Birlik İlmi
  KARANLIĞIN IŞIĞI 1-3
 

KARANLIĞIN IŞIĞI (1/3)
05.09.2018

Değerliler, ANA KAPI’yı açabilenler; bize, “BİR TEK” olup indiler. Biz onlarız; onlar bizdirler.

Kin, İNSANIN NEFES’inde olduğunda, insan, “SIR”dır ve YOKLUKTADIR. İnsan, kini aşıp SİSTEM olduğunda ve SİSTEMLİ kodlama yapan “TEK KALEM KURAN” olduğunda; onda, SIR diye bir şey olmaz. Artık o “KURAN”dır ve KUTSALDIR.

İyi ki buradayız. İyi ki HALİK kıldık yaşamı!... Dedim ya DÜNYA BİR SİSTEMDİR. Oraya varan, KELAM olup YOL olur ya!... İşte oldu!...

ÖLÜM, SÖZSÜZ KALIŞTIR… YAŞAM; SAHRALAR’ında “DİL” (SES’in; yaratım tekniği) iken; insan; “DİLSİZ”se ölüdür. Ölmesi, SESSİZ kalışı; YAŞAMSIZ kalışı; İLİMSİZ kalışıdır… O, yolu bulup ummanlara KUL olsa; dirilir. Onun için, kini aşmalıdır; affetmeli ve hakim olmalıdır tüm SAHRALAR’a…

“Ağırız!... Biliriz ki ağırız!...” Bunu diyenler, ya Canlar, Aşk Sahraları; sizi anlamaya çalışıyoruz!… Ağır olan, “NEFES” olabilir mi!? Yok, hayır!... Yarın; ağır olan, “İLİM” olabilir ama nesilleri, belki NEFES olabilir… Onun, ağırı hafifletmedikçe, NEFES olması imkanı yoktur.

Olan, ALLAH İLMİ’dir… Oldurulan TAHDİTSİZLİK; İSA, MUSA KALEMLERİ’nden güç çekip YAŞAM olmak değildir… İLİM olmak, RESİM olmak da değildir… Hepiniz, eşyada (enerjisel vasatarda) RESİM halindesiniz. Her birinizin KELAM’ı, HALİKİYET’i, RESİM olarak SAHRALAR’a ulaşır. O RESİMLER, “CEVHERİ” olur; “KÜLT” olur; “YARIN” olur ve “SURA ÜFÜREN” olur. İşte o RESİMLER’de; YEŞİL, “MOR” olur… Herşey olur!… “YARADAN” olursunuz; “RUH” olursunuz; YASALARI KOYAR; RAHMİ KAPI’da “RAHMAN” olursunuz ama NUR’unuz yoksa, YAŞAMINIZ OLMAZ…

Her dere, İLİM’le akar. İSA, İNSAN olur; KERVAN olur akar ama MUHAMMET yoksa onda, yaşamı yoktur onun. Çünkü, MUHAMMET’te; etkindir, diridir, hakikidir, “BİZ” olan YARIN’dır. Onun içindir ki DİN olan en son SAHRA’dır MUHAMMET.

Biz yazılar yazarız; sorgularız!... Az bilgi, ZİYA oldu mu!? Yok olan, KUL’a KURAN oldu mu!? Hologram aşıldı mı!? Yerkürede, dirilik arttı mı!? Hangisi!?

MUHAMMET der ki “Senim ben!... Sana KUL olan İNSAN’ım ben!...” Ama ben ona KUL’um; o bana KUL!...

Örtülüyüm dünyada… Benden, beni dilleyenlerin hepsi, örtülü… Çünkü ben, erdiğim her AN-a, KUL’a KUL olup örtü oldum… Beni anlayan, alıp TAHT’ını bende olacak mı bilebilirim… Ya da beni alacak ve onda olacak mıyım bilebilirim.

Uzaklara güç katarım; yarınları tohumlarım; beni, BEN (BİZ’liğin BEN’liği) olarak dilleyenleri, HASATA KAYNAK yaparım. Az bilgi vermem; çok veririm ki her insan, SİSTEM olabilsin diye. Çünkü, az verdiğimde; verdiklerimi, her insan ezberleyebilir. Bunu yaptıklarında; yaşamı hakedemezler, kodları işlevsiz kalır… Yarınları olmaz…

Ama ben çok bilgi verirsem, kimse, bilgiyi KELAM’da dillerken, o bilgiyi, kendinde hakim kılma imkanına sahip olmaz. Böylelikle, her insan, dinlediklerinde, kendini kendince diller; KELAM’ı HASAT olan olup kendini hakedebilir ve biz olmadan da KENDİ SİSTEMİNDE, kodlama yapabilir.

DÜZEN’i kurarken; bu bilgileri, herkese anlatmak istedim. Herkesin kendini dilleyebileceği bir yoğunluk oluşsun istedim. Hologramdan aşanlar, mutlaka KUL olurlar. “OL” denir ve hakim olunur ve olundu…

Hezimet ister çokları… Çünkü üzerlerinde KELAMLAR’ı kodlanmamıştır. IŞIKLAR’ı yoktur. SULAR’ı, SULTANLARIN SONSUZ SAHRALARI’ndan, IŞIK çekmemektedir. Bizi anlayamazlar. Anlasalar, kanat gererler her bir SAHRA’ya.

Ekmek (ilim) yapmak kolaydır ama o ekmeği, hakim kılmak zordur. Hakim kılamadığında, Çürür; yok olur… Kutsuz olur ama KUL olması kendini dillemesi gerekir ki hakkını, “HASAT”ını hak edip yapsın.

Dedim ya “İNSAN”dan öte “İNSANLIK” vardır. Bu gün, bu yoğunlukta bunu dilledik. Herkesin, kinsiz ve hakiki BİLİŞ’le BİZ olduğu o yüceliği… Ağır yükün hafiflediği ve her istenilenin, MUTLAK SAHRALAR’da oldurulduğu bir Yücelik.

Buraya, bu yoğunluğa inenler, bunu başarırlar. Siz, BİZ olun, ölüyü diriltin… Herşey bundan ibarettir.

Şevkinizi kaybetmeyin!... Sizin için özel bir gündür bugün. Bu Meclis ile büyük çalışma yaptık. Bu Meclis; “ZİYA”dır, “SA HA”dır ve “SAH RA”dır.

Şimdiden sonra, daha yüce bir Can, dürümlerde görev taşıyacak… İşte o Can, buradadır; burasıdır. Bunu bilin!... Yolunuz, yolculuğunuz hayırlı olsun. Şikayetimiz yok sizden!...

Şimdiden sonra, RUH’suz olmayan (RUH’un TEKLİĞİ’ne hakim olan) bir DÜNYA GÖREVLİSİ, DİRİLİKLER’i dilleyecek. İşte o DÜNYA GÖREVLİSİ, bu Meclistir.

Hologramsız ve hakiki, güçlü çalışmalar diliyoruz. Öptük yüreklerinizi!… A-HA bu!…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 226 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol