Hepimiz diriler olarak sessizliği seslendirdiğimizdendir ki insanlık boyutları bu yoğun ilmi hak edecek.

Ziya İnsan, zaman sayfasıdır…ama insan, ziya olduğunu seslendirdikten sonra, yarınlanır. İşte; yarınlanış aklın KAHA İsrafil kelamından sonra olur.

Buraya gelen her insan “ben varım” deyip gelir. “Ben varım…” Nereden, ne olup geldiğini sormayız ona. Her bir insan kendine gelir. Ben, benim yolumdan, ben oldum, bana geldim.

Başka bir zaman, başka bir yarın yok…hepimiz en ve boydan ibaret birliklere sistemi kotladık. İsmail-i kapıların tümünü kotlattık.

Çan; Allah’ın çanı, insanda çaldı. Dendi ki “gel, gel. Aha gel.”

Kin, nefret ilmi kırar. Kelam; haliktir, hakka varanda has tendir. İsrafil kendinde kendi olur, mahrekte insanlaşır, kelam kalem olur.

Şu andan sonra ne yapılacak?

Bizler, her birimiz, birer hasatçıyız. Bu kesindir. Hasatçı olmak, hayırda aşkla çalışmayı gerektirir. Hasat, kendi yüreğimizin gücüdür…ve bu güçle hasatçıyız bizler. Bize “sen hasat yap” diyen olmaz. Biz, bir tek olur, hasat yaparız.

İmparatorluğun gücünü, bütünün gücü haline dönüştürdüğümüz içindir ki hakk kalem olup, dünyalı olduk. Unutmayınız; kantar bilgimizde, hakiki levhimizde olur…ama kantara hiç bir zaman hiç kimseyi koymamalıyız. Eğer koyduğumuz olursa, yaşamı kalmaz o koyduğumuzun. Bunu iyi idrak edin.

Sessiz, sesli, her anda ve hakiki kelamla ama hakim olup yaşayın ve yaşanın….bilin; en ve boyum yok. Ben yoksam, ilim yok demek değildir. Ben insanlığım. En ve boydan ibaret kaynak kaydım yoktur benim. Hiç bir devrede de olmadı.

Enerjetik sistemleşmede, enli boylu ilim kapıları olur. Enerjetik sistemleşme, rahmi kalemlerin sistemleşmesidir. Bizim sistemleşmemizde, ilim olur. Bunu iyi anlayın.

Bünyemiz güçlüdür, çok güçlüyüz. Ha, diyeceksiniz ki “sıkıntılarınız nedendir?” Gerçek insanlığın, gerçek kalemde, gerçeği tohumladığı anlarda, kendinden, kendi yüreğinden ayrılıp, herkesin gerçeğe varmasını, yaşam sayfalamasını gerçekleştirirken, onlar cemaatiyle oluruz. O bize sıkıntı yaratabilir…ma bizim, Biz oluşumuzda asla sıkıntı yoktur. 
Üzerimizdeki gök hepimizin gücüdür.

Hoşlandığımız ya da hoşlanmadığımız hadiseler olabilir. Bunları unutun. Ummanlara açılanın, anla bağlı kalmaması gerekir.

Sizden, hepinizden beklentimiz, kendi yüreğinizdekileri hak etmenizdir. Çok huzurlu olun çok!

Sevgiler; çok! Sizi hepimiz kucaklıyoruz işte bu.

(Hazirunun sesleşmesine geçildi.)

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ


https://vimeo.com/217152150