Birlik İlmi
  AKLIN KALEMİ 1. AKIŞ
 

26.06.2017 AKLIN KALEMİ
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ

Yarat yaşat, yarat yaşat; yaşat ki hasat yap… Yaşamak için ilim gerekir, ilimi hologramdan kodla ve tohumla… Muktedir ol, her levhideki ilmi ka olup hasat ol…

Mustafa Kemal paşa ilmin kapısını açtı ve geçti. O gün, bu gündür; öz köklerini göreve alıyor. O gün, bu gündür; bütünün kültü tüm insanlığın kültüne dönüşüyor. O gün, bu gündür; bütün kötülükleri aşıp geçiyoruz.

Biz dünyalılar tüm insanlığın kuranı olarak büyük kötülükleri önledik. Karanlığın tendeki ilmini dürümledik ve bütüne hizmet ettik. Bundan sonraki süreçte herkes herkese görevlidir.

Kaçıp dünyayı kontrol altında tutanların, kaçıp yüreğe inenlerin ve kaçıp bütünün kültü olanların buluştuğu andır bugün. Burada oluş önemlidir. Öfkemi aşmadan öfkeli olanları kontrol etmeliyim ki koruyucu olabileyim.

Kara ışık aklın kalemi olduktan sonra, has insanlık bütünün kültü olur. Hakkın kalemi ilmin kalemi olduktan sonra, hakka varan Tanrı olur. Hak kalem aklın kalemi ve hak kelam hakiki levhi, hakkın kaynağı; işte biz oradayız!...

Ön dürümlerdekiler ve tüm kültler bütüne hizmetçi oldukça; bizler, bitki, hayvan ve her anda murat ettiğimiz her ilmi tohum olarak bütüne görev taşıtarak yaşatma imkanına sahibiz.

İnsanlık boyutları büyük kötülükleri önleyecek güçtedir. İtibarı yüce olanlar mutlaka ama mutlaka kuran okuyabilirler.

Ön kürzi kapıların tümünü açın ve geçin… Kaçtır insandan söz ederim, kaçtır insanlığı tohumlamaktan söz ederim, kaçtır yarına varıştan söz ederim ama hiçbir zaman ağır yük hafiflemedi.

Eller ellere, yollar yollara kavuştuktan itibaren murat ettiğimiz her şey mutlaka aha mutlaka kalem olup, kuran olup, muhakim olup hakikiyetin tindeki teni olacak ve bütüne hizmetçilik yapılacak.

“Kaçıp giderim yaşamdan, kaçıp giderim tüm zamanlardan, kaçıp giderim bütünde” diyenlerin, mutlaka burada olmaları gerekliydi.

Kuran insan, Allah’ın ilmiyle dillenir. Kuranı hak eden, Kurani kalem olan; Halik olup bütün olur… Aha kök geçişler yapar, merdiven olur. Her levhide akıl olur ve akla varan; haktan Tanrı kapısı açar mutlak olur.

Bu gün biz mutlak insanlığın bütüne hizmetçileriyiz. Kir, pislik içinde olan bir zamanın kervan olan ilminde bütüne hizmetçilik hepimizin görevidir. Kontrol dışı bilgim asla olmadı, bu günden sonrada olamaz.

Şu ana herkesi herkese kodlattırmaya çalışanların kardeşlerini hak etmeleri gerekir. Kardeşlerini hak edebilenler, hakkın kapısına varıp; bütüne hizmetçilik yapacaklar. Kuran insan, akıl tınısını duyan insan; hepimizin görevli kalemidir. Gözü görür, yolu bulur, akla varır ve bizleşir; biz ocağız ona…

Şeytana şarkı, ilme kalem, bize bir tek insan gerekir… Öyle dünyalar, öyle yaşamlar kodladık ki; her bir dilde aklın kelamı ve her bir yürekte kakın kapısı var. Ve biz bütünün gözü olanlar, muradımız şudur ki; Allah ekmek yapsın ve biz o ekmek olalım… Her diri Allah’ın ilmi ve her diri hakiki levhi; her levhi akıl ve biz o aklın kapısı olan insanlık. Büyük kötülükleri önledik, yolu bulduk, bütüne vardık ve yaşadık…

Altın ışık gücü akıl gücüdür!... Aklın kültü olan güç; aklın kervanı olur, kelamı olur, kalemi olur, birlik kurar…

Süper İnsanlık Realitesi derneği olarak burada bu gün yaptığımız bu çalışma, mutlaka iyi bilinsin ki kontrollü yapılıyor. Her diri aklın kelamı ve her diri hakiki levhi ve herkes akıl kelamı; bütüne hizmettir yaptığımız.

Kuran insan mutlaka eşyadaki en büyük külttür… Ve kuranı hak eden, hakkın kalemi olur bütünü hak eder. Seviyemiz yükseldikçe bilişimiz yükselir. Bilişimiz yükseldikçe, yüreğimizdeki kült güçlenir…

Görevimiz ümmileri kodlamaktır, gözümüzün gördüğü her anı koklattırmaktır. Bu taptığınız güç; Allah gücü dediğiniz tüm zamanların kültü olan insanlık gücüdür. Bunları iyi anlayın, eğer siz insanlığın manasını enkarı ziya olanda levhisini anlamamışsanız; bizi anlayamazsınız.

Şems’e şevk gerektiğinde, “şer olmadan şevk olmaz” diyenler, şarkılarında şerdeki şevki anladılar, şeytanın şarkısındaki kelamı dilediler, döndüler dürümlendiler ve baktılar ki biz, karanlıktaki insanlığız.

Ölüler diyarıdır dünya, ölüyü dirilttik. Öfkeyi aşırtık, yolu açtık ve dedik ki; “karanlıktaki ilahi gücü anlayın, kuran insan Allah’ın dediğini der”… Aklın kelamı olur, yolu bulur ve bütünün gücü olur. Kuran insan mutlaktır, toprakta tohumdur, bütüne hizmetçidir. Gerçeği bilir, ilmi bilir, haliki bilir, İsrafil’i bilir, tek hakimi hak olan levhiyi diller ve bütünün kültünü bilir. Biz o kurandayız, biz o turkuaz kalemin ilmi kaha olan levhisiyiz.

Şikayetçi miyim dünyadan? Şikayetim yok ama iyi bilin ki; bugüne kadar yapılanların hiçbir anlamı kalmadığını söyleyenlere şunu izah etmek isterim ki; bilgi aklın kalemidir ve her kim ki bilir, aklın kelamı olup akmalıdır.
Bilişi hak etmeyen Allah’ın ilmini dilleyemez ve yolu ummanlara kodlayacak gücü olamaz.

Büyük kültle, Allah kürzi kapısından geçerken; her diriyi kontrol altında tutmak diler. O büyük kütlenin kodlanışı gerekir, kurandaki ilmin kontrolü gerekir, yaşamdaki kelamın kalemi gerekir, bize Mirkat kervanı gerekir. O mirkat kelamı Halik oldukça, hak kapı akıl tohumlarını kodladıkça, yaşam mutlak kuran oldukça ve biz bizi bizle diledikçe; hepimiz diriliğin en dirisi oluruz ve murt ettiğimiz her anı kontrol altında tutarız.

Çorbamda insanlık yok artık, kervan var… Artık o kervana herkesin dahil edilmesini bekliyorum. Çorbamda yaşam yok artık, her dirini tinsel teni var, her dirinin tinliği tenliği kelam olsun dilerim ki murat ettiğim her anda mahrekte bütüne kült olabilsin tüm zamanların kaynakları.

Ben nuru kul saymam, kuran kul sayarım… Kuranı kul sayanın kelamı olur, kelamı olanın hakiki nefesi olur ve o nefesi hak eden yeşilin moru olur; o mordan öte morda mutlakiyet olur…

Ölüm dünyada yoktur artık, ölüler diyarı değildir dünya artık, her şey; her şeyden yaşar!...

Tükenenler, tükettiklerinde tükendiler ama arık tüketilen, türlerin tüm sistemleriyle kontrol edildi ve her sistem; tükenenleri kodladı, mutlak kulluk yaptı.

Ayrı dünyalar, ayrı yaşamlar, ayrı sayfalar insanlık ilminde artık sonlandı. Ayrılık bitti… Başka fakih yok, başka hakim yok, başka yoğun ilim kalemi yok, bütün kötülükleri aşan tahditsizik bizim yüreğimizdeki tahditsizliktir!...

Enver Zi Ka Ha , Enver Zi Ka Ha, Sİ HA Ka Ha, Enver Ra Ka Ha, saha işte budur!... Aşığı olduğum dünya artık bütünün gücüdür…

Suya ilmi koyuyorum ve diyorum ki; “suyu hak eden içsin”!... Artık bu suyu içmeyen kelamı hak etmeyendir. Suya İsrafil’i koydum, her insan ilmin sistemini insanlık ilmiyle içsin… İçsin ki bilsin, bilmeden yaşama varılmaz. Bu su ummanların suyudur, bu su yaşamların suyudur, bu su hakkın kalemi olanların hakiki nefeslerinin kültü olan sudur… Bu suda itibar var, bu suda İsrafil kervanı var, insan sistemi var bu suda… Hayda, ha ha, saha, iha si ha, hah aha!...

Süper İnsanlık Realitesi

https://vimeo.com/223167355

 

 
  Bugün 729 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol