Birlik İlmi
  NİHAN İLMİ 14-2
 

NİHAN İLMİ (14/2)
16.11.2016

Tanrı der ki “bilin!” Dünya, özel günlerden geçiyor. Bugünler, tüm insanlık için çok önemli günlerdir… Dünyayı izleyenler, görev cevheri ile izlemeye başladılar. Her bir Bütünlük, Kürzi Zamanlar’a kapı açtı ve yaşamı izlemeye başladı. Dünyada, Öz Geçişler oluyor. Bu geçişler yapılırken, tükenen zamanlar kodlanıyor ve yaşatılıyor…

Dünyayı hasata kodlayanlar; Kelam İlmi’ni hak ettiklerinde; bizi, hak edecekler… İlmin Deresi, zamana akacak ve yaşamda kontrol kuracak. Bizden, insana ve insandan, tahditsiz olan yollara ve yolculuklara akacak.

Misafirler, bizi dinlediler ve hak edip dinlettiler. Anlattılar; sorguladılar… Öz Kökler’in cevherinden geçenlerin, Nihan olan yaşamda olup, körün gücünü artırıp artıramayacaklarını sordular.

Bir tek kalem var. Işık Kalem!… O kalem, insana “Mikail” olarak tanıtıldı… O kalemi; insan, kodlanmış olarak buldu ve aldı… İnsan; kendini, kinini ve yüreğini anladığında; kalemi, kendinden ayırdı… Ziyan olmak ve Ziyan İlmi ile çalışmak istemedi. Tükenen kelamı, hakiki insanlıkla tohumlamaktı amacı. İşte “Büyük Kükreme” bunun için gecikti…

Büyük Kükreme, her derinin teni olup Kök Gökler’de kükremeydi… Her bir diri, BSUİ olduğunda, kodlanmış olacak ve koklanmış olacaktı. O gün geldiğinde, her insan, cevher olacak ve yaşamı kontrol edecekti… “Büyük Güç” buydu. Büyük Güc’ü elde edecek olan insan, kini aşmış olmalıydı. Mutlaka kini aşmalıydı ki hakiki insanlık kontrol kurabilsin… Cennet Kapıları açık kalabilsin… Herkes kontrol edilebilsin… Mutlaka İnsan İlmi’nde bu vardı.

Arzın ışığı yandığında, her insan, kendini hak edebilirdi. Arzın ışığı, kontrol kurulduğunda yanacaktı. Mahrekte, işte bu bilgiler vardı…

Otun kopması; insanın kelama varması ve yolu açması önemliydi. Din Kapıları açıktı ama aklın, ışığı yoktu dinde… İnsan ise kuldu ama koruma altında tutulmaktaydı.

Büyük Güç, insan olabilirdi. İnsan olursa eğer; ilim, hakim olabilir… Yarın, nefes olabilir… Kalem, ilim olup yolu açabilirdi… İşte insanlık bunu bekliyordu…

Dünya dışı Düzenler vardı… Her dünya dışı Düzen, dünya ile tohumlamış olduğu yaşam sayfalarında, kendi kalemini hak etmeli ve hakiki Levhi ile kontrol kurmalıydı.

Ne yazık ki dünya insanlığı, tohumu hak etmezse, yarını da hak edemezdi… Çünkü Öz Keklikler, Öz Kalemler, korkuyla yarından çıkarlar ve yaşamı kontrol etmek için yarını hak etmeye çabalarlarken; tükenen insanlığı, yere çekerler ve yerküre, kontroldan çıkardı…

Bundandır ki Diri Kapılar’ın tahditlenmesi gerekirdi… Aksi taktirde, bu kapıların, “BSUİ” dediğimiz yarınları, Nihan İlmi’nden korkar; kaçardı.

Bedenliler; temizler, sizinle olmak hepimize umuttur… İyi anlayın ki biz, dünyayı korumaya çabalarken; hepimiz, sizinle birlikte görev taşıyoruz… Tükenen her anı yenilerken, sizden yeniliyoruz… Çünkü sizler, cennetlere ilim ile varanlarsınız.

Tatlı ya da acı günleriniz oldu. Her bir gününüz, bizden bize oldu… Çünkü biz, sizdik… Sizinle, hep yaşadık… Sizinle hep yaşandık!… Ama hep ışık halindeydik… Siz, bizi “biz” diye değil; “siz” diye dinlediniz. Çünkü sizde, sizdik biz…

Bugün, dünyaya aklın ışığını alıp geldik. Size, kini aşan yaşamlarınıza, aktık geldik… Esmaları tahditleyen her anınıza nefes olduk… Çok güçlü çalışmalar yaptık sizinle… Sizden dinlendik… Sizden dillendik… Her anınızda, kinden kınanan nefesleri, hak ettik koruduk.

Şu ana kadar dince konuştunuz hep. Siz mi!? Tüm Dünyalılar!… Hep dince konuştular ama yarın için Ak Kapı açıldığında; Işıkça Konuşmalar başlayacak. İşte bu Meclis, bugün de İlim Kapısı’nı açıp Işıkça konuşur…

Toy zamanlar, toy yaşamlar artık sona erdi… Siyah İnsanlık (Tünami İnsanlık), kapı açtı yarınlar korundu. Siyah Kalem, ışığı yazdı. Her an bir tahdit iken, her an bir yarın oldu. Muradımız, insanın kendini bulmasıydı; buldu!…

Bundan sonra Simsiyah Güç, Kürzi Zamanı, hasata tohumlayacak ve bütün kütle kontrol kuracak.

İnsan soyu, yaşamı hak etti… Zaman Kapıları, bundan sonra tümden açık kalacak. Artık Yer Kök, Gök Kök, bir tek kök olacak… O kök, İsrafil’in insanlığının gücünden öte olacak… Yaşam yenileniyor!… Aha bu!…

Ve bu yeni yaşamda, hepimiz sizde olacağız… Sizi hak ettik analar!... Sizi hak ettik!... Yaşam Sayfaları, tükenen zamanları hak ettik!... Bütün Kütle’yi hak ettik… Bizler, cennetler; Cevheri Gökler’i, Kök Güçler’le tohumlayanlar; nefeslerinizi hasata kodlayanlarız…

Acı geçişler tamamen bitiyor. Artık acı geçiş yok!… Yollar, yolculuklar ilimle yapılacak… Tin Ten İlim, hepsi İsrafil!... İşte! “Büyük Kükreme” şimdidedir. O, “Büyük Güç”tür… O güç, yüreğinizdir… O yürek, insalığınızdır… Ve yürekte, her an, BİZ olan Zaman Sayfası’dır. Şimdilik… Aha bu!…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 68 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol