Birlik İlmi
  NİHAN İLMİ 13-3
 

NİHAN İLMİ (13/3)
09.11.2016

Alıştık insana!... Alıştık ilme!... Alıştık yarına!... Alıştık “Mİ HA, Sİ HA Sayfaları”na!... Alıştık insan soyu!... İnsan, alıştık!…

Cennetten, cennete varan; cevhere varan insan, Altın Işık, sana alıştık!...

Vakit geldi… İnsan gel!… Gel insan!... Aklın tınısını duyan insan; Kulun Kuranı olan her insan, gel… Sana “gel!” dedik. Gel ki Hakk’ın nefesi ol…

“Kürzi KA Lİ, KA HA” ol… Yaşa! Aha yaşa!... Varlığı hak et; yaşa!... Umman ol; yaşa ama Sistem ol da yaşa!... Aha yaşa!…

Dert değil ilim, yaşama!... İnsan, Sultan oldukça; dert değil ilmi, yaşamlara!...

Vakit geldiğinde, Halik olan insan, kalem olup yaşamı yazar… Yazar ki yazılır… Yazan insan, kendini yazar; yarını yazar… Tükenen her anı, yaşar ve yaşatır… Sonsuzlaştırır ve yere, ilim olup iner; her anı yeniler…

Dünyayı, cennet sayın… Cennetten kim kovulur!? İlim kovulur… İnsanı, cennet sayın… Cennetten kim kovulur!? Levhi Hakiki Kaynak kovulur… İlmi hakim sayın… cennetten, cevhere inen her insanı, kaynak sayın…. Cennete koyun insan soyunu. Kontrol kursun; yaşam cevherinde, cennet olsun…

“Olmadı!” demeyin. Oldu!... İyi ki hak ettik!...

Vermek; mektep için, kelam olmaktır…. Vermek; insan soyu için, ilim olmaktır… Vermek; nefes için, yaşam olmaktır… Verin ki hak edin insanlaşın…

İtibar!… İtibar nedir!? KARE KÜRE insandır… Kürzi Kapı olan ilimdir…

İnsana, “insan” deyin. “İnsanlık” deyin. Ne derseniz, siz osunuz… O, olmak için insanlaşın…

Kurtarın ışığınızı… “An Sistemleşmesi”nde, kültlerin en itibarlı yoğunluğundan sonra tohumlanın ve akın…

Açın kapıları; dilleyin yürekleri ve deyin ki “ben dünyayım.”

Duymayın kırıcıları!… Duymayın yıkıkları!… Tinsel Sessiz Yaşamları, kalemsizleri, kurandan çıkanları, yarından, kaynaktan çıkanları duymayın!… Duyacağınız tek ses, Levhi olsun… O Levhi’yi hak edin, anlayın ve anlatın…

Çalı insan, çantasında çalı taşır… İlim insan, çantasında ilim taşır… Yaşam olan insan, çantasında yaşamı taşır… Levhi’yi, hakiki Levhi diye dürümleyen insan, kendini taşır…

İyi bilin ki insan, bir kalemdir ve kelamda, kendinde Levhidir… Levhi Kalem olan; Levhi İnsan Soyu için yaşamdır… O yaşam ki onu, hamur olarak bilin ama yoğuruluk ekmek olur… Onu yoğuran insanlıktır…

Yarınları kodlarken; her insan, hamur yoğurur ve yaşamı; zamanı tohumlayarak, kodlayıp pişirir… Pişmeyen, ham olan yarın, kalem olamaz… Yarın, has olsa da toprakta, tohum olamaz.

Cennetlere cennetlileri koyarlar. Yaşarlar, yaşarlı olurlar; yaşamlı olurlar; Kuranlı olurlar… Muratlarında, Kuran okurlar ve kendileri olurlar… İşte bunu başaranlar, İnsanlık İlmi’ni kodlayıp; her anda, Kutsal Yaşamlar’a kayıtlarlar.

Her insan, bir “Can Kalem”dir. Her insan bir “cemaat kayıtlayıcısı”dır. Her insan kendini kodlarken; kendi yaşamlarında kontrol kuranları da kodlar… Ve her insan, kendi geçmişini ve geleceğini tohumlayıp yaşar… Yaşarken yaratır… Yaşarken yarattırır… Her anı, sonsuz zamanları kontrol eder ve der ki “cennet… cennet… cennet!…” “Cennet insanlıktır!” der…

Ve biz deriz ki “cennet, kalem ve cennet; elimiz, oldurduğumuz, kaynak olan, korkusuz olan yarınlarımızdır…”

Cennet dedikleri, kervanımızdır. Bizden bize, bizi taşıyan; yarınları kodlayan ve yarınları hak ettiren… İşte! cennet budur!...

Cenneti; her diri, yüreğinde bilir… Kini olmadan Kuran olan insan, kendini bildiğinde, kelamı bilir; hakiki insanı bilir… O insan, Turkuaz olan her andır… İyi ki hak ettik de insana, ilme ve hakiki kaynağa vardık... İşte bu!…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 799 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol