Birlik İlmi
  AKLIN KELAMI (5), 1.AKIŞ 2.BÖLÜM
 

5.ARALIK.2018 TARİHLİ AKLIN KELAMI (5)

AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 1.AKIŞ – 2.BÖLÜM

Hepimizde var olan bu sistemli çalışma kayıtlarının, nesiller boyu, topraktan alınan bilgiyle tohumlandığı ve yaşamlara kayıtlandığı da artık anlaşılacak ama daha önemlisi bu kayıtların, muktedir kalemlerle, kodlanması gerekir.

Bizler, bunu, bu yoğunlukla yapacağız ve daha da önemlisi, beşere kapı açılacak. Beşere açılan kapıda, “cennet” dediğiniz, cevher, kontrol kuracak. Tükenen her ilim kalemi, mutlak kuran olup, yaşama çağrılacak ve hepsi, karanlığın ışığı haline dönüştürülecek.

Muktedir olanlar, mutlak kuranlarını kodlayacaklar ve Bir’e Hizmet edilecek. Unu eleyip, eleği asıp, yaşamdan gitmemiz istenir. Biz, ocağız canlar. Yaşamsız kaynak, yaşamsız kuran, yaşamsız toprak, olamayız. Hepimiz, hepimiz, tekiz ve tükenen her an, BSUİ olarak, bizimle kodlanacak.

Yarını hak eden her insan, şarkısını okuyan ve toprağını toprağa tohum olarak, kaynak yapandır. Ve bizlerin de yapmakta olduğumuz, budur. Medine’nin kübra olan kelamı, kervana kuran iken, mutlak kalemler, ocak indirdiler, lekesiz kaynak olanlara ve yerkürenin görevi anlatıldı.

Yerkürenin görevi, teknik tahditsiz, bir çarşı kurmaktı. Bu çarşıya da şarkı kodlamaktı. Yeniden ve yeniden o çarşıda, şarkılar kodlanmalıdır. Ve şov değil, umutla kodlama yapılmalıdır. Ve bizler, bunu yapıyoruz.

Sarf ettiğimiz çaba, bunun içindir. Yenidünya görevi, insanın kelam olup, insana varışıdır. Ve buda ancak kalple olacak. “Sizlere cennet” dediler. “Bizler, sizlere, kare, küre insanın ötesindeki, şarkı” dedik. Ama hepsinden ötede sıhhatli bir tüm kuran olan, kalem kayıtlamaları yapılmaktadır.

Hırsınız yoktur, bunu biliyoruz. Aklınız kodlanmış ve mutlaktır. Ama insanlık için daha özel bilgiler gerekir. İşte bu özel bilgi, bedenle ilgili bilgiler olacak ve bu bilgiler, mutlak kurana çekilecek.

Ve dünya planetine kontrollü olarak kayıt olacak ve tüm bu bilgilerin, dünya planetine kaydından itibaren, herkes, kendini tanımaya başlayacak.

“Tanrı” dediğiniz, kelamdır ama tahditlidir kelam ama beden, kalemdir ve tahditli değildir. Bunları herkes ama herkes kelam olup, anlayacak. Yolun, yola varışı, kontrolün kodlarla, kaynakta kodlanışı ve mutlak kuranların, kalem oluşu.

Bütün köklerimizde, bu bilgiler meknuzdur. Ve bizler, bu bilgileri, cemaat olan ve cemaatlerde cevher olanlara da kodlayacağız. Her bir cemaat, bu bilgileri, kelam olup, anlamaya çalışacak.

Suyu kodladık, canlar. Suda, nüve olan var ama biz, o sudan ötedeki sularda, kulluk yaptık. Hepsinde bütünün gücü olduk ve kendi yüreklerimizle, kaynak olduk. Az bilgi değil, çok bilgi vermekteyiz ki tüm insanlık, kelam olup, kulluk yapabilsin, diye.

Bereket, insanın kelamındaki, kulluktur. Bereketin kelama inişi, kuranın ilme inişidir. Torba, torba insanlık kodu, mükafat olarak, ilme inseydi, nesiller, bugün, bu sınırda kalıp, bu yoğunluğu, topraktan alınan, o bilgiyle, kayda almak için çırpınır mıydı? Çalışmaların en önemli şavkı, bugün, burada kodlanacak, canlar..

Bu şavk, Aşkla kodlanacak ve bizler, Mesih kelamlardan öte mutlak kaynaklardakilerle, kör sağır olan, herkesi kodlayacağız.…Altın ışığın gözü açık, canlar. Öyle bir gözdür ki o, öz görevi, mutluluktur ve bütün kötülükleri, aşıp, geçer.

Siyahın ve sistemli kodlama yapan enkarnelerinin, mutlak kuranı olan insan, kendinden öte, kendi olup, dillenir… İşte ona, bütünün kök görevi denir. Hem dünya insanı için, hem tüm sahradakilere, kervan olanlar için ve hem de mutlak olanlar için, büyük kök görev başlıyor.

Büyük kök görev, bu toprağın toprağa varışıdır ama topraklar, topraklara kalp ile varır, unutmayın. Kalbin, kalbe akışıdır, bu. Hakk’ın ka ha olup, mutlak kurana indirdikleri bugün, bunu, bu yoğunlukta başlatıyorlar.

Çantanız, Allah ilmiyle doldu, canlar. Biz, bu çantaya, şarkımızı koyduk ama o öyle bir şarkıdır ki kelimeler, onu ifade etmeye yetmez. Beste yaptığınız her şey, birlik tekniğiyle yapılmıştır ama o bestenin, kürzi kapıda ki güftesi, aşktır.. Eğer aşkı anlıyorsanız, hak ettiğiniz için anlamaktasınız.

Ama anlatmam gerekirse aşk, şevkin şavkındaki saha olan, has insanlıktır….Onun ötesi bir aşk yoktur. Halka, halka geçişgenleşen ve genişleyen bir türevlenişte büyük kök görevimiz, hakkın kapısını bulup, o kapıya bulananlarla, bilişin kodlanışı yapmaktır.

Bilişin kodlanışı mutlaktır ve tükenenlerin tahditsizlikte türevlenişleri için gereklidir. Elimizin görevi, insanın kelamıdır ve bu kelam, hepimizin yarınıdır. Allah, insana kendi ilmini öğretti. Ve Allah, insana kalem verdi ve Allah, insana yerin görevini verdi ve dedi ki “yap”. “Yap, yap. Ve insan kelama, ilime ve yüceliğe indi ve dedi ki “oğullarım, ben toprağa indim, sevgiyim ben, dedi.

Ve dedi ki “sessizliği dilliyorum” ve yine dedi ki “sanal boyutların kuranıyım”…Medine dedi ki “kodlananların, toprağıyım ben”. Ve yine dedi ki “aşkın şavkında kelamım, kaynak olanım ve mutlak olanım”. Ve dedim ki “Allah, sanal boyutlarının kök görevini de kodluyor”. Allah’ın tahtında ilim oturuyor, canlar, bunu iyi bilin. Ve Aklın kelamı olan ilim, mutlak kuranla, oraları kodluyor.

https://youtu.be/EpAGnGq5i9Q
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 482 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol