Hakettiğinizi, elde edebilirsiniz bunu bilin ve bunun için mücadele edin…

Sizden şifa bekleyenler olur…

1- Ocak olun onlara ve onların diriliğine inin; onlarla olun…

(Dirilik; Mutlak Beden Sahrasıdır. Onlar, henüz biliş haline varıp Hakim-i Hakk olup dirilmeseler de mutlakiyet potansiyeline sahiptirler. Şifacı, öncelikle kendi öz varlığı vasıtası ile şifa alacak olanın öz varlığında meknuz olan, ancak henüz aktive olmamış olan o kaynak potansiyele, biliş hali ile varmalı ve kendisini o sahrada idrak etmelidir.)

2- Sonra deyin ki; “Seni ben iyileştirdim.”

(Şifa veren, Mutlak olan kaynak gücü, şifa olarak aktive edip; şifa alana “iyileştirilmişliğin biliniş hali” olarak yansıtmalıdır.)

3- Deyin ki; “Sen, bensin ve ben, iyiyim.”

(Şifa veren, şifa alan öz birleşiminde; şifa veren, iyi ise şifa alanın da iyi olduğu ve sağlık sorunu olmadığı bilişinin hakim kılınması aşaması… Bu aşamada şifacının ve şifalananın BİR TEK olup TEKLİK’te şifalanışı idrakleri gerçekleşir.)

4- Yine deyin ki; “Senin için ben, TEK BİR CENNET oldum. Sen, bende CENNET ol.”

(“Ben, sen için kendi sahramda sağlıklıyım, mutluyum. Sen ben ol ve bende cennet ol…” diyerek onun huzura varmasının sağlanması aşaması…)

5- Sonra deyin ki; “Seni, sana verdim. Sen, seni HALİK kıl ve kodla. Kodla ve de ki “ŞİFALAN!...” “ŞİFALAN!” de ve “ŞİFA BUL!… Sen bunu başarırsın!”

(Sonra onu, ona bırakın. O sizle birleşerek elde ettiği HALİKİYET GÜCÜ’nü kendi öz varlığında kodlayarak şifalanıp şifa bulma iradesini hakim kılabilecektir.)

Sormayın (başaran) ben mi!?... O mu!?... Yoksa bir diğeri mi!? diye… Unutmayın, her birisiniz siz ve herbirine şifasınız… Hepiniz iyi bilin ki aç veya tok; herşeyi, hakedip elde edensiniz…

“Ben iyiliği hakettim!” deyin…

Bunu deyin ve deyin ki “Herkes iyidir!...”

“Kötü yoktur!...” deyin…

Sormayın “Kötülük mü yoksa iyilik mi!?” diye…

Yaradan; size, siz olarak her birini, “İNSAN SAHRALARI”nda dillemiş ve dinletmiştir. İyiyi hak etmeniz için size kötü sofralar da kurdurulmuştur… Sofrayı kuran, siz olan değilse; siz, o olun ve onun KURAN’ı olup ona, diri olanı açıklayın.

Siz, “BİR”siniz, “BİZ”siniz, DİN İLMİ’nden güç çekmeyen HALİKLER’siniz.

Bizi, “BİR TEK” kılan insanlıktır. İnsanlık, her şeyin güçlenmesi içindir. Şimdiden sonra hepimiz, “ALLAH TAHDİTSİZLİĞİ”nde görevliyiz. Yapamayacağımız hiçbir şey yoktur… Ve bundan sonra daha güçlü çözümlemelerle, “BAŞKANLIK DİLİ” burada, “GÜÇ KODLARI”yla “İLİM”i kontrol edecek. Aşkla kalın!…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