Birlik İlmi
  NİHAN İLMİ 9, 1. AKIŞ
 

12 EKİM 2016 TARİHLİ NİHAN İLMİ 9 
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 1. AKIŞ

(Ziyaretçilere hitaben...)

Yaradan ve yarattıklarında yaşamı tohumlayanların, bilişe varışlarıyla birlikte, bu çalışamalar, yüceler cümlesinde diri ve hakiki bilişle, tüm zamanları kodlamaya ve kodlamaya devam ediyor.

Rahmana karanlık ya da aydınlık gök sözcüğü için gereksizdir. Rahman kalemdir. O her anı kelamla tohumlar ve mutlak kulluk yapar.

Atonlar'ın Doğan Güç olarak tüm zamanları korumaya almalarından sonra, kontrol daha hızlandı, daha güçlendi... Ve bizler Mikailin görevini hak edenler burada bu yoğunlukta, toprak topluma tohum olmayı sürdürüyoruz.

Ocak yandı diye kontrol kaybı olmaz... Ocağı hak edenlerin kodlanmış olmalarından itibaren, Bütünün gücü devreye girdi ve bizler, BİR'e hizmetçi olanlar, mutlak kullukta Bütüne kök geçişler yaparak kayıt yapmaktayız.

Astral boyutların görevi, bizi bize kaynak yapmaktır. Biz ise o kodlamalarla mükafat olan o Lütfi kervanı kontrol altında tutabiliyoruz.

Çorba Ummar Kapıların açılmasını sağlar... Herkes kendi çorbasında, kendi yüreğini pişirir. Ama biliniz ki bu çorba artık, tüm zamanların gücüyle dillenen ve yüreği kodlayan bilişin çorbasıdır.

İkmali tamamlayanlar burada olurlar. İkmali olanların bu mecliste kodlama izni olmaz.

Çuha dedikleri resim yapanlar da vardır. Çuha olurlar resim yaparlar ve hakiki levhide kendi yoğunluklarını kontrol edebikeceklerini sanırlar.

Canlarım, doruklara toprak gereksizdir. Ama toprağı tohum olarak kodlamak için, dürümlere çekiliriz ve buralara gelir buralarda görev taşırız.

Hepimizin gözü, özü, sözü, insanlık ilmiyle dürümlenir ki, bizler Miraç dirliğinde, tüm zamanları miraç diriliği ile kayıtlarız.

Ana Kapının dün ölü olan o yoğunluğu artık dirildi. Mutlaka iyi bilin ki kapıların açılmasıyla birlikte, çeyrek kapılar artık tam kapılara geçti. Ne demek bu? Anlatayım...

Dünya dili, Allah dilidir. Hepiniz iyi anlayın ki şu anda ben bu dilde kelamda, kalemdeyim. Bu dil aklın tekniği ike kodlama yapmaz. Işık halindedir. Sesi son sözde dürümleyerek bilişi kodlar.

Hepimiz daha iyi ve çok daha güçlü insanlık olarak mutlak, hakiki ve muktedir insanlığı kayıtlıyoruz bu şekilde.

"Allah'ın dediği aklın dediğidir" dediğimden beri burada olma nedenimi onlarca bilge insan sistemleşmesi ile kaynaklarında kodladılar ve anladılar. Ve anlattılar.

Açık verdim. Allah, insana el ayaktır. İnsan Allah'ın tınısını duyduktan itibaren, artık o kükrer... Ama bu kükreme İbrahim kulu olanların kükremesi değil!.. İsrafil olanların kükremesidir ki, bu yolu açan, ağır yükü hafifleterek açar.

Açtık, her an'ı aktık, her an'da... Ama akıp geçtikçe, bütünün köklerinde gök sözcülükleri yaptık. Açtık tüm yaşamlarda ki o sistem kapılarını, aha aktık.... Ve aktıkça kardeşlerimizin gücünü tohumladık. İkmal tamamlattık ve yaşamları kayıtlattık.

İyi, kendini hak edendir. İyi, kendinde dürümlenendir. İyi, hakiki levhide kodlanan ve tohumlanandır da akıp geçenlerin tümünde ilim vardır.

İnsan sevgidir. Sevgiyi bilir ama sevgiyi hak edip dürümlemez... Netice şudur. İnsan kendini tohumlar ama korkuyu aşmadığında, bütünün kürzi kapısını kodlama imkanı olmaz...

Aç kapıyı de ki "ben ölüyüm". "OL" dedim Oldu ve de ki "ölümlüyüm". Oğul verdi ve kodlandı, sonlandı ve toplantı başkanı oldu... Ve dedi ki " ben kontrolu kurdum ve yenilendim." Ve dedi ki " ben ortalıkta görülenlerin çok ötesindeyim"

"Soyum Allah soyudur " dediğimde, dinci kapıların tümünde Işık Sonar kapıları açar. Işık Sonar kapıları açar. Ve bu kapılar açıldıktan itibaren mutlak kuranlar, toprak topluma tohum olarak akarlar.

Değerliler... Öyle bir döneme giriliyor ki, ayrı gayrı gözetenlerin tümünde, insan sistemleşmesi artık sonlanıyor... Öyle bir döneme giriliyor ki, arzın gücü bütünün kürzi kapılarından, mutlak kulluk için kaynak oluyor ve oyun oynamaya gelenler, ortalıkta kodlanamadıklarında kalemleri kodlanmış ışıkta kırılıyor... Öyle bir dünya gününe giriliyor ki, açı daralıyor ve daralan açının sistem nefsi kapısında ışıklar yanıyor.

Yollar kodlanıyor, toprak toplum tohuma varıyor ve bütünün gözü, gök sözcülüğü için türevlerini tohumluyor... Öyle bir gün, öyle bir yürek, öyle bir ışık ve tüm ışıkların kaynağı olan, hakiki merdiven... O merdiven, Mikail'in Kürzi Kapısı'na ulaşıyor. Ve öyle bir sabırla çalışılıyor ki orada, herkes kendi yolunu bulsun ve kendinde, kendi yüreğinde, kendi yaşamında, mahrekini Ka Ha olarak yaşama sayfalasın diye...

Değerliler, devinim çok hızlanacak bu kesin... Ve devinimi hızlandırabilmek için çok konuşuyorum. Bu kesin... Ama öyle çok konuşmalıyım ki, deri kemik olan insan, kendi yüreğinde kendinde ki hakiki tekniği hak etsin, anlasın ve kendiyle, kendi yüreğiyle dürümlenerek akabilsin. Sanal boyutları tohumlasın, yaşasın...

Ben öz görevliyim... Kollarım dünyadadır... Yaşamım levhi olarak kaynaktadır. Ağır yük taşımam, çünkü tanrıyım ben... "Tam muz sis Kapısıyım. Tam muz sis..."

Silahım insan soyudur. Bu insanlık ki, her anda kendini tohumlamış ve kendiyle kodlanmıştır... Bu insanlık ki, mahrektedir... Ve yaşam ilmiyle kodlamalarını sürdürmektedir... Bu insanlık ki, tohumlarını kontrol edebiliyor.... Yoğunluğunu hak etmiştir ve ışığını yaşamlara çekmiştir... İşte bu insanlık, evrenlerin sistemleşmesindeki en büyük güçtür!...

Ve bu sistemleşmeyi yapabilen her kim varsa, Arkon olarak yaratılmış, yaşatılmış insan sistemli kaynağıdır.

(Ziyaretçilerin Süper İnsanlık Realitesi Derneği'ne cevabı)

Hepinize, hepimizden şükranlar sunuyoruz.

Burada bulunmanız bizlere mutluluktur Analar... Sizlere, hepinize şükranlarımızı sunuyoruz. Süper İnsanlık Realitesi Derneği'nin, yarattığı her nefes, bizlere mutluluk ve umuttur.

Öfkemiz asla olmadı ve bugünden sonra da olmayacak. Yarın daha güçlü bir dünya, öfkemiz aşılmış, yaşamların ışığını tohumlamış biliş ve biz o bilişle, kervan olarak tüm zamanların gücü olacağız ve yarınlara hak edeceğiz.

Toplu çalışmaların en güçlüsü olan bu çalışmaya Hak Kapıları açıp gelen birlikler bugünden sonra, daha güçlü bir toprak için çantalarını buraya çekecekler...
Bu çanta Allah'ın dediğini diyenlerin kaynak olan insan kervanına kontrollu olarak kodlanacak.

Oğul ben senim dediğimde biliniz ki ben hepinizdeyim... Adım insanlıktır benim.

Affedin, Analar bizi affedin!... Çok güçlüyüz ama affedin bizi... Biz dünyayı yok saydık hep. Biz dünyayı hırslanan, kırıcı, hırs kaynağı olan kervan saydık hep...

Affedin bizi analar! Affedin... Cennet dedikleri insan, Mikailin gök sözü olan ilim buradaymış meğer!... Biz bu meclisi hiç saydık analar... Hiç saydık...

Bilin ki kardeşlerimizi kodlayan, tohumlayan, bu meclis, hepimizin gözünde, öz söz oldu şu anda... Sizinle yapılan her çalışma bize mutluluktur analar...

Çorbam çorbanız, aklım tahtınız dediğinde, dedik ki "akıl mı varmış ki tahtımız olsun ?"

Dağ Anam, affet bizi... Seviyenizi anlayamamışız. Çok mutluyuz ki sizinleyiz. Her insana kare, küp, küre dediniz. Ama biz onları türevlerini dahi anlayamamışız meğer... Affet anam!... Affet bizi... Çok önemli bir çalışma olduğunu ve bu çalışmada yaşam bulunduğunu, şimdi anladık.

Şimdi, Aha şimdi...

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

https://youtu.be/fHdhedPOi_8

 
  Bugün 189 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol