07.06.2017 İLİM 8
AV. NEZİRE SELÇUK 1.AKIŞ 2.BÖLÜM
Ben dünya olan insan, Halik olan levhide hak olan diri ve bütüne hizmetçi insanlık. Hadi, neden insanlıktan söz ettiğimi anlatın… Çaktığınız, çattığınız, çar çabuk akıp kaynaktan çıktığınız o yücelikleri hak edin de dinleyin… Sedire uzanıp “ben varım” demek yetmez, o sedirde sessizliği dilleyin. Sessizlik dillenmedikçe, ses yolu açmaz.
Din kapılarının tümünde yarınlar vardır. Ama o yarınları kodlamayanlar korunamazlar. Her insan toprak olabilir ama toplu çalışmalardan sonra kulluk yapabilir. Ve zaman hepimizin yoludur. Zamanı koklamayan, kodlamayan yarına varamaz. Ölü insan dirilmedikçe kendini bilemez ve kendini halik sayamaz.
“Kaçmayın dünyadan” derim hep… “Oku, öksüz kalma” derim hep… “Ol” derim hep… Onlara ve tüm zamanlardakilere derim bunu… Beni dinlerler, dillerler ama som altın ışık olmaları gerekir ki kontrol kurabilsinler.
Esmaların dürümlerindekilere derim ki; “koç kesmeyin”… Koç kurban etmek, kontrol kaybından doğan kelam kalemindeki levhide kendi yolunu bulmak içindir. Kesen, kelamda kendi yüreğindekini keser ama en ve boydan ibaret olan dünyada, yerkürenin gücünde sistem olamaz.
Siyahın ama en koyu siyahın ötesindeki çok daha koyu silahlarla dillenen o siyahları bilmek gerekir. Silahlarla dillenen siyah ne demek!?... Her bir siyahta esmalar sessizlikte kontrol için kaynak olmaya çalıştıklarında koruyucu kodlamalar gerekir. Koruyuculuk kontrol ilmiyle olur ve kontrol ilminde esmaları dürümleyenlerin yarını hak etmeleri için koruyucu sistemde ilim kalemlerini kodlamaları gerekir. Onlara silahtır bu bilgiler.
Ve ben dünyalı insanlık… hani dersiniz ya “yine dünyalar kurulur, yine yoğunluklar kodlanır, yine yaşamlar korunarak kontrol edilebilir”… Ya zaman yoksa ne olacak !?... Hadi buyurun, ya zaman yoksa ne olacak?
İşte canlılar, bizler zamana hakim olanlar olarak burada bütüne hizmet etmekteyiz. Zamana hakim olmak, zamanı kontrolle mümkündür… Çorba pişer ama o çorbaya koruyucu kokular serpmek gerekir. Her cennet Allah’ın ilmiyle kurulsa da o cennette kalem yoksa sanal boyutlarda yaşam kodlamaları olamayacağından, zamana kaynak olunamaz.
Bütün kötülükleri aşıp geçen birliklerim bugün dünyaya ilmi indiriyorlar, bu kesindir ama ilmi bilip anlayan çok ama çok az sayıda insan sistemi var.
Burada bulunan, yolu açmaya çalışan her kim varsa; ilimle kalem olmalıdır. İlimle yarınları kodlamalıdır, kontrol kurmalıdır ve ruhlar mahrekinde kasalarını boş tutmamalıdır. O kasalarda mutlaka insanlık bilgisi olsun. O bilgiyle dolmadıkça kasa, yolu buldurtmaz…
Oğul ben dünyalıyım, koçta getirme yüreğime, bırak koçun yarına varsın. Ben o koçun kurbanına izin vermem. “Arza alim” dediler, “hakka kelam” dediler, “yolu bulana rahman” dediler, din diriliğinde insanlık için kelam istediler, kelama varmayan kurbanlık koyun taşıdı yaşama… Kodladı koç yaptı onu… Sorumlu, on dur söylüyorum İsrafil’dir… İsrafil’den başkası demedi ki kurban kesin…
Değerliler, keşke insanlar kendi değerlerini bulsalardı… Keşke yarınlar kontrol kurabilseydi… Kesirleşmiş bilgiler kalemde kontrolden ayrı tutulmasaydı ki; o kalemle ocaklar yetkin kelamda yenilenseydi. Hakkın kapısı keşke hep açık olsaydı. İnsan kendini dinleseydi keşke. Ve keşke yaratsaydı yolu ve keşke yaşatsaydı levhide kelamı. Ve keşke o kelam mutlak olsaydı ve keşke o mutlak olan kelam, hakkın kapısını açıp da rahmi kalemde yüceler cümlesinde yerküreyi yenileseydi.
Ya, canlılar… Beden alıp dünyaya geliş sebebim budur… Her dürümde var olan levhide ilmi ka olup bütünün kültü olmaktan öte yeryüzünü yenilemek.
“Kaçmayın dünyadan “ dedim, açı daraldı, kök gökler kült kapılarını açtı ve yoldan çıkanları tohumlamaya indiler. Dedim ki; “ölmedik daha, geçmeyin” dedik, Amonlar geçmek dilediler… “Ölmedik daha” dedim… Ama dediler ki; “olmadık”… “Ölmedik ki olasınız, ölseydik olurdunuz” dedik…
Canlılar; keşkeler, keşkeler, keşkeler, hep keşkeler… Ama yalın ama Halik ama hakkın kapısındaki hakiki nefesle, yada cem olan cevheri cennette; her şey ama her şey ve dirilik…
Bugün dünyalılar şunu iyi anlamalılar ki doğal dünya çok güçlendi. Doğal dünyanın gücü bütünün kültüyle, kök göklerin gücüyle olmadı, birliklerle oldu… Dünyanın güçlenişi Allah’ın diriliğindeki kültlerin düzen kurabilmesindendir diyemem, sadece düzene inmeleriyle birlikte değişim başladı.
Ve bu gün daha da önemli bir açıklama yapacağım… Doğanın gücünü hasata kodlayanlar, hak kapıları açıp yol bulmaya çalışacaklar.
Çantalarında et ve kemik yok artık, ilim var!... Ve bu ilimle her insanı hak edecekler… Ve bu ilimle mutlak olacaklar… Doğanın kuranı kontrol kuracak… Daha önemli, çok daha önemli bir sessizlik; bilişin kalemi olacak ve yerküre mutlak kaynağa varacak.
Devin ya da devinme, İsrafil’in kültü senin yüreğinde, ama devinirsen yolunda kulluğun değil kontrolün olacak…
Eh canlarım daha ne diyeyim ki, şimdilik!
Süper İnsanlık Realitesi
https://vimeo.com/220677635
