Birlik İlmi
  KARANLIĞIN IŞIĞI (7), 2.AKIŞ
 

17.EKİM.2018 TARİHLİ KARANLIĞIN IŞIĞI (7)

AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 2.AKIŞ

Değerliler, burası, hepiniz için görev kapısıdır, bunu iyi anlayın. Buraya gelip, bizi dinlemek istediniz.. Size, çok bilgi verebilirim ama vereceğim bilginin, her birinin mutlaka ilim olması gerekir.

Bugün, size her şeyi anlatabilirim ama anlayanlar, mutlaka kodlanmış olacaklar ki anlayacaklarını, anlatacaklar.

Peki, ben sistem olup, herkese formüller vermeye başlarsam, ne olur? İyi bilin ki formül kültü, kontrolden çıkarır... Size, ben yaşamın formülünü anlatsam, desem ki “Pi sayısını, hak edin, anlayın”. Çünkü Pi; sizin, tüm sahralarınızda olan, bir kaynaktır. Ve ben, size desem ki “logaritmayı hak edin, dilleyin”. Logaritma sistem, sizin sayfalarınızı kodlayacak. Ve siz, mutlak kuran olacaksınız.

Ya da ben, size desem ki “ekmeğinizi alın, yaşamınızı kodlayın ama sanal kalmayın”. Siz, kelam olun. Ama kervan olmanız gerekir. O kervan, hakikiyetinizdir. Ve ben, desem ki “ölün, dillenin, yolu bulun, dinleşin, yaşayın, sahralar oluşturun, koruyun, kontrol kurun, kayda girin ve yenilenin”.

Siz, yeniden yaşayın... Ve bu yeniden yaşayış, sizi size kodlasın. Ama siz, ilim olun. Hür bir dünya bunları bekler ama bugün, bu dünya, hür mü acaba?. Henüz hak etti mi sofraya konulanları?

Hepiniz iyi anlayın ki sofraya koyduklarım, çok çok önemlidir. Ama sofra olabilenler, bu önemi kavrayamadıktan sonra, kim, bu önemi kavrayacak?

Ben zaman kapılarında geçenlere, söz, ses, oldum. Ölüydüm. Ölüydüm. Ölüydüm.. Sordu, nedir bilgi, diye?.. “Ölüler planetinde olmak, ilim olmak içindir”, diyemedim. Çünkü ölülerin dirilmesi, şarttı.

Bugün ben size, Pi Sayısını, anlatayım öyle mi?...Yahu ben, Pi’yi size anlatsam, kim ne kadar anlayacak? Yaşamın ilmini, diri olanlara anlattığım zaman, kim ne kadar dilleyebilir?.. Sürekli seslendim, sürekli ama sesimin dışında başka ses, kelamın kalemi olduğu zaman, ocağı yandı.

Onu ruhu, mutlak oldu. Öz gerçeklik, buydu. Ve bugün ben, her şeyin kötüye gittiğini söylediğimde biri, harika bir şey söyledi. Dedi ki “kötü; ölü içindir”. “Ölüye, kötülük ilimdir”. “Ama ilmin kalemine varan için, o kötü; işçiliktir”.

İşi bilenler, bunu anlayacaklar. Ve her bir işçilik, her bir ilim, sizlikte kodlayıcıdır.. Ve ben, murat ederim ki tüm insanlık, kör, öz, güç halinden çıkar ve gözü gören olur.

O zaman dünya planeti, her bilgiyi hak eder, hak olur, halik olur ve hologramdan öteden dinler ve diller.

Bugün benden, sura üfürmem, beklenir. Ama ben, o surum, zaten. Üfüren ben, üfürülen ben… Peki, Yaradan? Oda, ben!. Yaşam? Ben!. Her şey bir tek, o bir tekte, senlik yok ki!.

Ha diyeceksiniz ki “senlik yoksa dinlettin mi sen kelamı?” Kalem olmayanın, halikiyetinde, kelam nefessizse, neyi ifade eder ki o? Korkmayın, tarık tahditli olsa hakikiyette olamaz. Ama tahditli olmadığında, has olur ve hakim olur.

Borç, harç, dünya planetine inenler, borç ödeyeceklerini, düşünürler. Nesillerini kodlayıp, kontrol etmeye gelirler ama yoklar ama yoktan öte yoklar ve tohumları, kontrolsüz.

