09.11.2016 NİHAN İLMİ 13
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 3. AKIŞ
Verdiğim her bilgi bedenim için önemlidir. Ben bir bilgi verdiğimde, bedenim içindir verdiğim. Bir bilgi benim bedenimden dürümlere indiğinde; tüm insanlığa iner. Ama benim için ve bendeki biri, bire kaynak yapan insanlık için. Hepimiz için bu böyledir. Bir tek ben ama o ben; her diri!... Ve o ben, birler ilmi!... Birlik kapısı, işçilik yapan insanlık!..
Bunun içindir ki sesleşiriz canlar. Hepimizin sesi, yüreğimizin gücüdür. Biri, bire kapı yapmak için; biri, bire Ka Ha yapmak gerekir.
Süzülen zamanların, süpürülen insanların her birinde insanlık olsun. Hani nereden süpürüldü?... Kalemden!... Rahman olan insandan!... Hepimizden süpürüldü… Biliniz ki sizi, sizden farklı görenler; sizde yaşayamazdılar, sizinle oğullayamazdılar ve onlar sizden çıkarılırdılar. Ve çıkarttık canlar!.
“Dinle, imanla ilgileri yok” dediler, din ilmi; Allah ilmi anlayamadılar, Atonların topraklarındaki tohumları dinleyemediler, korkuyu aşamadılar. Burada bulunma sebeplerini bile hiç kimse bilmiyor. Ölüler diyarında işleri ne?...
Değerliler, ölüler diyarı diyoruz ya; herkesin ölü olduğu bir yaşam ama yaşam ve ölüler diyarı olan bu yaşam, bize, her birimize insanlık ilmini anlatıyor.
Bu yaşamda sığlık yoğun, bu yaşamda kırıcılık yoğun, bu yaşamda öfke yoğun ve bu yaşamda arzın gücüde yoğun, her şey yoğun… Ama bu yoğunlukta farklı dürümler var. Biz tipleşmelerle çalışırız. Hepimiz Firdevs kayıtları olarak birer tipiz. Benim tipim, senin tipin, onun tipi ama hepimiz tipler olarak kodlandık. Tip olarak ama benim tipimde insanlık yoğun, onun tipinde yoğun, ötekinin tipinde yoğun ve tip, tip insanlık farklı kolejlerde eğitim gördüler. Her biri ayrı okumalar, ayrı yazmaklar gördüler. Farklı çalıştırıldılar. Ama görevleri vardı… Kimi ilimdi, kimi alimdi, kimi hakimdi… Biz İsrafil, o Ka Ha olan Mikail, öteki hak olan Azrail, Cebrail ve böyle… Ama iyi anlayın ki; burada bulunma sebepleri çok önemliydi. Birler kapısı olarak çalışılan bu dünyada kuran okuyabilmekti amaç.
Size “ben seni seviyorum” demesi yeterli mi!?... Yoksa sevmesi mi gerek?... Bu gün dünya bu haldedir. “Ben insanım” der, “ben yolum” der, “ben sevgiyim” der, “dini hak ettiğini, yürüyen zamanları kodladığını” söyler, aha söylerde; hak ettiğini söyleyemez.
Çok mu, çok mu anlaşılmaz konuşuyorum?... Ben anlıyorsam herkes anlar, bu kesindir!... Ve ben anlayarak konuşuyorum. Birçok insan beni anlayamadığını dilliyor, “anlat” diyor ama anlatsa anlayacak. Ben ona, o bana; ben o, o ben, bir tek insan işte bu!
Ve bu dünyada, farklı tipler; farklı sayfalar kodluyor… Kimi altın ışığı kodluyor, kimi tüm insanlığı kokluyor, torba torba taşıyoruz yaşamı; ilimle ve sistemin gücü olarak.
Bizler nefes olarak buradayız. Bizler levhi olarak doğduk ve yaşıyoruz. Ama bizler kardeşlerimizi de korumaya almalıydık.
Çorbamda insanlık var canlar… Bu insanlık Allahın dediğini diyen insanlık. Ve bizler mutlak kullar olarak burada bu çalışmada hak tanıyor, hak tartıyoruz. Ama harla yapıyoruz bunları.
Devinimi arttırmak için konuşmam… Konuştuğum herkes kendini hak etti, yaşam oldu ve yaşıyor… Ben burada bu gün insan sistemleşmesini anlatıyorum. Her şey ama her şey yarın içindir ve her şey yaşam içindir!
Size ikmal tamamlatmaya değil, ikmal kayıtlamaya gelenlerdi insanlık. Çürükleri kuranlardan çıkaranlar kontrol kuramadılar.
Değerliler, teknik tohumlama yapmalıydık ve yaptık. Muradımız insanlıktı ve insanlığı kontroldü; kodladık, kokladık, toplantılar düzenledik. Dünya dışındaki toplantılarla, dünya toplantıları ayrıdır. Burada yaptığımız bu toplantı özeldir ama dünya dışında her anda toplantılarımız olur ve o toplantılarda çalışmalar yaparız.
Bizim bedenimiz her anda kodlama yapabilecek dürümdedir. Ve bu bedenlerle burada olmamız kulluk içindir. Hepimizin yaşamı ve hepimizin zamanı vardır ama en büyük zaman insanlık zamanıdır.
Dünyayı öfkeyi aşarak yaşatacaktık ve yaratacaktık. Sizlerle olmak hepimize mutluluktur canlar… “Yeri göğü yarat ve yaşat” dediler, yarattık ve yaşattık, şimdilik!
Süper İnsanlık Realitesi
https://vimeo.com/190887067
