Birlik İlmi
  İLİM 10-1
 

İLİM (10/1)
21.06.2017

Değerliller, Arza arşı koyduğumuz zaman, iyi bilin ki arzın gözü görür. Arş, arza iner yarınlar kodlanır… İlim, kalem olur; Mutlak Kuran olur ve sonsuzluk yaşamsallaşır…

İsmim, Nefestir benim. Beden alıp nefes olmak, hakim olmak için gereklidir… geçişler için insanın, kendini bulması gerekir. Kendini bulmayan, Altın Işık’ın yolunu bulamaz…

Zordur ilim ama daha zor olan yarındır… Yarın olmak için, Altın Işığın İlmi’ni bulmak gerekir. O ilmi bulduktan sonra, oğullarınızı o yola koymak gerekir. O yol, itibarlı bir yoldur.

Ruhça konuşuyorum ki her insan anlasın diye. Ruhça konuşmak; her insanın, kendi yaşamı için gereken bir “toplum bellek yoğunluğu”nu oluşturmak içindir. Oluşan yoğunluk, o yücelikte, her ilmi, hakim kılar; her diriyi korur. Kontrol eder. Kodlar; tohumlar…

Mutlaka anlayın ki hasat olmak için dünya misafirliği artık bitmelidir. “Ben geldim. Hasat olurum; çıkıp giderim!...” anlayışı hatadır. Ben, gerçekten hasata gelmişsem; yol içinim… Geçip yarına varırım ve diri olurum…

Ölüyüm ben ama hakiki ölü!... “Ölüm” dediğiniz; herkese, her sese, Kuran olmak ve yol olmaktır.

“Ölü” dediğiniz, kendini herkese sunar ve der ki “ben ölüyüm. Siz diri olun!” O, ölü; herkesi, kendi yarınına kodlar ve kendi tohumları ile onların ocaklarını yakar. Bu aşamadan sonra artık onlar vardır ve onların ocaklarında, ölü olan yoktur… Bunun içindir ki her insan, bunu kabul etmez ve kendi yolunda kontrol kurmak ister…

Kelam, kalemdir ama yarın yoksa, kendi yolu; onu, kodlayıp tohumlayıp yolca kalem yapmaz ve yarına taşımaz. Bunun içindir ki kodlanmış olanların, kendilerini hak etmeleri; sonra dürümlere inip Kuran olmaları mutlaka gerekir.

Kendini hak edip de dinleyemeyen, yaşama inemez ama hakim olan, kibri aşan her insan, yaşam olur; ruh olur; ocak yakar; kelam olur… Müsterihiz ki has insan, bugün bunu başarmıştır.

Huruç halinde, her ana varabilen bilişliler, her anı hasata kodlarlarken; topraklarındaki huzur verici hadiseleri de kodlarlar ve her ana yoğun olarak katarlar. Böylelikle her insan, kendi Rahman olan yaşamını, hakiki nefese kodlatabilir.

Özden ve sözden öte olan yol, bütün kültleri ile kodlandıktan sonra ruh, maya olur.

Hocalar olur dünyada. Her Hoca, kelamda kendi diriliğini diller. Hocalar, Kuran olurlar. Öyle çok çalışırlar ki “biz Allah’ın dediğini diyenleriz” derler. Ne var ki Akıl Kalemi, ocaklarında yoksa, onlar kontrollu değildirler.

Her dere, akılla akar. Akılı hakim kılmadan, yarını hak etmezsiniz.

“Öz Dörtlü” dediğimiz İlim Kapıları bugün dünyadadırlar. Hepsi, görevlidirler. Hepsi, yarınlıdırlar ve hepsi, cevheri olarak burada, bu Meclistedirler. Bunları iyi bilin!... Hepiniz, o Öz Dörtlü’sünüz. Hepinizde, ocak olan onlar, mutlaka yaşama hakim olacaklar.

Bedenliler, hepinizi kucaklıyoruz. Öz Köklerin Görevlileri olan; Yolculuk İlmi’ni dilleyen herkes, herkese görevlidir.

Beden (gerçek, ölümsüz beden), ilimle olur. Öyle çok çalışınız ki bedenlenin!… Herbirinizin, hakiki bedeniniz olsun!... O bedenlerde yaşam olsun!... Öyle çok çalışınız ki huzurlu bir dünyanız olsun!... Ölü olmayın. Hep diri kalın!... Toptan, tüm insanlık için çalışın. Toptan, herkes için!... Herkes için çalışın!...

Her dere Allah’tan doğar; yol alır; yarına varır. Her dere, nefese varır. Aklın, tendeki yaşamı kodlar ve tohumu kodlayıp yoğun ilimde Kuran’a varır. Aha bu!… Simdilik!…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 161 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol