Birlik İlmi
  NİHAN İLMİ 7-1
 

NİHAN İLMİ (7/1)
28.09.2016

Devinimi hızlandırmak için çalıştık, seslendik... Dillendik ve dedik ki hak edin ve Hakk olun. İşte bu!…

Sevgililer, ben dara düşene insan demem. İnsan, kelam olandır. Yaradan ve yaşatandır. İnsan, kalem olandır ve yolu bulandır. Aha bu!…

Değerliler, “barış” dediler. Dedim ki barışalım… Kaynak olalım… Hak edelim ve yolu açalım… Aha bu!… Şimdilik bu!…

Değerliler, Kelam İlmi’nde, hepiniz insan soyu olarak çalışmaktayız. Dünya cennetini hepimiz anlamalıyız. Yaşam sürdüğümüz bu cennet, tek merdivendir. Hepiniz, bunları bilirsiniz… Bileceğiniz ne kaldı!? İnsan!… Olur da bir gün insanı merak ederseniz anlayın ki o, kendini Hak Teknik ile kodlamıştır ve yolu açmıştır…

Dünyada din yoktur dedik… Ama vardır!… O halde ne demek istedik!? Din, kaynakta vardır. Öyleyse yaşamda da olmalıdır… Bu mu!? Yoksa din, kalemde vardır; yaşamda yoktur!… Yoksa, yolculuk; dili hakim olanla, dince mi sürmektedir!? Hangisi!?…

Ben soruyorum. Yanıtlayın!... Ben soruyorum… Kim ne düşünüyor!? Dinle insan insanlaşır mı!? Yoksa dince konuştuğunda, insanca mı konuşur!? Hangisi!?

Vermeden olmaz… Bilin ki veren insan, verdiğini hak edip vermelidir.

(Not: Hak edilip verilen İLM-İ KA olan bilgidir. İLM-İ KA, yaşamı tohumlayan bilgidir.)

Dünyayı hak etmek için çalışılır. Tüm insanlık, Tanrı olur; Kuran olur; kervan olur!… Okur; yaratır ve yaşar. Aha! yaptığı budur…

Ayrı görev, ayrı tekne olur ve yolculuk yapılır. Her tekne, ayrı bir görevcidir… Tüm tekneler, Kelam Tohumları olarak yol alırlar.

Kir, bizi bizden uzaklaştıran en büyük Sistem’dir. Bizi hak etmeyenler; bizi hak edenler, bir tek kaynaktırlar…

Toyduk!... Okuduk yaşamı!… Yazdık, öğrendik… Toktuk ama acıktık… Açlığımız, insana açlıktı… İnsanı hak etmeliydik. Olmalıydık!... Okunmalıydık… Öğretmen, yaşamı yazacaktı ama yaşam, öğretmeni dinleyebilecek miydi!?

Toprağa inenler, bunları sorguladılar. Yaradan, Ata Kapı’dır. Yaşam, insan soyudur. Mutluluk, Kuran’da yaşanan ışıktan doğar. Kuran, nefestir. O nefes, kelamdır ve Yaşam İlmi’nde, kalemle o kelam tohumlanır.

İşte, bunları herkesin dinlemesi gerekir. Diri olup yaşayanlar, ölü halde olanlar ve yolculuk!… Tümü, kapıların açılmasıyla olur.

Dün özeldi. Dünya ölümlüydü. Bugün artık dünü kodlayanlar, yarattıklarında yaşam sayfalamaya başladılar.

Değerliler, dünyanın ATA KAHA olduğunu, herkesin iyi anlaması gerekir. Kaç RAN KAPISI açıldı!?... Kaç kelem, Teknik Kervan oldu!?... Dünyada neler oluyor!? Kulluk, maya olmak için midir!? Yoksa kaynak olabilmek için midir!?

Niçin dünyadasını!? Ana Kapı’da İmparatorluğun Gücü varsa; yarında kervan, “nefesi tohumlayabilir ışığı” taşıyabilecek mı!? Kıran, kırılan kim varsa; yarında, Kutsal Nefes’i kontrol edebilecek mi!?

Kiri temizleyenler, yalın olanlar, kulluk yapanlar; Arzın Gücü’nü hak etmişler mi!?

Hadi düşünelim!… Neden kıran kırılmasın dedik!? Dince dedik. Kıran kırılmasın… Sonsuz zamanlar, ışık halinde Gök Sessizlikleri’nden akıp geçtiler ve sorguladılar. Niye kıran kırılmasın diye!....

Değerliler, Din Sistemleri’nde, hep cezalandırma vardır. Tümü, kulluk için çalıştılar ne var ki KARE, KÜP (Sistem) olamadıklarında, yaşam sayfalayamadılar ve toprakta tohum olamadılar.

Biz ise, ölüyü diriltenler; olacak olanı dilleyenler; kervan olanlar, Miraç’ta ışık olanlar olarak, bütün kütlemizi yaşama çektik dinlettik yarınları… Misafir olduk bu zamana… Birleştik; kelemi hak ettik; kil olan yaşamı, kumdan aşırtıp, İlmin Kapısı’nda yaşam sistemleşmesi yaptık. BİZ olduk ve yol olduk… Sonsuzlaştık, tohumlandık… Aktık, Birlik Kalemi olduk; ölüyü dirilttik…

Ölü, ilimdi… Ölü, kürziydi… Ölüydü ama yarındı… Aktık yaşattık… Hepimizde meknuz olan tüm yaşamlar, ışık halinde dürümlenir ve yol, ilim halinde kaynak olur.

Tüm yaşamlar, hepimizde meknuzdur bilin. Biz, bir bedeniz ama her bir beden olarak çalışırız…

“Ukrayna” derim hep. Orada, imparator olan, yaşam süren, bilen biriyim ben ama ayni zamanda Türkiye’deyim. Buyrun anlayım!... Bir tek burada çalışmam daha başka yaşamlarda da çalıştım bedenle ama her beden, merdivendi bana. Ben, Sistem’den yüreğe inen bir kalemim. Size, dara düşmeyin derim… Sanal Boyutlar, insan soyunu kaynak ışıkları ile anlayacaklar.

Dünde, bir tek Medine kodlanmıştı. Onlarca güç oradaydı ve oradan yaşam sayfalandı. Bugün ise her andan, biliş tohumlamaları yapılmaktadır.

Beyefendiler, Hanımefendiler, zayiat yok… Size kaynaktan sesleşiyorum. Büyük Kült insandır. Bunu anlatıyorum… Tüm insanlığı hak etmektir amaç… Aha bu!… Şimdilik… İsrafil’in ilminden söz ettim size. Anlattım!… İşte bu!…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 146 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol