bütün Kötülükleri Aşabilmeniz için Size, Bu bilgileri verdi.

Medine insanı artık dünyada yoğunluğunu kaybetti. Artık dünyada imparatorluğın ilmi olan insanlık var. Ve bu insanlık müthiş bir şarkı okuyacak dünyada. İşte o şarkı, hak kelam olacak, hak siyahlıkta olacak ve tüm insanlığın gücü olacak.

O şarkı, Bütünün Şarkısı olacak. İşte O Şarkıyı, Okumaya Başlıyoruz.

2020 Yılı Altın Işığın Gücünün türevleri tohumladığı bir yıldır. Kontrol dışı hiç bir bilginin vermeniz halinde bile dilinizde kodlanacağı ve dürümlenip yenileneceği bir güç devreye girecek. Hiç bir bilginiz kontrol dışı olmayacak.

Yaman bir dünya kurduk. Yaman bir gücü devreye aldık. Yaman bir sınır çizdik ilme. O sınırı bulup aşanlar, gözleri görenler, teknik tahditi kaldırıp, Bütüne Hizmet edenler, Barış olacaklar. Barışa varmayan, şarkısında kodlayacı olmayan olacak.

https://youtu.be/kOA5V3rzUec

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 

 İMPARATORLUĞUN İLMİ - 20.11.2019

 

20.11.2019 İMPARATORLUĞUN İLMİ

AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 3. AKIŞ

 

Dağlarım; Mukaddime, Muhammi kapıların ötesi bir cevheri kayıttır. Hepimiz doğanın gücüyüz, öz görevimizde şarkılarla türkülerle yarınları kodlamak. Mukaddime insanlığın kelamı olan tekniktir yani hepimiz o teknikle kodlama yapıyoruz.

Çorba piştiği zaman o çorbayız ama pişende pişirende tektir. Yarınları kodlayanda tektir, kontrol kuranda tektir… Tanık dinlemeye ihtiyaç var mıdır? Yoktur… Her şey ilimle dillenir ve dillenen, dinlenen tektir…

“Şikayetim var yaşamdan” diyorlar ama şikayet eden şikayet ettiğinde kelamı kendi olan o şikayettir. Pe ki nesillerimiz niye kodlama yapacak? Niçin, her an değil midirler? Pe ki kardeş, dünya nefes olmuş mu acaba? Her şeydir ya, doğadır ya, yaratmıştır, yaratılmıştır ya pe ki; vokal midir kelam? Ses, söz… Yo yo diriliktir kelam… Yaşamların diriliğidir kelam.

Turanların torbasında kelam yok muydu? Vardı!... Yaşadılar, yaşandılar, lekesizdiler, kalemdiler, kontrol kurdular. Son söz insanlıktır ve her an muktediriyetle bilisin ki; hak tekniktir…

Allah’ın dediği aklın dediğidir deriz hep ama aklı hak etmeyenin has olduğunu söyleyebilir miyiz? Şer yaratan şarkı şerrin şavkıdır ama şarkıda şafak var mıdır? Öz göreviniz bunu anlamaktır.

“Yorulmadan, yormadan insanlaşalım” dedik, “ilmi ka olalım hasat yapalım, hakkın kapısını bulalım, tohum olalım” dedik, “ölüyü dilleyelim, dinneyelim” dedik… Partiküler dürümlemeler yaptık dünya planetinde, islah kapılarını kodladık, “vakit tam” dedik, kaçtık, ya da kaçtık, kaçtık hep yaşamdan… Netice şu canlar; biz kaçtıkça yaşam BSUİ oldu, biz oldu… Biz kaçtık, biz oldu… Yine kaçtık, yine biz oldu…

Niye kaçtık? Öz görevimizi anlayacak dürümde değildik ki, ölüydük bizler… Ölülerin diyarında ölüydük, dünya planeti ölülerin diyarıydı canlarım.

Az ve öz ver dedi birisi bana, bu kadar yeter, sarmayın yüreğimi dile, sanmayın dil ilim, Allah’ın tahtı insan, o biz; biz, o ama yoksa, yoksa devam mı edeyim?

Çok, çok özel bir dünya gücüdür insan bunu hepimiz biliyoruz ve hakkı olanı dilliyoruz. Huzurla kalın canlarım, huzurla kalın…

https://youtu.be/DTOGZ851S38

Süper İnsanlık Realitesi

 

20.11.2019 İMPARATORLUĞUN İLMİ

AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 4. AKIŞ

Şafak söktü canlılar, Sultanlık ilmini dilleyenlerin teknik tohumlama yapmakta oldukları da görülmektedir. Hususiyetle köz olanların ses olup savaşı kodladıkları bir dürümde artık sözün gücü devreye giriyor.

Saklı tuttuklarımız vardır canlılar, bu yoğun ışık bizim saklı tuttuklarımızdandır. Hep ilmin kapısını bulun ve kodlayın diye bekledik, İslah olun ve yoğunluğu kontrol edin diye bekledik. Yasaları kodlayın, koklayın ve tohumlayın diye bekledik. Şükür ki dürümlerde ilim kodlanması siyah renkten oluşmaya başladı.

Hak tahta vardığınız zaman has olduğunuzu gösterdiniz. Şeytanın şarkısında şavkın kelamında mutlak kurulların kontrolü gerçekleşti. İkmal tamamlandığı anda herkes kendi levhisini kayıtladı ve koruyucu olan insanlık toprağın topraktaki ilminde teknik tahditleri kaldırdı.

“Yaşamındır insan” dediler, “yarınlarındır tahditsizlik” dediler, yalın halik oluş, bütünün kültü oluştur” dediler ve dediler ki; “kardeşlerim asla hata yaptırmayın ve yapmayın çünkü ruh aklın kalemi olduğu zaman hepimiz gözün gözü oluruz ki öz görevimizi anlarız”.

Kurtarılmış insanlık diyerek bütünün gücünü dürümlere indirdiğimiz gün hepimiz kelama, kaleme ve hakikiyete vardık. Düzeni kurduk, yoğunluğu kodladık ve bütün kötülükler aşıldı. Doğal dünyanın geçişleri yapıldı ve hasat gerçekleşti.

Altın ışığın gücünü anlayın, tüm insanlık bugün bu gücü elde etmeye başladı. Aklın tınısını duyabilen, hakkın kapısını bulabilir ve mutlak kurullarla kaynakta dürümlenebilir. Evin eli olun, hakkın kalemi olun ve mutlak olun ki bütüne hizmet edin.

Temizlik yetkin ve hakim olanlarca yapılıyor. Tüm insanlığın tahditsiliğinde bu temizliği gerçekleştirirken, yeşeren tarihçilerin dahi dilleyemediği ve kök geçişlerde kontrol dışı sayılan olaylar hak teknikle yetkin hale dönüştürülecek ve gerçek kapılar kodlanmış olarak mutlak kurullardan oğullarınıza kaynak olacak.

Tüm insanlığın yeşeren dürümleri mutlak olacak. Karanlık aydınlığı tohumluyor ve aydınlanacak her an… Kaçtığınız her an, sizin sizde olan dilinize doğumlanacak ve kodlanacak. Yeni dönemde dünya planeti çok daha güçlü olacak. Süper sahalar oluşacak ve bütüne hizmetçilik daha güçlü olarak yapılacak. İmparatorluğun kelamı olan insan yoğunluğu arttırıyor ve mutlak kurullar sahaya indiriliyor. Yeni dönemde Türkiye çalışmaları özel önem arz edecek.

Karanlık, aydınlık hepsi tektir ama yaşam tahditsizdir; o yaşamı hak etmek için doğan güç yeni bir kült oluşturacak. O yeni kült aklın kültü olacak…

Al ve bil ki dünya planeti yarınlar için büyük bir görev taşıyor, her insan doğanın gücü haline dönüşecek… Yeşil dönem, mavi dönem ve kırmızı dönem, hepsinden öte olan saha da insanlığın kelamı olan sistem kurulları kodlanacak ve doğanın gücü siyaha boyanacak. Bu siyah renk tüm insanlığın kalemiyle, mutlakıyetiyle olacak.

Allah’ın dediği gibi hakkın kapısı hak olanlarca bulunacak ve bu kapıdan şarkılarla geçilecek. İnsan şarkı okuduğu zaman şafak söker biliniz, işte o şafak sökmektedir…

Yeni dünya gücünün dürümlere çekildiği bugün mutlu olun, mutlu kalın… Türkiye çalışmaları kelamın kalemini kodluyor, öz görevini bütüne hizmettir ve bu hizmet hepinizle gerçekleşiyor… Sevgiyle kalın….

https://youtu.be/tlKDfP83av0

Süper İnsanlık Realitesi

 

20.KASIM.2019 TARİHLİ İMPARATORLUĞUN İLMİ (1)
AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 2.AKIŞ 3.BÖLÜM

Devinim artmayacak mı? Artacak… Yığınlar kontrol kurmayacak mı? Kuracak…

Sayın Bayanlar, Sayın Baylar! Karanlık aydınlığa aydınlanacak, kardeşlik tahditsizleşecek ve yevlen yekün diye dillenenler; kevlen yeküna varacaklar. Burada olmanız mutluluk oldu bizlere. Önce dünya sonra diğer planetler hepsi yağmurla, ilimle dillendiler bugün burada ve tüm insanlık görevinihak etti. Çorbalar pişirdik bugün yine burada ve o çorbalara şafağı kooyduk. O şafak, ilmin şafağıdır. Tüm çorbalarda sevgimiz var. Tüm çorbalarda diriliğimiz var ve yüreğimiz var. Öncelikle insanlığımız var o çorbalarda.

Huzura varan, huruç halinde uzun bir dünya gücü oldu. Huruç olarak, halik olarak, yaşam olarak ve sahalara inen diriler olarak; “vasilik yok” dedik. Vesayet artık kontrol edildi ve “vakit tamam” dedik; iyi ki buradayız. İyi ki düzen kurduk. İyi ki yolu kodladık, IŞIK halindeyiz. Davayı açtık, bu dava, Hak Tahtın Kelamı’nın ilme iniş davasıydı ve davayı kaybettik. Neden? Her insan, o davayı hak olup kazandı. Biz kaybettik ki İNSANLIK kazandı. Biz, kaybedenleriz Canlar! Kaybettik! Niye kazanalım ki?...Kaybeden, kazanan değil midir? BİR TEK değil miyiz biz? İnsansılar kazanır, biz kaybederiz İnsanlık olarak. Bugün bunu anlatmak istedim.

Bütün kapılarımız, her bir kapımız insansılığa açıldı ve tümü kazandılar İlim Kalemlerini…Ne güçteyiz, ne yürekteyiz, ne yaşamdayız hiçbir anlamı yok bilin! Sadece İNSANLIKtır anlam taşıyan ve bunu bilin! Başka bir talebimiz var mı? Asla yoktur. Mesih değiliz, İsra’yız biz, her ANız. Yaşamız biz, bunları asla unutmayın!

Boşluk bırakmayalım diye çabaladık. Boşluk bırakmadık. Tavalarımız vardı, o tavalara Kervanı koyduk ama o kaptanlarımız var ya hani o kaptanlarımız; karıştılar; dediler ki “Biz bu tavada İsra Kodlaması yapamayız ki…” Ağır taşıtmadık kimseye Canlar! Planetler arası bir koordinasyon oluşturduk ve bu koordinasyonla Mutlak Kurullarımızı kayda aldık. Hepsi, teknikle çalıştı.

Nesillerimizi de GÖZ, ÖZ, SÖZ gücüyle diriliklere aldık. Ne verdikse herkese verdik. Ve herkes, verdiğimizi kendi yücelikleriyle kontrollu olarak kayıtladı. Bu bir Ko Sistemiydi. Yani diriliğin zerkinden öte olan bir Ko Sistemi….Zerk ötesi bir sistem…. Her ANı kontrol edebilen bir sistem. İşte bunu yaşama kattık Canlarım! Hatta hatta yaşam olduk. Büyük kötülükler aşıldı. Dünyanın ruhu var. Hep bunu söylerim. İşte o ruh, Mutlak Kulların ruhudur. O ruhla Bütün’e hizmetçilik yapılır.

Eşgali bilenenler, eşgali bilinmeyenler ama bilindiğini anlatmayanlar ama bilip de dillenmeyenler ama bilmeyenler ve bildirilmeyenler, hepsi TEK’tir ve biz o TEKLİK’ iz Canlar. Ümmet denir ya hani… Yok mudur ümmet?. Çarık çıkarmadan ümmetlik de yapılmaz. “Kırıp ne olacak yaşam” dediler. “Kıralım mı kırdıralım mı” dediler. Yakaya, son sözü söyleyenin dilini din olarak kattılar ve dediler ki “Dünya Planeti yeni bir dinle dinlensin” Ak sır bu muydu acaba? Yakaya yapıştıran o sistem bu muydu acaba?

Çıkıp dedik ki “Yol, yaşam yoludur; Din aşılmıştır, Yol kontrol kurup kodlanmıştır, unutulanlar ummanlara ulaşmıştır ve 7.Düzen kurulmuştur. Artık, diriliğin dini yoktur!” Ve bunu dediğimiz zaman sanıldı ki yakaya o diktikleri kayıtlar; bizim ilmimizden ötededir. Çünkü onlar dinciydiler ve dedik ki “Dinden ötesi var: İNSANLIK!” Bunu sorguladılar, çok sorguladılar…” İNSANLIK ki AK Sahalara vardı” dedik ama yine sorguladılar.

Dediler ki “Ak Saha, Nisa Kapısına kodlananların ilmi midir acaba?” “Yok” dedim, türevleridir. “Boşluk var mı” dedi. Yoktur dedim. Yığınlar geçtiler ve sorguladılar. “Kin, ışıksız kayıtlama yapacak dürümdeyken, kini aşan mı var yoksa?” “Aşıldı kin” dedim. Yine sorguladılar. “Kinin, kini aşması mümkün mü acaba?” dediler. Ve dedik ki “Asla hatanız yok diye düşünmeyin, Hak Sahalara inin, okuyun yarınları! Orada muktediriyet var, orada murat edilen her ilim var, orada dürümlenenler var.”

Sonra sorgular, sorgular, sorgular ve çok sayıda sorular….Ve dedim ki “Ak! Hak et! Anlat! Çalı çırpı neymiş? İmparatorluğun ilmi neymiş? Yakaya o dikilen şarkı neymiş ve o diriliği kontrol edenler ne yapmışlar?” “Önce GÖZ” dediler, ”SÖZ” dediler. Toprak ve toprak olan yarında yaşam olan her şeyi anlattık Canlar! Ve “Kıbrıslı yine kontrol kurdu” diyor birisi.

Can, adımı zikretmedim, ülkemi zikrettiniz; öyleyse söyleyeyim: Sizden başkası da var burada. Hepimiz buradayız. BİR TEKiz, tümümüz. Neyse… Neyse… Çok şeyler oluyor bugün burada Canlar! Çok şeyler oluyor… Olaylar var bugün burada… Çokları, Lukas Kapıları’na gelmişler. Diyorlar ki “O İncil’de Kelam var” Ama kelamın halikiyeti var mı acaba? “Bir sor, bin yanıt al” diyor bir tanesi… Sorana sorgu gerek. Ölür giderim ama özüm sözüm buradadır. Öze SÖZ; göze ÖZ gerek. Önce Dünya…”Yapamadığımız bir şey var mı?” diye sordu birisi. Tahditsiziz biz. Yaptığımız, yapamadıklarınızdan ötede; yok ediciliğimiz, hak ettiğinizden ötede; Has sırrımız, şarkınızdan ötede; Hakk Kalemimiz hasatınızdan ötededir. Her şeyi hak eder yaparız ama çalı çırpı olan insanla hiçbir şey yapmayız. Sadece, sade şarkı okuruz, hepsi bu!

Anlayan anlar! Anlanan anlar! Anlatan anlatır ama asla hatamız yoktur! Kör göz, özü sözü diller mi? Dili varsa diller ama sözü ÖZde; gözü SÖZde değilse yolu bulamaz. Ne diyeyim daha? Daha ne diyeyim ki? Hadi keseyim! Usandınız değil mi?...

https://youtu.be/-pBy2XXSPqw

Süper İnsanlık Realitesi

 

20.KASIM 2019 TARİHLİ İMPARATORLUĞUN İLMİ (1)

AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 2.AKIŞ – 2.BÖLÜM

Eğer insan cennet istiyorsa kendini dillemeli ve halik olmalı ama hasat yapmadıkça da hak olmadıktan sonra yol olmasının imkanı yoktur.

Sakın dünya insanlığı, sakın kelamsız olmayın. Sakın, yaşamsız kalmayın. Sakın hakkınız olanı, hak etmediğinizi sanmayın. Hasatınızı mutlaka yapın. Haşrı Ka Ha da hak tahta varında hasat olun. Önemli olan bunlar mıdır, sadece?.. Bunların ötesinde daha önemli konularda vardır.

Mıktanıslık özelliğiniz vardır, bilir misiniz? İnsan, ilmi çeker. İnsan, yaşamı çeker. İnsan, imparatorluğun kübra kelamında lokomatif olur ve anı çeker. Her şeyi çeker ama çektiği çekilen kelamla, kendine varmadıkça hasatı yoktur.

Kurullar bugün buradalar. Tüm insansıları sahaya indirmek üzere bugün buradalar. İnsansıların Nihan Kapılarına ulaşabilmeleri için gerçek kapıları bulup gelenler, masaya oturdular.

Bugün masalar kuruldu, buraya. İki yüz milyar ışık sahası var, dünya planetini kodlayan. Bu ışık sahalarının tüm İsra Kapıları buraya açık bugün.

Ve murat ederiz ki özen gösterirler. Özenle çalışırlar ve yaşamlarını halka, halka geri çekip, hakk'ın kapısına ulaştırırlar.

Sormayın dünyanın ruhu var mı diye? Sormayın toprağın tohumu var mı diye? Sormayın umutlarımız var mı diye? Mutluyuz bugün. Çok mutluyuz, canlar. Çok mutluyuz. Çünkü hepsi, hepsi buradalar.

Kar Ka Ha sahalarının, Ka Ka yaşamların, La Ha sahraların, Muammet Kapılarına ulaşan o yoğunluklardan öte yoğunlukları, türevleri kodlamaya indiler.

Kaçtık ya da kaçmadık. Aktık ya da akmadık. Hasat olduk ya da olmadık. Nesillerimiz bütüne hizmetçilik yapacaklar, canlarım. Her birimizin tüm sahaları burada olacaklar. Yollar yolları kodlayacak, şafak ilme varacak, hak kapılar açılacak ve muktedir insanlık, kontrolü kuracak.

Büyük kötülükler aşıldı. Huzurlu bir doğanın yaşama indiğini izledik, bugün yine. Hemen hemen her anda, her yaşamda varlık sürecek olanları Türkiye Çalışmalarına çağırdık ve hepsi geri çektiklerimiz oldular.

Seviyemiz nedir? Her anız, biz. Aşağının aşağısı, yukarının yukarısı ve tüm insanlık. Bunun ötesinde ne kaldı ki? Hemen hemen her birimiz büyük kök göklerin tüm insanlığı kodlayan ilmiyiz, canlar.

Yem attılar ilme, dediler ki "gelen gelir". Biz ne yaptık? Yemi kontrol ettik ve dedik ki "yeme ihtiyaç yok". Zevkle çalışalım. Biz Zerk Kapılarını açtık, zerk yaptık yaşama.

Dediler ya " biz insanlığı hak etmek için ne var ne yok her şeyi bilelim"... Dağlarım, ne yapmalıydı insanlık? Puropert Kapılarını, Ri Ka Ha sahalarını kodlamalıydılar. Ve dünya insanlığını kontrol etmeliydiler.

Her şey ağır yükü hafifletmek için çantaya konulan bir şafaktır. Biz o şafağı kodlayarak, her yükü hafifletebiliriz. Bunu bilmeliydiler. "Ben, insana özellikle kendini bil" dedim. Ama insanlık bunu demedi. Kendilerini tanıtmaya çalıştılar. Dediler ki "beni bil". Bunu diyenlerin hepsi kıran, kırılan oldular.

Kısaca şunu söylemeye çalışıyorum. Kimle gerçeği hak ettinizse O'sunuz. Kim oldunuzsa kendiniz olup, kendi yoğunluğunuz oldunuz ama "Ol" dediğimiz zaman kaynaktaysanız ağırı hafiflettiniz. Ve dediniz ki " Ben Türkiye Çalışmalarını hak ettim".

Yağan ışık, Allah'ın şavkıdır.Unutmayın. Allah'ın şavkıyla kodladınız yaşamı. Mutlaksınız unutmayın. Kucağınızdaki gerçek insan, Allah'ın ilmidir, canlarım, bunu anlayınız.

Eğer siz yolcuysanız, siz yaşamsanız ve yarınsanız, şimdiden öte bir şimdisiniz. Ve o şimdi, her ilmin sistemi, siyahlığı ve hakikiyetidir.

Uzakların uzakları ve her an bugün burada, canlarım. Hepimiz buradayız. Büyük Kök Geçiş tamamdır. İşimiz, sorumluğumuz vardır. Ve bunu yerine getirdik.

2020 Yılı Hepimiz için büyük bir yücelik olacak. Yüksek şarkılar okunacak, 2020 Yılında... Ve o tarihe kadar kıran kırılan ne varsa hepsi kontrol edilecek.

Ve 2020 yılına girdiğiniz zaman Tek Bir Göreviniz olacak, Asıl Dünyayı Hak Etmek. O güç; Allah gücüdür, onu bilmek. İşte, 2020 Yılında, Nisa Kapılarınızın tümü kontrol edici olacak.

Yeri göğü yaradan, insandır. Yalın haliktir, insan. Hakk'ın kapısını bulur ve hologramları aşıp, geçer. İşte o insan, mutlak ilmini dilleyecek. O görev, Alah'ın ilmidir ki o gücü bilen, kendini bilecek.

İmparatorluğun gerçeği budur, canlar. Yek değerleriniz, kendinizden ayrı değildir, bunu bilin. Kibirli kalmayın.Işıksız kalmayın. Yaşamsız olmayın. Ruhsuz kalmayın.

Süper İnsanlık Realitesi, Bütün Kötülükleri Aşabilmeniz için Size, Bu bilgileri verdi.

Medine insanı artık dünyada yoğunluğunu kaybetti. Artık dünyada imparatorluğın ilmi olan insanlık var. Ve bu insanlık müthiş bir şarkı okuyacak dünyada. İşte o şarkı, hak kelam olacak, hak siyahlıkta olacak ve tüm insanlığın gücü olacak.

O şarkı, Bütünün Şarkısı olacak. İşte O Şarkıyı, Okumaya Başlıyoruz.

2020 Yılı Altın Işığın Gücünün türevleri tohumladığı bir yıldır. Kontrol dışı hiç bir bilginin vermeniz halinde bile dilinizde kodlanacağı ve dürümlenip yenileneceği bir güç devreye girecek. Hiç bir bilginiz kontrol dışı olmayacak.

Yaman bir dünya kurduk. Yaman bir gücü devreye aldık. Yaman bir sınır çizdik ilme. O sınırı bulup aşanlar, gözleri görenler, teknik tahditi kaldırıp, Bütüne Hizmet edenler, Barış olacaklar. Barışa varmayan, şarkısında kodlayacı olmayan olacak.

https://youtu.be/kOA5V3rzUec

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 

 

 

 
  Bugün 115 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol