Birlik İlmi
  İMPARATORLUK 23, 2. AKIŞ 2. BÖLÜM
 

07.02.2018 İMPARATORLUK 23 
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 2. AKIŞ 2. BÖLÜM

Parlak bir dünya ah ne iyi ama o parlayan insanlıktır ve sevgidir. Kaç bin yıldır bu dünyayı kodluyoruz, kaç bin yıldır… Mektep kurduk bu dünyaya, merdiven dayandı insana ama insan keşkelerle kontrolsüz kaldı, hep keşke, keşke, keşke…

“Bedene ilim gerekmez” dediler, “yarına hakim de gerekmez” dediler, “ocak olalım kör sağır bırakmayalım” dediler, yakışır mı insanlığa ocak yakmak? Öyle mi? Yakmamalı mıydı acaba insan ocağı?

Ocak kalemdir canlar, yalının yalında kalemi… Ama o kalemin ötesinde bir sistem var, bunu anlamadı hiç kimse. Bu sistemi anlayacak gücü de yoktu.

“Ben ölüyü diriltemem ki” dedi biri, öteki “ben yolu bulamam ki” dedi, bir diğeri “ben ümmi kalemlerde levhi olamam ki” dedi, “çarığım kirli mi ah ne ala ben zaten kirliyim” dedi… Ve her biri kendini kendi yüreğini kontrolden çıkardı. Çıktı, çıkardı kendini ve din cennetinde kelama kalem olamayacağını da bilemedi.

Boşun boşuydu, okudu, okudu, okudu, ne okudu bilir misiniz? Sessizliği okudu ama onun sesi olduğunu zannetti. Her insana “sen” dedik biz, sen ama her insan “ben değil o” dedi… Ve dedi ki; “ben ona görev taşıyacağım”. Kim o!? Bizim peygamberimiz…

Allah seni korusun can, sen sana görev taşı. Senin perdendir peygamberin bilir misin?... Herkesin peygamberi kendi perdesidir ve o perdeyi kaldırdığı zaman kendini anlayacaktır ve kendini dinleyecektir.

En ve boydan ibaret kalmak istiyorsa kendi bilir ama ya kendini hak etmeye niyeti varsa; aşktır o, aktır, haktır… Geçip gelirde diller yolu.

Muhakemem nasıl diye sorar birisi. Haliki hak olanda teknik kuranım ben, nurum kulluğumda mutlaktır; ben Muhammet kulluğundan öteyim. Geçtim mi dünyaya, geçtim… Allahın dediğini dediğim mutkaka, aklın kalemi miyim mutlaka, yer kürenin Kübra olan kelamı mıyım; hakikiyetiyim ve her anıyım. Olurda bir gün bu bilgileri okuyan olursa, insansıların insanlığını kodlamaları için bu bilgileri bildirdiğimi her birinin anlayacağını düşünemem, her biri anlayamayacak ama anlama çabası olacak bu kesindir.

Karşıma çıkıp da “senim ben” deseler onlara ne derim bilir misiniz? “Senim ben… Ben senim” derim… Ama onlar bana “sendeyim” dediklerinde hayat boyu ben sende yokum demem, “hep insanlık ilminde bütüne hizmetçiyim ve her yerdeyim” derim… Ve derim ki; “sen kendin ol, her an ol, yarat ve yaşat, benden bana değil senden sana Halik ol”… Bunu dememi çok isterim, keşke, keşke desem…

Yara bere içinde bir dünya ve yaradan yarattığında yaratıldığını anlayamadığında, hakikiyetde kendini dinleyemeyen, hakim olup da bunu dinletemeyen bilişi kodlayamayacağından her şey yenilenir olsa da yeryüzü er veya geç kontrol edici olamayabilir mi?.... Asla…. Olacak, oldu da!... Ama bugün mü? Yo, bugün değil…

Kontrol dışı bilgi vermeyeceğim kesin, bundan sonrada bu böyle devem edecek. Keram elimin ilmidir ama yolumu kapatmaya gelen o yüce cevherilere şunu da söylemek isterim; kaçtığınızda kardeşim sizi kontrole niyetim yoktu, kaçtığınızda yaşamınızı da hak ettirmeye de niyetim yoktu. Kaçıp gittiğiniz zaman sıhatiniz kontrolsüzlüğünüzden doğan bir kısırlaştırıcılık ve ayıplarınızı açıştı, kesin olan budur ve siz bu ayıplarınızı fark ettiğiniz zaman hepiniz kendinizi dillemeye başlarsınız ümidiyle bugün burada bu yoğunlukta sesleştim.

Bir gün öz gerçekliği anlayacak olanlar, herkesin kendini bileceği bir dürümde, Mikailin kült olan ilminde yine burada olacaklar ve diyecekler ki; “Rahman insan geçip gelsin de bizi korusun”…. Oyundur bunlar canlar, oyun!... Korumak, korunmak değildir… Herkes kendini bilecek, kesindir! Kendini bilmeyen yalın ilim olsa da şarkı türkü halinde muktediriyetle kodlama imkanı olduğunu zannettiğinde de kendinden kendi yüreğinden ayrı kalacak.

Masamızda düzen var, bu düzeni kırmak isteyende var, buna izin veremem. Ama daha önemlisi bu masadan çıkanların buraya dönme niyetleri olduğuna emin olduğumda, onların ruhlarına kontrol kurucu ilim veririm. İmparatorluğun gücüdür bu ilim ve verdiğim ilmi dileyebilenler bütüne hizmet için kelam olup gelip dürümlere çekilebilirler ama bedenli değil, bedensiz halde bu kesindir! Bedeni hak etmeyenin burada bütüne hizmet etmesine iznim yoktur, buda kesindir!

Şikayet ederler ama şikayetçi olan kendi yolunu bulabilecekken bulamayandır… Bunlar kesindir… Ha diyeceksiniz ki; “aç kapıyı da gelsinler”… Rahman der ki; “açan kapı olup açar, açtığı yüreğidir, kelam Halik olduğunda açtığında kendi yolunu açar ve geçer”… Ama burada olmasına iznim yoktur, çünkü kulluğu kontrol dışıdır, kesindir ah bu!...

https://youtu.be/pn7LY1H6Zbs

Süper İnsanlık Realitesi

 
  Bugün 36 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol