3.MAYIS.2017 TARİHLİ İLİM 03

AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ - 2. AKIŞ

Canlarım, bu şu anlama gelir. Çamur yoğuranların buraya girişleri yapıldı. Bu bilgiyi onlara verdik. Onların yoğunluklarında kontrol yoktu. Eşya da kelam olmaları için hasat olmaları şarttı. İsrafil, görevini hak etti, yaptı

Amon Toplumları olarak mutlak kalem olduk ve yoğunluklarını kayıtladık. Israrla bizi kontrol etmeye çabaladılar ve biz, onları koruduk. Ve tekrar, tekrar bunu yaptılar. Ve tekrar, tekrar, onları koruduk.

Nihan kelamda KAHA dır ama akıl yoksa has olma imkanı yoktur. Dünya, dürümlere insanlık ilmiyle kodlanır. Eğer insan, kelamda kendi yoğunluğunu tohumlayarak, kaynağa vardığını anlamamışsa…. Irak ama çok ırak bir gün için ocaktan çıkarılır.

Ve onların, bu yoğunluktan çıkarılışı sağlandı. “Ve biz, onlara biz yokuz” demedik. “Henüz bu safhaya ulaşılmadı” dedik. “İnsanlık, henüz bu aşamaya gelmedi ve biz, bunu hak etmedik” dedik...Ama halikte hak, tendeki hak ve hasattaki hak, ayrıdır.

Şimdi, doğanın gücüne bakıyoruz. Yürümekten yorulmuş olanları izliyoruz. Kurandaki ilmi hologram sayanları, hak edip dinliyoruz. Her birinin yüreğinde, kısırlaşma başladı.

Çorba pişmiş ama çorbanın yoğunluğumuzda sistem olabilmesi için kontrol kurması gerekir...Hangi çorba daha lezzetli? İnsanlık çorbası.. İşte canlar, bu çorbanın, hak tınıda, tende ve hakiki levhide, ilmi var mı yok mu?

Bunun içindir ki biz, hikaye dinleyenlere hakiki levhide, ilim öğretemeyiz. Onların kendilerini bulabilmeleri için ocaklarının olması gerekir. Ocakları yoksa yürüyen dünyada, yolculuk yapamazlar. Buydu olan.

Ve bizler, Süper İnsanlık Realitesi Dürümlerindekiler, her anda yürüyoruz ama huzurla yürüyoruz.. Bizim yolumuzu kapatmaya gelenler, yalın, hakim ve hak olup, bütünden ayrıştırıldılar. Onların toprağa inişlerini önledik. Yapabileceğimiz buydu.

Çantaları, kontrol dışı bilgilerle doluydu. Ocaklarında hakiki nefes yoktu. Ağır yük taşımaktaydılar ve çırpındılar. Şikayetçiydiler… “Deliler, dili hak olanlar, yolu kaybettik” dediler… Deliydiler ama diri değildiler ve yolları yoktu.

Şuanda eli ayağı tutanlarla bu yoğun çalışma devam edecek. Eli ayağı tutmayanların, yarında olma niyetleri olsa da bu yoğun çalışmaya dahil olmalarına isteğimiz yoktur.

Mutlaka ama mutlaka bunu vermeliydim ve verdim. Dedi, dedim.. Ama benim dediğim, her dediklerinden, daha farklıydı. Ve bugünden sonra çok daha farklı bilgiler vereceğim, burada. Her verdiğim bilgi, çok güçlü olacak, kesindir.

Ve bunun içindir ki Tanrı Kapısında, her anda, hak kelamda olanlarla, yolumuza devam edeceğiz. Hayrın tınısında, hak kapıda, ilmi KA olamayanların, cevherdeki cennetlerinde, kelamda, kalemde, olmalarına isteğimiz yoktur.

Bunun içindir ki onlara, bilgi vermedik sadece dedik ki “biz, başlattığımız yolu artık bitirdik”…”Siz devam edin”... Ama onların yapacağı kelam, kendi yüreklerinedir… Bunu yapmalıydık. “Biz artık yola devam etmeyeceğiz” dedik.

Canlarım, yaparız böyle şeyler. Gerekli olmasa yapılmaz, canlar. Gerekmese yapılmaz…

“Her dağa, insan” demedik, biz. “Her hakka, taht” demedik, biz. Her yaşayana, cevher” demedik, biz. “Esmaları kültleriyle dürümleyenlere Yaratan” dedik “ama yarında haksın” demedik ki biz....Dedim mi? Demem.

İşte bu!

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

https://vimeo.com/215877071