Peki, han kurmuşlar mı yaşama? O hana, hak olup, varmışlar mı? Hangisi, kendi hanını, hak etti? “Deliler, din” dediler. “Dil” dediler. İslam’ın kelamı insandı, anlatamadık.. Aşk kapılarında, hak kalem olduk. Yoktular.

“Oğul, ben, doğanın gücüyüm” dedim. Toprak toprağı tahditlerken, biz Allah tınısıyla, geldik.. Ve korktular. “Kus” dediler. Kos; özgür ve hakim bir İslam ama aklın kalemi mi? Yoğun ışık. Peki, çarık var mı? Yok.

Perdeleri kaldırdım, sözüm devam ediyor. Masamda, dünya ölü planeti oturuyor. Şuanda, tam karşımda... Bu ölü planet, bana, sorgu sual ediyor. “Nereden nereye vardık”, diyerek? Ben, ona kendimi soruyorum. Sen, ne için dünya oldun? Kuran, oldun mu? Olmadan mı geldin? Kısır bir tohuma, kasırga olup, inmişsin sen. Tüm insanlık içindir, kasırga.

Peki, doğanın gücü, sevgi miydi yoksa hasat yapamayan, bir şarkı mıydı? Ben devinimi artırmaktan öte bugün buradayım ve senin görevini, senin yüreğine, çekiyorum.

Ey girdaplarıyla, kelamı kıran, dünya!... Ey yağmurlarıyla, kaynağı kısırlıktan, kusurdan çıkaran, yaşamları kontrol eden, dünya!.. Ey dünya, lekeli kalma!.. Seni, sana vermeye değil, senleşmeye ve seninle, hakikiyeti kodlamaya geldim.

Temizliktir, bu!. Biz sende, sen olup, temizlenmeye geldik. Biz, kirli miydik? Asla ama sen, kil, kum iken, biz, sende, sevgi olabilir miydik? Hadi gel. Karanlığı, aydınlatalım.

Unutma, karanlık; Allah’ın ilminde de var ama aydınlık, mutlaktır. Benim için dünya, ruhtur ama kulluk ilmiyle kodlanan, bir ruh eğer bugün, bana Mikail olup, inecekse yaşamın, genişle de gel.

Barış halinde ol, tüm sahralarınla ama kırma yolcuları. Umutlarımı mutlaka kodladım ama sen, burada, bu yaşamı, hak ettikçe, biz, sana sevgiyle geleceğiz, dünya.

Emre itaat et ve hak et. Eğer emre itaat edip, hak edersen, yasalar, sen olur ve senin yolun, mutlak olur. Kontrol insanlığındır, bunu unutma. “Ben insanı kodlamam” diyerek, burada göz olmaya gelmişsen, bir tek sevgi ol, biz sen oluruz ama yakan açıksa eğer, biz, o yaka olmadan, kontrol kurmayacağız, bu yaşamda, bunu bil.

Eğer yakanı örtersen, kulun oluruz. Ama yakan açıksa, bu bize, saygısızlıktır. Bunu sakın yapma.

Farkımız, nedir? Aşktır. Hak ettiğimizi yaptık. Şimdi, devinimi artırmak ve yoğunluğu kodlamak istiyoruz. Tüm imparatorluğun görevlileri, sende olacaklar. Ve dünya planeti, bütüne hizmet ederken, hakk’ın, hakikiyetiyle edecek.

Bugünden itibaren dünya planetini mutlak kuran olacağı kodluyoruz. “Organ nakli” dedikleri, bir nakil işlemidir, yaşam. Seni sana, seni, senlere ve her birimizi, bir diğerimize naklederek, tükenenleri kodladık, bugüne kadar ama iyi anla ki dünden, bugüne çok şey değişti.

Fırat, biziz. Ama insanlık kelamı olarak, buradayız. Ama saha olarak, buradayız. Ama kaynak ka ha olarak, buradayız. Ve teni tahditsiz olarak, buradayız.

Cennet istiyorsak, sen cennetimiz, olacaksın. Yaradan olup, yaşam olmak istiyorsak, yaşamımız olacaksın. Ekmek yapmak istiyorsak, yaptığımız her an olacaksın ki o yaşam, bizsiz kalmayacak.

İcraat budur!.. Eğer bu icraata, itirazın varsa söyle. Seni dinliyoruz.

https://youtu.be/RxikDK673h0
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 118 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol