İMPARATORLUK (8/1)
25.10.2017
(Ziyaretçi söz aldı:)
-Sayın Bayanlar ve Sayın Baylar, Rahman olan sizi dinledi!... Biz, sizi soframıza davet etik. Siz, bizi sizden diri yarınlardan ayrı tutmaya çabaladınız… Az öz değil! çokça İLİM KAPILARI açtık size ve siz, KURAN’dan öte olan Yaşam Sayfaları’nızda; MUTLAK KAYNAK olan NİSA KAPILARI’ını bize kapattınız… Çok özür dileriz anam; bunları bildirmek istedik. Senin için kolay ama BİR’e hizmet için çalışan herkes için zordur dürümler… O dürümleri HALİK kılmak zordur. Aha bu!...
(Ziyaretçiye hitaben:)
-Çarıklarını çıkar!.... Az öz vereceğim. Emre itaat etmeden, YALIN KELAM etmedin. Et kemiksin ama yolunda kontrol yok… Bu Meclis, sizi hep korudu. Bundan sonra arza iş için inecekseniz, saygılı olun!… Olmadı, hak edin!... O da olmadı, HAKK olun!... Ama yine olmadıysa; çıkın yaşamlardan!... İşte bu!...
Etki alanınız, çok ama çok geçişken biliyorum!… DURAĞAN GÜNLER’in RAHMİ KAPISI’nda yarınınız çok güçlü biliyorum!… Oğullarımı, hasattan engellemeye geldiğinizi de görüyorum. Buna izin veremem!...
Ekrana ilmi koydum; okuttum… Ama sizler, bedenimi hasata KALEM yapmak istemediniz… Sizin, geçiş aşamasında bunu yapmaya kalkmanız; sizin, size olan sorumluluğunuzun kontroldan çıkışıydı.
Eren, yerküreye indiğinde; erdiği yerin, kendi olduğunu anlayamazsa; yere görevli olanların, kul olmaları, HAK TEKNİK’le anlaşılamayabilir.
EN ve BOY’dan ibaret insanlık, sizi dinlerken; sizi, hakim sayar. Biz, sizi dinlerken; sizi, “hasat yapmaya gelen” diye biliriz… Ha! diyeceksiniz ki “hakim olan hasat yapar!” Ama haketmeyen, hasat yaparken; KELAM’da, kendini kontroldan çıkarır ve hasat olamaz. Bunu anladınız mı acaba!?
KARE KELAM, İSMAİLİ’dir. Kontrol kurulur ve KARE olan, yolu bulur KURAN olur. KURAN, KÜP’tür… KÜP!... O KÜP, Yaşam Sayfaları’ndan ibarettir… Ve sonra, yerkürede YENİ ZAMANLAR kayıtlanır. İşte o, Yeni Zamanlar’da, NEFESLER olur. Ve hepsi IŞIK’la olur.
Doğanın gücünü tanımayanın, doğayı kodlamaya gelmesi ne garip bir hadisedir!... Hepiniz, DÜZEN kurmaya gelmişsiniz ama yürüyen dünyada, doğayı bilmiyorsunuz. Bunun sonucunda ne olur bilir misiniz!? Sizi, siz dahi bulamazsınız!… Yarını kodlayamazsınız!... “YAŞAMAK!” dediğiniz hadise; sizin sizdeki kulluğunuz olmaz… ZODYAK SAYFALANIŞI’nda NİSA KALEMİ’niz olmaz ve ben diyorum ki ZODYAK, kurtarılmış yaşamlarda; KALEMİN KELAMI’nda, NEFESİN KURANI’nda, evrenlere SİSTEM olurken; neden İnsanlık Boyutları KUTSAL IŞIK’ı alamıyor diye soranlar, anlasınlar!... İşte böylesi çalışmalarla, itibar sahibi olunur belki ama yolu bulan, ÖZ KÖKLER’e varan olur sadece.
“Kestirme söz söyle!” dediler. Söyleyim!....
Herkesin KARE İsmi, “İNSAN” olabilir ama KÜP olmadıkça, KURAN olamaz… Hepsi bu!… Bundan öte hiçbir bilgi vermeyeceğim size!...
Vakit geldi. Hepinizi yarına gönderiyorum… Gidin! elinizi tutanlar olacak… Onlarla çalışın… Biz, ÖZ KEKLİKLER’i yaşama indirmek isteriz. Onlar, yolu bulsunlar diye bekleriz ama eğer gerçekte ismi HASAT olanlar, bu çalışmaya inmek isterlerse; onlar, her dara düşene, KUL olurlar ve YOL olurlar. İyi bilinsin!...
“BARIŞ” dedi!... “AŞK” dedi!... “AKIL!” dedi… Yaşam, emir komuta zincirinden ibaret değildir; anlayın!... Bize, biz insanlık öğretiriz… Bizi anlamayan, bizde olamaz… Şimdilik bu!…
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
