Birlik İlmi
  İLİM 7, 1. AKIŞ
 

31.05.2017 İLİM 7
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 1. AKIŞ

Dirilikleri tohumlarken tükenen dürümleri de kodluyoruz. Büyük kötülükleri önleyebilecek olan insan her ilmin kalemidir. Her birimiz Allah’ın dinsel yada diri hakiki levhisi olarak buradayız. Ak tohumları kodlarken tohum ekmemizde gerekir. Ölüleri diriltmemiz önemlidir.

Yerkürenin görevlisi olarak dünyaya gelen birliklerimiz her insanın kendi yüceliğini dinleyebilir. Elimizde görevimiz ve yüreğimizde kulluğumuz var.

Ey dünya senin ilmin benim levhi kapımdır. Seninle çalışmalıyım… Oğullarımı sana indirdim, yolunu kodladım ve bütünlükleri kültlerle kaynak yaptım. Allah’ın tınısını duydum ve bütüne hizmetçi oldum.

Bana “sistem” dediler, ben dünya dilini Allah’ın diriliğiyle dilledim… Bana “yaşam” dediler, benim adım levhi kalemdir, insanlıktır ve ben dünya kulu olarak buradayım.

Ölüm geçip dillendiğinde, dürümlerimde baş tacı olduğumu bilerek kalem olacağım ve bütünün kültlerine kodlanmış ışık yayacağım.

Benim adım ziyadır, insan sırrı olan; insanlığın kelamı olan ziya!... Ellerim Allah’ın ilmi, kolum aklın yolu ve bütünlüğüm Mikail’im… Ben cümle yücelikleri dürümleyebilen insan sırrıyım.

Kelama, “insanlık kelamı” dediklerinde Halik olana “Ka Ha” dediler… Yaşam olana, “muktedir” dediler… Lütfi kapıda insan sırrını dilleyene ise “kaynak insan” dediler…

Buyurun anlayın çok mu zor insanlığın ilmi anlaması!?... Alıp götürdüğüm dünyalar var, yoğunluğu tohumladıklarım, muktedir olarak kayıtladıklarım var. Beşiri kalem yaptığım zaman, her insanın kendi yüreğini dilleyen bilişleri var. Ve ben dünya olarak yolu açtım. 
Çalı çırpı insanlık, muktedir ilimle dürümlendikten itibaren aklın kapısına vardı ve orada aşk oldu.

Benim adım ilim ve bütünün kültü olarak bu cevhere cemaat olup indim. Başka dünyalarda da çalıştım… Her kült Allah’ın kültüdür, her kültte ümmi kalemler olur, her yürekten olandan öte iş yapılır ve cemaatlerin cemaat olmalarını sağlayan yaşamlar kodlanır ve dünyalar kodlanır. Koklanır yarınlar koklanır ve bizler; muktedir insanlık olarak yaradan ve yarattığıyla yaşayan oluruz.

Evrenlerin sistemli çalışmalarına kaynak olan bilişim, her ilmin kapısında yarınları tohumladıktan itibaren; 20. Görevi kontrollü olarak kayda alarak yarına kervan olup yol alan, bütün kütleyi kaynağa alabilir.

Sevgililer, cennetin cennet olduğunu dillediği bir günde; cevherin canda kalem olduğunu herkesin iyi anlaması gerekir. Yoğunluğu arttırmadıkça, yürüyen dünyanın yol olma imkanı yoktur. Çorba piştikten itibaren çorbada ilim olur. Öksüz yetim bırakmamalıyız insanlık boyutlarında. Her ilmin kapısını açarak mutlak kulluk yapmalıyız.

Allah’ın daha güçlü bir dünya kurmak üzere yaptığı her çalışmada has din ve has levhi olur. Bütüne hizmet ekmek olmakla mümkündür. Her insan bir ekmek oldukça, bizler muktedir insanlık olarak kaleme ineriz ve tüm insanlığı koruruz.

Her bir ilimin kapıyı açması gerekir, her bir resmi çalışmacının yaşama varması gerekir, aklın tendeki ilmini tohumlaması gerekir.

Barış mı!?... Aşk ilminde has insanlık vardır. Hepiniz barışı hak etmeye çabaladınız… Bedenim insan soyuna indiğinden beri barıştan öte bir şarkı okumaktadır. Bu şarkı, hakkın kapısındaki şarkıdır. Ağır yükü hafifletmek içindir bu şarkı.

Kontrol dışındaki bilgim Osman sırrında dahi yoktur… Onun adı ilimdir… Hangi Osman!?... İlmin kalemi olan insanlık; süper sistemleşmeyi sağlayan Osmanlı… Osmanlı, hani Kanuni’den, hani Fatih’lerden söz ederiz ya işte bu!... Ve bugün Osmanlı dünyadadır, her insanın levhi kalemine inmiştir… Osman soyu yoğunluğu tohumlayarak bütüne kelam olmuştur. Biz ocak olarak onlarla da çalıştık.

“Şer yaratan şer yaşar” demişlerdi ya hani, şeytanın şarkısındadır şer… Bizde aşk olur, şarkımızda savaş olur ama aklın sistemli savaşı. Ve bizim sistemimizde yaradan yarattığıyla yaşar… Ve biz dünya olarak bu gün burada bu yoğunlukta; mutlu, huzurlu bir gün için bu çalışmayı yaparken tek melik olan ilim akıldır. Aklın dışında hiçbir ilim yoktur.

Toy dünyaya tohum ektim, o toy dünya kulluk yaptı. Korktu, koktu ama kalem oldu… Toprak toplumda kaynak olduk, aşkla yazdık…

Servet sahibi olmak için insanlık gerekir. Sevgililer servet mi istiyorsunuz?... Servet insanın kelamıdır aha bu!... Hangi kelam?... Altın ışığın kültleriyle kodlanan, İsrafil’in kelamı!... Hadi, hadi canlar kelama varın… Halik olun, kalim olun, hak levhi olun, mahir olun ama hak edin.

Korumaya aldık dünyayı unutmayın. Kokumuz, öfkemiz, kalemimiz, yarınımız, aklımız; hepsi dünyadadır… Ama unutmayın, bellek kapılarını aşıp da geçtiğimiz zaman; o koku tüm insanlığın kontrolüne girer. Ve o kokuyu duyanlar muktedir ilimle kodlanırlar.

BİSUİ, barış, sevgi, umut,ilim; tahditsiz insanlık ilmi, hep insan sırrıyladır. Ve bizler her ilmin kalemi olanlar, muktedir insanın hak tınıya kaynak olması için buradayız.

Açın kapıyı izleyin, kaynak dışı bilgimiz asla yoktur. Çorba pişirdiğimiz zaman, o çorbada kulluğumuz olur. Yoğun ışığımız, hakiki nefesimiz ve şeyler şeyi olan o şer yaratanın şarkısı da olur ama ağırdır yük canlar, çok ağır… Bu nedenledir ki sisteme görev taşıyacak olanları büyük bir özenle seçtik ve onlara görev taşıttık.

Kimler geldi, kimler geçti bu meclise… Hepsi cennet ilmiyle kodlandı, koklandı ve tohumlandı… Aha bu devre burada olan sessiz zamanları dilleyenlerin yerkürede görevi, kök göklerin gücünü kültlerle dürümlemektir ki; bu çalışma şu anda sürmekte olan çalışmadır.

İnsana ikmal tamamlatmak gerekir ve biz dünya insanının ikmalinin tamamlatılması için bu çalışmayı başlattık. “İnsanlık boyutlarında kimler geldi, kimler geçti” dediler ya hani, ama ilimle geçen, kelamla geçen, yaşamla geçen, Mikail’le mahrekle kült olup ilmi ka olup geçen, hepsi ayrı, ayrı geçti… Çatı kurulmadan, çan çaldığında yürekte; çalı çırpı olan her ilim kalemi bütün kültleriyle geçti de; kaskatı olan insanlık hakkın kalemi olmalıydı. Bugün bunu başarmaya çalıştık.

İlime kalem gerekir, Rahmana insanlık gerekir, BİSUİ olana kaha gerekir, şanslıyı şansızı insan bilir; şanslı olmayan şanslı değildir!...

Biz dünyadayız canlar unutmayın… İsmimiz İsrafil’dir bizim… Bu gün buradayız… Her insan İsrafil’in kelamıdır, her insan yaşamıdır İsrafil’in, her insan diriliğidir ama İsrafil; bütünün kültü olduğunuz zaman sizleşir ve siz kilinden, siz kumundan, siz şarkısına dönüşür ve sizden sesleşir.

Uluların ululuklarını dürümlerinde dillemeleriyle birlikte, her bir diri kült aklın kültü olur ve insan sırrında seslendiğinde artık o İsrafil’dir…

Sizler, şanslıyız ki bizimlesiniz… Burada oluş sebebim sizinle olmaktır. Ağırı hafifletmek için buradayım, aşkla geldim… Borç harç değil hakla geldim, aha geldim… Ben insan sırrını dilleyecek insanlığı tohumlayacak olan İsrafil’im!... Kaynak dışı bilgi asla vermeyiz diyen bu meclise geldim… Benim için göz, söz, öz Allah’ın ilmidir. Gerçek budur, sizden de dileğim; bedenli olarak olarak yaşayan sizler, her insanla dilleşin ki her insan kelamda kendini hak etsin.

Uzak, çok uzak bir günde bütüne hizmetçi olan birliklerimiz bu gün dünyalıdırlar. Düzeni kurmaya geldik bizler… Korkmayın burada olmamız mutluluktur, unutmayınız ki bizler; Allah’ın tınısını sistemin kültüyle dilleyebilenlere geliriz. Ve bu meclis; Allah’ın tınısını kelamda kendi yüceliğiyle mükafat olarak bitişken ve bilişken olarak bütüne sistemli vermekte olan, sistemli kodlamakta olan kaynaktır!

Her insan kendini dinler, burada olmam mutluluktur benim için… Hepinizi kucakladım aha bu!

Süper İnsanlık Realitesi


https://vimeo.com/219742331
 

 
  Bugün 8 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol