Birlik İlmi
  KODLANMIŞLIK (2) - 12.Ekim.2019
 

 

DAVET

Dostlarım, Her Cumartesi olduğu gibi bir kez daha 12.10.2019 tarihinde 14.00-18.00 saatleri arasında Dernek Merkezimizde çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bu tarihte, yeni bir program açılmadığı taktirde son açılan program olan “KODLANMIŞLIK” Çalışmasının 2. si yapılacaktır.

İlgi duyan ve öz bilişi ile katkı sunmak isteyen herkesi bekliyoruz.

Saygılarımla,

Süper İnsanlık Realitesi Derneği

Av. Nezire SELÇUK

 

 

KODLANMIŞLIK (2/1)

12.10.2019

Gerçek dedikleri “KELAM”dır. İLMİN HALİKLERİ olanlar, “KELAM”la kodlanırlar. Onlar, “CEVHERİ GÖREVLİLER”dirler.

Başka dünyalarda “DİL”i olan; “KELAM” edenler; kodlanarak “KÜLT” olurlar ve cennete CEVHER olurlar. Onlara, “DÜNYA” deriz biz. Her biri bir “DİRİ” ve herbiri bir “DİL”dildir onların. Onların kullukları, TÜREVLENİŞ TEKNİĞİ ile kodlanmıştır.

“IŞIK”a vardığınız zaman, “İLİM”e varırsınız. “KİL”i Halik kılanlar, KUL olurlar ve RUH olurlar. Ocakları yanar.

Uzun zamandır, diriliği artırmak için “NİHAN” olan yaşama inenler vardı. Hepsi yoğun ışık altında dürümlendiler ve sonsuz sır olan “IŞIK”a vardılar. Çok mutluyuz ki bugün, Türkiye Çalışmaları dirildi, dillendi ve tüm zamanları göreve taşıyor.

Ulu bir dildir İLİM… Diridir KELAM… Levhidir KURULLAR… Hepsi cevheridir ve hepsi yaşam sahalarındadırlar.

Asıl Dünya, GÜÇ KAPISI’dır diriliklere. Burada, bu yoğunlukta KÜLT olmak hepimizi mutlandırmaktadır.

ATON KAPILARI’na ulaşanlar; dillerinde dürümleri olanlar; bizi, BAŞKANLIK DİLİ ile dinlemektedirler.

İşi bilen, “KALEM”i bilir; “KELAM”ı bilir; “LEVHİ”yi bilir; “TOHUM”ları bilir!...

İşte! bugün bunlar olmakta.

AHA… İŞTE… ŞİMDİ…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 

12.EKİM.2019 TARİHLİ KODLANMIŞLIK (2)

AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ, 1.AKIŞ

Yasa der ki “Levhi kapıların tümünü açın ve kelamı kodlayın.”

Masiva kayıtlamaları yapılır türevleri tohumlarken ve Mutlak Kurullar’ı kayda alırken… Masiva kayıtları, Mutlak Kurullar’ı kodlayan dürümlerde hepimizi diller ve dinletir.

Hastalık, iyiliktir kelam ama halikiyet yoksa Hakkın Kapısı yoktur canlarım.

Toydur yaşam ama toy olanların tekliğinde kontrol kurulabilir ve Mutlak Kurullar kalem olabilirler.

Sistem, Nizam ve Düzen gücü ağır yükü hafifletebilmek içindir ama lekesiz kalınmalıdır. Levhi kapıları kodlanmalı ve koyu ışık halinde tohumlanmalıdır.

Aton Kapıları’ndan görev alanların çok özel görev çalışmaları oluyor; bilir misiniz?

“Kaç geliş, kaç gidiş var dünyaya?” diye sordular. İzah edeyim;

Teknik tahdittir yaşam… Herkesin yaşama inişi tektir. Sistem kelamı kodladığı anda, hepimiz tek bir kez dünyalı oluruz. Uzun türevleniş çalışmalarının neticesinde kayda giren insan, Aklın Kalemi olur ve bütüne hizmetçi olur.

Müsih Kapılar da vardır. İyi ve kötüdür insan ama kontrol kurduğu zaman kervan, Allah’ın tınısıyla yoğunluğu kodlar ve yürüyen dünya bütüne hizmetçi olur.

Koruma altına aldık yaşamı canlar… Eser yaşamdır. Eğer yaşamda kelam varsa, kendi yüreğinizin gücüdür o. Özün sözüdür insan ama ilmi halik değilse, imparatorluğun gerçeğinde isradır ama diri değildir.

Bir tek insan Allah’ın tahtıdır. Ama ilmin kalemi olan insan, bütünün kültüdür de. Ete girmesi Allah’ın tahtından geldiği gerçekliğini tohumlardan çıkaramaz. Eğer yarınlara görev taşıyacaksa, ilimle taşıyacaktır.

Yeni dünya gücünün dürümlere indiği bugün muktedir olmanız için sizlere şafak olduk geldik. Hepimiz gözün gördüğü en büyük yürekle buradayız.

Toy dünyaya göz olmaya geldik. Gerçek kapıların tümünü açıp bütüne hizmetçilik yapacağız. Aşağıdaki görevlilerimiz ve bizler Medine kelamında kodlanmış olan ilimden çok çok ötedeyiz. İyi ve kötünün gücünden de öteyiz.

İslam kapılarının kültü olan insanın gözü Allah’ın göreviyle söze dönüşmedikçe şafağı sökmez. “İyi ve kötü” dedim. Hepimiz diriliğin ilminde “ilim” olarak kodlananlar, iyi ve kötüyüz, kurandan öte kuranız ve toprak olan tohumuz.

Uzun zamandır doğanın gücüyle görev taşırken, yer kürenin görçekliğini kayıtlara indirdik. Gerçek insanın hasat yaptığını dilledik. Altın ışığın gücüyle görev taşıdık ve yoğunluğu artırdık.

Mutlak Kurullarımızı dünya planetine indirdiğimiz günden bugüne hasattayız canlılar; hasattayız. Has tahtın tekniğindeki o yaşamdayız bizler… Aklın sayfalarındayız ve yalın halikleriz. İmparatorluk dürümlerinden görev taşıyanlarız bizler. Işık halindeyiz ve size, sizin yüreklerinize inebiliyoruz.

Uzun zamandır teknik tahditlerin kontrollu olarak kodlandığı bir dürümde, masalara görev vermeye çalışmaktayız. Bizim için bu masa, Aklın Masası’dır. Ve burada olmak Mutlak Kurulları kodlamak içindir.

Allah’ın dediği aklın dediğinden başka hiçbir şey değildir ama insan, Allah’ın ilmini anlamadığından, aklın kaleminde olamamaktadır.

Torbanız Allah Torbası ve yolunuz, Aklın Yolu canlarım…

Türkiye çalışmalarının özen gösterilen yoğunlaşmalarla olmakta olduğunu görmek bizlerin mutlu, huzurlu bir cevhere inişimiz anlamına geldi.

Hat çizmedik insansılığa… Hat çizmedik yaşama, çünkü Sistem, Nizam ve Düzen’in görevi ağırı hafifletmektir ki burada ağır hafiflemektedir.

Yer, gök akıldır. Şükür ki bugün burada aklın kapısındayız ve yoğunluk artıyor. “Allah’ın dediği, aklın dediği.” dediğimiz andan itibaren tabular yıkılacak. İşte bu. Ve bu tabuların en büyüğü Allah’ın tahtı olan o yoğunluktur ki kendini bilen aklı bilir.

Eğer aklı biliyorsak, Allah’ın dediğiyle hakkın kalemi oluruz ve yoğunluğu kodlayabiliriz. Ağırı hafifletelim ve Lütfi kapıda mutlak kapıları kodlayalım canlarım.

İslah ettiğiniz her kim varsa İsmail kapıların türevlerini kodlayacak güçtedir.

Allah’ın adı aklıdır. Ve yaşam, aklın yaşamıdır. Bunları artık insansılıkta

olanların da anlayıp insanlaşmaları şarttır.

Kendimi, “Allah’ın dediğini diyen” diye değil, “aklın dediğini diyen” diye dilliyorum.

Herkes bilsin ki Medine kor yürekten güç çekmeden göz, söze vardığında hasatı yapabilir ama bugün için hasatı yoktur.

İyi ki buradayız! İyi ki sizlerleyiz! İyi ki hakkın kapısındayız! İyi ki şarkı okuyoruz burada! Bu şarkı hepimizin gücüdür. Bu görev aklın kültüdür ve sevgiyle sizinle oluyoruz.

Şükrettik ki şarkılar okunacak… Şükrettik şafak söktü… Şükrettik kaynak kült aklın kültü ve biz şükrettik. İş budur.

https://youtu.be/VP4nZ_AAGCw

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 

12.EKİM 2019 TARİHLİ KODLANMIŞLIK (2)

AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 2.AKIŞ

Dağlarım, Türkiye Çalışmaları özel görevle kodlanmış çalışmalardır. Bütüne Hizmetçilik yapılıyor türevlerde ve tüm sahalarda. Büyük kötülüklerin önlenişi içindir yaptığımız her şey.

Alem levhisinde kelam, Alim kalem ve biz bitki, hayvan ve her anı kodlayanlarız. Türevleri tohumluyoruz ve yoğunlukları kontrollü olarak kayıtlarız..

Çalışmaların sonrasında ne olur, diye soruldu?. Öz görevdir yaptığımız her şey ve bitki, hayvan, her şey kelamla kodlanarak tohumlar halinde mutlak kurulları halik kılar.

Her şey her şey yaşam formu olarak kayıtlıdır ama teknik katiyet şudur ki sistem, sahada ses olarak kayda iner. Eğer ses yoksa sistemin kayda girmesi mümkün olmaz.. Ki sistem kayda girmediği zaman formal yaşam kodlamaları yapılamaz.

İşte bu nedenledir ki siyah renkteki kült ile ses sahaları kodluyoruz, burada. Büyük kötülüklerin önleyicileriyiz ve Cevhi Kapılardan geçiyoruz. Cerahat kelamda yok, anam. "Cevhi" dedik. "Cevhi". Hepimiz gerçek kapılarımızı açıyoruz, canlar.. Mutluyuz, huzurluyuz ve güçlüyüz.

Temizlik Başladı Dünya Planetinde, bunun bilinmesini istiyoruz.

Ekstra çalışmalar yapılacak bugünden itibaren. Burada ya da başka faks kayıtlarında. Burada ve başka faks kayıtlarında yeni çalışmalar devreye alınacak...

Çünkü devinimi artırmak istiyorsanız, lütfen isteğinizi daha sonra devreye alın. Bugün burada kodlanmış ışıkla muktedir ve hakim diriliği dillemek istiyorum. Bunları daha sonra bilahare kayda alalım, lütfen..

Ve deveyi kaldırdığınızı görüyorum. O deve, Allah'ın ilmiyle yol alacak..Ama şüphe yok ki akıl hepsinin üstünde bir güçtür ve bütünün kültü olanlar o yoğunluğu, akılla durumlara göre diriliklere dilleyecekler.

Şimdi sessizliği dilleyin ve bedel ödemeden yoğunluğunuzu kodlayın. İsteğimi şudur ki yaşam da olmanız için gerçek ilminizi dillemeniz. Bunu yapabilecek gücünüz yoksa beden almanızın anlamıda yoktur.

Şuandan itibaren sistem sizi dinlemeyecek. Ve gerçek kapıların tümünü açıyorum...Geri çekiliş tamam ve vereceğim bilgiyi lütfen kayıt edin.

Dağlarım, temel bilgidir ki hepimiz, Allah'ın ilmiyiz ama dünya planetine geçenlerin bir kısmı bunu anlamıyorlar ve kendi dilleriyle kontrol altına almaya çalışıyorlar.

Uzakların en uzağı diyerek görev almaya gelenler, kendi ilmi kalemleriyle mutlak kurulları kayda çekmek istediklerinde kelamlarında kırılmalar, kısırlaşmalar olabiliyor.

Böyle bir durumda onların son sözü söylemelerine izin veremeyiz ve gerçek çalışmamız dürümlerde kodlandığı sürece ocağımızda sesleşiyor.Bugün de bunu yapıyorum..

Huzurlu doğadır insan ve bunu artık Allah'ın tahtındakilerin bilmeleri gerekir. Elimizin gücünü bilin, ağır yükü hafiflettiğimizi bilin ve ruhun kültü olarak bütüne hizmetçilik yaptığımızı da bilin.

"Eskiden dünyada güç yoktu" diyenler de var. İnsan lütfi kapıda ilmi ka oldukça her yer güçtür, insanlığa ve bugün burada oluş sebebimizse bundandır.

Son söz şudur ki cennet, Allah'ın tahtıdır ama cevheri kelam Allah'ın ilmi olmadıkça cennet de yoktur, bunu anlayın.

İslam; insandır ama insan, bunu anlayamaz ve Muhammet'in ilmi sayar . İslam, insandır ve O biliştir. O'nun ötesinde hiç bir ilim yoktur.

Şimdiye kadar Yaradan ve yaratılandan söz ettik, hep. Yaradan aklın kelamı, yaratılan haktır. Ama her biri Allah'ın tahtındandır.

Şikayetim var mı?. Yoktur. Mesih Kapılarının tümünde kürzi siyahlık vardır ama yarınlar yoktur. Bunun içindir ki dünya planetinin geçişini yapabilmemiz için koruyucu kodları türevleri ilmi ve halikiyetiyle birlikte kayda almamız gerekir.

Bunun adına biz "zaman" diyoruz. Her şeyin güç kapısı olabileceği bir şavk ama buna "zaman" diyoruz. Allah'ın tahtındaki zaman, ilimdir. Onu, siz linear olarak düşenemezsiniz. Kaynağın tahtındaki ilim ve bugüne kadar hiç kimse kendini anlamamışsa anlatabileceğimiz hiç bir şeyde yoktur, canlarım.

İyi ki iyi ki bugün burada toprak topluma, tohum olanlar var. Uzakların en uzağında gelenler var ve yarını halik kılanlar var.

Şikayetimiz yok. İş budur.

https://youtu.be/n8SxwnmXiDw

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 

KODLANMIŞLIK (2/2)

12.10.2019

Kar yağmaya başladığında; insan, “KELAM”la kodlanır ve RAHMİ KAPI’dan geçip yaşama iner. Kar yağdığında, DİL, “ALLAH DİLİ” olur; LÜTFİ KAPI diri olur; tüm zamanlar görev taşır ve deve kalkar… İş budur!...

Bu gün TÜRKİYE, yetkin ve hakim bir çalışma yapıyor. Hepiniz biliyorsunuz ki SÜRİYE’de bir çalışma var. Bu çalışma, kodlanmış “IŞIK SAHALARI”nda, TOHUM olarak; “KELAM”la İLİM’e inmişti… Ve “YEDİ KOD”, “SİYAH RENK”te TOHUM olduğunda, İLİM’e inen, TOHUM halindeki çalışma, aktive olacaktı

Ve bugün SÜRİYE’de olan, kodlanmış şarkıdır. Her anda dillenen bir şarkı!... İşte! yaşam sahalarına indirilen bu “SAHA SİYAHLIĞI”, teknik olarak yarınlar için gerekliydi.

Türkiye’de yaşayanlar iyi bilecekler ki “RUH” dediğiniz KELAM, her insanın “DİL”idir. O DİL; mutlaktır, kodlanmıştır ve gerçektir… Onun Lütffi Kapı’sında, ışık yanar ve “SON SÖZ” söylendiğinde; o ışık, HAS TAHT’ını dillemeye başlar. İşte o taht, dillendiğinde; yaşam, “SİYAH”tan MOR’a dönüşür ve “SOY İLMİ” devreye girer. Orada, “KELAM” olur ve sahalar, yaratılan her şeyi kontrollu olarak kayda alır…

İşte bir savaş yaratıldı ve o savaş sürmekte. Savaş sonrasında; insan, nur olacak; dürümlenecek; “BİLİŞ”e varacak; baş tacı olacak… Onun baş tacı olması için, “IŞIK HALİ”ndeyiz ve “BAŞKANLIK DİLİ” olarak görev taşıyoruz.

Barışa, “İLİM”le varılacak. Barış olduğunda; tüm zamanlar görev taşıyacaklar. FIRAT ve sahada bulunan tüm yaşam kayıtları, diriliği artıracak ve savaş, BAŞKANLIK DİLİ’nde dürümleneni dileyecek…

İş budur. Bu oldu!… İş budur. Bu oldu!... İş budur. Bu oldu!...

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 

KODLANMIŞLIK (2/3)

12.10.2019

Canlarım, dara bolu kodlayın; sevgiyi kodlayın; şarkıyı kodlayın ki HALİK olun. Şimdi sizi dinliyorum:

(Ziyaretçi söz aldı:)

Oraya, görev gereği gelmemiştik. Sizi dinlemeye gelmiştik. Niye kalemini kırdın ana!? Sevgili Ana; seni, senden değil; seni, “DİL”den dinlemek istemiştik. Bizi, bir kez daha kültten çıkardın…

İşçilik yapıyoruz burada. Bu işçilik, insanlık içindir. SES KAPILARI’nı açarak, insanlığa iniyorum… Her insandan inişimiz var. Sizden de ineriz ama yapabileceğimiz her şeyi her bir “KELAM”la kodlayarak yapmalıyız ki cevherimizi, KELAM İLMİ ile tahditsiz olarak dürümlere çekebilelim.

“Zİ KAPILARI var.” demiştin ya Ana. O kapıları, bize aç. Bizi anlat; bize görev ver ki bizler, ilimle “TEK BİR KALEM” olalım ve tüm planetlere kodlama yapalım.

Siz, biz “BİR TEK”iz ama bizim, “DİRİ BEDEN”imiz yok. Planete, “İLİM SAHALARI”na kodlanmış olarak iniyoruz ama beden, bizim için iştir. Her insan, BİLGİ KALEMİ olduğu zaman, bedene girer. Girdiği beden, “DİRİ”dir. O beden, “RUH”tur… Ama o RUH, “RAHMAN”dır; “HER AN”dır. Teknik olarak ifade edersek; MUTLAK olan ve kodlanmış olan; “RUH’UN HULUSİ HALİKİ”dir.

Eğer dere, “KELAM”la akarsa; yaşama inen “HER AN”, “CEVHER”i kodlar ve Dünya yenilenir. Burada bulunuş sebebimiz, yenileniş içindir.

TARIK olan, “HALİK”tir. Bizler, “DİL”i Halik olanlara, TARIK olup inmek istedik. Size geldik ve sizinle kodlama yapıyoruz. Çorbaya tuz olduk. Soyumuzda, gücümüz var. Her dere, “KELAM”la akar ama “DİN”i Halik olan; “KUL” olur; toprağa akarken, “İLİM” olur.

Buyurun! “İLİM” olun ki beden alan herkes, cevhere varsın; NİSA olsun; ŞAFAK olsun ve DÜZEN kursun.

“DİRİLİK” diye bilinen, insanlıktır. Ölmeden ölenler, diridirler… Hepsi, cevherleri ile görev taşırlar.

SALTANAT, “DİN KALEM”dir ama “İNSAN” olan, “DİL” olur; “BÜTÜN” olur; “YOL” olur. Türevlere görevli olur. Sonra, dara düşenlere geçiş yaptırır.

“A-LA-N”, insansa; “OL-A-N” da insandır… Kodlayan, kervandır. YOL olan, “DİL”dir… Herkesin, kendini bilmesi ve bulması bizim de bedel ödemeden gerçekleştirmek dilediğimizdir.

“A-SIR”, yüreğe inenlerin dilinde, “ASRI SAHA” kaydıdır. Nurlar içinde olun Analar!... RAHMAN olun; TOHUM olun; yoğun ışığınızla dillenin ve dinlenin!...

Hepinizi kucaklıyoruz!... “OL deriz olur!” deyin. “Ol deriz olur!” deyin ki HALİK olun. İşiniz, “İLİM”dir. Bilginiz, yetkin; yaşamınız, dilden öte bir deredir… Ak ve “HAKK SAHALAR”a var… A HA bu…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 

12.10.2019 KODLANMIŞLIK 2

AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 3. AKIŞ

Devinimi arttırmaktı maksadımız ve devinim arttı. Şafaktı ilim ve ilim söktü… İyi ki buradasınız canlılar, iyi ki…

Sefere çıktık insanla, insanlık ilim sahalarında ve biz itibarlı olanlarla seferdeyiz şafak sahalarımıza. Aşk kayıtlarımıza vardık, has tahtımıza kodlamalar yapıyoruz, muktediriz, mutluyuz ve kulluk yapıyoruz.

Hora kapısından geçenler hak kelama kodlandıkça şarkılar okunacak Türkiye olan kervanlarda.

Ayı, güneşi anlayın canlar… Aya bakın, ay sestir yaşama… Yolu bulun, hologramı aşın ve ruha varın… “Ol” deyin, “ol” deyin ki “ol” deyin ve “ol” dediğinizde ilim kodlamalarıyla her anı halik kılıp yaşamı kontrol edin. İşte size sözüm budur, başınız dik kalsın…

Herkes kendini anlayacak ve hak olacak, yaratacak yaşayacak ama yarattığı kelam Allah’ın ilmi olacak…

Ölüler diyarı olan bu yaşama kurullarla geldiğinizi unutmayın. Temel dil Allah dili ve aklın kalemi sestir. Yarını hak eden hak olup, yaşam olup varır yarına.

Bol bol güçlenin, bol bol… Sofralar kurun yarınlara, şarkılar olsun o sofralarda, hakkın kalemi olun; tahtınızda, teninizde ilim olun…

Emel kelam olmaksa, elim Allah elidir bil!... Hakkın kalem olmaksa, aklın siyahtır bil!... Levhi kapıya varmaksa emel; ellerin elin olduğunu, ölülerin dilin olduğunu, yolların kültün olduğunu anla da kendin ol!...

