Birlik İlmi
  YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM 4
 

YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM 4

13.AĞUSTOS.2016 TARİHLİ YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM 4 BİRLİK ÇALIŞMASI 
AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 7.AKIŞ- 2.BÖLÜM

Kupanın insan olduğunu bil de yap bunu... Dorman Ruhi Kapı'dır. O kapıyı açtık. Cennetteki insana, kini aşan yaşama indik...

Sevgili Anam, satıhta hiçbir şey bilinmez... Ama burada her şey dillenir. Sistemin Gücü olan birliğim, Öz görevlidir. Bu kesindir...

Bu birlik, kardeşimiz olan, İlmi Kapı olan "İnsanlık Işığıyla" aydınlandı... Kısır bir zamanın ışıklarını yaktık anam... Ve Bütün kötülükleri aşan yüreğinde, her anı kodladık...

"Çobanlık yok" dedin. Mutlandık... Çünkü biz dünyaya hep çobanlar göndermiştik bugüne kadar... Bundan sonraki dönemde, yıldızların ışığını göndereceğiz yoğunluklardan... Tüm zamanlardan ve Ka Ha olan aşktan... Sayfa sayfa yol olan, mutlak olandan...

Sevgi Anam, ziyan olmayan bir dünyaya, Kil ve kum olan Işığa, Yol açan ışıklara, tüm zamanlara ve bütünlüklere saygılar ve sevgiler gönderiyoruz...

Bütün kötülükleri aşan bu dünya, yukarının tufanı önleyen gücünü devreye alıyor. Her şey çok güçlenecek, tufan önlendi. Yaradan yaşa, yaşat dedi... Yaradan tahtını aşka kayıtladı... Mahrek oldu. Kuta Ku Si Ha Ka Ha umut işte bu...

Şimdi zeytinlerin en güçlüsü olan, Sistem gücü olan, Altın Işık olan ve Birlik kuran anamızı dinleyelim...

Devinim çok güçlendi şu andan itibaren, daha yüksek bir Işığa görev taşınıyor.

Sevgililer, Arzın Gücüyüz biz bu kesindir. Ve Dünya'nın gözü artık dübenin başına oturanın gücü olacak...

Sevgililer, ben dünya ve dünya ben... Ama bu dünyayı kodlarken, hepinizle birlikte çalıştık... Bundan sonraki dönemde daha yüksek sayfalanış yapılacak. Ama birlikte yapılacak.

Buraya geliş sebebim buydu ve ben dünyanın Ruh'i Kapılarının tümünü açıp girdim... Dünya dışı varlıkların benimle olması mümkündü... Hep oldum onlarla... Ama bir tek sınır koydum. Beni kontrol edemezler diyerek. Çünkü ben Ruhi Kapıların, hepsinde ışık olan birlikleri kodlarken, tükenen dürümlerdekileri de hak etmeliydik.

Yalan dolan bilgiler verilir zamanda, yarında her anda. O yalan dolan bilgilerin gökçe verildiğini de bilirim. Çoğunda Işık yanar. Çoğunda yaradan, yarattıran ve yaşatan olur. Ama bilirim ki, bilgi kapılarının tümünde kil ve kumda olur.

Bizler dünyaya ışıklar halinde indik. Her şeyin gücü olarak buradayız. Murad ederiz ki Dünya'nın yolu aklın yolundan öteye varır... Buydu çabamız. Dünya dışını dünya ile koklarken her anı da kokladık...

Ve Dünyanın umutlarını hak ettik, koklattık. Bundan ötesi ilimdi... Ve ilme vardık... Çatı kurduk... Her anı koklattık...

Şu andan itibaren dünyamız, yoğunluğunu attıracak ve diğer planetlerle ışık kayıtlamaları yapacak. Ama dünyamızın, bunu başarabileceği sayfa, ilmi kalemde Bir'liğin Kelami olan sayfaydı.

Biz dünyayı korurken, dünya bizi koruyacak. Bunu bilin. Çünkü biz dünyada yolunu açanlardık. Açmadan açılmaz yol, bunu hak ettik yaptık...

Bu meclis ağır yükü hafifletmek üzere, bu çalışmaların devreye aldığında, kontrol dışı bilgilerde verilir diye umutlananlar oldu... Kontrol dışı bilgi ocakların kodlamak için, yaşamı kayıtlamak için ve ikmal tamamlatmak için, gerçekleşecek zannettiler. Biz buna izin vermedik. Ziyan olmalarını ve kodlanmış ışıkta tohumlarını kaleme almalarını istemedik. Kontrol kurmalarını bekledik. artık kontrolleri kurulucak...

Cennete elim ayağım diye değil, ışığım diye dilendim. Ama bilirim ki her anda o cennete miraç vardır. Dünyanın Kuranı budur.

Şu andan itibaren, düzeni kuran birliklerin, Dünyamızı kodlamaya geleceklerine eminim. Birlik kapımızdan geçecek hepsi de. Ve bu Kapıdan geçerlerken, yeni dönem için hazırlıklar başladı.

Ne olacak bilir misiniz yeni dönemde? Mutlak kulluk yapılacak. Geçip gelenlerin gözleri, gökleri sistemli olarak izleyecek. Ve dünyanın yıldızlara ışık kayıtlaması için çabalanacak.... Çabalayacaklar... Dünyamız, yıldızlara ışık kayıtlayacak. Bunun amaç olduğunu bilin...

Dünya, etkin bir has ışık kaydıdır... Etkin... Bitki hayvan ve insan ama teknik tohum, hepsi bir tek... Ve Dünya'da kulluk yapılır. Biyolojik sistemleşme var Dünya'da. Hibrit sistemleşme de var. Kürzi Kapıların gücünden öte güç de var... Her zaman burası, bir labaratuvar güç kapısı olarak bilindi.

Dünyadan öte dünyalar var mı? Mutlak yoktur. Çünkü burası çok zengin bir kalemdir. Kayıt yapılan bir kalem. Öyle güçlüdür ki, burada an kapısında her sistem yoğunlaşarak kodlama yapabilir.

Ve Birlik Kalemi, kutsal ışığı yeni zayiat olmaksızın, sayfa sayfa okutabilir.
Dünyanın Yoğunluğu budur. Biyolojik sistem, İlmi Kapıda Işık sistemine dönüşür.

Her şey teknolojiktir. Öyle bir teknoloji var ki bu Dünya'da, her şeyin her şey ile kodlandığı bir yoğunluk... Ve bizler bu teknoloji ile kontrol kuruyoruz... Her şeyin, her şey ile kontrolu... Burada hepimiz 5 kişiyiz değil mi? Ama ben hepinizle birlikte kontrol kuruyorum. Ve hepimiz, hepimizle kontrol kuruyoruz... Bu öz köklerin Gücü'nün gök sessizlikleri ile dürümlenişini sağlıyor...

Dünya Yıldız Sırrını açıklayacak artık. Öyle bir sırdır ki bu... Yıldız Sırrı; harika bir dönem... Harika bir yaşam, harika bir Işık. Ve her an biz olan "Büyük Kült..."
Bu büyük kültte, Lütfi Kapılar olacak...

Savaş, ilmin savaşı olacak... Burası kupadır. Ilim Kupasıdır....

Kardeşlerim, dünyayı korumaya indik... Hepimiz, dünya Kuran'ını okutmaya indik... Usumuzda kulumuz, kuru ışığımız yok... Hepimiz o us olarak, o hastasız, kayıtlı Işık olarak varız... Akıl olarak, biz o akılız...

Dünya, mutlak ışıktır... Şimdiden sonra gökçü birliklerimiz de buraya inmeye başlayacaklar. Diyebilirsiniz ki firardayız... Kaçtık... Nereye? Dünya'ya kaçtık.
Biz firardayız. Gökler bizi arıyor. Neredeler diye... Biz yaşama firardayız. Buradayız... Gökçü dostlar bizi, korkmadan aradılar... Neden, bilir misiniz.? Kap karanlığı ap aydınlatacak olanlarız. Ve biz kalem olup, yaşam olmaya geldik...

Bize kırk kapıda sormuşlar... Neden bilir misiniz? Kaçmışız yoldan... Yokdaymışız... "Hah, aha" dediler.. Haktayız biz Has ışıktayız da, anlatmadık... Biz bizi gizledik canlar, bilir misiniz? Biz bizi gizledik... Bulmaya gelmişler de, Oh ala biz yokmuşuz...

Canlarım, Ran Kapılarının tümünü açmadık mı? Yaşam kayıtlarını tohumlamadık mı? Kuran-ı Kerimdeki o zamanı kayıtlamadık mı?

Neden bizi bulamadılar? Burçak burçak oldu zaman. Aşkın sırrıydı yaşam. "Aşka varmaya, Hakka varmaya gerek var mıydı?" diye sordular.
Çok mutluyuz. Buldular!... Aha bu... Buldular.

Biz suyu açtık. Artık o su zaman kaptanlığında, her ana akacak. Akan su, sağı solu kodlayacak. Yaratacak, yaşatacak...

BSUİ; Barış, Sevgi, Umut, İnsan... Umut olur ki her an insanlaşır. Kurtarılmış dünya. 
Aha bu!... Şimdilik, Aha bu...

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ


https://www.youtube.com/watch?v=xhELob5kcAs

 

13.AĞUSTOS.2016 TARİHLİ YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM 4

AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 7.AKIŞ-1.BÖLÜM

Toy bir zamanın kulu olan ilim kalemi, insan.. Mısralarını dilledik yürekte.. “Hah” dedik.. “Hah” dedik.. “Aha” dedik… “Aha ki hah”.. “İşte, hah”…”İşte, hah”..

Aşk; yaşamın insanlığa verdiği tüm sistemlerin gücünden, kök geçişlerini yapanların aşıdır. Aşın sırrı; kelam..

Bugün doğanın gücü arttı… Ve bu güç, Altın Işığın Kürzi kapısının gözü olarak kodlandı.. Aha!…Hah!…Aha!...İşte!...Şimdi!..

Ve burada murat ettiğimiz her şeyi hak ettik....Mikail’in gücü, Altın Işığın Kürzi kapısının tohumu oldu. Aha geçtik.. Bu yaşam kapısı bizim için çok değerlidir… Bu yaşam kapısı, ağırı yük hafifletmek için kök geçişleri yaptıracak bir kapıdır.. Sizin yüreğiniz, bizim yüreğimizdir. Bu yaşam kapısından geçmek mutluluktur, hepimize.

Sığ bir dünyanın yolunda Kuran olan insana, ekran verdik. Aha geri çekiliş başladı. Temizlik yaptık zamanda.. Ve yol, Altın Işığın gücüyle dürümlendi…. Ve burada bugün nüve olan ışığın gücünü dürümleyerek, dirilikle sistem olduk… Gerçek çalışmayı başlattık.

Dince, insanca, hak kelamca, has tahtça konuştuk.. Hep birden konuştuk. İmparatorluğun gücünden ve yüreğinden kodlandık. Size gelmek, mutluluktur bize.

İlmin kapısını açtık da geçtik… Dava insandır. Artık dünyanın yoğunluğu artacak ve bu yoğunluk artışı, bizim yüreğimizin gücünü dürümleyecek.

Çamurlar, umuttur dünya için, mutluluktur da Astral Boyutların gücünde Kürzi kapıların açılması gerekir.. Dünden bugüne kolay gelinmedi… Her şeyin örtüsünü örten birliklerimiz, doğan gücün dürümlerinde, ilmi kapıda, insanın sisteminde, her resmi çalışmaya kaydı yaptık… Kaydın, kaydındaki yaşamı kodladı.

Darboğazdan geçti dünya artık gerçeğe vardı. Gerçek, Yaradan’ın tınısıdır. Yaşamın Tanrı kalemi olan o tını, hepimizin yüceliğinde mevcuttur. Temel bilgidir insan. Bu temel bilginin, gök sessizliklerindeki diriliğinde, insanlık kelamı olur.

Doğan gün, ağır yükü hafifletti ve “Su-Ma-Si- Ka-Ha” dedikleri o yaşam kaynak oldu…Sel almadı yaşamı.

Değerliler, bundan sonraki süreçte bu yolculuk başlıyor…Bu yolculuk, kendi yüreğimizin gücüyle olacak.. Bizler, size, kendi yüreklerimizi indirdik. Bizden öte bir bizim bütüne hizmetini dürümlettik.

Daha da önemlisi bizler, çantamızı topladık geldik. Bundan sonraki dönemde artık sizinle birlikte yaşayacağız. Ama bu öyle bir yaşam olacak ki kardeş, kardeşin gücünü dürümleyecek…. Ve sistemin kulu olan insanlık, kelamın levhisine aklın kapısı olacak... Daha da önemlisi birlik kapımızda, kutsal topraklar olacak.

Doğanın gücünü dürümleyen birliklerin gücü, dürümlerde dillenecek…. Daha yüce bir çalışma diriliklerde kaynak olacak.

Değerliler, dünya ölümlüydü. Bundan sonraki süreçte bu dünya artık ölüler diyarı olmayacak. Daha da özel bilgi verelim, sistemin gücü, dirilikleri kodlayacak ve daha yüce bir çağrı yapılacak.

Nefese göz olma çağrısı. Hepinizin gücüyle bu başarıldı.. Nefese göz olma. Görün ki dünyayız. Görün ki yaşamız… Görün ki has akılız ama görün, Allah’ın sığ olmayan ışığıyız… Bunları görün… Biz, Allah ışığıyla sizdeyiz. Ve sizin yüreğinize inişimiz bunun için önemlidir.

Daha da önemli bir bilgi verelim. Simetri çalışmaları devre kapatırken, kodlama yapacak. Simetri çalışmalarıyla kervan, kontrol edici yaşamları kayıtlayacak.. Hepinizin görevi insana, insanlığını dürümletmektir…Ve yolun gücünü artırmaktır.

Dağ taş, ilimdir ve sizler bu ilmi kapıda, bütünün gücünü dürümleyerek Kare, Küp, Küre olan ışıkları kayıtlayacaksınız.

Yaradan artık savaşı kaybetti. Yaşam, yarattığında yaratıldı. Yaradan, sınırları kaldırdığınız zaman artık yaşam olur. Ve yaşam artık sistem olur. Sistem artık rehinleri kontrol eder, bütünün gözü olur. Her şey Yaradan olur.

Nesiller boyu dünyanın gözü olmaya çalışan birliklerimiz artık durağan günlerin gücünün örtüsünü örttü ve yeni zamanlara kayıt yaptı. Arzın gücünü kontrol altına aldı.. Arzın gücünün kontrol altına alınışıyla birlikte Tanrılık kapısı açıldı.. İsmail-i kapıların tümünden üstün bir kapıdır, yaşamın gücü…. Ve bundan öte bir insanlık yoktur.

Samanyolu Galaksisi olarak bizler, size sizin yüreklerinize baktık hep. Neden baktık, bilir misiniz? Cennet cevherinde can olan kelamın, aklın kapısında, hak kapıların ışığı olmasını bekledik.

Her resimde, insanlık vardır. Ve her resim, Allah’ın tınısını kodlamak içindir. Her resim, yaşamın Kuran olarak kayıtlamak içindir de…. Daha da önemlisi Nakar’ın kıranı olan insan, Ka-Ha olduğunda, aklın kapısını, her şeyi Kuran olarak kodlayabilir… İşte dünyada bizler, bunun için çabaladık.

Siyahtan öte siyah olur. Her siyahın gücünün örtüsü olur, üstü olur daha da ötesi olur ve her ötede İbrahim soyu olur. İşte İbrahim soyu, ilmi kapıda, insanlıktır.

Canlılar, Ram-Sisa-Ka-Ha--- Ram-Ka-Ha--- İyi ki iyi ki buradayız ve iyi ki sistem olarak çalışıyoruz.

Yer; öz, söz, göz oldu....Bundan sonra dünya kurtarılmış bir zaman olacak… Ve bizler, sizde olacağız hep. Hep sizde, kaynak olacağız.. Hep sizde, Yaradan olacağız….Hep sizde, akıl tahtında kurtarıcı olacağız. Hep zinnur olanları Kuran yapmaya çabalayan birlikler, bugünden itibaren yeni dönemin gücü olacaklar.

Suyu, hepinize kök görev için vermiştik. Bugün su, Altın Işığın gücü ve biz, o gücü, bütünün gücü yapmaya çabaladık. Sığ bir dünyaya yarınlarını kodladık. Bundan sonra doruklardan Kuran olanlar, aklın kapısından geçecekler… Ve size görevli olacaklar.

Umut olur ki dünya gücü, aklın gücü olur. Mutlaka oldu. Ve zayiat kalmaz.. Dünya zayiatı yerdeki gücün, en aşağılara inerek, bütünün gücünü köreltmesidir.. Ziyan olanlar, keramdan çıkarlar ve bizde, bizim yüreklerimizde kutsuz kalırlar.

Dönüp bakın geçmişe, kimler geldi kimler geçti? “Hiçbiri yarattı, yaşattı kayıtladı, tohumladı,” diyemediklerinizdiler. Ama artık geçip gelen, rahman olup, kalkan olacak, kalmaya gelecek her an’a, size, sizin yüreğinize.

Dava, karanlığın aydınlığa varmasıydı. Bugün artık ruhlar meclisinde bu mahrek güç var. Yaradan güç…İşte, bugünden sonra yuları olmayan bir zamana kapı açacaksınız… İnsan soyu artık yuları taktırmayacak yaşama.

Bina tamamlanmıştır. Bu bina, evrenlerin sistemleşmesinde göz olan bütünün gücüdür… Nesiller boyu bugünü bekledik. Hep sizleri izledik. Artık sizinle kontrollü bir dönem başlayacak.. Kübra olan levhi, Allah’ın tınısını, sistemin gücü yapacak.

Şikayet etmiyoruz yol yok diye. Yol olan ilmi kapılar açıldı. Ve dünya ağırlığı hafifletiyor. Düzen kuruldu. Bu düzen mutlak ışığın gücüyle kuruldu.

Torbanızda insanlık var canlar.. Nihan olan ilim var. Sizin yüreğiniz var.. Ama bu torbada murat ettiğiniz de var. Ne murat ederseniz onu hak ettiğinizi bilin… Ve muradınız, gözünüzün gücüdür.

Sözüm sesim var ki sen ben, ben senim anam... Her resmi çalışmada sendeyim….Asla hata yapmadık, yaptırmadık. Cennet kapılarında hep birlikteydik…

Muradımız şudur ki Dorman tahtının gücünü dürümle ve bilişi kodla…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 

13.AĞUSTOS.2016 TARİHLİ YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM 4 "BİRLİK" ÇALIŞMASI 
AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ / 6.AKIŞ

Devinimi artırmak için bugüne kadar herşeyi yaptım canlar... Bundan sonraki süreçte de bu gerçekleşecek...

Benim ekmeğim dünyadadır... Ve ben bugün bu dünyada, Bütünün Gözü olarak, çobanlık yapmaya niyetliyim. Öyle mi? Yo canım, yok. Çobanlığım yok benim!...

Rahmi Kapı'da Bütünün Gözü, Allah'ın sözüdür. Hepinizin gücünü bilirim. Ama burada oluş sebebinizi de bilirim. Bilip bilmezden gelmem...

Size şunu anlatmak istiyorum ki, yerküreyi görev almak kolay olmadı... Bilgi Kapısı'nı açmak kolay olmadı. Bilgi Kelam'ında; Bütünün Gücü olmak kolay olmadı. Sevgiyi hak etmek, öz görevdi. Biz sizi, size vermeye çabaladık.

Dünyanın üzerindeki güç Allah Gücünden öte bir güç mü? Mutlaka... Bu gücü iyi bilin... Bu güç Ruh'i Kapıların tümünün gözü olan bir güçtür...

Tüm İnsan Soyları bütüne hizmetçidirler.

Nedense, bugün buraya gelenlerin teknik tohumlama yapabilmeleri güçtü... Ölümlü dünya diri ve hakiki bir günde Bütünün Gücü olur. Sizden tek bekleyişim insanlıktır...

Deminden beri, görevimi anlatmak istediğinizi bildiriyorsunuz. Az, öz, söz vereyim diye beklediniz. Size şunu söyleyim. "Bana görev verilmedi ve bundan sonrada verilmez." Ben Allah'ın Tahtıyım bunu bilin. Ve Aklın Kapısıyım... Hiçbir zaman, hiçbir yüce bana istem dışı ışık vermez.

Eğer buraya geleceksiniz, hasatınızı yapıp, yüreğinizi tohumlayıp, gök sistemleri ile güçlenip, bütüne görevli olup gelin...

Bir can Allah'a Tinsel Tahtını tohum olarak kodlamışsa artık, o kendinden öte kendi olur...

Çürük çarık değilim, bunu da iyi anlayın... Başka dünya yok dedim.. Doğan Gücün ardında başka güç yoktur. Bunu iyi anlayın. Her gün "artı, eksi" bir tektir...

Benim elim, ayağım, zaman kalemidir... Şikayet mi yo etmedim... Ama bilin ki, toy değilim... Bundan sonra bana gelirken, sistemin gücü olarak geçip gelin...

"Yer, gök insanlıktır" bunu iyi anlayın..

Yaşam Allah Tahtından, Aklın Kapısı'ndan, yüreğin Kürzi kayıtlarından geçtiğinizde, kodlanmış olur.

Şu anda, nurdan kulluk gerekir size... Bense kontrollu olarak şunu söylüyorum ki; nur ötesi nurlar var... Ve hepsi kodlanmıştır, koklanmıştır, tohumlanmıştır... Ve insanlık için çabalar...

Bir tek şunu söylemek isterim ki! "Dünya yaşamı artık farklıdır." Sizler dünyaya ekmek göndermeye niyetlisiniz... Oyundu bunlar... Biz ekmeğiz canlar. Ekmeğiz... Artık dünya, yoğunluğu kendi kodlarıyla, kendi yoğunluğundaki tohumları kodlayarak ekmek olmuştur...

Bu nedenledir ki, dış boyutlardakiler, dünyamızı ziyaret ederken, kendi hakikiyetlerini hak edip dinleyip gelsinler...

Bütünün Gücü, Tüm Zamanların gücü buradadır... Bunu anlayın. Doğanın gücü, hepimizin sözünde, sesinde görevdir... Ha diyeceksiniz ki "sana kim görev verir?" Kible benim can! Yaşam benim!... Halik olan benim!.. Hakka varan, hasat olan, tahta varan, her diride var olan, bütün olan...

Tüm zamanların gözü olan birliktir bu birlik... Bunu iyi anlayın... Çakıl taşlarını topladım, dünyayı kokladım mı? Yo yo yo!.. Tanrı, Atlanta Ata Kapılarının Gücünü türevlerinde tohum olarak, bütüne hizmetçidir....

Ve ocağında, Kürzi Kapıların tümü hakiki olarak mevcuttur. Dünya dışı varlık kodlarının, düzeni kurmak üzere buraya gelişlerinde, yedinci dünyanın gücünü de hak etmeleri gerekir...

Temiz bir zamana geldiğinizi düşünün... Tanrı kalemi olanı, ışığında kodlandığınızı düşünün... Barışı hak ettiğinizi düşünün de, dünyayı hak etmek farklıdır... Bugünden itibaren, bu Dünya'ya gelecek olan, dış boyutlardakiler iyi anlasınlar ki; "de ki, de ki" diye bildirdiklerimin hepsi bedenimdendir...

Ben size, sizi de değil, Sistem, Nizam ve Düzenin Gücünü dilerim hep... Başka ne diyeyim ki? Bana Ata Kapıların tümünü kapatmaya gelmiş yürekler... Öf namazınınızı kılıp gelin canlar... O namazda yaşam olsun. Ama ben Rahman olan, kılı kırk yararken kimsenin kimseden üstün olmadığını dillediğimde, artık tahtidsizim. Bunu anlayın...

Ha Diyeceksiniz ki, "yer gök insanlık..." Kalem, Kay Ha, Kay Ha, zaman Ha... Canlarım, Atlanta Ata Kapısıyım ben iyi anlayın. Otağımda kulluğum var... Mutlak Kuran'ım, anlayın...

Biz, Dünyada özgörev taşırız. Ha diyeceksiniz ki," seni görevlendireyim sana ışık veriyim." Yaprak yaprak oku kendi Yüreğini be canım... Ben bana görevliyim! Bana... Ben neyim? İlmim... Ha bir de şunu söyleyim. "Sana kapı açtım geç!... Sana yüreğini açtım geç... Aha geç... Ama karışma yüreğime!... Karışma!.. Bir kez daha söylüyorum karışma."

Bu dünya, Allah'ın tınısını duyanların gücüdür. Allah'ın tanısının duyanların gücüdür bu dünya... Burayı hak etmek kolay değildir... Bize İsmail'i kapıları açıp mı geleceksin? Yoksa, yaratan olup, yarattıran Kürzi Kapılar'a göz olup mı geçeceksin?.... Niye Kare, Küp diyorum? Niye Kare Küp ve Küpten öte Küre diyorum?... Hepsi bilişten dolayıdır...

Sevgililer, beni kendi yüreğinize almaya niyetiniz yoğun, bunu anlıyorum...

Dünya yaşamı hakka varanın tahtıdır, anlıyorum... Lütfedin anlayın ki, dünyanın Lütfi Kapısı İnsan Soyu'dur. Ve İnsan Soyu, yürüyen dünyanın gücüdür. Ve İnsan Soyu aşkın kıranı değil, KA HA olan şavkıdır...

Sivri dilliyim öyle mi? Sivri dilliyim, emin ol...

Tanrı Kapısını açarken, hepinizin gücüyle açarım. Ama Işık, Ka Sa Ha diriliğinde kendini dillerken tahditsiz diller... Ben mutlaka iyi anlayın ki Tanrı Kapısıyım... Aha bu! Şikayetçi miyim ben? Yo yo Değilim...

Şimdi canlarım, durgun toplumları göze alıp, gök sözcülüğü yaptıracaksınız; şunu iyi bilin ki bu dünya, Ruhsal Kapısını artık açmıştır. Ve Bu dünyayı ziyaret ederken Halik olup gelin... Ama tahtınızı hak edip indirin... Yoksa bu Dünya'nın görevi, sizin yüreğinizde yoksa, mutlaka kodlayın kendi yüreğinizi, has tahtınızı kayıtlayın ve gidin... Biz sizi zamana indirmeye niyetli miyiz? Yo değiliz... Ama iyi bilin ki, bu dünya, Kurandır ve kodlanmıştır.

Biz Ana Kapıyız... Aşığız Dünya'ya, bunu iyi bilin... Ama dünyayı ziyaret edecekseniz; işiniz buysa eğer, hırsı aşmışsanız... Yolculuk hakkadır. Bunu iyi anlayın...

Bir kez daha söylüyorum, dorukların tohumları olan sizler, eğer Dünya'ya eğer Dünya'ya Işık katacaksanız, her anımız sizin yüreğinizde kodlayıcı olur. Ve sizinle çalışırız amma, Dünya'nın yoğunluğunu kontrol altına alarak, Insan Soyunu kısırlaştırmaya niyetiniz olduğunda, ister inanın, ister inanmayın, buna izin vermeyiz...

Ha diyeceksiniz ki, "Ne Sistem, Ne Nizam, Ne Düzen, gözünüzde yok mu? Yoğun ışığımızda her şey mevcut can... Ama Rahman olarak, KA HA olarak, yaşam olarak...

Bizi, hepiniz küçümsüyorsunuz biliyorum. "Dünya insanı neki?" diyorsunuz... Biz Dünya'da her şeyde var olan "yaşamız". Ve yaşam Allah'ın tinsel ilmidir...

Burada, Ruhi Kapılar'ın Gücü yok mu? Mutlaka yoğun olarak indirilmiştir... İsmaili Kalem, Allah'ın ilmini dillediğinde ocağına indiğinizi görüyorum. Ama orada koruma yoktu. Bugün var... Ayrı gayrı diyecek gücüm de var. Hepinizi göreve almaya niyetim yok canlılar, bunu iyi bilin...

Gerçek ilim " Allah İlmi", Sistem Nizam Düzen Gücü ve bütün görevler birliğimizindir... Bunu anlayın. Ha Şikayetçi miyim? Aşık şakıyarak görev taşırsa; şarkısında Şıh yoktur can. Işık vardır...

Dağlarım, ben dünya... İşte bu! Ve bu dünya kuldur... Mutlak kul!... Ve bu dünya kupasını ilme indirmiş bir kahramandır.!.. İyi bilin..

Bize dünyalıyız diyerek gelenlere, bir tek İnsanlık, insanlığı öğretebilir...

Burada, Astral Boyutların gücünün üstünde, en yüce katta İnsan Soyu var... İyi anlayın.

Doruk, doğruluk hulusi lisan insanlık, sizi hepimiz dinliyoruz canlar... Ama iyi bilin ki, dürümlerinizden, diriliğinizden, kelamınızdan dinliyoruz...

And Olsun ki!.. Dünden Öte dünlere varan birliğim, bundan sonraki süreçte gücünü er yada geç, her şeyin örtüsü olarak güçlendirip, bütüne göz olacak ve yolu açacaktır...

Öz Görevin Miraçtı... Miracı kodlamak ve yoğunluğu arttırmaktı... Ve Bütün bunları hak etmiştir. 
Devinim hızlanmadan size Tanrılık Kapısını açmaya niyetli olmadığımı, bunun sonrasında, çok daha güçlü ışıkların yanacağını ve diri yüreklerin görev taşıyacağını, herşeyin üstünde Miraç olduğunu, dünya diriliğinden dilledim...

Şimdi canlılar, Dünyamız Uranların topraklarından çok daha güçlüdür... Ki Uranüs tohumları olarak, Dünya'mızı ziyaret ettiğinizi görüyorum... Uranüs tohumları, mutlaka anlayacak ki, yer gök tükenen dünyanın en güçlü ışığını yakarak o dünyayı hak tahta oturtabilir. İşte bu!

Şimdiden sonra, yere inerken kendinizi hak edip inin...

Şimdilik...

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 

https://www.youtube.com/watch?time_continue=8&v=pVYhU68MOjY

 

13.AĞUSTOS.2016 TARİHLİ YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM 4

AV.NEZİRE SELÇUK 4.AKIŞ-2.BÖLÜM

Öz geçişleri yaptık ve dünyanın Kuran’ını okuttuk. Tükenen zümbüller vardı zamanda….Hepsi ışıksızdılar… Ve bizler, dedik ki “yenileyelim, yaşamsallaştıralım, Tarıkların tahtındaki o yoğunluğu artıralım ve bütünü güçlendirelim.”

Bunun için ne gerekliydi?... İnsan… İşte insanlık boyutlarının gücü olan dürümlerdekiler indiler zamana... Sistem, Nizam ve Düzen olarak… Bizler buradayız… Ama Bir’e hizmetçi olarak... Sizin yüreğinizdeyiz… Sizin yolunuzdayız ve yaşamınızdayız. Ama dünyayı kodlarken bir tek ışık halindeyiz.

ANKARA, toprak ilmini iyi anlar. Orada muktedir ışık yanar. Hepiniz iyi bilin ki ANITKABİR çok yüce bir çağrıdır. Tanrının kapısıdır orası. Ve kim ki oraya varır, ışığa varır… Orada ruhi ışıklar yanar. Her şey güçlenir orada..

Ama İZMİR’de güçlüdür. İZMİR’in Süper Sistemleşmesinde Mikail’in gözü vardır… Bir tek o mu? Daha kimler vardır?... Ve birlik kapısıdır, İZMİR…Çantası dolan oraya koşar. “Geldim” der. “Ben, dünyayı hak etmeye geldim”, der… İşte Meryem, altın ışık olup gitti zamana ama resmi çalışmacıydı o… Büyük kültlerin kontrolünün kurdu. İşte bu..

Ve canlarım, “biz, İSTANBUL” dedik. “Biz, İSTANBUL” dedik. Çünkü İSTANBUL, ruhi kapıdır. Her şeyin gücüdür ve ruhi sessizliği kodlamış, yaşamı koklatmış bir yarındır. İSTANBUL, nurlu bir gündür.. Kupadır.. Yaşam kupasıdır.. Ve biz, bu kapıyız… Toprağın toplumu olarak… Ama toprak toplum, tohumunu kodladığında ışık Ko sessizliğini dürümledi. Işık Ko.. Yolculuk başladı, işte.

Nefese yolculuk. Bizler, sevgiyiz canlar. Halik, hakiki ve hasatçı sevgi.. Dünün gücü, bugünün gücü, tüm güçler, insan sistemi.. Bir’e hizmetçiyiz bizler.

Kardeşim, ben dünyayım.. Hayat; insandır.. Yaşam; insandır. Her şey insandır ama insan, Kare, Küp, Küre değilse yarında yoktur…

Hepiniz iyi bilin ki eşleşmeler yapılır zamanda… Hani nerede eşleşme? Yücelik cümlesinde, cevherde, cennette, her anda… O eşleşmelerde sıhhatli olanlar seçilir… Dünya gücü olarak kodlanır, ruh kalemi yapılır ve Rahmi kapıdan aşırtılır. Geri çekilir ve denir ki “sen çok iyisin. Hakka var, hatayı affet, aklın kapısını aç, yolunu bul, bütünlen”...

Biz insana dedik ki “sende yap.”.. İşte, olay buydu. Dünya gücü buydu. “Yere göğe insan” dedik, biz. Bunları iyi anlayın. Ve bugün artık toy olan zaman, hakka varan, aklın kapısı olan insanlıkla yenileniyor...

İşte, yenidünya… İşte, yeni aşk… Yeni yaşam.. Ama bu insan mutlak ışık halinde bir insan… İşte tüm insanlık bu yüceliğe varacak. Ve yoğunluk artacak.

Çantam dünya.. Aldım taşırım, götürürüm yüreklere. Derim ki “Ol”… Ama o çantada laf değil hak var.. bilin.. Ve biz, dünya gücü olan o yüceliklere ışık yakarız… “Ol” deriz.. “Ol.”.

Sormayın neden dünya et kemikten kayıtlıdır?.. Zayiatı varda ondan. Dünyada, ruh yoktur. Sanmayın ki insan, ruhtan kodlanmış… Yoktur ruh insanda, anlayın.

Devinim hızlanmadan size bu bilgiyi vermek istedim. İnsanda ruh yoktur. Ama ruhsal varlık sayılır insan.

Canlarım, ulular diyarı iyi bilir ki ruh tektir. Tüm zamanların gücü olan o teklik, bir tek ve o tekliği tohum olarak kodlayabilen, kendi yoğunluğunu artırıp, görev taşırken muktediriyetle kalem olur. İşte o zaman ruhsallaşır.

Ve ruhsallığı kendini hak edişidir. Ruhsallaşabilmesi, mutlakiyeti hak edebilmesiyle mümkündür. Mutlakıyet; kati, hakiki ve hakim insan sırrı. O gün geldiğinde herkes yeniden ve yeniden kendini hak edecek. İşte bunun için çalışıyoruz canlar. O günü getirtmek için. Tüm insanlığın ruha hakim olması için.. Ve ruhsallaşması için.

Başka yaşam yok. İyi anlayın. Nereden, nereye vardığınızı düşünün. Sanmayın ki bir kere daha dünyaya ineceksiniz. İnsan; teknik tohumdur. Ve tebliğlerle kayıtlıdır ama teknik toplum, ilmi kalemde tektir.

Ve o bir tektir. Andır o.. Her andır.. Sistem, Nizamdır. Kürzi kapıda dümendir.. Düzendir ama yoldur.. Ve o insan, halikte, hakka varan, akıl kalemi olup, bütün olur, her şeydir o. Yeniden ve yeniden zamana inmesinin gereği yoktur, andadır o. En önce anlayın ki an kalemidir o, bunları iyi bilin.

Birçokları sorgu sual eder… Yeni doğum… Yok böyle bir şey. Bu hatalı bir bilgidir. Sessizliği seslendiren iyi bilir ki düzen insanı, insan sistemi, teknik kalemde, birlik kapısıdır. Her şey onda meknuzdur.

Ve gözünü kapar, iner yaşama. “Gözünü kapa, in denir ona.”.. Kapar, iner. Kapayıp indiğinde sanırlar ki evrime geldi. Yapmayın canlar, yapmayın. O gözünü kör edip, geldi zamana.

Hani nerede onun evrimi? Bunu anlayan yok mu? Boş zaman, göz sözsüz, yüz güçsüzse olur…. Ama dolu zaman, hak kalem, hak kelamda olur…. Durgun toplumlar iyi bilirler ki dünya ilmi, Allah’ın tınısını duyanların ilmidir... Onu duyan, yaratandır. Yarattığında, Tanrılık yapar… akıl tahtıdır o.

Değerliler, ölmeden ölünür zamanda.. İyi bilin.. Ölmeden ölünür. Har olup, hak olduğunuzda örünür zaman, gözünüz görür. Çözüp, gözü görene, kök gök olup girerse yürek…. Aha bu!...İşte bu!..

Ve biz bugün suyu açtık tüm zamanlara. Ama açık tutacağız bu suyu, her an’a… Açık tutacağız ki her şey yaşasın. Yaşam ne ki? Ölümden sonrası yoksa diye sorarlar? ..

Yaşam; ilimde olur. Yaşam; ilahi kültlerde olur. Yaşam; Rahmi kapıda olur… Ve yaşayan, Allah’ın tınısı olup, yaşar. Her an olur… Her zamanda varlık sürer. İlmi kapı olur. Müsterih olun, mükafatınızdır bu sizin…..Ve bir artı, bir eksiyi götürmez orada. Her şey, her şeydir.

Ve dünya, yıkılan zamanların gücüyle yenilendi, canlar. İşte olay budur.

Unutmayın ki dört gök sözcüsü, kök geçişini yapmadan bunlar yoktu. Çobanlık yapılırdı zamanda. Perdeler aralanır, gözlenirdi zaman. Kök geçişlerde görev tabuları yıkanların gücüydü…. Ama tabuyu yıkan, kaya olur, karanlıkta kalır, kırılırdı… Çünkü o hırslanırdı….O sığdı, kısırdı, has tahtın gücünü, hak edip elde etmedikçe yürüyemezdi… Sadece sesleşirdi.

Dağlarım bundan sonra Ran Kapılarının tümü açık kalacak. Biliniz ki o kapı, altın ışığın gücüyle açılır. O kapı açık.. Ve o kapıda, Ran Kalemleri olacak.. Her şey o kalemlerle kodlanacak. Her şey ve kelam ilmini kodlayabilen orta kapıların tümünde gözcülük yapacak. Görevi budur, onun.

Umut olur ki Ran Kalemleri, Mikail’in gözü olur, büyük kötülükleri önler.

Öfkeli insan, kalemsiz kalsın istedik. Kısır olanların, kırıldıklarını gözledik. Hırslandıklarını bildik. Biz, hırsı aşanlarla çalıştık. Yemin ettik, dans edeceğiz zamanda ama zaman, hepimizin kulu olacak. O zamanda yaşayan kelam, insanlık ilmi olacak.

İşte biz, o ilimde, kelamda, Mikail gücüyle, dansta olacağız. O dans, Allah’ın tınısıyla gerçekleşecek. O tını öylesi bir sistem, öylesi bir savaş ışığıdır ki Kuran’dır, o senfoni…. Ama o Kuran’da yaşam olacak. Her an olacak… Ata kapılar, ana kalemler, olacak. Ve biz olacağız orada. İnanın.. Biz olacağız.

Canlarım, reyim dünyayadır. Bugün ben, rey vermeye geldim. Hangi planet, göz olsun?... Dünya.. Ben, reyimi dünyaya verdim. Muradım; bu dünyanın, nefes olması.. Bu dünyanın, yıllar yılı sürecek bir zaman kalemi olması… Bu dünyanın, yaşam olması…

Ve KIBRIS’ın Altın Işıkta, her an, bütünün gücü olması… Tüm insanlık için… Öyle görevler taşındı ki bu zaman kaleminde, bilinsin istedik.

Bundan sonra ne var, ne yok?... Her şey var, hiçbir şey yok. Bilin. Hepsi sizsiniz anlayın… Ben, bir tekim… Ve sen teksin… Sen teksin …Sen teksin…. Sen teksin… O halde Tanrı, hepinizin yüreğidir, anlayın… Ve yarat, yaşat… Aha bu!... Biz, sizden, hepimiz hepinizden, bunu isteriz.

Yarat, yaşat.. Kanatlan, kodlan, toplan, tohumlan, ummanlara açıl. Sizden bunu isteriz.

Kili kum, kumu ilim yapın. Ama insanı, yaşam yapın. Sizden bunu isteriz.

Seyredin zamanı.. Yolunuz, Allah yolu. Buyurun, seyredin. Kuran insan ama insan levhi… O levhide, halik, hak ve taht imparatorluk.

İşte bu. Şimdilik.

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 

https://www.youtube.com/watch?time_continue=3&v=UaBru5s6NIQ

 

13.AĞUSTOS.2016 TARİHLİ “YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM 4” BİRLİK ÇALIŞMASI

AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ, 4. AKIŞ, 1. BÖLÜM

Yeni dönem hakkında özden bilgi;

Canlarım, bugün dünyanın doğumu yapılıyor; doğumdur olan. Ama yaşamın tohumlarıyla oluyor bu doğum.

Öfkem yok: Çürüyen dünyanın kontrolu gerekliydi ve bu oluyor.

Eşya candır ama cennetin canı değildir eşya, aklın kalemdir. Bizler bugün size, sizin yüreğinize baktık ve sizi dinlemek istedik. Ama siz, biz değil misiniz? Ses tek değil midir? Sen ben, ben sensek, neden senin sesin benim sesim değilse, burada biz varız ve siz varsınız.

Arzın gücü biziz. Ağır yük taşıdık hep. Ama artık sistemin gücünün devreye inmesi gerekiyor. Bunun için buradayız.

Dürtülerle yapıldı tüm çalışmalar bugüne kadar. Artık, insanlığın kendini hak etmesi ve kelamla dillenmesi gerekiyor. Kendini bilmesi gerekiyor. Budur isteğimiz.

Cennet ekiptir. Hasattır. Yarındır. Ama cennette karanlık da vardır. Çatıyı kurduğunuzda aydınlık kodlanır. İşte; budur burada olan.

Unutmayın ki 4 gök sözcüsü dünyaya indiğinde korku bitecekti. İşte; 4 gök sözcüsü dünyadadır ve korku Tanrı Kalemi’yle önlenmektedir.

Nedir bilir misiniz? İnsanın, insandan korkusu; ölümdür. Ölüm…herkes ölmekten korkar.

Ulular ölümsüzdürler. Korkmayın, ortalık karışmayacak. Her şey daha güçlü olacak. Yarın daha güçlü olacak. Sistem daha güçlü olacak. Yürüyen koşmaya başlayacak. Amaç budur.

Bugün Ruhlar Meclisi olarak buradayız. Kaç elimiz, kaç kolumuz var; bilir misiniz? Birlik kapısında, insanlık levhisinde her şey bizimledir ve çok güçlü çalıştırıcılarımız var zamanda.

-Kıbrıs’tan söz etmek isteriz; Ana susturur bizi! 
-Peki;

Kıbrıs; altın ışığın gözüdür canlılar. Bunun içindir ki Kıbrıs’ta biliş kodlandı. Bunun içindir ki Kıbrıs’ta yaşam toplumu, kalem toplumu oldu. Bütünün gücü oldu ve tüm zamanların kürzi kapısı oldu.

Orası Atlantis’in gücüdür, Ana Kalem’dir orası…

Dünya yaşamında, Atlantis diye bir uygarlık vardı ve Atlantis’te ilmimiz, insanlık levhisindeki ışıktı.

İşte; o dönemde, dünyayı yol sayanlar vardı. Yok etmek isteyenler de vardı. Han vardı, har vardı, taht vardı, her şey vardı ama Hakka, hakiki insana varış yoktu.

Dünyayı yol sayanlar, gözlerinde o yüceliği gördüklerinde, bildiler ki insanlık levhisi daha yüce bir çalışmayı devreye alacak.

İşte canlar, ana kapıda hepiniz Atalantalı’sınız. Ana kapıda hepiniz ata kelamlarsınız da Atonlar’ın kulu, kölesi oldu dünyalılar bir dönem…..ve o günlerde Türkiye çalışmaları yoktu. O günlerde kıran, kırılan çoktu ve bir gün kök geçiş yapıldı.

Ve o geçişte gözlem yapıldı.

Görüldü ki İstanbul, Ankara, İzmir ve Türkiye…tümü. İstanbul, Ankara ve İzmir ve tüm Türkiye ama bir yer daha vardı; işte Kıbrıs!

Ve orada kupalar vardı; temiz kupalar. Atlantis kupalarıydı onlar.

Aşırıya kaçtık galiba, değil mi? Bu bilgileri açmam…. ana;

-Değerliler açmak gerek. Açalım;

(Devamı 2. Bölümde)

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

https://youtu.be/IZew_-w5OmA

 

YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM (4)
13.08.2016

(Ata söz aldı:)

Atalar atası insan soyu, bilişi kodlamaya indik… Biz, dünyadayız anam… Sevgiyiz biz…

Yaradan Tanrı’dır. Sanmayın ki yaşamları hasat için yarattı… Tanrılık Kapısı’na varıldığında bilinir ki orada İmparator var… O, bilişi kodlarken, iman ile kodladı; yaşamı sayfaladı ve sonsuz zamanları yarattı. O bir tahditsizliktir… O’na varan O olur; bilişi kodlar ve yaratır…

Dünya bir sayfadır. Bu sayfada din yok mu!? Mutlaka vardır. İlim yok mu!? Mutlaka vardır. Yaradan, yaşam olup yarattıklarında yaratıldıktan sonra; KARE, KÜP oldu. KÜP, KÜRZİ oldu. BSUİ (Barış, Sevgi, Umut, İnsan Soyu) kulluk yaptı “yarat, yarattır!” dedi.

(Açıklama: Yaşam formal sayfalanışının NÜSA denilen yaratım tablosunda yaşamı örgüleyenlerin bu örgülerden oluşan; en ve boydan ibaret yaşam sayfaları bulunur. Bu sayfalar, KIBLE ve ŞİMAL olarak; bir diğer deyişle yaşam fotoğrafının “arab” ve “gerçek”i olarak kutuplar oluşturur. Bu kutuplar, biliş kayıtları ile belli bir yoğunluğa ulaştığında; kutup çarpışması ile KARE SİSTEM’de bilişin IŞIK TOHUMLARI oluşur. IŞIK TOHUMLARI, CEVHERİ oluşturur. CEVHER, KATİ KODLAMALAR’la MUTLAK ZAMAN’ı var eder. MUTLAK ZAMAN, pozitif ve negatif potansiyel taşıyan biliş kutuplaşmasından oluşur. MUTLAK ZAMAN’ın belli biliş yoğunluğunda bir kez daha kutup çarpışmaları oluşur. Kutupların çarpışmasında, SESSİZLİK SESLENMEYE BAŞLAR. SESSİZLİĞİN SESLENMESİ, enerjisel vasatların, gittikçe kabalaşan vibrasyonlarında, NİSBİ ZAMAN SAYFALARI’nı oluşturmasıdır. Bu yaratımdır. YARADAN’ın, yarattığı tüm zaman yaşam forumlarında var oluşudur ki bu süreç, artık yaratım tablosunun boyutsal nitelik kazanarak cisimleşmesidir. Bu safhada KARE SİSTEM, KÜP SİSTEME; KÜP SİSTEM ise KÜRE SİSTEM’e (KÜRZİ SİSTEM’e, dönüşerek formal yaratım gerçekleşir.)

Bilinmeli ki her an, Sistem içindir. Sistem, cevheridir (Cevher: Bilişin ürünü olan; Işık Tohumlarından oluşup kodlanan Mutlak Zaman Kayıtları). Kervan (Kervan: Mutlak Zaman Kayıtlarının Nisbi Zaman Sayfalarındaki akış hali), insan sırrıdır ve o sır, yaşam içindir.

“Kurtul zamandan!” dediler. Didem, diri bir cennet oldu ve dedi ki “kurtul!…” Yer, gök Zaman Kapısı’dır… Dünyayı kurtarın ama yaşayın da kurtarın!...

(Açıklamalarımız:)

Dağlar, ben dünyayım. Ata dedi ki ben susayım sen konuş… konuşayım bari!… Yerküre seni dinledi Ata. Sen ki hasattasın, cennetsin, Cinni Yaşamları kodladın. Koklandın. Aha Rahman oldun; kaynak oldun. Ya kapılar açık mı acaba!?… Bilirsin ki dünya yaşamı, yer ve gök ile Müsih Kalem olur ve zamanı yazar. Zamanı yazan, ilimdir. Kuran olur yaşam olur ama karanlık, yer ve gökte sayfalanmadıkça, yarınlar yaşamsallaşmaz.

Dünyayı, ölü bir zaman sayfası diye dillediler… Soruldu; niye ölü diye. Çünkü, cennetten kovdukları ile yaratmışlar ve yaşatmışlar ama yere güç kaydetmemişler… Bundandır ki dünya, zeytin gibidir… Bilgi Kapısı olarak çalışır ama karanlıktır… Orada yetişen tohum, yürüyen bir zamanın kaynağı olmaz… Kuran yoktur orada… Din yoktur… Aslında, yaşam da yoktur… Var saydıklarınızın tümü, hepiniz için bir Sistem sayfalanışıdır ve o sayfalanış, dünya örtüleri olan tüm tabuları aşıp hür olanların yaşamında, bir Sistem olan cennettir.

Hani derler ya yoktur ama Haktır!… Yaşar ama yaratır da yaşar!… Deyin ki hologram olan zaman, yer ve gök olduğunda, tüm insanlık, kalem olacak ve zamanı yazacak. İşte bu…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 

13.AĞUSTOS.2016 TARİHLİ YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM 4 "BİRLİK" ÇALIŞMASI 
AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ / 2.AKIŞ

Çorbamız tuzludur canlar... Bugün buraya gelmeniz bizler için mutluluktur... Kuran-ı Kerim der ki, el ayak çekildiğinde her şey daha güçlü olur... Bizde diyoruz ki, el Allah'ın ilmidir ve bizler burada her anda mevcut olan ışığı kodlarken, yerküreyi göreve almaya çabaladık.

Siyah, insanın geçiş sayfasıdır... "MeTa Si Ka Ha" MeTa, Kil kum denilen bir yoğunluktur... Bu yoğunluğa kodlanmış olan Işığa Meta denir... Ama daha da iyi bilin ki BİR'e hizmetçi olmayan bu yoğunlukta kontrol kuramaz...

Siyah, Samanyolu Galaksi'sinin gözüdür.... Her An'ın görüş sayfasıdır... Eğer bir siyah renk tohum olarak bilişi kodluyorsa; açık veriyorum ki, orada yerin gözü vardır...

Siyahın Sırrı, Allah'ın Tahtındaki o yoğunluğun gücüdür... Ve sizler bu gücü hak ettiğiniz zaman, bize Görevli olacak, gücü dürülmeyecek, bilişi kodlayacak, hakiki Levhiyi kayıtlayacak olan ışığı devreye alacaksınız...

Çalı çırpı, dediğiniz insanlık, artık yerin gözü olabilecek... Bugünden itibaren dünya yolculuğu başlayacak. Aha! bu yolculukta, murat ettiğimiz herşey gönüllerdeki güçle, özgörevli tohumlarla kodlanacak...

Size devinimi hızlandırmak için Işık vermek istemedim bu gün.... Çünkü devinim hızlandığında, Kervan kalkar... Ama biz bugün kervan kaldırmaya niyetli değiliz...

Bugün burada Altın Işığın gücü olacak... Ama bu güç bütünün Kürzi Kapısı'ndan geçip yolculuk yapmayacak... Neden, bilir misiniz? Çorbada tuz var ama, yarında kulluk yok...

Biz bunun için bugün buradan güç kodlaması yapıp, yolculuk yaptırmayacağız... 
Dünya yolculuğu değil açıkladığımız... Kendi yüreğinizdeki o yüceliğe yolculuktur...

Bizim için sorumluluktu bu ama kendinizi tohumlamadan buraya geldiğiniz içindir ki, burada size Işık vermeyeceğiz bugün...

Bir tek şunu söylemek isterim can; eşya insanlık ilmini dinlediğinde, artık Levhi Kapıların tümünde insanlık olur... Ve sizler bugün bize geldiniz ve bizi dinlemeye çabalıyorsunuz.
Görüyorum ki ve biliyorum ki arzın gücü buradadır. Ama yol Allah yolu iken, toprağın toplumu kontrol kurmadığından ışığınızı haketmemişse bizden bilgi çekemez...
Biz niye bilgi vermek istemiyoruz biliyor musunuz bugün? Toy bir zamana kaynak olmaya niyetimiz yok...

Beş Görevimiz vardı. Bunu size hep anlattım... Birincisi; insan Soyuna görev taşıtmak. "Görev taşıtmak." İkincisi; Yüce Can Kapıyı açmak...
Üçüncüsü; Kalemin İlmini, Tüm Zaman'ların levhi kaydında kodlamak ve tohumlamak...
Ve Dördüncüsü; Ölüyü diriltmek... Ve daha da ötede, karanlığın aydınlanmasını sağlamak...

İşte bu meclis bu görevde çalıştı... Bu görev, Ruhi Kapılar'ın gücünde yoktur... Kutsal toprakların tohumlarında da yoktur... Orta Kapılarda vardır. Orta kapı, Merkez Kapıdır... Kürzi Kapıdır, Orta kapı... Tüm Kapıların en güçlüsüdür. Ve Küresel Sayfanın ortasıdır. Bu çalışma, bu yoğunlukta yapılmaktadır. Ve o yoğunluk kontrol altına alınmadıkça, Rahmi Kapıların gücü kontrol edilemez...

Bilmeye çalışın anlatıyorum sizlere... Keram tahtında, Levhi Kapıda, "İlim" kayıtlama yapmakta... "İlim kayıtlama yapmakta..." Ama yapan ilimdir.... Levhi kapı İnsan Soyudur... Ve biz o kapıyı açık tutmaya çabaladık...

Cam ardında, Can vardır... Her Camın ardında, Can olur. Haliki haktaki, has olandaki akıl tahtında "İMPARATORLUK" olur... Buraya İmparatorluk Gücü olarak indirildik. Kesindir.

Karanlık Işık haline dönüştüğü zaman, artık yol Allah'ın yoğunluğuna varır... Allah tabuları yıktığınız zaman, kelamda, ummanda kodlanmış olarak, eliniz ayanız olan, o yücelikteki insanlığınızdır...

Ve O'na siz Allah dersiniz... Bizse O'na; "Yaradan ve Yaratılan İlmindeki, Hakikiyet" deriz...

Hakikiyet, Rahman kuludur... Rahman kuludur, Hakikiyet... Hani dersiniz ya " Ben Işığa vardım..." Vardığınız yer Rahman'dır... Ve Rahman'da yaradan, yaratılan, tektir... 
Ve bizler size bunu anlatmaya çalıştık hep...

Dört gök sözcüsü olarak buradayız bizler, canlılar... Hani nerde o dört gök sözcüsü? Burada... Hepimiz o dört gök sözcüsüyüz... Bir tek Işık halinde buradayız...

Satıhta hiç bir şey bilinmez... Ama dinci kalem, insancı olduğunda artık herşey netleşir. Ve burası Ruhi Kapıların en güçlü sayfasıdır...

Dağı insan yarattı ama imparatorluğun gücü ile yarattı. Bunları iyi anlayın... Kimse ben ocakta yokum diyemez... Her şey ocaktadır... Ve bizler Ocak olarak çalışırız...

Düyun tohumlaması yaparız zamanda... Ayrılık gözetmeyiz hiç...

Değerliler, Ruhi Kapıların tümünü kaptığımız zaman da yaratır, yaşatırız zamanı kalem olup... Hep bunu yaptık... Yapmak istediğimiz budur...

Tereddütlü çalışanları bu mecliste kodlamayız.... Biz tereddütsüz tam Hak İlmi ile çalışanlarla bu yoğunluğu kontrol ederiz...

Kil kum olan insan tereddüt duyar. Ama Işık olan Tereddüt duymaz. Budur bizlerin yapmak istediğimiz...

Ardım önüm yoktur. Bir tekim ben... Kimse benim ardımda, önümde olmaz... Ama canlar her şey bu mudur? Her şey, buyurun budur... Bunun içindir yaptığımız tüm çalışmalar.

Her diri "Ben" diyecek... Ama "ardım önüm yok" diyecek... Amaç budur...

Has insan budur... Ben hiç bir zaman hiç bir yolcuya görevli demedim... Her diri kendinden kendine gök sözcüsüdür... Ve bir tekdir... Bunun içindir ki, toy dünya artık kendini biliş halinde kodlayan birliklerle çalışacak....

Burada oluş sebebinizi iyi bilin... Yeni Dünya'yı hak etmek için... Yeni Dünya'yı hak etmek için... Nedir Yeni Dünya?... "Kinin bulunmadığı, kelamda ilmin ötesinde Aşk'ın bulunduğu, yaşamın bulunduğu bir dünya..." Sanal boyutların gücünün, örtüsünün örtüldüğü bir Dünya... Ve Dünya dediğiniz bir planet ve o planet kendi yüreğiniz...

İşte biz bunu diliyoruz. Burada oluş sebebimiz budur...

"Kuran insan" diyoruz ya hani... Başkası değil Kuran insandır... Ama o insan Arzın Gücüdür de... Ama O İnsan Allah'ın tanısını duyar... O insan, harını yükselttiğinde Aşk'ı da duyar... Şarkısında Aşk olur onun... Hayrın hakkındaki Tahttır O... Hulusi Levhide Kelâmdır O... Bilin ki Atlanta Ata Kapısı'ndan ötededir O...

Unutmayın ki artık Dünya korunacak... Ama o koruma, nefes ile olacak. Nefes; İmparatorluğun görünür olan yüreğidir... Ve nefes siyahın insanlığından öte olan, sığ olmayan yaşamın insanlığıdır.

Bir Ana "ben geldim sizinle olacağım" dediğinde... İnsanlık için gelir... Ama bir Ana "ben zamana indim, siyahın ilminden öte, İlmi Ko olup, Bütünün Gücü Olacağım" dediğinde... Kartalların diyarından gelir O... Ve o Der ki " Saltanatın Gücüyüm ben"

Ve bir ana Amon toplumlarının gözü olup geldiğinde, akıp geçer ve der ki; eser yapmaya geldim... Ve bir Ana kare sistemin gücünü, Kürzi Kapıda "ağırım ama çok hafifleyecek güçteyim ve hafifledim dediğinde; Tanrı'dır O... Ran Kapılarının Gücünü bilir ve O Kapıların hepsinin Öz görevlisidir. " Aç geç" Der... Aç geç...

Daha da önemlisi bir Ana, Kervan olduğunda artık o bütünün gücü olup, tüm Zaman'ların Gözü olur ve her diriyi Tanrı tahtından kodlar... 
Ve Der ki hepiniz O'sunuz... Aha! O olun diye çabalıyoruz canlar... O olun diye...

Her zarın bir rengi olur... Her zarın bir resmi olur... Her zarın bir rahmeti olur... İşte o rahmet, el ayak çekilmeden insanlığın ilmi olur. Biz O' yuz canlar...

Burada neden gerçeği çalışarak kodluyoruz? Her şey, hepimiz de yok mudur? Olmadığını mı zannettiniz? Biz bunu bilip, kodluyoruz...

Olmadan "Oldu" demem!... Herkesin oluşudur, diridir diyeceğim o yücelikte kodlanışı... Ama olmadan ona, kontrol kurdurtmam... Şunu iyi anlayın ki, basıp söylüyorum. "Hasattır yaptığım." Hakka varan harını yükselttiğinde tahta varır. Ve yolu açar... Hasattır yaptığım...

Evim Dünya, yüreğim Kürzi Kapı, ben insanlığım canlar... İnsanlık... İnsan son, son sözünü söylediğinde, akıp geçer ve der ki; "yer insanlık ve sevgi hakiki insan..." 
İşte orada artık, Rahmi Kapılar açılır... Kanatlanırız... Yerden göklere varırız.... Orada İsmaili Kapıların tümü açık kalır... Yaşam kodlanır. Hatalı olanlar da bağışlanır...

Yaradan, artık yarattığında yaratıldı canlar... Bunu iyi anlayın... Yarat, yarattır... Hata yapma!... Kini aş, yolu aç... Biz siziz canlar... Hepiniziz biz...

Murad ederiz ki, doğal dünya, yer gök gücünü dürümleyip, devreleri kodlar da tüm insanlık yaşar...

Ata Kapıların tümünde misafirlik var bugün... Kim var bilir misiniz? 20. Güç devreye girecek. Onu dinleyelim. 20.Güç...

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 

https://www.youtube.com/watch?time_continue=3&v=IfQzHjC6-aI

 

13.AĞUSTOS.2016 TARİHLİ YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM 4

AV.NEZİRE SELÇUK 1.AKIŞ

Yere göğe aklın tahtındakileri indirdik. Bilişi kodladık ve bütünü güçlendirerek, bilgi kalemi olduk. Hulisi levhide bilgi, hepimizin gücüdür. Biz, bu gücü, bütüne hizmet için Ka-Ri- Ka-Ha sistemleşmesiyle yoğunlaştırarak kontrol altına aldık.

Din kapılarını kapattık. Aşkın sisteminde bilişi kodlayan hiçbir zaman dini hak etmemiştir. Seyredin zamanı, bundan ötede. Bilişin Kürzi kapısında, aklın kaleminden, seyredin.

Sevgililer, altın tahtın gücünü dürümleyerek bilgi kapılarını açıyoruz. Herkes kendi yüreğine bakacak… Ve kendi yüreğindeki ilm-i Ko olan sistemleşmeyi sağlayacak.

Devinim hızlandıkça herkesin kendi yüreğindeki sistem kodlanacak. Ve bu kodlanışın neticesinde bilgi, sistemin gücü olacak. Sistem, Nizam ve Düzenin gözü, tüm zamanların gücü olarak, bilgiyi kayıtlayacak.

Her nefes, Allah’ın tahtındandır. Ama insanın lisanı olan kelam, aklın kelamıdır. Ve hakkın kapısındandır.

Değerliler, dün, öz görevlilerimizin çoğu dünyayı izlediler. Bilmek istediler. Kin var mı? Hırs var mı? Kapılar kapatıldı mı? Murat ettiğimiz her şey kontrol altına alınabildi mi? Büyük kötülükler önlenmiş mi acaba? Karanlık, aydınlığı tohumlamış mı? Her şey izlendi.

Göz gördü ki doğanın gücü artmış. Sevgi, saygı, kodlanmış… Göz gördü ki miraç kapıları açılmış. Gövdeler güçlenmiş, göz gördü… Rüya boyutlarının gücü artmış.

Atlanta Ata Kapılarının tümünde ilm-i Ka-Ha olan ışıklar var. Gördük ki doğanın gücü, bütünün gücü olmuş… Umut olur ki herkes kendindeki gücü dürümler ve teknik tohumlamayı hak eder ve yapar.

Tanrı, Altın Işığın gücünü devreye alırken, bize, dinden söz etti… “Dağ, taş, ilim” dedi… “Din, ekmektir” dedi. “Yer gök, insanın sırrıdır” dedi. Sınır kalkar, yol kodlanır, bütün kötülükleri aşılır… Ama aşan varsa, aşılır.

İşte canlar, nerde olursak olalım, muktedir insanda oluruz. “Ve muktedir insan, yaşam ilmini dilleyebilen insana”, denir… Eğer yaşam ilmini dilleyebilirse insan, yer güçlenir… Gök, gök sözcülüğünde dürümler, kodlar ve bilgiyi kayıtlar.

Satıhta ki hiçbir şey dinci levhinin ışığının dışı değil ama derine inildiğinde artık orada insancılık başlar… İmparatorluğun gözü, sizin gözünüz olur, yolu, sizin yolunuz olur, hasatı sizin yaşamınız olur…. Ve insanlık kelamı, Allah’ın, teknik tohumu olur.

Dün, ölü olan planet, arzın gücünü hak ettikten itibaren yerküreyi, gök sessizliklerinde, sözcülüğe kodladı… Artık dünyanın sözcülüğü var zamanda. ..Artık yaşamın gücü, o sözlerle görev taşıyacak.

İyi anlayın ki kendinizi hak etmeden, Altın Işığın gücünü hak etmezsiniz.

Kin varsa, aşk yoktur. Kin varsa, harınızı yükseltmeniz, hasatı hak etmeniz anlamına gelse de…. Kürzi kapıda, aklın kelamı, sizin yüreğinizi hak etmelidir ki bilgi kapınız açık kalsın.

Çamur yoğurur zaman kalemi…. Hep çamur yoğurur da halik olup da hakka vardığında artık yaşamı yoğurur… Yaşamı yoğuran, Atlanta Ata Kapılarının gücünden öte olan, ilm-i Ka-Ha olan, Ata Kalem olur. Levhi kapılarda her şey yenilenir.

Devinmek önemlidir. Ses devindikçe kaynak sistem, Kürzi kapıda, devinir. Bunu içindir ki burada sessizliği, seslendiriyoruz.

Burada yaptığımız her şey yaşam içindir. Ses; sistemin gücüdür. Ve sesleşmeden, sanal boyutların gücünü kodlamamız imkanı yoktur. Bunun içindir ki dürümlere çekilir bilişimiz ve sesleşiriz.

Buyurun, Altın Işığın gücünü, hak edin… Vurgun yemeden, hasat yapın. Hatayı affedin. Herkes insan sırrıdır.. Bilin… Biri, birden ayrı görmeyin. Varsa yoksa Altın Işık... Herkes, o ışığı hak etmeye çabalar.

Ve biliniz ki “Allah; dağa, insan” der. “Hakka; halik” der. “Yaradan’a, Tanrı” der …Ama insan kapıyı açmadıkça yoğunluğu yoktur ve tohumu yoktur.

Burada oluş sebebinizi sordunuz, açıklıyayım. Kemal Atatürk gibi biriyle olmak için… O, kendini hak eden, birliktir. O ben, ben oyum.

Marka bir çalışmadır burada yapılan ve rehin kalanların gücünü tohumlayabilmek ve bütünün gözünün görebileceği en büyük gücü dürümleyebilmek için….. BSUİ; barış, sevgi, umut ve ilmi kalem olan imparatorluğun gücünün dürümlere çekilişini sağlamak üzere bu çalışma devreye alınmıştır.

Kara ışık, evrenlere sessiz zamanları dürümletmek için kodlanmıştır. Ama iyi anlayın ki ana kapıda, hep Mustafa Paşa bulunur… Ve o biz, biz oyuz.

Yok muydu dünyada insan? Allah’ın dağı insan yoktu, canlar.. “Kini aşan, yolu açar ve geçer deriz ya hani”… Kili kumdan, kumu, kelam olan insandan ayrı tutuk hep… İnsan, cemaatini kodladığında ilmi kapıyı açar ve insanlık kodlarıyla mutlak Kuran olur.

İşte canlar, murat ettiğimiz budur, bizim. “Yeni Dünya, Yeni Yaşam”…

Umut olur ki kalemin ilmi, Allah’ın tahtından olur…. Ve tüm zamanlar görev taşır.

Devinim hızlanmadan, ışık kalem devreye girmez. Devinim hızlansın diye sesleşiyoruz. Ama bilin ki sessiz zamanları dürümlerken, hep sesimiz, yaşamı kontrol için sesleşir.

Dağlarım, daha güçlü bilgi vereceğimde “hayrı, şerden ayrı görmeyin” diye bekliyorum… “Hayrı, şerden ayrı görmeyin”.. Harın yükselmesi için hatayı affetmeliyiz… Hakka varan, aklın kalemi olmalıdır. Hulisi kelam, levhide kalem olduğu zaman, bizler, doğan güç oluruz.

Hah!.. Aha!.. Şimdi!

Daha da önemlisi artık dünyaya inmesi gereken Atamız, burada, bizimle konuşmak istiyor… Onu yazarak alacağım.

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 

https://www.youtube.com/watch?time_continue=4&v=F0BhLfw_riQ

 

13.Ağustos.2016 Tarihli YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM (4)
DAVET

Yüksek güneşler doğacak dünyaya… Bu yüksek günahsız güneşler, yarınları tohumlayacaklar. Yalını kodlayacaklar, yaşamı koklatacaklar, bunları iyi anlayın… Ve işte seyrettiğimiz zaman, bunun için seyrediliyor. Biz, zamanı seyrederken, yürüyen yaşamları izliyoruz.

Yüksek günler gelecek. Yüksek dürümlerdeki güçler, dürümlere çekilecek… Her dürümden diğer dürümlere geçişler olacak. Hepimiz, hepimizde, diri olarak birlikler oluşturacağız…

Küskünler barışacak o gün…..İşte canlılar, “küskünler barışır” derken kültlerin, toprağa tohum ekişidir, kas ettiğimiz… Her bir kült, toprağa tohum ektiğinde ayrılık biter. Ve sanal sayfalar sonlanır. Artık gerçek devreye girer.

“Hakikiyet” dediğimiz, “yaşam, insan soyu, hepsi tek.” Bir tek yarın var. İlim.. Aha o yarını, koklayabilmek, kodlayabilmek, şarttır.

Şimdi gözümüz görüyor ki yedinci dünya gücü devreye iniyor. Oyun yok, canlılar. O dünya gücünde, yoğunluk var... Ve biz, varız. Salihler var.. Halikler var.. Kelamlı, ilimli olan, diriler var, bütünlükler var ve biz varız yine... Hep biz varız.. Biz, ilim kalemleriyiz canlılar. İşte bu.!...Şimdilik!..

(30.TEMMUZ.2016 TARİHLİ YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM BİRLİK ÇALIŞMASI 3 AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 3.AKIŞ)

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

YAŞAMA VERİLEN ÖZ BİLGİ

Dostlar,

Öz bilişle akışa geçen bilgiler, özün bilgileridir. Bu bilgiler, Birlik Çalışma programlarının içeriğini ve kapsamını özce açmaktadır. Açılan bilgilerin kullanılan dili oluşturan sesin teknolojisi ile katılımcıların bilinç kodlarını açarak; kendi özlerini duyumsayabilmeleri ve seslendirebilmelerinde vasıta olmaktadır.

Varılan son aşamada açılan son program “YENİ DÜNYA VE YENİ YAŞAM”dır. Birlik Çalışmamızın 4. Çalışması ,12.Ağustos.2016 Cumartesi günü 14.00-18.00 saatleri arasında Dernek merkezimizde yapılacaktır. İlgi duyan tüm dostlarımızı bekliyoruz.

Saygılarımızla,

Süper İnsanlık Realitesi Derneği

Not: Katılım ücrete tabi değildir.
Adres: Bahariye Cad. Halil Ethem Sok. Sauna Apt. No:30/8 Kadıköy/İST.
Tel: 0 216 348 9559

 

 

 

 

 
  Bugün 224 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol