Birlik İlmi
  İLİM 8, 4. AKIŞ 2. BÖLÜM
 

7.HAZİRAN.2017 TARİHLİ İLİM 8
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ, 4. AKIŞ 2.BÖLÜM

Karanlık aydınlandı ve yol Allah Yolu oldu…ama mutlak olanla oldu. Köre göz gereksizdir can. Özü, sözü bilmez, görevi yoktur…ama kör görev yapmak istediğinde; sözü, sesi olur ve gözlenir, sözlenir…göç kapılarına varır, göz olur. Şu anda olduğu gibi.

Her insan, her insana göz olsun isteriz. Her ilim kaleme insin, bilişi kotlasın isteriz. Ve çatıyı kuranın kaynak olmasını isteriz. Nerede insan varsa, orada yol var.

Her bir insan bir robotik timdi yaşamda. Tükenen her levhide vardı ama artık o robotların yer kürede ilim olmaları gerekir, insansı olarak yaşadıkları bu günün, aşılıp ilim olması gerekir.

Her bir insan bilge olsun dileriz. Çamur yoğurmayan, ışık yoğuran bir toplum isteriz. Dünya dini, Allah dini olsun isteriz. Ve din dediğinizin de kalem olmasını isteriz.

Mutlaka Muhammet Mustafa, Allah’ın dediğin dedi. Mutlaka Musa sistem oldu, insan sisteminde kelam oldu. Ve İsa savaşın kervanı oldu…ama bugün artık yarının kontrolu gerekir.

Mutlak kapıların tümünde akıl var. Allah dedi ki “görev taşı.” Gökçe söyledi. Söz, ses ekmeğe indi. Kervan yüreğe indi ve dedi ki “hadi!” “Yok yahu!” dedim “olmaz. “Ben ölüyü diriltmem. Ölmeye geldim” dedim. “Sol, sağ” dedi. ”Yok” dedim. “Yaşam” dedi. “Ohh” dedim. “Kaynak” dedi. “Hah” dedim. “Aha” dedi. “KA HA” dedi. ”Hah. Şimdi” dedim. Ve dedim ki “ol dedim”.

Değerliler, dünya nefesi aklın kapısıdır. Hani dersiniz ya “ol!” Olur. Ama hangi dürümde diyeceksiniz ol kelamını? Kendi yüreğinizde. Başka yürekte “ol” demeyiniz. Önünüz Allah’ın üleştirdiği yüreğiniz olur o zaman. Sizi, size üleştirir.

Ben derim ki “orta kapıların tümünde kalem olun.” Nedir orta kapı? Küresel sayfanın yaşam kapısı olan merkez…Küre…yaşamın sözcülüğü küresel sistemle yapılır. Her bir zaman kapısı bir kürzi kapı ama her bir kapı, kelamda kürzi sistemin kaynağı olan o orta kapı. Yani; merkez. Bütün insanlık o merkezde kotlanır. Her insan o merkeze kaynak olamaz. Her insan o merkeze nefes olamaz ama kontrol ilmiyle her insan, nüve olan bilgiyi kelam olup kendi yüreğinden çekip okuyabilir.

Okuduğu zaman Kuran olur. Okuduğu zaman, korku aşılır, bütün kötülükler aşılır canlar. Oyun yok! Hepimiz tanrı kalemleriyiz. Bunları iyi anlayın. Ve dünyanın yoğunluğu çok arttı ve daha da artacak. Bugün dünyada yaşanan tüm negatif sessiz kapılar, pozitifi tohumluyorlar aslında.

Orta Doğu hikayesi ölüyü diriltmek içindir canlılar. Ölmeden ölmek içindir. Biliniz ki Orta Doğu’da savaş, her anda yoğunluğu tohumluyor ama yaşamdır orada olan. Ve dünya, İsrafil kültünde bütünün gücüdür.

Orta Doğu hikayesi mutlak yapılan bir şakıdır. O şarkıda hakka varmanın, hakkın kayını olmanın, kırılanları kontrol etmenin ve yolu bulmanın sözleri seslendirilir. Ve tüm insanlık için Türkiye öz görevlidir.

Türkiye’de yapılan her çalışma, mutlak kalem için yapılır. Dünya dışı dünyalıların dünyayı kontrol için gerçekleştirdikleri her şey, buradan görev yaşam sistemleşmesiyle yapılmaktadır.

Dünya dışı dünyayı insanlık sırrı olarak bilişle kotlarken, tüm insanlığın hak teknikle kontrol kurabileceği cevheri ko sistemi Türkiye’dedir. Ve bu sistem, tükenenlerin kültleri için gereklidir.
Doğanın gücünün kontrolu için de gereklidir.

Seyir halindeyiz insanlıkla birlikte tüm tabiatı, tüm doğayı…iyi anlayın ki doğada büyük bir ışık, kaynağa indi ve doğa sesleşiyor size. Diyor ki “yaşayacağım…” “Ben yaşayacağım.” Diyor. Kült olarak yaşayacağım” diyor. “Kült olarak kotlandım, sistem oldum.” Diyor. “Ben yaşayacağım.” Diyor doğa. Hangi dürümde yaşayacak? Sanal boyutların kültü olan, ilm-i ka olan bütünde yaşayacak; çünkü sanallığın kelamıdır doğa. Ama Yaşamın Kuranı olacak, yoğunluğu artacak ve mutlak olacak.