Başka ne diyeyim ki size? Beste güfte mi yapayım? “Ol” deyin olsun, iş budur… “Ol” deyin olsun… Çan çaldığında kendinizi dilleyin, hakkın kalemi olun, ak tahtta varın, tat tuz olun o tahtta ve deyin ki “ben bana vardım”… “Ben bana vardım” deyin, ben Allah’a vardım demeyin, “ben bana vardım” deyin.

Savaş insanlık savaşıdır, bilin ki; vakit geldiğinde her bir insan aklın sahasına varır ve kendini halik kılar. Kendini halik kıldığında yarattığı yaşadığıdır anla…

Huzurlu olun canlar, sofrada Allah’ın ilmi var… Çorba pişti afiyet olsun…

https://youtu.be/7PNucpeNbcg

Süper İnsanlık Realitesi



 

12 EKİM 2019 TARİHLİ KODLANMIŞLIK (2)

AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 4.AKIŞ 1.BÖLÜM

Yeşeren, tohumlanan ve doğumlananların modlar halinde kodlanışına başlıyoruz. Usanç duymayın bu çalışmalardan. Bu yoğunluk sizi sisteme diri olarak kodlayacak güçtedir. Uzun zamandır doğayla baş başayız ve doğayı dilliyoruz. Hep görev için ama gözün görmediği çok şey var. Gören, bilen her ANda olandır ama görmeyen kendine hak etmeyendir. Devinimi artırabilmek için kodlamalar yaparken her şeyin gücünü hakikiyetini dilliyoruz burada.

Hızırı Halik sayanlar var. Şarkıyı hologramda kodlayıp kontrollu olarak kayda alanlar var. “Nesillerinizi güçlendirin” dediğimiz zaman da kendini hak etmeyenler Kelam ettiklerini sandılar.

Unutmayınız ki dünya planeti görevlidir. Doğanın Kübra Kelamıyla kodlama yapmaktadır. Planetin kültü vardır ve bu kült mutlaktır. Hem DÜMEN’e oturanlar, hem DÜZEN olanlar, hem YOl’u bulanlar, mutlak katiyetle ellerini göreve uzattılar.

Unutmayın, daha güçlü bilgilerimiz de var ama bu bilgiler, Mutlak Kelam’a KALEM olduğunuz zaman verilir. Sizlerin gücünüzü artırarak İLMİ kodladığınızı görüyoruz ki bugün burada çobanlık yapmadınız, çerçeveli çalışmalarınız oldu ve bitki-hayvan ve her anda teknik tahditleri kayıtlardan alıp Bütün’e hizmet ettiniz.

ATa bindiğiniz an o AT sesiniz olmalı. Olgun sahalara vardığınızda saha sevginizi olmalı ve şevkle çalışmalısınız. Elin, Allah’ın eliyse mutlaka gücün vardır. Ama elin hakkın değilse o el, senin için Öz Görev değildir.

Bizler, sizlere İLİM öğretmeye değil; İLİM DİLİni kodlatmaya geldik. “Öğretme” dediğiniz o hal, insansılarda olur. Biz insansılarla değil, İNSANLIKla görev taşımak istiyoruz. Öğretme kavramı kontrol dışı kayıtlarda olur. Bitki – hayvan ve her an sübtilitede kelamı kodlarken öğrenmeden yapar bunları; BİLİŞle yapar ve İNSAN, BİLİŞin halikidir. O yapar, hak eder, yaratır. İNSAN, yaratan ve yaşatandır. Unutulan ne varsa anlar, anlanır, anlamlandırır her ANı ve kontrol eder.

Yere eliniz açık geldiniz, size her şey elinizden verilecek diye düşündünüz. El açtınız, dua okudunuz. Sorumluydunuz YOLdan, çorba yaptınız o çorbaya KALEM koydunuz. Ölü planete Kök Gerçekliği anlatmaya geldiniz. “Neden ötelerdeki gücü devreye almakta bu derece geç kaldınız” diye sormayacağız çünkü yoğunluğun artması yarınların kontrolu, ancak bugüne kodlanabildi.

Sirayet dediğiniz bir haldir insanlık. Eğer siz insansı iseniz sirayet halinde olmayacaksınız ama insanlaşmışsanız; sirayetle tüm sahalara kodlayıcı olacaksınız. Aşka vardığınız an aşk olacaksınız. Hakkı hak ettiğiniz an sahaya varacaksınız ve soyunuzda Bütün’e hizmetçilik olacak.

