09.11.2016 NİHAN İLMİ 13
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 2. AKIŞ 2. BÖLÜM
Karanlık ama çok karanlık bir planetin aydınlatmaya gelenlerin ekip kurmaları şarttır. Burada bir ekip kurmak diledim. “Barış” dedim, “akıl” dedim, “ten” dedim, “torbanda ilim varsa insanlık olur” dedim, döndüm baktım ki; kardeşlerimin çoğu kelamdan, kaynaktan ayrıştılar. Çünkü ruhlarında koruma altına alınan ışıklarında han kontrolsüzdü…
Çöktük dünyaya canlar… Öyle çöktük ki; nesiller boyu dünyanın yoğunluğunu arttırmaya çalıştığımızı dahi unutarak çöktük. Bu dünyayı ortak yaptık yaşamlara. Hangi yaşamlara!?... Birçok zaman sayfasındaki yaşamlara… Kinin, kirin olmadığı zamanlara… Ve borç ödediler dünyalılar her ana, her ana borç ödediler. Ve biz dünyaya borç ödedik, kinin, kirin olmadığı bir zaman için.
Bizim üstümüzde yarın var ve hak tenle tohumlamak için borç ödedik. Çok mutluyuz canlar çok, döndük baktık ki; doruklar toprak topluma iniyorlar. İşte bu, çok mutluyuz…
Bu gün hepinizin daha evvel söylenen ve hak edilen bilgide olduğu gibi, birliğinizi kabul ederek izah ediyorum; biz kontrol dışı hiçbir bilgiyi hakiki levhiye kaydetmediğimizden, kontrollü bilgeler kontrol için koran tohumlamasına geliyorlar. Ran kelamı, Ran Ka ha olan aklı hepsi burada… Ama en büyük güç insanlıktır.
Dedim ki “din kapısını açayım da bakayım ne var?... Ne göreyim, kini aklın kapısı sayanlar var dincilerde… Kin akıl, din hak sayanlar var.
Doğdum tohum oldum, korundum, okundum ama toprakta dinin hak ilim olduğunu hiç sanmam. Düşünmedim asla çünkü biliyorum ki din, kardeşlerimin kendilerini hak etmeleri için, hakkın kıranı olmalarının engellenmesi için çantalarına koyu bir ışık olarak inen bir şevktir, şevktir… Dinden ölü dirilmez. Dinden, kalem kontrollü yazmaz. Ve dinden, arzın gücü kontrol edilmez.
Ben “din” dedim, siz “dirilik deyin… Ne derseniz deyin?... Ama bilin ki; batı insanlığı kırk kapının kırkında kaynak olduklarını sandıklarındandır ki karanlığın tınısında kaldılar. Karanlığın tınısı ilimdir ama onu aşamadılar, aşmaları gerek.
Ayır dünyayı kontrol et; sen doğuda, ben batıda olur mu!?... Olmaz!... Ben ne isem, sende o olmalısın ki; kodlanmış ışık senide tohumlayabilsin!
Umut olur ki; diri olanların hepsi kardeşlerini hak ederler… Umut olur ki; kana kan olanlar, kardeş kardeşten kardeş olurlar, kardeşlik yaparlar. Aha bu!
Ve bugün kaynak dışı bilgilerin çok, çok arttığı bir günde; sevgiyle size, sizi veriyorum. Işığınız asla sönmeyecek, yüreğinizdeki kırıcılık kontrollü olacak ve toprağınız tanrılık ışığını kayıtlayacak.
Barış için geldik, ölüyü dirilttik, aklın kalemiyiz, buradayız, bu tahttın ışığı olarak; tüm insanlığa yarına hak ettirmeye çalışıyoruz.
Yazmadan, yazılmadan; insanlaşılmaz!... Hep yazdık ve yazıldık ama yazan; yazdırdığında yazılmadıkça, yarına koruyucu olamaz. Yazdık, yazıldık ve rahmi kapıda resmi çalışma yaptık, aha bu!
Bundan sonrada dünyalılar ikmal tamamlayacaklar ve yaşayacaklar, aha bu! Ama daha önemli; insanlık kontrol edici olacak, aha bu! Ve daha da önemlisi sevgililer, sindirdiğiniz her bilgi; sizi, sizin yüreğinizi bilişin kaynağı yapacak, bilişin kalemi yapacak. Ve daha da önemlisi, sindirilen her bilgi Erzincan kapılarını da açacak.
Erzincan, bilin ki orada Tohi kapıları var. Tohi kapıları… Kurtuluş sayfalarıdır Tohi kapıları, öncelikle anlatmak istedim. Ocağın öz görevlilerinden birisi orada doğanın gücünü arttırmak için büyük çalışma yapıyor. Ölümlü değil, ölümsüzdür o… Anlaşma gereği oradaki çalışmayı sürdürüyor. Bedenini en ve boyda çekti çıkardı yaşamdan. Ama rahman olanda yeniden ve yeniden kontrol kurdu ve çalışıyor. Ölmek değildi onun geçişi, oğullarını kontrol içindi. Aşkla geçti… Ve tüm zamanlarda ilim yapmaktadır. Savaşın sırrını bilir ve kelamdadır, biz oyuz şimdilik!
Süper İnsanlık Realitesi
https://vimeo.com/190908541
