Bütün kütlemizle, kültleri kodladık ve yolu açtık… Yolculuk başladı tüm insanlığa. Biz, bizi kontrol ettik ve yolculuk yaptık. Her insanın, kelam olup yolculuk yapması nefesledir. Dünya İlmi, hakim ilimdir. Dünya ilmi, hakiki ilimdir. Her insan, kelamda kendi olur ve yol olur. Şükür olduk!...

Toprak Toplumlar, Kuran İlmi’ni bilmezler. Onlar, kendilerini has teknikle tohumlarlar ve yoğun ilimle kodlarlar ama kelamları olmadığından yaşamları olmaz.

Dünyanın üzerinde göz vardır. O göz, tüm insanlığı izler. O güzü bilin… O göz, Rüya Boyutları’nda sizi sizde diller ve sizden size varır. İşte o gözde, görev vardır… Sizin, İsrafil olduğunuz; o göz tarafından size anlatılır… O gözün gözü vardır. O gözün gözü, sizi size, yaşam sayfalayarak görevli yapar.

Dünyalılar, Düzen kurarlar ama kurdukları Düzen, ocak yakabilir ya da yakamaz… Öz kelam olur ya da olmaz… Sessiz zamanları kodlar ya da kodlamaz… Her insanın, kendini hak etmesi için olması gerekenler vardır. Her dere, Keram İlmi ile akar ama akış sonlandığında, hasat olur ya da olmaz…

Çok nurlu bir çalışma yapılıyor burada. Bu çalışmaya, Halik olup katılanlar ve Hak İlmi ile kontrollu katılanlar ya da bir leke temizlemek için gelenler; herbiri, her dereyi hak etmiş olmalılar ki Halik Nefes’le çalışabilsinler.

Dünyaca ve dünyalıca, yaşamca ve yaşanırca, Hakk Kelamca ya da kalemce; her diri, kendini hak etmelidir.

Bütün Görevliler, kulluk için birleşmelidirler. Bütün Görevliler, Kuran olmalılar; yaşam olmalılar; Halik olup yarınlara varmalılar!... Aha şimdilik!…

Sevgililer, zararı önledik… Buyurun bilin… Dünyanın Işığı’nda kırılmalar başlamıştı. Bu çalışma ile o kırılmaları, tohum olarak köklerden çıkardık ve sessizliğe kayıtladık. Bilişi hak ettik; kervan olduk ve yol olduk… Aha!… Çok şükür iyi bir görev yaptık!... Şükür ki hak ettik!... Aha şimdi!…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