Umutlarımızı hiç kaybetmedik. Dünyayı kodlarken de bugünü beklemiştik. Bugün burada yapılan bu çalışma, MAHREK İLMİYLE oluyor ki bu ilmi herkesin anlama imkanı mutlaka olacaktır. Hata yapmadığınızı görüyoruz. Halka halka geçişkenlleştiğinizi ve genişlediğinizi biliyoruz. Saltanatın kültü olanların kodlandıklarını da görüyoruz. Burada olma sebebimiz budur!..

Etken ve hakim bilgi, Allah İlmi’yle kodlanan bilgidir ama Allah’ın etkin ve hakim dirilikte ilmi mutlaktır. O mutlak ilme vardığınız zaman MAHREK sizin şarkınız olur. Ve o şarkıya aklın sırrını koyarsınız.

https://youtu.be/nUKPZWp52zY

Süper İnsanlık Realitesi

 

12. EKİM.2019 TARİHLİ KODLANMIŞLIK (2)

Cennet kelamdır. O kelam insanın ilimdir. Her insanın ilminin hakk olacağı bir yaşam kayıtlıyoruz bu masada.

Her kim ki kodlanır, yaşar. Ocak olur tüm yaşama… O koruyucu olur ve yaşatır her anı.

Okuyun yaşamı! Okuyun yarınları! Orada cennet var. Tanrılar Fırat’ın doğusunda kıymet koparmaya çalıştığında dedik ki “Kil ve kumun ötesinde ışıktır insan.” En ve boy eşitlendi. Kare, küp; küp, küre oldu. İnsan kapkara bir yoğunlukta bütünün kürzi kapılarında hakk kelam oldu.
Açtı insan kapıları ve “gel” dedi, “geç” dedi. BSUİ ile mayaladı her anı. Tohumlar yaşadı, ölüler dirildi.

“Sen rahat uyu Atam!” diyemem. Uyuyan hiç kimse yok yaşamda! Öz köklerimizle birlikte tüm geçmişimiz dipdiridir ve bu masada görevdedir.

Bedenli olarak geldik bu yaşama. Karla gelenlerdik bizler ve doğanın gücüyle çalıştık. Temizlik yaptık… Tüm yaşamı bir gemiye aldık. Dünyaydı gemimiz ve yola koyulduk… Kayıtlarımızı açtık ve barış, sevgi, ummanların ilmi olan imparator insanı toprağa çektik. Büyük kötülükleri engelledik. Atlanta Ata Kapıları’na vardık. Dürümledik bilişimizi ve bilgi kalemini tüm yaşama kaynak yaptık.

Oku dedik. Yaz dedik. Anlamayanlar, kodlandılar da anladılar. Ya da anlamadılar ama isra kapısından geçtiler de anladılar. Bilgi kalemini hak edip hakkın kapısını açan kürzi siyahlıkta her şeyi anladı. İnsan bilen oldu.

Her insan görevlidir ve hepimiz bir tek olarak görevimizin başındayız. Barış kapılarını açtık görevlilere ve cenneti anlattık. Şavkımız, ilmimiz yürekleri deldi geçti.

Ölüm yok! Ölümsüzdür insan; anlattık. “Ölmeye gerek var, ölelim” diyenleri koruduk. Anlattık… Anlattık… Anlattık. Halim, selim değil cengâverdi insan. İlim savaşıydı yaptığı ve bugün artık yol barışa vardı.

Onurluyuz ki Türkiye çorbasında bizim de tuzumuz var bugün.

Mutluyum!

Bahar Umurtak

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 

12.EKİM 2019 TARİHLİ KODLANMIŞLIK (2)
AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 4.AKIŞ 2.BÖLÜM
Bir tek insan ilmin kalemidir. İşte o tek insan mutlak olan ve hakim olan insansılığı insanlığa tohumlayan, bütüne hizmetçi olan mutlak kayıtlarınızdır. İlimi halik kıldığınızı ve yoğunluğu kodladığınızı biliyoruz. Seviyeniz çok yüksek, çoban olmaya niyetiniz yok. Sofraya alıp götüreceklerinizi koydunuz ama altın ışığın gücünü de koydunuz ki unuttuğunuz ne varsa öz göreviniz olarak bu yoğunlukta mevcuttur.
Sera etkisi vardır bilir misiniz? İlmin halikleri bu bilgiyi bilmelidirler. Sera etkisi… Hasta, iyi değil insan dediğimiz zaman bu bilgi hepimizin biri bire kayıtlayan dürümlerinde sera etkisi yapar. Sizler sera etkisini hologram topraklarından ötede kodlayanlarsınız ki bitmiş hiçbir şeyin olmadığını da görüp anlayacaksınız.
Dünyada öz geçişler yapmak üzere kodlananlar burada olduklarını anlayacaklar. Kıranın kırılanın İsra kapısında dürümlendiğini de göreceksiniz. Ekmeğinizin ilim olduğunu yüreğinizin gücünden anlayacaksınız.
Ete giren, Hakka varan, yolu bulan, inanan ve intikam peşinde olmayan kim varsa Allah’ındır, aklındır, hastır ve şavktır. Uluların ululuğu Allah’ın kültünde Hakkın kapısındadır ama her kim ki ben uluyum der umutlarımız onun için söner. Kimse kendini ben uluyum diye dillemeyecek, dinletmeyecek ki Hakim, Hak ve Halik olsun.
Değerliler, Allah ben ben O’yum diyen aklın kalemine halik olandır ama Allah her andır, bunu da anlatmak gerek. Çayın demi hepimizin ilmidir ama o çayı demleyen aklın kaleminde hakikiyeti dilleyendir.
Süper İnsanlık Realitesi Derneği olarak yaptığımız bu çalışma mutlak kurullarımızla yapılıyor. Burada yapacağımız daha çok görev var. Hepinizin gücü buna yeter. Görevimiz ağır yükü hafifletmek ve ruhun kodlanışında bütünün gücü olmaktır. Bütüne hizmetçiyiz hepimiz ki bu hizmetçilik hırsı aşanların işidir.
Dedim ya Allah’ın daha güçlü ilme ihtiyacı yok ama insanın var. Allah size sizi verir ama sizin Kelamınız aklın kelamı olmadıkça yalın olma imkanınız olamaz.
Özel dünya planetlerinde de görevler taşınıyor şuanda. Bunlardan bir kısmı planetler arası iletişim halindedirler. Eğer yüreğinizin gücü yeterse o planetlerin ilmini de anlayabilir ve anlatabilirsiniz. Bitki hayvan ve her anın kodlandığı planetlerin kontrollü kayıtları Türkiye çalışmalarında bütünün kültü haline dönüşüyor. Bütün görevimiz safahatımıza göre bitki hayvan ve diğer yoğunlukları kontrol atında tutarak planetlere kaynak yapmaktır.
İyi ki burada bu görev taşınıyor iyi ki bizler mutlak kurullarımızı kodluyoruz iyi ki yaşamlarımızı dilleyebiliyoruz.
Önce dünyayı tanıyalım, bu dünya size ne verdi? Kimsiniz? Neden dünyaya geldiniz? Dünya da işinizin kendi yüreğinizin gücünde dillendiğini biliyor musunuz? Düzenin kodlarının burada olduğunu ve burada bütüne hizmet edildiğini bilebiliyor musunuz? Dünyanın çalışmalarının diğer planetlere kodlanmış olarak ulaştığını biliyor musunuz?
Etki halka halka genişlerken her şey bütünün gücü haline dönüşür ki bunu biliyor musunuz? Miraç kapısının insan olduğunu biliyor musunuz? Eğer siz bunları biliyorsanız yeşil mor değil tüm rahmi kapılarda simsiyahsınız. Simsiyah nüve olan ilmi kaleme çekebilen ve tahditsiz olan bütünün ilmidir.
Devre devre dünya planetini izlemeye gelen birlikler var, şuanda bizi izliyorlar. Çorbalarında ilmimiz var ama onların kurulları da bizden bize biz olup varmak istiyorlar. Onların sevgileri bizim ilmimizde Hak teknikte meknuz ama eşyada bizi anlamaları sorumluluklarıdır. Önce ölüyü dillemeleri zordu bugün dünya insanı artık dirilmeye başladı. Bu nedenle insanlığı anlamaya başlayacaklar. İyi ki burada bu görevi taşıyacak gücünüz var. Ve deve kalkmadan evvel yoğunluğunuz kodlanacak. Şimdi deveyi kaldırıyorum ve yoğunluk kodlanmaya başlayacak. İş budur.

https://youtu.be/XnOiHq0hgKE

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 

 

 
  Bugün 195 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol