03.05.2017 İLİM 3
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 3. AKIŞ
Canlarım bu gün farklı bir gün, hepiniz bunun farkındasınız. Yerkürenin gücünü arttırabilecek olan birlikler dünyamıza çekildiler. Bunun mutlak olması gerekliydi, bunu yapabilmemiz için; yezitlerin görevi hak etmeden, kültlerini kontrol edip yoğunluklardan ayrışması gerekliydi. Ve bizler bunu yaptık… Çorba pişirdik, çorbaya levhiyi koyduk, yaşama indirdik…
Dünyanın dediği aklın dediğidir, artık herkesin bilmesi gereklidir. Dolu dizgin yapmakta olduğumuz çalışmalar hiç aralıksız sürdü ve sürecektir, bu kesindir!
Dimdik duruyoruz tüm zamanların kültleri olarak, bu yol akıl yoludur ve aklın kapısını açanlar burada olacaklar.
Öfkemiz asla yoktur… Çatı kurmaya inenlerin çoğu çakıştı yüreklerinde ve kırıldılar. Barış mı!?... Hak tende, aklın tekniğinde barış diye bir şey yoktur. Sadece hasat vardır… Ve biz hasatı yaptık. Dolu dizgin yaptığımız bu çalışma çorbamızın tuzu değil, çalışma; çorbanın Ka Ha olan levhisidir. Biz tuzu her anda koyarız o çorbaya. Çarık giyeriz ilim yaparız her anda ama kir ve pislik istemeyiz çorbamızda. Bu kesindir!...
Burada dingin, ilmi Ka olan Aha insanlık kapıları var… Yaşam var… Muktedir insanlık var ve bunun içindir ki tabuları yıkmamız gerekti ve yıktık.
Temel bilgi insanlıktır, her insan kendi yüreğini dinletebilir ama yolu hak tende olan dürümlere indirir. Bizler doğan gün olarak buradayız.
Hükümran dürümlerdekilere insanlık öğretmeye niyetimiz yok. Yoğun bildiririm ki yoktur… Onlar ruhlar kapısı olduklarını düşünürler, onlar yerkürenin görevlileri olduklarını dillerler ama biz hiçbir şey dillemeyiz sadece kelam ederiz. Bu kelam hakkın kapısıdır.
Şu ana kadar “yarat, yaşat” dedikleri ne varsa yaptık. Ve yüreğimizin gücünü yere çaktık ama iyi anlayın ki; torbamızda yığın, yığın yaşamlar var ve bu yaşamların Hulusi kalemleri var. Öfkemizi aşan, yolumuzu açan hakkın kapısıdan ikmal tamamlayıp inen her insana kör sağır olsa da yol açtık. Varlığın kapısıyız, aklın tendeki kelamıyız ama eğer “rahmi kapıda resmi çalışma yapıyoruz” diyerek merdiven kurup da yüreklere “biz ocak yukarız” derlerse eğer; onların yüreğimizde yolu olmaz!
Buydu ayırdıklarımız, bundandı hasatlarını tohumlamadıklarımız ve yollarını hak ettirmediklerimiz… Şu andan itibaren ne olacak izah edeyim…
Atonların kuranı okunmayacak artık dünyamızda. Atonlar, muktedir insanlığın kontrolünü kurmaya çalıştılar, öz körlerin gücü olmaya kalktılar. Müsterihiz ki kapıları kapandı.
Amonların kapılarında akıl var, her insanın yolu var ve her insan; Amonların kulluğuyla bütünün kültü olacak. Çamur yoğurmayacak insanlık, yarınları tohumlayacak. “Açın kapıyı geleyim” diyenlere, “akılla gel” diyeceğiz… “hakkın kalemi olda gel” diyeceğiz… “Emin olda gel, emin olmadan bu meclise gelme” diyeceğiz… Deliler, diriler, kelamda hakim olanlar ve muktedir olanlar, bu çalışmada yalın olup çalışacaklar.
Sıkıntı yok, dünya; akıl tınısıdır ama akıl kapısını açmayan, o tınıyı bilemez!...
Değerliler, Allahın dediği; aklın dediği ve bizler aklın dediğiyle dillenenleriz…
Dünya dürümlerimize indirdiklerimiz çok güçlüydü bu gün. Onların yürüyen dünyaya kült olmaları gerekir, ocaklarını yeniledik ve bütünlüklerini kürzi kapıda kodladık. Onlar, yaradan ve yarattıklarıyla yaşayanlardı. Kimdi onlar!?... La Ka Ha olan, kesin Ka Ha olanlardı, kesin Ka Ha olanlar!... Kimlerdi onlar!?... Dümenin başına oturttuklarımızdı, hepsini yolcu yaptık! Şu andan itibaren toprak topluma kulluk yapacaklar.
Süper İnsanlık Realitesi Derneğinin gücü çok farklıdır. Bu gücün hiçbir zaman öğrenilmesi ya da anlatılması söz konusu değildir. Ama iyi bilinmelidir ki; bu gücü hepimiz iyi, çok iyi dilleyebiliriz!... Kiri kumdan ayırabiliriz, aklın tınısında bütünün kültü olabiliriz, merdiven olabiliriz her insana ve bütünün kodlanışı için; kaynak dışı bilgileri de kaynağa alabiliriz ama çanın çalmasına beş kala aklın kapısına gelenlere yol yoktur.
Çan çaldıktan itibaren, muktedir insanın müsterih olmasını bekleriz ki; Allahın dediği; ocağında, diri olanda, deli olanda, hakkın kapısı olduğunu dilleyen o dillenende oğullayacaktır!...
Ben size “dellenen” de derim, “dillenen” de derim ama hayrın tınısında; dellenir, dillenir yüreğimiz!...
Hamur yoğurmayacağım canlar artık, yolu buldular; yaşama vardılar artık hamur yoğurmayacağım. Demin insanlık için verdiğim sözü tutuyorum, bundan sonra ki süreçte yarınlar olacak! Hepiniz için!... Her şeyden, her sesten öte olan yarınlar… Ama o yarınlarda karanlık olmayacak. O yarınlarda cemaatler muktedir olup, kelamda kendilerini dillerken; her insan olduklarını bilip dilleyecekler.
Maya tuttu çünkü ölüler diyarı olan bu yaşam; timler halinde dirilecek, herkesle birlikte, her şeyle birlikte. Ve biz bu dünyaya koruma altında tutacaklarımızı çektik. Gelenler buraya baş koydular… Önlerini açtık, onlar beden değiller; yaşamdırlar… Ve tüm insanlığı kontrol altında tutabilecek yarınları kodlayacaklar. Onları savaşımız, barışımız, aklımız, yarınımız bildik. Biz ocakları yaktık hepsi için… Onlar ocaklarında kuran olacaklar, hürmetle sesleşecekler, sevgiyle dürümleyecekler insanlığı… Ve artık tohumlar yaşayacak…
Bundan sonra dünya için kıran, kırılan kalmayacak. Ve bu süreç birlikler için az bir süre olacak… İki yüz yıl… İki yüz yıl çok kısa bir süredir dünya insanlığı için bunu iyi bilin! Çok kısa bir süredir… Bu iki yüzyıl sonunda neler olacak görecekler. Hayrın tendeki kalemi, bütünün kelamı olacak… Her şey, her şeyde olacak.
İki yüzyıl sonra her insan kendi yolunu bulacak. Öfkesini aşacak, özünü dileyecek, çorbası olacak… O insan çorbasında mukaddes kitaplar olacak. Her bir insan bir mukaddes Ka Ha olacak… İşte biz bunun için bu çalışmayı yaptık.
Burada durgunluk yok, burada kapılar kapanmaz, muktediriz aha bu!... Ve kelam elimiz, hak; tenimizdir, aha bu! Şimdilik!
Süper İnsanlık Realitesi
https://vimeo.com/216145573