Türkiye çalışmaları diri kalem için kök göklerin geçişlerini yaptırabilecek tek çalışmadır. Burada yapılan çalışmanın, hakiki insan sistemi için olduğu mutlaka anlaşılmalıdır. Tüm insanlığın cemaati, cevheri ilim olan kelamı buradadır.

Tükenen her insan yolu bulacak ve mutlak olacak. Her insanın, her insana ışığı var; bunları iyi anlayın. Kimse, kimsenin ötesi berisi değildir. Hepimiz o teklikteyiz ve o teklikte kült olarak mahrek’iz.

Kim Allah’ın dediğini der, kim diyemez; bunu tartışmıyoruz. Ağır yüktür bunu tartışmak ama iyi anlayın ki altın ışığın gücü hepimizde, yüksek nisa kapısı oldu. Ve o ışıkla hepimiz, her birimizi göreve alıyoruz.

Çoğumuz uluların türevleriyiz. Çoğumuz kübra ilminde kervan olanlarız. Çoğumuz yalan, dolanla değil; kelamla mutlak olmamıza rağmen, kul olamadığımızdan kaynak dışı kaldık ve çoğumuz da kare, küre olup, müsterihiz ki ilim olup kübra olduk.

Çorbamız hep vardı ama bugün artık o çorba mutluluk çorbası oldu. Şikayetimiz mi var? Asla yok. Eğlence var dünyada…buyurun eğlenin. Ya kelam yoksa, eğlenir mi yaşam?

Canlarım, Rahman’a KAHA olmak kolay değildir. Kantar değiliz biz, tartmayız yaşamı. Asla tartmadık; unutmayın. Bizler, cennet olan insanlar, cemaat olan cevheriler, yaşam olan levhiler olarak her anız.

Tufan bekleyenlere de sözüm şudur; tufan engellenmiştir. Bundan sonra dünyada tufan beklentisi bitmiştir. Dünya yıllar yılı çalıştı bunun için. Her insan tufanı tohumladı. Kulluk için yaptı ama kontrolsuzdu. Artık tufan engellenmiştir. Kezzap döktüler yaşama canlar, tufanı kotlamak için…esmaları kulluk için kontrol etmek istediler. Ama kaç yüz milyar yıldır dümen başındakiler var? Hangi dümenin başındaydılar? Tüm zamanların yaratım dümenin başındaydılar. Ki onlar karanlığı aydınlattılar. Hepsi İsrafil olup, yol olup, mutlak olup, indiler dürümlere ve kürzi kapıların tümünü açtılar.

“Hazırız dünyayı kotlamaya” dediler. “Hazırız yarını koklamaya” dediler. “Şansımız var ki Sultanlarımız’layız” dediler. Sokakların kültlerinde kulluk yaptılar. Marka bir çalışmayı dürümlere çektiler. Bugün burada yaptığımız çalışma, asla yapılmamış ve yapılmayacak bir çalışmadır. Bugüne kadar olmayan ve bugünden sonra da olmayacak olandır. Ve bu çalışma, teknik KAHA ilmi’yle yapılmıştır. Türevlerin, yoğunlukların, yüceliklerin görevi olan kürsülerin çalışmasıdır.

Her kürsü, koruyucu olarak dünyaya indirilmiştir. Her kürsünün gücü buradadır ve bu gücün ötesi başka hiç bir güç yoktur ve bu dünya mutlu, kübra ve kul olan bir zamanı, hak teknikle yaratmıştır.

Onlar için mutluyuz…. tüm zamanlardaki yaşam kapıları için mutluyuz…. sessizliği seslendiren, her anda olan ilim için mutluyuz. Kelamda olan hakimler için mutluyuz.

Bütüne hizmetçilere gökçe konuşuyorum; sessizliklerindeki yoğunluklarında halik olup, yaşam kotladıklarından mutluyuz ve Süper İnsanlık Realitesi Derneği olarak hepsine saygılar sunuyoruz. Onların ruhu, huzurlu ve biz huzurluyuz.

Onlara söz verdim. Onlardı sesleşen. Bedenimde ses oldular, sesleştiler. Ben onlara, ruhlarına, Kuran oldum. Okudum…okuttum…Okuyan, okunandı. Hepsine saygılar sunuyorum.

Bizde olmaları mutluluktur. Bizde olmaları kupamızın korunabilmesi içindir. Ve bu kupa, Allah Kupası olarak, tiklerin ötesinde sistemli olarak yaşama inmiştir. “Tikler” dedim….hani refleksle yapılan işler var ya, bunlar refleksle yapılan işler değil canlar.

Arza, arşı indirdik, mutluyuz…çok mutluyuz; çok…şikayet etmiyoruz, her bir dünya mutlu, bütüne hizmetçi her bir dünya…Neden bilir misiniz? Hepsiyiz de ondan. Biz tüm zamanlarda, Rahman’a kul olan bütünlükleriz. Bugün sizdeyiz biz; sizinleyiz.

Buyur anam; buyur. Sevgiyle kucakladık yüreğini. Hepiniz, hepimiz olarak koklandık, koklandık, koklandık…ve hologramı aşan birliklerimiz, telif haklarını aldılar. Gerçek çatışır kayıtlara indiler. Çalıştılar, yaşadılar. Sizinle çalışmak hepimizi, her yarını kotlayanı mutlu etti.

Şu andan sonra, çok daha güçlü çalışmalarda birlikte olacağız. Sizlere saygılar sunuyoruz. Şükrettik… şükrettik…Şimdi.

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ


https://vimeo.com/221274765
 

 
  Bugün 155 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol