Birlik İlmi
  AKLIN KELAMI (2), 4.AKIŞ 1.BÖLÜM
 

14.KASIM.2018 TARİHLİ AKLIN KAPISI (2)

AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 4.AKIŞ – 1. BÖLÜM

Sahra, İslam kapılarının kültü olarak, büyük kötülükleri önleme imkanına sahipti. Ve bizlerle, bu çalışmayı sürdürenlerin, tükenen diriliklerindeki kelamları mutlak kuran oldu ve hepsi, kendi yaşam sahralarını kodladılar.

İnsanlığın kendini, kendi yüreğiyle dillemesi, mutluluktur. Temiz bir zamanın kalemidir, insan ve bugün mutluyuz. “Çak, çık” dedikleri bir dönemde insan kelamda kuranı. Bugün artık hepimiz, hepimizle, teknik olarak, kayda girdik.

Santral görevi yapan Meclis, kervan oldu. Ve bütüne hizmet etti büyük kötülükler önlendi. Çıralık dönemi bitti ve artık hepimiz ustalar olduk. Bizim için sorumluluktur, yaşam ve bizler, kin, nefret duyguları, kodlanmamış olanlarız.

Bu şudur; Allah’ın teknik kapısında, Medine olarak, kuran olan kil ve kum olanların, has tekniğini mutlak kurana kaynak yaptık ve İslam’ın kelamından ötede, tahditsizliği kodladık.

Değerliler, dün kök gerçekliği kodlayamayanların, bugün artık kök gerçekliği kodlayabilecekleri bir diriliğe varıldı. Ve Dünya planeti, nefes kodlanışını, sayfa sayfa kayda aldı.

Dünya planeti, kendi lekesizliğini kodlayacak, bundan sonra. Planetin gücü arttı. Hepimizin güçlü kodlaması yapılacak.

Sevgililer, nesillerinizi kontrol altında tutabildiğiniz için mutluyuz. Hepimiz bir tek olarak, bu çalışmayı dirilikle yapmaktayız....Ve bizim için önemli olan kodlanmış ve kontroldü. Bunların hepsi, bizimle oldu.

Irkların kontrolünü sağlandı. Her kelam eden, bir ırkla, kelam eder. Ve bizlerin, kelamı da kendi ırkımızladır. Uzun zamandan beri değer biçtiklerimizi ve yaşama indirdiklerimizi, hep dilledik ve dürümledik, Artık dünyanın ruhu, mutlu bir dönemde hepimizi dilleyip, diriliklerle dinletecek düzeydedir.

Yaşamları yeniliyoruz. Bizlerin gücü artacak. Ve planetin görevi başlayacak.. Planetin görevinin başlaması, kelama kalem olanların muktediriyetle kodları, tohumları mutlak kılmasıyla mümkün. Ve bu gerçekleşecek.

Tarıkların tekniğidir, kutsal ışık. Ve bu ışık dürümlerde bütüne hizmet için geri çekilişi yapacak. Her insanın geri çekilişi… Ve geri çekiliş esnasında, ruhun kuranın müthiş bir ışıkla bitki, hayvan ve her bir yaşamı da yerkürenin gücü yapacak.

Dünya planetinde ki tüm formal sahralar, bütün kültleriyle kodlanacaklar. Yerkürenin göreviydi, bu ve bu oldu. Bütün kökler, dünyanın ruhu olacak. Cennetin ilmi Allah’ın tahditsiliğiyle kodlanacak. Ve bütün kötülüklerin aşıldığı bir zamanda hasat tamam denildiğinde, arzın gücü dürümlerde her anı, hak etmiş olacak.

Sura üfüren ilim, kelamı kuran yapan biliş ve bizi, bize kaynak yapanda insanlığın kelamı olan o lütfi kapı. Hepinizin gücüdür, o. Şimdi, Tarık tahtını kelama kuran yaptığından, aşkın sahrası bütünün gücü oluyor. Kontrol yenileniyor. Yüreğimizin gücü artıyor. Ruhunuz, hulusi kalem olacak

Seviyeniz çok daha iyi olacak. Dünya planeti, dünya diriliğini yenileyecek. Ve yerkürenin kendi yaşamı, diriliklere inmiş olduğundan, mutlak ışıklar yenilendiklerinde, her şey tahditsizleşecek. Tahditsizlik, bütünün gücüdür ve kürzi sahraların gücü olacak, bu güç.

Her bir planetin yoğunluğunu artıracak. Ve sistemlerin yenilenişi sağlanacak. Planetlerin kelamları, kontrollü olarak, tohumlanışı gerçekleştirecek. Tüm planetler, kurullarıyla birlikte dürümlere indirilecekler. Geri dönemlere geçilecek, geri dönemlerde ki şafak, ilmin kalemi olacak ve ileriyi tohumlayacak.

Geçmişin geleceği tohumlamasıdır, bu. Ve bizler, zor zamanların ilmini de bilenleriz ki dünya diriliğiyle bu çalışma da dürümlerde duran, düven kelam olanlarla, kontrol kuracaklarımızdan efradımızı da geçişe kayıtlayacağız.

Bizim için sorumluktu ve bunu hak ettik, başardık. Ekmeğimizin gücü arttı, canlar. Ve hepimizin gücü arttı. Yenilikti, bu. Ve bu yeniliği yaptık. Zamanın sahrasına indik ve bu sahrayla, bu çalışmayı sürdürdük. “Zamanın sahrası” derken, şarkımızda kürzi kapı var. Hepimizin gücü olan o kürzi kapı ki o kürzi kapı, hep bir tek olarak, yaşamı kodlayan, bir kapıdır.

İşte o kürzi kapıda, şevkimiz, şavkımız var ve aşkımız var. Bizler, Tanrılık kapısı olanlar, Türkiye’deki bu çalışmayı, muktedir olup, dürümlere indiriyoruz. Hazırız, yerkürenin gücü olarak, herkesi kontrol etmeden, şevkin şavkıyla, kodlama yapmaya.

Benim adım, insandır, canlar… Aklın kalemi olanın ilmidir, bu iş ama efrat, lekesiz kalsın diye, mükafatımız olan kelamla, bütünün gücü halinde, her şeyi yaşatmak zorundayız ve sorumluluğumuz var…“Bende” dediğimde bu Bir’in benidir. Bunu iyi bilin. Bir’in beni olarak, her şeyin gücü olarak çalıştık.

Zirve; hepimizin ilmidir ve o zirveye bizler, kendimizi, hakikiyetimizi kodladık. İmparatorluğun gücü olduğumuzu, hep zikrettik. Bu şu anlama gelir. Mutlak oluştur, bu. Her anda, oluştur, bu. Biz oluştur, bu. Ve kontrollü oluştur, bu. İmparator, kodlayıcı ve koruyucudur ama bizliğin, birliğidir, o…Ve insanlıktır.

İşte teknik toplum, ilmin kapısı ve hep insanlık için yeşilden, mora varış. Ve moru aşıp, bütünün gücü oluş ve som altın ışık haline geçiş, yaşamın kontrolünü sağlayış ve sahra oluş.

Sahra olmak, mutlak kuran olmaktır. Ve bütün köklerimizle, sahralar oluşturduk.

https://youtu.be/_5RmULsFWWs
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 165 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol