Birlik İlmi
  KARANLIĞIN TINISI OLAN İNSANLIK 6, 6 AKIŞ
 

1.ŞUBAT.2017 TARİHLİ KARANLIĞIN TINISI OLAN İNSANLIK 6

AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 6 AKIŞ

Arkon Sistemleşmesi ile ilgili birlik çalışmalarımız bugün burada çok farklı biçimde sürmektedir.

Birler kapısını açtık ve dedik ki “görevliler, buyurun gelin.” Çokları kodlanmış olarak geldiler. Çokları muktedir olarak geldiler…. Ve çokları da karış karış insanı dinlediler, ilmi kalemi kodladılar ve geçip, geldiler.

Birlik kapımıza gelenlerin bir kısmı Hakk’ın kapısı diye geldiler. İlmi KA olanların çoğu hak teknikle geldiler. Bizim adımızı öğrenmek isteyenler, Aton Toplumlarıyla kodlanıp, kaynak olup geldiler…. ve diri olmamızdan öte kendi diriliklerini teknik kalemle kontrol etmeye çabalayanlar, aşkla geldiler.

Ve bizler, çok mutluyuz ki hepsi buradalar. Bize ses verip sistemli çalışmalar yapmadılar belki…. Ama kalem olup mutlak olacak olanları hasata hak teknikle kayıtlamaya çabalıyorlar.

Üzerimizdeki yüce gücü anladılar. Çok mutluyuz ki anlatabildik, bugün.

“Beri gel insan, kelamın levhi kapısını aç, insan olup, gök sözcülüğüyle insanlık ilmiden, ilmin kapısını açıp, bir şey yap”, dedim... Şanslı bir dünyalı dedi ki “ayrılık gözetmeyen biriyim ben, geçip geleyim.”.. “Öyleyse oku da gel” dedim. “Ortada hiçbir şey yok ki okuyayım” dedi. “Öfkeyi aş ve geç dedim”... Aktı geldi… “Hırsını aş” dedim... Aştı, geçti. “Şarkını dinliyorum” dedim… Ölüydü, öldü, kördü, kürsüde yoktu ve bizsiz kapılar kapattı.

Şimdi o, bize kutsal toplum olan o yoğunluktan çıkıp, ilim kapısını açıp gelmek ister... Aç kapıyı, gel bakalım. Gel de görelim yüreğini. Dinleyelim bakalım onu, ne diyecek bize.

Dağlarım, benim adım, kendi adımı zikrettim ve duydun ve senin adın Yaradan... Ve ben ve sen tekiz. Adımı zikrettim ve sen duydun. Sevgiyle seslendim.. Adımı sessiz zamanların dürümlerine dillettim ama sen ve ben tekiz.

Şikayetçi miyim?.. Aşkla sesleşiyorum ama sistemin gücünü dürümlere indirirken….. Senin yoğunluğunun daha güçlü olması için mutlaka sesleşmen gerekiyordu ama yapmadın. Sadece beni dinlemeye geldin.

“Ben daha güçlüyüm” diyeceksen, de. “Öz görevliyim” diyeceksen, de. Israrla sırrını gizleme… Sevgiyle dille... Adını biliyorum. Tok bir çalıştırıcısın, sen... Dört kelam et... Kök geçiş yap. Gökçe kodla kendini. Ama bir tek kapı aç.

Can, ben senim, anla…Tüm insanlığın kapısı olarak bu çalışmayı burada yaparken devinim artsın diye sizlerin de buraya inmenizi diledim… Ama nereden nereye varıldığını dahi anlamayan yüreğin…. Bu çalışmayı kontrol edeceğini düşünerek kendi yüreğini dillliyemedi ve bizsiz kaldı.

Şikayetçi miyim, senden? Altın ışığın gücünü mutlaka anlayacaksın ve seni dinleyeceğim ama bugün konuşmamakta ısrarlısın, görüyorum.

Altona Kapıların tümünden geçtin. Şarkında ilim olmadığı, kökünde gücün olmadığı, yorulduğun anlaşıldı…. Ve daha da önemlisi kısa ve öz bilgi sahip olacağın anlaşıldı.

Peki önemce, öncelikçe yürekçe dinlemek isterim seni. Sadece üç cümle yeter… Dinliyorum..

Dağım, sesini duyamadım…

Değerli, olurda bir gün konuşmaya kararlı olursan, buradayız. Ama sessiz zamanlardan sesleneceksen, ben yokum. Öz görevin insanlıksa geç…. “Ama karşıma çıkan herkesi hak etmeyi niyetim yok” diyen, sen…. Bende kötülüğü önlesen de gök sözcülüğü yapmana iznim olmayacak.

Şimdi kervana kendi yüreğini indirmeden git. Burada olmanın gereği yok. Şuandan sonra daha güçlü olduğun için kötülüğü önleyecek yüceliğe vardığını düşün ve bütün köklerinle geçip, git.

Şimdilik bu!

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ


https://vimeo.com/202092012
 

 
  Bugün 479 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol