Birlik İlmi
  AKLIN KELAMI 5-2
 

AKLIN KELAMI (5/2)
05.12.2018

Kesinlikle “BİZLİK KAPISI” açılmıştır. Bu kapıya İNSANLIK indi. İNSANLIK, “İMPARATORLUĞUN KURANI”dır. Bu kapıya, KELAM olan indi. YAŞAM olan İLİM olup indi… “BİR TEK” olduk. “OL” dedik.

Yürümekse; yürürüz!... Ölüyüz ama diriliği teknik olarak dilleyebiliriz!... Dini Kapılar’a KÜBRALAR indi. KÜLT oldular. ÖZ GERÇEKLİK’lerini kodladık. KURULLAR, etken BİZLİK KAPILARI’nda “BİR TEK” olduk diye indiler…

Ölüm; yürüyen dünyada, dili KALEM olanda; NUR olup YOL olanda olmaz… Ölmeyenlerin ÖZ GERÇEKLİK’idir bu.

Uzak planetler, yakın KELAM’ı doğumladı. Biz, “BİR TEK”iz Canlar!... “MUTLAK”ız ve “RUH”uz. Şükür ki HASAT olana KELAM olduk.

(Devreye girmeye çalışanlar oldu. Onlara hitaben:)

Dere akarken, dereye giren, KELAM’a girer ama girdiği o derede, KURAN’ yoksa; cevheri, görevsiz kalır. Bu nedenle akış halindeyken lütfen devreye girmeyin.

(Ve devam ediyoruz…)

Sura üfüren, KELAM’a üfürse; KELAM kusursuz olur belki ama KURAN; itibarsızda, “KELAM”sa o KURAN’da TOHUM yoktur. Şükür ki bunları bildirdim.

“Olamaz! Ölü dirilemez!” dediler. Ölüyü bedenlenip mezarından çıkacak sandılar… Ölü olan; yarını hak etmeyendir aslında. Bunu anlamadılar. “Biz, ölüleri dirilttik!” dediğimizde; “sonra ne olacak!” diye baktılar ve gördüler ki her insan, dirilmiş… Dirilmiş ama hasatları sürmekte.

Peki diriliş ne anlama gelir!?

DİRİ olmak için İNSAN (GERÇEK İNSAN) olmak gerekir. İNSAN olmak için ise KALEM olmak gerekir… KELAM’ı, KURAN yapmak; KURAN olup TOHUM olmak; “BİR TEK” olmakla dirilik olur. Ölü planette, bunu başaran çokları, kontrol kuramadılar ve ruhsuz kaldılar. (Ruh kontrol gücüdür ve tektir.)

Ruhun olmadığı bir planet; teknik sahralarını, kırandan kırarak sınırlar. Bundan sonra ATON KAPILARI,ı tüm insanlık için KAYNAK olmaya çalışacak. BİZ olup; KÜRZİ KAPI’da DİRİ olanlar, ATON’a KUL olurlar. Onlar, “SU RAHMİ”nden KELAM edenlere görev taşırlar.

ALLAH, tahdit olsunlar diye NİHAN olanları kodladı. Ocaklarını yaktı… Onlar da “DİL” ve “DİN” için görev taşıdılar. Şu ana gelindi. Bugün bu güç, yetkin hale geldi ve DİN KAPILARI tek tek kapatıldı. DİN KAPILARI’nın kapatılması sonucunda, GÜÇ KODLARI, dile indiler. BEŞER KAPILAR’ın, İNSAN SAHRASI’ında dürümlenmeleri gerçekleşti.

Ağırı hafiflettik ve yağmur yağmaya başladı. Yağmur ilme yağmaya başladı. Yaşamlar kodlanmaya başladı ve Sanal Boyutlar, Halik olup gerçeklere ulaşmaya başladı.

Birşey daha söyleyim!... Etkin ve itibarlık bir çalışma başladı. Bu çalışmada, tüm insanlık hazırdır… Bunları bilin!... Ne var ki bedenli olarak buraya giremezler. Bedenli girebilenler, kervan olanlanlardırlar. Yani onlar, teknik olarak her insanı kodlayabilecekler. Bunun sonrası tahditsizlik kodlanacak.

Her dil, ALLAH İLMİ ile kodlanamaz. NUR olanların, teknik tahditi yoktur. ÖZ KÖKLER’ini güçlendirenlerin dilinde, KAYNAK IŞIK olur. İşte bütün mesele, o KAYNAK IŞIK’ın TOHUM olmasıdır.

Kus yaşam, dünya insanının kalemsizliğini!... Kus ki insan, KELAM olsun. ÖZ GÖREV’ini yap. Yap ki hasat olsun tüm SAHRALAR… Al bilgiyi!... Al! tek tek YAŞAM SAHRALARI’ndakilere ver… Ama ancak sesle verirsin bunu!... Bu sesi, insan kodlayabilir ancak. Ancak insan kodlar sesi ki insanın KELAM olmasıdır sesi kodlaması. Ses kodlanmadan; dil kodlanmaz.

Kontrol kur ve kodla kervan olanda, tahditsiz olanda her anı… Kontrol kur!... “A-T” (Allah, Tanrı bileşkesi olan Gürz Çekirdeği), senin “AT”ın!... O “AT”ı dille; o “AT” ol. Ol ki KELAM ol… YOL ol… Ölü planet, sen olduğunda dirildi. Sen olmadan dirilmedi. Öz görevini yap!…

Değerli Dünya, seni ben anlarım ancak!... Ama sen, beni anlar mısın acaba!? Dedin ya senleyim!... Ben, senden öte sen olup dünya planetine indim. Bana, “TURKUAZ” dediler. Beni kodladılar. Bana, “CEVHERİ” dediler!... “BEN DİRİLİĞİnde KELAM et” dediler… Dediler ama diyen, diri değildi; ölüydü!...

Özsüz, gözsüz ve çürümüş yaşamlarla güçsüzdü!... Ona ben dedim ki “sevgili, sana seni vereyim!... Sen, SESSİZ ZAMANLAR’ı dinle.

Sormadı “SESSİZLİK var mı!?” diye. Dedi ki “varsa olur!” “Ver bilgiyi!” dedi. Vermeden dillenmez ki bilgi!... Vermeden dürümlenmez ki HALİK olan… Vermeden, ULU KULLUK başlamaz ki!... Sormayın ne oldu diye!... Olmadan oldu mu deyim!.... Dersem ne olur!? Her diri, KELAM olur mu acaba!? Ama KALEM’se; KERVAN, yarınsa ve beden, SAHRA’ysa neden olmasın ki!?

Hologramlar aştık tüm sahralarda!... Kulluklar yaptık tüm insanlıkla!... Vallahi billahi dillendik de dinlendik. Şeytana, insanlığı öğrettik. Ölüydük dirildik!... Anladı!... Anlattı!... Hasat oldu!.... Onun hasatı tamam. İş buydu!... Aha bu!…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 36 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol