KARANLIĞIN IŞIĞI (3/1)
19.09.2018
Yaradan ve yaratılan; Biliş Kodları’nda, insan soyuna KURAN olacak. İş, bizim için insanlıktır. Biz, bu insanlıkla kontrol kurduk. Şu anda, İKİNCİ SAHRA dürümlere çekiliyor. Onlar, BİRLİK KALEMİ olarak bize iniyorlar. Onların, buraya inişleri, diriliğin artırmak içindir.
Diriliğin artması ile birlikte, başka bir SAHRA bir tahditle, kontrol edildikten sonra, ROBOTİK olanlar, kodlanacaklar ve tohumlanacaklar. Onlar, RUH’a SAHRA olacaklar ve RUH KULU olacaklar. O zaman yarınlar, her insanda dürümlenebilecek… Bizler için önemlidir bu!…
Şer yaratmadan, ŞAFAK olabilenler; bizi, BİR TEK SAHRA olarak dinleyecekler.
Et kemik olan insan, bilgi için ölüdür. O insan, bilişi hakettiğinde, dürümlere iner ve dirilir. İşte, insanın ölü oluşu; HALİK olamayışı ve hakim olamayışıdır.
Dar boğazdan geçtik. İyi bilin!... Bu dar boğazda, İNSAN SAHRALARI var. Her bir insan, bir cevherdir ve hakimdir. Önce insanlık, kodlara tohum olur ve sonra İLİM, HALİK olur. Bunun, ÖZ GÖREV olduğu düşünülür. Entarisi (bedeni), sahralara NEFES olanlar; insanı, insanlığı hakederler.
Her beden, insana bir giysidir; iyi bilin!... Bu giysiler, sahralara güç için kodlanan, “YASA KOYUCU IŞIKLAR”ın, KAYNAK İLMİ’dir. Bu giysiler ki KODLAMA yapar; KERVAN olur; KÜLT olur; yolu kodlar; Cevheri Yaşam’a KALEM olur. O giysiyi giyen, KELAM olup giyer. İnsanı kodlayan, yasa koyar ve yoğunlaşır. Her bir insan, bir SİSTEM olur.
“Kusur aramayın insanda” deriz hep. Kusur, İLİM’in HALİK olmadığı kaynaklarda olur. Her insan, “BİZ” olabilir ve “BİR” olabilir. Her bir insan, CEVHERİ KOD olur ve RUH olur ama yolu yoksa, aşkla çalışmalı ve yolu bulmalıdır. Bulduğunda, NUR olur; KÜLT olur; BSUİ olur; “ÖZ GERÇEKLİK”ini anlar.
Kaçarsa, HALİK olup kaçar. İLİM’se kodu, HAKİM olur; BİLİŞ olur; YOL olur!… Uzak bir planetin; insana, gerçek olup geldiği bir sessizlikte; o planet, KELAM olup gelir. Geldiği zaman, her bir insan, o planet olur. Yarınlara varır ve yoğunlaşır.
Umutlarımızı asla kaybetmedik ama yolu kaybedenler, umutlarını kaybederler. Bu nedenle; yolun, ÖZ KÖKLER’de GÜÇ olduğu bilinmelidir ve o yolda, kodlamalar yapılacağı da anlaşılmalıdır.
ANA KAPI’yı açan, kendini haketmiş olan BİLİŞ’tir. “BİZ” olan; “BİR” olan ve SONSUZ ZAMANLAR’ı HALİK kılan İNSAN, yeryüzünün gücüdür. O insan, nesiller boyu, yollarda görev taşıyacak olanlara, SAHRA olacaktır. Onun, NUR olduğu; ÖZ KÖKLER’de GÜÇ olduğu ve son sahrada, DİN olduğu anlaşılacaktır. Diri olan o insan, din ötesinde dürümlenen DİL olur. Onun adı, ATA KAPI olur.
Önemlidir KAYNAK IŞIK… Israrla dillerim ki anlaşılsın diye!... KAYNAK IŞIK, İNSANLIK İLMİ’dir. O ışığı hakim kılan, NEFES’inizdir. SİSTEM olarak o yoğunluğa inenler; bereket ki HALİK olup inerler. ÖZ GÖREV, NEFES’ledir; “BİZ” olan DİL’ledir ve YOL olan YAŞAM’dır.
Bu gün “önce İNSAN” dedik ve dedik ki “insanlara inelim; kodlama yapalım; diri olup yaşayalım ve NUR olalım.” Geçip geldik!... Sistemin “Zİ” olduğu bir dürümden geçtik; KELAM olup; YOL olup; görev istedik.
“Zİ KAPISI”, ARZIN GÜCÜ’yle kodlanmış bir kapıdır. O kapı, yeni dönemde artık kapatılıyor. Bundan sonra, “Zİ” denilen kapıdan geçenler; “BİZ” olup görev almaya gelemeyecekler. ZİYA olup kodlanmaları gerekecek ve sahraya, NA HAR olup inmeleri gerekecek.
NA HAR, sahranın diriliğinde var. O yoğunluk, SÜPER SAHRALAR’da görev taşıyanların gücüdür. O RUH SAHRALARI olarak, görevli olan yoğunluk, müthiş bir SİYAH SİSTEM’dir.
SİYAHIN NURU var orada. O NUR, mutlu bir dürüm için cevherini insana kodlar. Bundan sonra, nesiller boyu KÖK GERÇEKLİK’i dilleyenler, İLİM’e KAYNAK olurlar. “BİZ”i, BİRLİK KALEMİ diye dillerler.
Eşyada, “ölü planet” diye bilinen Dünya, yerkürenin en ve boydan ibaret olan ilminden, gerçek cevhere çekilir; BİRLİK kurulur; ÖZ KÖKLER güçlenir; ağır yük hafifler… Şimdiden sonra RAHMAN olan; yasaları koyan insan, nesillerini HALİK kılmaya inecek… Onu dinleyin!… O, şu anda size, sesle hitap edecek. İş budur!…
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
