Birlik İlmi
  İLİM 12, 4. AKIŞ
 

5 TEMMUZ 2017 TARİHLİ - İLİM 12
AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 4.AKIŞ

Beklentilerimiz yok canlar, yürüyen kültlerin bütünlükleri bugün buradalar... Tanrı arzın gücünü bütünün kültü ile tohumladı. Buruk bir dünyalı, buruk bir yarın. Yok mu?.. Yok!.. Böylesi bir yaşam yok.

Sistem güçleri olarak buraya gelen birlikler, buradalar onlar... Her dünya ağır ağır dürümlere çekiliyor.

Kervan yürüyor. Bu kervan levhi kodlarla yürüyor. Kuran İnsan, Allah'ın ilmi ile dilleniyor.

Sevgililer, mesafe artık kapanıyor... Hangi mesafe?... İlim ile insanın mesafesi.... Hepimiz ilme mesafeliydik... Ve bundan sonraki dönemde insanın ilim mesafesi kapanacak...

Bundan sonra daha yüksek bilgiler diriliklere çekilecek... Hepiniz kendi yüreklerinizi dilleyeceksiniz. Ve yolunuz kontrol edilecek...

Batılı toplumların çokları, kontrol dışı bilişlerle kodlamalar yapmaya çabaladılar... Ama doğu toplumları, lütfi kapılarını daha önceden açtılar.

Hepsi yer kürenin görevini taşıyorlar... Birlik kapılarında her şey her şeyle birleşecek... Ve yol Allah'ın "yürü" dediği o yüceliğe varacak...

Her insan Turkuaz'ın Kalemiydi... Sorumluydu dünyadan... Sonra Turkuaz kulluk istedi... Kuran oldu. Ve daha sonra kontrol kelama indi... Kelam, kuranda torba torba ilim oldu. Çok çok mutlandık canlar!... Çok!...

Yaşattık dünyayı ama esrar insanlıktı... Bunu hiç kimse bilmedi. Hepinizin yolunda akıl var daha güçlü olmanız gerekir...

Ve yolunuzda aşk olmalıdır... Bir tek itibar gerekir insana... İtibar yoksa yarını olmaz insanın... İtibar arzın gücüyle olur... Arza arşı çekenler itibarlı olanlardır.

Keram İlmini levhi sayar yürek... Ama levhi kalem değilse, orada insan olsa da yaşam olmaz.

Şimdi canlarım "Dört Gök Sözcüsü'nden" söz ederim hep size... Onlar yoğun ışıklarını kodladılar ve dünya diriliğinden ayrıştılar...

Sonra Ruh Kapıları'nı kapattılar ve çektikleri ilmi kendi yürekleriyle. Dünya diriliğinde biliş kapılarında kayıtladılar...

Ne oldu bilir misiniz? Cennet dedikleri kelamın, onların kelamı olduğu düşünüldü... Dört sözcü, dört cennet... Bunun nasıl bir hata olduğunu kimse anlamadı...

Sahra dedikleri bir yoğunlukta, insanlık boyutlarında bu bilgiler hakkı, hakiki levhiyi kontrol etmeyi zorlaştırdı. Hatta önledi. Öz geçiş yapılmadıkça, cemaat cevherinde cenneti tohumlayamaz.

Öz geçiş yapmayanların, cennet ilmi ile bütüne gök kelam etmeleri kontrolu kaybetmeleri anlamındaydı...

Ve dedik ki "insanlık kapılarını açalım ve cemaatlere cennet kurduralım". Hangi cennet, hangi cemaatçe kurulsun?...

Bütün köklerimizde bu bilgi meknuzdu.. Her dere aklın kapısını açıp yarına akar... Ama akıl yoksa cennet kursa ne olacak?...

Dedik ki cenneti yarın için tohumlayalım... Öyle çok çalıştık ki bunun için... Betkin, kil kum olan, kelamı olmayan insanlık, cennete varmak için her levhiye, her külte kaynak olmaya çalıştılar...

Ne yazık ki cennet dedikleri kendi yaşamlarındaydı aslında bunu anlamadılar... Sor bakalım dünyalılara nedir cennet?...

Size ne cevaplar gelecek?.. Her insan kendi cennetini anlatacak size... Ama yakışır insana kendi cenneti de... Hangi cennette kendini tohumluyor? Önemli olan bu...

Ve doğanın gücünü anlayan, kendini hak eden, siyahın en siyahında, birlik kuran her insan cennet dendiğinde, yaşamın cemaatle cevheri tohumladığı o yoğunluğu anlar.

Burada bulmak, burada yaşamak, burada kontrol, burada yarını yoğunluğu hak ediş.... Ama hep cennet için...

Seyredin dünyayı canlılar... Cerahat, cerahat, cerahat... Ama cem olanın cevherindeki cerahat ayrı, yarını kıranın cevherinde ki cerahat ayrı...

Herkes kendi cerahatını kendi yarınına kodluyor... Ve süzülen dünyalara ses olmaya çalışıyor...

Doğanın gücünü anlayamıyor... Sormuyor dünya cennetten farklı bir yer mi diye?... Her dere aklın kapısını açıp akar ama insanın kelamı yoksa aklı da yoktur...

Aklı olmayanın yaşamı yoktur... Yaşam olmazsa cennet de olmaz... Bunları insana anlatmak gerekir...

Bir tek insan ben cennetteyim dese; telif hakkını kazanır...Ve dünyalı olur... O cennet Allah'ın ilmi ile dürümlenen insanın kendi yüceliğidir.

Başka cennet arayan, kendi ötelerini, kendi 20. Gürzi kalemini arar... Ama orada yarın yok ki... Sahradır orası... Ve orada "Tura" dediği kalem de yoktur...

Sevgililer, biz oanın gücüyüz ama cennet insanlıktır... Bunu anlayın artık... "Cennet insanlıktır." İnsanlığın yokluğunda cennet olmaz.

Eğer birileri "ben cennet isterim" derse, kendini isteyendir o... Ama biri çıkarda "ben cemaat isterim" derse, cemaat cennetidir onun...

Ama biri de çıkar "ben cennetteki ilmi" isterim derse kendini istiyor demektir o... 
Her şey cennettedir. Ama kimin ne istediği önemlidir...

Barı kapatıyorum artık. Sorumlu varsa sonsuzlukta sorumludur. Bar kapandıktan sonra yaşam kodlanacak ve sonra Ruhi Kalemler mutlak kulluk yapacaklar...

Sonra, sonra ne olacak?.. Yer küre görev isteyecek ve yeni bir çatışmaya girişecek işte canlar yaptığımız budur...

Şikayetçi olan var mı?... Yok. O halde buyrun... Barımızı kapattık.

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

https://vimeo.com/224432540?ref=fb-share&1

 

 
 
  Bugün 288 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol