Birlik İlmi
  KARANLIĞIN IŞIĞI (9), 3.AKIŞ 1.BÖLÜM
 

31.10.2018 KARANLIĞIN IŞIĞI 9
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 3. AKIŞ 1. BÖLÜM

Ayaklarınızın altına aldıklarınız sizsiniz canlar, aşkla çalışıyoruz burada. Hayır şer yok ki hepsi bizim ilmimizde var. Seviyeniz çok çok yüksek bunu görüyorum, huzurluyum sizle olduğum için.

Uçup gidersem yoğunluğunuzdan bilin ki hep alkışlarla geçip geleceğim yüreğinize. Kim kimi alkışlayacak?. Sizi alkışlayacağım ben, bunu iyi bilin! Çünkü siz biz olan bütüne hizmetçilersiniz ki bizim bize varışımız olacaaksınız siz.

Şarkı türküdür yaşam, oldurun, oldurun, oldurun... Saltanatın sistemdeki ilmidir yaşam, akıp geçin de halik olup hakim kılın yarınları.

Yazım Allah ilmidir ama aşkım kelamım lekesizliğimdir. Başka dünya var mı? Şarkı türküdür her an, her an bir tektir; başkalık yok ki...

Sırdır insan, aşkın sırrı olan; tek olan ve biz olan insan... Onun ötesi yok ki... Hani nerede o insan, işte bu aha iş bu, hepimiz buyuz; başkası yok ki... Ve beden almak, netice nedir, niye beden aldık, her anda niye var olmaya çabaladık? Yaratmak ve yaşatmakla mı mükafatımızı hak ederiz? Bestedir yaşam ama yaşamı hak etmek mutlak olmakladır.

Muzaffer bir zaman, ölüler diyarı olan yaşam yeryüzünün gücü oluyor ve yenileniyor ama o mükafatımız olacak. Muzaffer bir yarın ama o yarın mutlakiyetimiz olacak. Hazırız o yaşamı kodlamaya, eşyayız bizler bu yaşamda; hepimiz ol diyecek bir güce varmakla yaratıcı olacağız.

Oldurmak, olmak, halik olmak, hakka varıp hatasız olmak... Yazıp çizerken hep bunların dilleyin ve deyin ki; "ben oldurdum, ben okuttum, ben ötürü olan değil ölü olmayanım" önemlidir bu!

Farisiz sistemleşmeleri düşünün, bir tek siz yoksunuz dünyada neler neler var bilseniz... Biliniz ki Muhammet Mustafa her anda kodlama sürdürmektedir ama o hakikiyetin hakiki lekesizliğiyle yapıyor bunu. Ve bir çok çalışma ve bir tek ne kesri olan ne hakikiyeti olan dendi ya hani, hiç bir yerde yok, yok... Kesir de değil, hakiki de değil peki nerede o? Sistem, her şey ama yok... Neden bilir misiniz? Yaradan yoksa yaratılan yoktur da ondan. Her insan yaratıcı olduğu zaman kelam olur ve "ol" der. Ama yaratan yoksa yaratılan da yoksa; şarkı türküdür insan ama ilim yoksa kutsaal ışığı olsada kontrol dışıdır.

Çarık çıkarıp gelen insan mutlak kuranını kodladı peki etimiz kemiğimiz varmıydı?... Yok... Biz bedenliyiz ama etsiz ve kemiksisiz burada, bunu da anlamadınız eminim.

Canlarım, et kemik ilimdir; var olan ilimdir ama yoksa insan bedenli olması, kendinde olması değilse; aslında o beden yoktur, yok hükmündedir.

Ve yarın, herkes yaşam için burada ama yarını hak etmek için sorumluluktur. Bütün meşaleleri yakın ve görevinizi hak edin. Alın o meşaleleri kodlayın sonra ruhun kuranıı olun. Batıya varın sonra dönüp doğuyu kodlayın. Bakın kuzeyde ne var, bakın güneyde ne var? Yaratan, yaratılan nerede?...

Sevgililer öz görev insanlaşmak, hani nerede insan?... Her anda!... Bir çeşit yarışmaktır dünya, insanın ilimle yarışması ve yine insanın kelamla yarışması ve yine insanın ruhla yarışması. Ama insan kodlandığında ölüdür ama kodladığında dirilir, bunların anlaşılması gerek!

Din insanın kelamıydı, insan kelamdı ama yüreğinde kült yoktu. İnsan etti kemikti öyle mi? Var mıydı eti kemiği? Yoktu... Sadece bir giysiden ibaretti ama kelama kalem olduktan itibaren etlendi kemiklendi, dillendi, ziya oldu. Ayrı gayrı yok ki canlar...

Devamı 2. bölümde yayınlanacaktır...
https://youtu.be/HTKoLmlqNMM
Süper İnsanlık Realitesi

 
  Bugün 275 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol