Birlik İlmi
  Oğuz DEMİR - İNSANIN KAZANÇLARI VE KAYIPLARI
 
İnsan (2) Sempozyumu kapsamında Zaman Dostları grubu adına konuşan Oğuz Demir'in konuşma metnini de sizlerle paylaşmaktan mutluyuz.....Sevgi ve Saygılarımızla,


İnsanın Kazançları ve Kayıpları

İnsanın doğru veya yanlış kavramı kendi realitesine göre değişmekle birlikte, yaşama tutunuş tarzı ,  yaşam biçimi ve yaşama bakışımızdaki nüanslarda farklı farklıdır.  Doğru yaşam bilgisi  O’na kavuşmak ,esas varlık değerlerimize veruhsal enerjilerimize girmek demektir. Doğru ve güzel insan bu yolları kullanarak bu güne gelmiştir.

Bilgi, her tarafta ve her şekilde vardır.  Ancak bilgiyi doğru yönde  kullanma ve bilginin hedefini bilme gibi birgerekliliği devardır. Bilgiye güzel deyip geçmek değil, onu içselleştirip her birini şuur alanımıza sokmamız  bizim  kazancımız olabilir. Aksi halde  zaman içinde insangiyinmediği bilgiyi  kaybetme noktasına gelebilir.Eyleme dökülmeyen bilgilerin bizlerden geri alınacağı bilgisi bizlere verilmektedir.İnsan bunun idrakine varamazsa, onu bir üst boyuta taşıyacak gücü ve enerjiyi de kaybedebileceği söylenmiştir.
    
Dünya cazibesi, günbegün bizlere nice manevi lütufları kaybettiriyor. Bunların farkında bile olmuyoruz. Bizlerde var olduğu söylenen bir çok melekelerimizi kullanamıyoruz. Yüceliğin ışığı varlığımıza ulaşamıyor. Çünkü bizler düşüncelerimizle bunu engelliyoruz. Hep söylenen bir bilgidir ;”değişim düşüncede başlar.” Buna ne kadar önem veriyoruz?

Ikiliklerimizden kurtulamıyoruz. Kendimize karşı bile ikilik içindeyiz . Çok fazla yalan söylüyoruz; çoğunu da pembe ,beyaz siyah yalanlar olarak aklımızcaderecelendiriyoruz. Hafifletici tamlamalarla gülümseyip geçiveriyoruz. Kendimize bile yalan söylüyoruz. Hala insan gibi düşünüyoruz. Bu düşüncelerimizin enerji boyutunda ne gibi felaketlere yol açtığının farkında bile olmuyoruz. İnsan üstü olma yolculuğumuzun son evresinde olduğumuzunbilgisi var. Bunu başaranlardan  olalım O’nun izniyle.

Sevgi  konusu bu güne kadar birçok şekillerde işlendi. Değişik anlatımlar, farklı bakış açıları, onu içselleştirmemize yardımcı oldu. Ancak yaşam biçimlerimiz bizim gerçek sevgiyi yaşamamıza engel teşkil etti.  Belkide hiç birimiz  etkilendiğimiz bu güçlü enerjiyi devam ettiremedik.

“Sizi seviyorum” ya da “Burada bulunmayı çok  seviyorum” dediğimizde , “ne için?” ve “neden?” sorusu devrededir. Bu sorular gerçek sevgiyebir zemin oluşturmak için vardır. Ve biz bu sorulara vereceğimiz cevap kadar , emin olduğumuz noktadan itibaren sevgiyi  sürekli yaşamaya başlarız.

Parça parça yaşadığımız sevgilerin etkileri gelip geçicidir. Esas olan sürekliliği olan sevgidir; bizim güç bulacağımız sevgi budur.

Üst bilgi  şöyle  diyor”O’ bilinmez O’lan bilinirliğini sevgi ve hayra gizledi”

Kendimizi , birbirimizi ve evreni seviyoruz dediğimiz zaman, onun gerçek sebebi olan O’nu seviyoruz demektir. Bu bakış açısıyla  gerçek sevgiyi tadabiliriz.


Göklerin bilgisini yeryüzüne indirmek isteyen yüce varlıklar bizlerin kurtuluşu için çalışmaktadırlar. Bu bilginin bize ulaşmasınıengelemek isteyenler, bilgi kirliliğiyle  veya değişik metodlarla adeta bir kaos yaratarak bizlerin kafalarını karıştırmaktadırlar.
    
Bunun en görünür  ve en etkili olanı kitle iletişim araçlarıdır.
TVprogramları bunların başında gelmektedir. TV kanalları kendi amaçlarına yönelik  yayınlar yaparak insanı kendinden uzaklaştırmaktadır. Amaçları insanın kendinin ihtiyacı olan bilgiyi değil, başkalarının bilgisini yaşatarak insanı kendisinden uzaklaştırmaktır. Bu kirli ortamla, insanın kendini duymasını engelleyen kitlesel bir bilinç yaratmaktadırlar. Bugün yaşadığımız fotoğraf budur.

Bu bilinç insanın kurtuluşuna değil, insanın köleleşmesine yardım etmektedir.
Bizler bu kitlesel bilinçten sıyrılarak ulaşmamız gereken şuur düzeyine ulaşmak zorundayız.

“O zaman kendimizden başka her şeye benzeyeceğiz.”

Üst boyutun enerjisine hazırlanmaktayız. Bu enerji boyutu, doğru yaşam bilgisinde olduğumuz sürece kullanacağımız bir enerji boyutudur. Bugün kayıplarımızdan dolayı bu yüksek enerjileri kullanamıyoruz. Ancak  O’na olan inancımızı sağlamlaştırarak devam etmek zorundayız.

Yollar farklı olsada,  herbirimizin hedefi bir olduğuna göre farklı yollar  üzerinde bir şey söylemeye hakkımız yoktur. Ancak belli öğretiler üstünden,  daha birleşik giderek  daha güçlü olma esası önemlidir.

Teşekkür ederim.

Oğuz Demir.

 
  Bugün 78 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol