Birlik İlmi
  İLİM 12, 1. AKIŞ 3. BÖLÜM
 

05.07.2017 İLİM 12
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 1.AKIŞ 3. BÖLÜM

Dar boğazdan geçiyor şu anda insan soyu… Öyle bir gündeyiz ki kantar Ka Ha ilmi, aha kelam levhi ve biz sessiz dürümler siziz, geri çekiliyoruz şu anda. Her dere aklın kapısı ve biz geri çekiliyoruz… Nereye!?... Karanlığın tendeki levhi kapısına… Oraya vardık, orayı açtık, oradan çıktık peki şimdi neredeyiz?

Yürümekten yorulmadık, yürüyen yürüten insanlık olarak cemaatlerleyiz. Ferdi çalışmıyoruz asla, tüm cemaatler bizimle, hani neredeyiz? Evrenlerin sessiz sistemleşmesini sağlıyoruz, her dürümde var olan kelamlar olarak…

Şikayet etmiyoruz, kin nefret, hırs asla olmaz yüreğimizde… Bütün köprüleri kürzi kapıları açtık, şahlandı dünya şu anda, şahlandı…

Genç, yaşlı hepimiz teknik kalemleriz, hepimiz büyük kötülükleri önleyebilecek görevlileriz, insanlık kapılarıyız; kendimizi dürümledik ve geçtik.

Sualtının gücü dürümlerimize inmişti ya hani, şimdi artık sualtı bütününün Kübra kapısını açıyor.

Her dere aklın kalemidir, dürümlere iner ve yolu açar. Bu derelerin biri de arzın gücüdür. Ama arzın gücünü, aklın kapısı açılmadan yaşama indirmek istemedik.

Buluş ilimdi ama ulular diyarı olan bir yaşam kaydı vardı, orada buluş; aşktı… Şikayetçiymiş öylemi?... Asla şikayetçi yok…

Şimdi canlarım ne oluyor?... Beşere kalem gerekiyor ya, her bir beşeri kod kalem olacak ve ilimi yaşamaya başlayacak. Bugünden sonra beşeri kod kendi kodları olarak tohumladıklarıyla kaynak olacak. Herkes kendini yazmaya başlayacak ve yaşayıp yaşattıklarıyla Beşiri kodlayacak. Kelam ilmiyle kürzi kapıları açacak ve bütünün gücü olacak, arza görev taşıyacak. Bu gün umutlarımızın ötesinde yaşamlarımıza indirdiğimiz ilim, herkesin kendini hak etmesini sağlayacak. Daha da önemlisi kan, kan olacağız hepsine… Onlar yaşam kodlamaları yaparlarken biz onlara kalkan olacağız, ocaklarında büyük kült olup her kim gelirse yüreğe onları koruyacağız.

Öfke asla olmamalı, kimseye öfkelenmemeliyiz canlar… Öyle bir dönemdeyiz ki; öfkemiz kuranı yırtar, bunu unutmayın!...

Öfkelenmeyeceğiz, asla… Kardeşlerim, itibarı olan var, itibarı olmayanı var. Hayrın tendeki ilmini bilen var, bilmeyen var… Kıran var, kırdıran var… Ama yolu bulan kaç tane insan var…

Bundan sonra tohum ekmemizin gereği bitmiştir. Kontrol gerekiyor artık… Oyun yok, kontrol! Hani nerede kontrol!?... karanlığın ilmi Ka olan şevkli çalışmaları kontrol çalışmalarıdır.

Son dönemde İsmail paşa babamız gelir dünyaya… Ona siz İsmail’i kalem dersiniz. Ona çoğunuz ilmi ka dersiniz… İsmail’i dersiniz çoğunuz… Yorulur çok yorulur çalışmalarda, der ki; “ben öyle çok çalışıyorum ki birazda siz çalışın” diyor… Yakışır, yakışır ona… Her insan bir İsmail’idir bilir misiniz!?… Ve o bütüne hizmetçilik yaptı tüm zamanlarda.

Herkes İsmail’i peygamber diye bilir ama o daha da ötesi insandır, insan!... Haliktir o, hayrın kapısıdır… Şan şöhret demedi asla, aşk dedi aşk!... Her altın ışığın gücü ocağındadır onun, muradımız onunla çalışmaktır canlar.

Kurul kararıyla bitki, hayvan ve her bir yaşamı kontrol etmek istiyor. Kurul kararı… Bu kurul nereden nereye vardı bilir misiniz? Yerin yaratımından bugüne geldi. Ve onun insanlığa kaynak olduğu kesindir.

Tayinler yapılıyor dünyada, herkes bir göreve tayin ediliyor. Ama kimse nereye tayin edildiğini bilmiyor. Sadece özü ona bir şeyler anlatıyor ve diyor ki; “sen şu göreve tayin edildin, yada sen şu göreve tayin edildin”… İnsan kelama vardığı zaman artık görevini hak eder dinler. Ne zaman dinler!?... Kendi hologram sayfalarını hak edip geçtikten sonra dinler. Ve der ki; “benim görevim şudur, benim yaşamdaki gücüm de budur, ben bu güçle bu görevi hak ettim ve yaparım”, ya da der ki “ben görev yapmam”… Oyun yok canlar kesin olarak böyledir, herkes görevlidir… Ama kimin görevi nedir, bunu sadece kendisi dinler ve bilir.

Bar kapanmadan size daha açık veriyorum, kaynak ilmin kapısını açtım ve sesleniyorum. Bu meclise dahil olanlar buraya geçip yüreklerini dinlerlerken, kendi rahmi kapılarını açmadan burada olamadılar.

Rahman olan, Ka Ha olan insan olup buraya gelmek kolay değildi. Ve burada oluş sebeplerini mutlaka miraç kapılarını açarak öğrenecektiler.

Ve bugün burada bu görevler, ocak yaşamlara bildiriliyor… İbrahim soyu olarak burada olan bu meclis, bire hizmetçidir ve yoldur, ilmin kapısıdır ama İsmail’i kodlarda bugün buradalar.

Tükenen her kim varsa, yerin gücüdür ve buradadır… Arza, arşı indiren birliğimiz hakkın kapısını da açarak herkesin kendi görevini hak edip dinleyebilmesi için de kült oluşturmaktadır.

Ağırdır canlar dünya yaşamı, çok ağırdır… Ama bilinsin isterim ki; her insan buraya evrim için gelmedi, gök sözcülüğü için gelenler var, yarını tohumlamak isteyenler, kodlamak isteyenler var… Kıran, kırılan ilim kapılarımız; tüm zamanlar için buradalar… Bütüne hizmettir yaptığımız…

Nur olun, kuran olun, öfkeyi aşın, yolu bulun; dileğimiz budur!...

Ve diyoruz ki; “çarık giymeden gelin bu meclise”… Giyip gelenler, esmaları dilleyemezler… Çarık giyenler, yarını dinleyemezler ve yolu bulamazlar…

İtibarı yüce olanlar, kutsal ışıklarıyla gerçek kaynağa inerler ve kelam olurlar… Üzerlerindeki güç kontrol kurar, yaşam olurlar, torbalarında ilim olur ve biz o, o biz oluruz…

Çorba piştimi acaba?... Pişmiştir… Şeytan şarkısını okumadı ama sonra okuturuz ona.

Süper İnsanlık Realitesi


https://vimeo.com/224432921
 

 
  Bugün 199 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol