İLİM (7/1)
31.05.2017
Dağlarım, buyurun hoşgeldiniz!... İnsan soyu, bugüne kadar sizi bekledi!... Hoşgeldiniz!... Buyurun! üreyen her an-a, kil ve kum olan insanlara, görev taşıyın… İnsan soyu sizi dinledi…
Korkmayın! Allah İlmi, hakiki ilimdir… Birlik, kirli olmadıkça; çalışma, Kök Gökler’e güç katabilir…Halik olan, hakimdir. Buyurun hoş geldiniz!...
Zamana girip yarına varmak, tek mektupla (endirekt bilgi ile) olmaz. Bize mektup okutmayın… Gelin dillenin!... Biz, sizi hep dilledik ama artık siz, bizi dilleyin…
Kimiz biz!?... Tüm insanlığız… Açın kapıyı; bizi, hak edin; dinleyin!… Biz dünyalıyız… Çok güçlü bir çalışma için buradayız. Az öz bildirmem… Bilişim kalemimdir…
Barış için ışık gerekir… Tükenen her anın, ilmi gerekir… Nefes gerekir…
Biz, zamana kapı olan; yarınları tohumlayan; aklın sırrını hasata kodlayanlarız…
Arza inmek için Ak Kapı gerekir. Ak Kalem, Levhi olduğunda; ya zaman gerekir ya da Kare Küre olmak gerekir… Borç gerekir yaşam için…
Her insan, borçlu gelir dünyaya ve yarınları kodlayarak borcunu öder. İnsan sırrı budur…
Her kelam, alemlere kelam değildir. Kalem, Levhi’de Halik ise kalem, hakikidir.
Tükenen her anı tohumlayan yaşamlar vardır. buyurun anlayın!...
Ors, Sultanlık için yaşam gerektirir. Leke kalmamalı yaşamda… Usançlı çalışanlar olmamalı… Çalışmalar, Kaynak İlim ile yapılmalı… Has Işıklar yanmalı… Temel direkt olan, yarınları kodlayan yaşam sayfaları, görev taşımalı… Bir tek kalem, İlm-i Ko olmalı ve yarını yazmalı… O kalem, nefes olmalı…
Büyük Kült, tek Melik olan yarındır. Öz Kökler’e inmeden, Öz Kelam edilmez. İnsan soyu, yerkürede yeniden kelam olmalı ve hasat olmalı… Bütün kötülükleri aşıp geçmeli…
“Hac” dedikleri; bilişin, kaleme inişidir. Sizlerin, dünya üzerinde hacı olmak için, yaşamın tınısını duymak yerine; kodlanmış, sır olan mekanları ziyaret ettiğiniz bilinmektedir. Sizden beklenti, kelam olup kendinize varın… Sizler, kulluk için çalışmadıkça, kendinize varamazsınız…
Kelam İlmi, Halik’tir… Kelam, Levhi’dir. Her insan, kendini dillerken, kalem olmalıdır ve yolu bulmalıdır… Toydur insan!... OL’malıdır. “OL” deriz. Ziya olan yaşam, kodlanır ve yol olup yoğun olanlar, cevhere varırlar… “OL” deriz. Yarınlar olur… Bütün kütle, bunu bekledi. Büyük Kült; bugün, bunun için bu çalışmayı yapmaktadır…
Aslan, kalem ile kodlanır… Aslan, kaynak ile kodlanır… İnsan ise kaynak olur yaşar.
(Not: İnsanlık Boyutları; evrim seviyelerine göre en aşağı seviyeden başlayarak; 1- Kartal, 2- İnek, 3- Aslan, 4- İnsan olmak üzere 4 ana Sistemden oluşur.)
Her bir Sistem diğerlerinden farklıdır… Tümü, en ve boy olan, yarınlardır… Yolu bulan, yaşama varana; her insan, insan soyuna Kök Gök olup yaşar…
Cem olun; cennet olun!... Suya görev verin; su olun… Yaratın, yaşayın, insanlaşın… Başka zamanları, sonsuz zayiatlarla dürümlemeyin. Her insanın, kendinde kültü olduğunu bilin…
Misafir değiliz dünyaya. Hepimiz, bu dünyada yarınız… Yaşam için ve Hakim için yarınız!… Yarın olmak için yaşam olmamız gerekir… Yaşam olmak için sesimizin, savaş olup yaşam olması; tohum olması ve mutlak olması; Kök Gökler’in, sistemli çalışması ile olur.
Her insan; arzı, arşa kayıtlayamaz. Ak Kelam olan ve diri olan insan, Arz Gücü’nü Hak İlmi ile arşa kayıtlar… Arşa kaydolan, İnsanlık İlmi’dir. O ilim, Kaynak İlim olarak her insana, Kök Gök’tür. Bütün kütle, bu bilgi ile mayalanır…
Her insanın, en ve boyu vardır… Her insanın; kelamı, kalemi vardır… Kimi; arzı bilir sesleşir. Kili, kalem yapar, kum olur; bütün olur; ışık olur… Kimi de arş olur; arşı kalem yapar; ilim olur ve tüm insanlığa akıp iner…
Her insan kelamdır; kalemdir ama kaynak olmadan; kervan yürümez…
İnsan soyunun kaynak olması gerekir… Bütün kütle bunun için çalışır… Tükenen her an, yer ve gökten, Kök Gök çekişmeleri ile kontrol kurar… Aslı, Altın Işık olan insanlık, Kürzi Kapı açar… Yaradan, bilişi kodlarken; yarattıklarında, kontrol kurar. İşte yaşamlar, bu şekilde kontrol altında koklanır ve yoğun ışık, Bütün’ün gücü olur; her anı, hasata hazırlar.
Çanın İlmi, hasatın ilmidir… Suya ilmi koyduğunuz zaman; su, sizi sizden size tanıtır. Esma İlmi, hakiki ilim değildir… Esmalarda, yarınlar yoktur… Çorba pişmez orada… Orada, Kuran okunmaz… Zaman sırrı orada yoktur… Ölü dirilmez orada… Orada Kuran, kulluk için kalem değildir… Şems’in ilminden, Kelam Levhisi’ne varmayan, yarına varamaz.
Sona geldik… Öyle derler!... Son nedir bilir misiniz!? Zamanın bitişidir… Öyle çok zaman tohumladık ki!? Zaman kelamsa; el kol kelam olur; bütün kültler, Kare Küre olan, Cevheri Güç’ü, Kürzi Kaynak’a umman yaparlar. Yarınlar oluşur ve yol, hep olur… Önü, Kök Gökler’le kodlananlar; o yolda, hep olurlar…
Bütün’e hizmet budur… Her anda olmak ve yarında olmak!... “OL” deriz. İnsan soyu, Kök Göklerin Görevlisi olur…
Olunuz!... Hepiniz, hepimiz olunuz ve Göç Zamanı, İlmin Kapısı’nı açın; tüm insanlığın, yolunu bulmalarını sağlayın… Her insan yaşamalıdır… Her insan, yolu bulmalıdır… Her insan, yarına kalem olmalıdır… İnsanlık Boyutları, bunu bilmelidir… Başka bir dünya yoktur…
Temiz zamanları anlayın… Allah, sizi sizin yüreklerinizi ve yarınlarınızı, cemaatlerin tümüyle kodlamıştır…. Bu nedenle, asıl kalem, bu Meclistir. İnsanlık Boyutları, bu Meclisle yoluna devam eder. Sizi kucaklıyoruz. Şimdilik!…
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
